Bank of America, emperyalizmin dayatmalarını sıraladı:
- Dolar 25 TL olsun
- Politika faizini %40 yapın
- Döviz piyasasına müdahale etmeyin
- Bunları yaparsanız borç para veririz.
"Üretim ekonomisine geçeceğiz" demekle beraber bir türlü geçemeyen iktidar, üretimi artırıp cari açığı azaltmakta başarısız olunca çareyi Londra ve New York tefecilerinden borç para dilenmekte ve sonuç olarak Özal ekonomisine dönmekte arıyor.
Bu dönüşün ilk işaretleri Berat Albayrak'ın yerine Nurettin Nebati'nin getirilmesi ile verilmişti. Ama tefeciler Nebati'ye de "istemezük" dediler, "adamımız Şimşek'i isteriz" diye dayattılar, istedikleri oldu.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Altılı Masa: Seçimi kaybettik ama görüşlerimiz iktidarda
AK Parti'de Mehmet Şimşek bilmecesi: Tefecilerin dayatması
Bu da yetmezdi. "Merkez Bankası bağımsız olsun" dayatması geldi. Tercümesi: "Merkez Bankası Türk Devleti'nin değil, ABD'nin denetiminde hareket etsin."
Bu da oldu. Şahap Kavcıoğlu'nun yerine ABD'den Hafize Gaye Erkan getirildi. Kavcıoğlu faiz artırmayı bilmiyor muydu? Erdoğan talimat verse artıramaz mıydı? Ama Batılı tefeciler Merkez Bankası'nın başında kendi adamlarını görmek istiyordu.
Bakınız:
+++
Tefeciler niçin %40 gibi yüksek faiz istiyor?
Yüksek faiz - düşük kur sistemi şöyle çalışıyor:
ABD bankaları dolara %2 faiz veriyor.
Bankaya yatırılan 100 dolar bir yıl sonunda 102 dolar oluyor. Kazancı 2 dolar.
Ama biz TL'ye %40 faiz verirsek, 100 dolarını Türkiye'de bozduran ABD'li yatırımcı 100 x 25 = 2,500 TL alıp bir yıl sonra 2,500 x 1,40 = 3,500 TL olan parasını örneğin 30 TL kurdan dolara çevirirse 3,500 / 30 = 116,60 dolar alır. Kazancı 16,60 dolar.
Türkiye'de bir yılda aldığı 16,60 dolar faizi ABD'de ancak 8 yılda alabilirdi. İşte soygun düzeni böyle çalışıyor. ABD'nin yüksek faiz dayatmasının nedeni ülkemizi soymak.
Püf noktası, doların artış oranının TL faiz oranından düşük olması. Yukarıdaki örnekte dolar %40 değerlenip 35 TL olsaydı, ABD'li yatırımcı hiç kar edemeyecekti. Dolar ne kadar az artarsa, vurgun o kadar yüksek olur.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan işte bu kutsal amacın gerçekleşmesi için çalışacaklar.
Dış borcumuzu ödemek için kullanacağımız dolarlar böylece tefecilerin cebine girince bize yeniden borç almak dışında seçenek kalmayacak. Borç batağı dediğimiz işte bu. Doğu Perinçek, Vatan Partisi yırtınıp duruyor "Akbabalara teslim olmayın" diye ama duyan kim. Evet, bir duyan vardı, Berat Albayrak, o da kan emici tefecilere kurban verildi.
Bakınız:
Damadın kan emici ilahlara kurban edilmesi
Berat Albayrak ve Özal ekonomisinin sonu
+++
Erdoğan böylece "Düşük faiz" ısrarından vazgeçmek zorunda kaldı. Düşman NATO ile dost Avrasya arasında sözde "denge" siyaseti uygulaması nedeniyle bir türlü üretim ekonomisine geçilemedi. Bu yüzden borçların artması ve cari açığın 58 milyar dolara yükselmesi sonucunda tefecilerin eline düşmek kaçınılmazdı.
Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni M. İlker Yücel, durumu şöyle özetledi:
"Haçlı Seferi karşısında denge siyaseti olur mu?
Komşularımız ve Asya ülkeleri (özellikle Rusya) Haçlı Seferi'ne karşı doğal müttefikimizdir. Saldırgan kuvvetle dayanak noktaları arasında denge siyaseti olmaz.
Denge yapacağım diye gardını düşürenler, 'Şimşek' gibi bir atakla karşı karşıya kalır ve dengesini kaybeder."
+++
Mehmet Şimşek ikinci Kemal Derviş'tir. Derviş, kendisini ABD'den davet eden Ecevit'i devirmişti. Şimşek ve Hafize Gaye Erkan da el ele vererek kendilerini ABD'den davet eden Erdoğan'ı aynı şekilde devirebilir. İşsizlik pahalılık milletin canına tak ettirilince ABD 15-16 Temmuz'da FETÖ eliyle beceremediği turuncu devrimi sahneye koyabilir.
Denge derken denge kaybedilir, tepe taklak gidilir.
ABD, İngiltere ve AB basını boşuna sevinmiyor.
Mehmet Şimşek 2000 - 2007 döneminde ABD yatırım bankası Merrill Lynch'te görev yaptı, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanı oldu. 2007'den sonra Babacan ve Davutoğlu ile birlikte Türkiye ekonomisini borç batağında boğdu.
Hafize Gaye Erkan ise ABD bankası First Republic Bank, ABD'li tefeci Goldman Sachs ve sigorta-risk danışmanlığı şirketi Marsh McLennan'da çalıştı.
Bu ikilinin çalıştığı ve ülkemizde "faiz lobisi" olarak bilinen kuruluşlar dünya çapında trilyonlarca doları ve dev fonları yönetiyor. Çalıştıkları yerlerin batmasında payları olduğu açık. İflas eden First Republic Bank'ı yok pahasına JP Morgan Chase satın aldı, Merrill Lynch'i de Bank of America. O kuruluşları batırdılar, şimdi sıra Türkiye'de.
+++
Bank of America'nın Türkiye'yi batırma dayatmaları:
1- İç talep cari dengeyi sağlayacak şekilde zayıflatılsın
Şu anda%8,9 olan fonlama maliyeti en az %40 olsun
2- Dolar kuru en az 25 TL olsun
3- Kısıtlama kaldırılsın, her isteyen dolar alsın
4- Dolar için küresel görünüm yukarı yönlü olsun
(Tercümesi: Diğer ülkelerle Ruble, Yuan, TL gibi paralarla
değil, dolarla ticaret yapın)
Özet:
Berat Albayrak'ın Londra tefecilerine kapattığı kapılar açılsın
+++
Tefeciler ülkemizi şöyle soymuştu:
Ali Babacan 2009'da 275 milyar dolar borçla devir aldığı hazineyi 2015'te 408 milyar dolar borçla devretti. 6 yılda 408 - 275 = 133 milyar dolar borca batırdı bizi.
Mehmet Şimşek 2015'te 408 milyar dolar borçla devir aldığı hazineyi 2018'de 448 milyar dolar borçla devretti. 4 yılda 448 - 408 = 40 milyar dolar borca batırdı bizi.
2018'den günümüze kadar geçen 5 yılda dış borcumuz yalnızca 11 milyar dolar arttı.
Tefeciler (Babacan + Şimşek) döneminde (2009 - 2018)
10 yılda 133 + 40 = 173 milyar dolar ilave borç almışız.
Yılda 17,3 milyar dolar
Tefecisiz (Albayrak ve sonrası) dönemde (2018 - 2023)
5 yılda 11 milyar dolar ilave borç almışız
Yılda 2,2 milyar dolar.
Şimdi Londra tefecilerine tekrar kapıları açacağız.
Altılı Masa'nın ve çok milliyetçi Sinan Oğan'ın da alkışladığı durum budur.
MHP'nin ise ağzını bıçak açmamaktadır.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Türkiye ekonomisini faiz lobisi yönetemez
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder