22 Ocak 2012 Pazar

Sosyalizmle yetişmiş yoksul Ermeni çocuğu

Güney Yaman, 20 Ocak günlü Aydınlık'taki yazısında şöyle diyor:
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
"Hrant yetimhanede büyümüş, sosyalizmle yetişmiş yoksul bir Ermeni yurttaşımızdı.
Emekçilere özgü bir tutumdur: Dürüstlüğe çok önem verirdi.
Ermeni diasporasının Türklere yönelik kindarlığına hep itiraz ediyordu.
Malum yazısında Türklüğe kesinlikle hakaret etmemişti.
Avukat Turgut Kazan'ın açıkladığı gibi,
          onu Türklüğe hakaretten mahkum eden hakimler
                                    AKP iktidarında çeşitli yollarla taltif edildiler.
Hrant lehine  görüş bildiren Cumhuriyetçi Savcı Ömer Faruk Eminağaoğlu ise iktidarın gazabıyla ve AKP Taraf'tarı "Hrant'ın arkadaşları"nın ideolojik salvoları ile mücadele ediyor."

Avukat Turgut Kazan YÖN Haber'e açıkladı:
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
"Dink cinayetine ilişkin planın ilk adımı, "Hrant Türklüğe hakaret etti" iddiası ile atıldı.
Bu suçlama ile mahkum edilmesini savunanlar ödüllendirildi,
                                              "Türklüğe hakaret etmedi" diyenler ise sürgün edildi.
•Hrant'a verilen cezayı onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Hasan Gerçeker, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanlığına getirildi.
•Hrant'a verilen cezaya itirazı reddeden ve Hrant'ın ceza almasını canla başla savunan Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu üyelerinden Nihat Ömeroğlu'nun oğlunun  İstanbul'daki nikah törenine Başbakan Erdoğan katıldı.
•Hrant'ın mahkum edilmesi yönünde oy veren diğer üyelerden Hasan Erbil , Yargıtay Başsavcılığına getirildi.
•Dink'in Türklüğe hakaret suçu işlemediğini açıklayan 9 ve 12 sayfalık iki ayrı tebliğname düzenleyen Ömer Faruk Eminağaoğlu, İstanbul'daki sulh ceza mahkemesine sürgün edildi."

Niçin "Türklüğe hakaret etti" diye yaygara kopardılar?
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Çünkü Amerika, Avrupa Birliği, Ermeni diasporası ve Türkiye'deki liberal Ermeniler Hrant'tan kurtulmak istiyorlardı.
Hrant'ı görüşlerinden vazgeçiremeyeceklerine göre, çare onu ortadan kaldırmaktı.
Türkler içinde Hrant aleyhine kamuoyu yaratacaklardı.
"Türklüğe hakaret ettiği mahkeme kararı ile tescillendi, infiale kapılan Türk milliyetçileri de onu öldürdü" diyeceklerdi.
Suikast, "milliyetçi" görünümlü Fethullah müritlerine yaptırılacaktı.
İşte bu planı uyguladılar.

Niçin Hrant'ı ortadan kaldırmak istiyorlardı?
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
-Amerika, Hrant'ı "Büyük Kürdistan" kurma planına karşı engel gördüğü için,
-Avrupa Birliği, "Biz Türkiye'deki Hıristiyanların iyiliğinden kötülüğünden AB'ye ne?" dediği için,
-Ermeni diasporası, Türklere yönelik kindarlığa itiraz ettiği için,
-Ermeni diasporası, ABD ve AB, "Dünyanın soykırımı tanıması beş para etmez" dediği için,
-Etyen Mahcupyan ve Rober Koptaş gibi Türkiye'deki liberal Ermeniler ise, Hırant sosyalist olduğu için
onu ortadan kaldırmak istiyorlardı.
Amerika işi devraldı, ihaleyi Fethullah'a verdi,
                     o da taşeron olarak BBP ve Alperen militanlarını kullandı.
Sonra hep beraber "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz"
                                                diye yalandan ağlayıp yaygara kopardılar.
Hrant'ın katilleri olan Amerikalılar, Avrupalılar
                                               cenaze kortejinin en önünde yürüdüler.

Hrant'ın Amerika'yı çıldırtan konuşması
+++++++++++++++++++++++++++++++++
Hrant, Kürt kökenli yurttaşlarımızı bölücü eğilimlerin tehlikesi konusunda uyarıyordu.
Uyarılarının ana fikri: "Ermeniler emperyalstlerin kışkırtmalarına kapıp ayaklandılar, bu topraklarda yaşama haklarını kaybettiler, kışkırtmalara kapılmayın ki, aynı şey sizin de başınıza gelmesin" idi.
Bu uyarılardan kayıt altına alınmış olan en önemlilerinden biri, 15 Nisan 2006 günü Malatyalı İşadamları Derneği'ndeki konuşmasıdır.
Amerika'yı çıldırtan bu konuşmada Hrant şunları söylemişti:
"Geçmişte İngilizlerin, Fransızların, Rusların Almanların şu topraklar üzerinde oynamış oldukları rol neyse, bugün aynen tekrarlanıyor.
Geçmişte Ermeni halkı onlara güvendi, kendilerini Osmanlı'nın zulmünden kurtaracak sandı, ama yanıldılar.
Çünkü onlar geldiler, kendi işlerini, kendi hesaplarını yaptılar.
Çekilip gittiler ve burada kardeşi kardeşle kan içerisinde bıraktılar.
Ve bugün Kürtlerin yaşadığı aynı şey.
Amerika geldi, Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti oluşturmak üzere.
Kürt kardeşlerimiz için orası bir çekim alanı mı oldu, ne oldu, başka bir şey mi oldu?
Ümit mi oldu? Bu, çok tehlikeli bir gidiş.
Amerika bu. Gelir, o kendi hesabını yapar, işine bakar, işi bittiğinde de çeker gider.
Ondan sonra da, burada tekrar insanları kendi didişmesi içinde bırakır."
Bu konuşmasından sonra, Amerika'nın Hrant'ı ortadan kaldırma kararı perçinlendi.

Hrant'ın Avrupalıları çıldırtan konuşması
+++++++++++++++++++++++++++++++++
"Dünyanın soykırımı tanıması beş para etmez.
Hiçbir hükümet, "Benim vatandaşlarımın bir sorunu var, çözeyim" diye kılını kırıpdatmadı.
Ama ne zaman AB işin içine girdi, onuruna düşkün bir milletin devleti Avrupa üzerinden kendi yurttaşlarının sorunlarının çözümünü ele almaya başladı.
Bundan utanç duyuyorum.
Onun için Avrupalılar bana gelip sorduklarında: "Bizim iyiliğimizden kötülüğümüzden size ne" diyorum.
Avrupa Birliği meselesini Hıristiyan doktrin üzerine oturtmak isteyen Hıristiyan Demokrat Merkel'e şunu söyledim:
"Biz Türkiye'deki Hıristiyan Türkiyeli yurttaşlar AB'ye girmek istiyoruz ama, bunu isterken 'Avrupa da Hıristiyan, biz de Hıristiyanız' diye istemiyoruz.
Yanlış anlaşılmasın, o Avrupa, temelini Hıristiyanlık üzerine kuracaksa, biz Türkiye'deki Hıristiyanlar AB'yi istemiyoruz.
Biz varsın Türkiye içindeki Müslüman dostlarımızla yeri geldiğinde sorunlar içerisinde de olsa beraber yaşamayı yeğleriz.
Ama Hıristiyan Avrupa'da yaşamayı yeğlemeyiz"

Etyen Mahcupyan ve Rober Koptaş gibilerin bayramı
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Hrant'ın ölümü üzerine "Hepimiz Ermeniyiz" yaygaracıları Agos gazetesine kaşla göz arasında el koydular.
Gazetenin yönetimi Mahcupyan ve Koptaş gibi liberal (ve tabii Amerikancı) kimselerin eline geçti.
Taraf gaz tenekesini el üzerinde tuttular.
ZAMAN gaz tenekesinin Fethullahçı yazarı ile tam sayfa söyleşi yapmaktan utanmadılar.
Söyleşinin başlığı: "Emniyet çözüm istiyor" (21 Ocak 2011)
Bu söyleşiye göre:
--Hrant'ı öldürenleri "haber elemanı" diye örgütleyen,
--"Yasin Hayal Hrant Dink'i ne pahasına olursa olsun öldürecek" istihbaratını üstlerine bildirmeyip saklayan  
--ve bu yaptıklarından dolayı ödüllendirilip terfi ettirilen Fethullahçıların yönetimindeki Emniyet,
Hrant'ı öldüren örgütü bulmak istiyormuş.!
Sözümona kendilerini "Hrant'ın arkadaşı" olarak pazarlayan bu kişiler, Hrant'ın gazetesinde Hrant'ın katillerinin sözcülerini parlatarak Hrant'ı bir kez daha öldürdüler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder