23 Şubat 2023 Perşembe

Dışişleri Bakanlığı'nı ABD mi yönetiyor?

























Azerbaycan ve Rusya devletlerinin Bakü'de düzenlediği "Azerbaycan'ın Avrasya işbirliğindeki yeri" konulu toplantının açılış konuşmasını çevrim içi olarak Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek yaptı. 

Toplantının adı şöyle duyuruldu:
"Azerbaycan, Avrasya'daki Bütünleşme 
Girişimlerinin Buluştuğu Yerdir."

Yani Azerbaycan, Avrasya'nın bütünleşmesi konusunda kendisini merkeze koyuyor.

Türkiye Büyükelçiliği son anda fikir değiştirerek toplantıya katılamayacağını bildirdi. Doğu Perinçek olayı şöyle değerlendirdi:

"AK Parti Hükûmeti toplantıya katılmaktan vazgeçerek 
Türk devletlerinden koptuğu gibi, Avrasya'dan da koptu."


+++

Doğu Perinçek, konuyu 21 Şubat akşamı ULUSAL KANAL'da 
ÇIKIŞ YOLU programında geniş olarak değerlendirdi. Video kaydı:  


Perinçek, özetle:

Bu toplantı herhangi bir çalıştay, sempozyum değil. Uzmanların  fikir alışverişi yaptığı bir toplantı değil. Tarihî bir toplantı. Düzenleyenler Azerbaycan ve Rusya Devletleri.

Bu toplantının düzenlenme sürecinde Vatan Partisi'nin etkin, hatta belirleyici bir katkısı oldu. Her iki tarafla yaptığımız görüşmeler bu sonucu verdi.

Bu, Azerbaycan'ın Avrasya ile bütünleşme (entegrasyon) toplantısı. 

Düne kadar Azerbaycan dünya kamuoyunda ABD ile iyi ilişkileri olan, daha çok ABD'nin etkili olduğu, Atlantik (NATO) sistemine yakın bir ülke olarak görülüyordu.

Bu toplantı şunun başlangıcı: Azerbaycan Atlantik sisteminden kopuyor, diğer Türk Cumhuriyetleri gibi Avrasya'ya yerleşiyor. Toplantının anlamı bu. Toplantı bir anlamda bunun dünyaya ilan edilmesi. Türk devletleri Asya'da birleşiyor.

ABD'nin Turan yalanlarıyla ve Rus-Çin düşmanlığı yoluyla Türk devletlerini Rusya ile Çin'in arasına kama gibi sokma projesi başarısızlıkla sonuçlandı.

ABD Afganistan'da yenildi, Kazakistan'da darbe girişimi tıpkı bizdeki 15 Temmuz gibi başarısız oldu. Şimdi Türk Devletleri Teşkilatı, ABD'den gelen baskılara karşı Rusya ve Çin ile birleşiyor.

Toplantıda ABD yok, Avrupa yok.

(Yukarıda bağlantısı verilen videonun 06 - 12 dakikaları arası)

+++

(Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Berke Mustafa Berkil, Türkiye Büyükelçiliği'nin çağrılı olduğu ve temsilcilik düzeyinde katılacağını açıkladığı halde son anda toplantıya mazeret göstermeksizin "maalesef" katılamayacağını bildirmesi olayını anlattı.

Berke Mustafa Berkil

"Toplantı düzenleyicileri bu olayın ABD ve Türk Dışişleri Bakanlarının Türkiye'deki son basın toplantısında verilen mesajlarla bağlantısı olduğunu düşündüklerini açıkladılar. 

Bütün Avrasya'nın bulunduğu bir toplantıda AK Parti Hükûmeti'nin bulunmaması, Çavuşoğlu'nun şu açıklamaları ile bağlantılı olarak yorumlandı: 

'Rusya ile olan ilişkilerimize dikkat ediyoruz, Rusya'ya savunma silahları ihraç etmiyoruz, ABD ve AB eğer bizim yaptırımları deldiğimize dair bir belge varsa göstersin, yaptırımları delmemeye kararlıyız. NATO açısından birinci tehdit Rusya, ikinci tehdit terörizm.'

Ve konuşma 'Biz NATO ülkeleri olarak...' diye devam ediyor. ")

(Yukarıda bağlantısı verilen videonun 12 - 16 dakikaları arası)

+++

Aydınlık Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik:

Amerikalılar en çok Erdoğan'ın "Fırat'ın doğusunda Türkiye-Suriye-Rusya işbirliğine İran'ı da dahil edelim" önerisine bozulmuşlar. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bu öneriye olumlu yaklaşmıştı. Ne diyorsunuz?

Perinçek:

Şunu da görelim: Türkiye Hükûmeti'nde çok önemli zaaflar ve bölünmeler var. Evet, Cumhurbaşkanımız böyle diyor ama 2 gün önce Dışişleri Bakanımız "NATO için birinci tehdit Rusya'dır" diyor ve "NATO olarak bunu benimsiyoruz" anlamında devam ediyor. 

Dışişleri Bakanı "Birinci tehdit Rusya'dır" diyor, Cumhurbaşkanı "Suriye'nin kuzeyinde Rusya, Suriye ve İran ile birlikte harekat yapacağız" diyor. 

Hangisi Hükûmet? 
Cumhurbaşkanı mı Hükûmet, Dışişleri Bakanı mı?

(Yakup Aslan:
Cumhurbaşkanı bunun farkında değil mi?
Perinçek:
Ben fiskos nakletmiyorum ki. Açık beyanatlar bunlar.
Yakup Aslan:
Cumhurbaşkanı neden müdahale etmiyor?
Perinçek:
Onu Cumhurbaşkanımıza sormak lazım.)

Dışişleri Bakanlığı, benim gördüğüm, Sayın Erdoğan'ın denetiminden çıkmış durumda, yani öyle gözüküyor ki, ABD'nin kontrolüne girmiş. Bu bir gerçek.

"Birinci tehdit Rusya". Türkiye Dışişleri Bakanlığı nasıl böyle bir şey söyleyebilir? Bir yandan ucuz enerji alıyorsun, böyle dersen bütün Rusya ilişkilerini berhava ediyorsun.


Sayın Cumhurbaşkanı Hükûmet'in içinden sabote ediliyor.
Bunun yenilir yutulur bir tarafı yok. Sanıyorum bu, şu anda AK Parti Hükûmeti'nin gündemidir.

AK Parti'nin bu yalpalamaları... Büyük tarihî fırsatlar kaçırılıyor. Dışişleri "Yaptırımlara uyacağız" diyor. Uyarsan nasıl Rusyadan ucuz enerji alacaksın?

(Video kaydı dakika 28-34)

+++

Çavuşoğlu'nun konuşması:
"Tek taraflı yaptırımlara katılmıyoruz. Diğer taraftan, ABD ve AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine, baypas edilmesine izin vermeyeceğiz."
(Video kaydı dakika 34-39)

+++

Perinçek:

Çavuşoğlu Kafkaslar'da barış ve istikrar için ABD ile birlikte çalışacağını söylüyor. Barış ve istikrarı Türkiye, Azerbaycan ve Rusya, Karabağ Savaşı ile oluşturdular, Kafkas Barışı oluştu. ABD karşı tarafta. 

Vatan Partisi sürecin başında müdahale etmişti. Bizim Hükûmet "Gelsin dünya çözsün" diyordu. "Ne dünyası?" dedik. "Yapılacak şey TSK'nın Azerbaycan Ordusu'nu desteklemesi". "Ya Rusya?" dediler. "Göreceksiniz, Rusya da bizimle beraber olacak" dedik. Öyle de oldu. Cumhurbaşkanımız New York'tan dönerken uçakta 2 kez (ve başka yerlerde de) "Putin olmasaydı Karabağ savaşını kazanamazdık" dedi, aynen onun kelimeleri ile söylüyorum.

Ermenistan'ın arkasında duran ve oluşmuş olan Kafkas Barışı'nı bozmak isteyen ABD ile mi Kafkaslar'da barış kuracaksın... O ABD ki, Ukrayna'da Rusya ile, Suriye ve Irak'ta da PKK üzerinden Türkiye ile savaşmakta, 15 Temmuz darbeleri düzenlemekte, Akdeniz  ve Yunanistan'daki üslerinden namluları üzerimize çevirmekte.

AK Parti Hükûmeti içerisinde bir fay hattı oluşmuş.
Bir tarafında Türkiye var, Cumhurbaşkanı "Suriye'de Rusya, Suriye ve İran ile birlikte hareket edelim" diyor.
Fay hattının diğer tarafında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "Suriye'de ABD ile birlikte çalışalım" diyor. "Birinci tehdit Rusya" diyor.

Cumhurbaşkanı'nın ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştüğü yer de çok önemli. Makamında değil, hava meydanında. Bu da bir tavır.

Dışişleri, Büyükelçiliği neden geri çekiyor?
Bir ABD etkisi, iki, acaba Vatan Partisi orada olduğu için ve AK Parti'den kimse çağrılmadığı için mi? Bunu da düşündüm ben. Seni niye çağırmıyorlar? "Rusya birinci tehdit" dersen, seni tabii çağırmazlar. Bu bocalayan Türkiye'yi çağırmazlar oraya. Azerbaycan da çağırmıyor, Rusya da. Azerbaycan istese Rusya karşı çıkmaz. 

Veya belki biz bilmiyoruz, Hükûmetimizden de çağırdılar, ama gitmedi, Büyükelçiliğim katılır dedi, o da katılmadı. Bu da Dışişleri'nin Erdoğan'a itirazı mı, isyanı mı diyelim.

























AK Parti içindeki ABD" diyorduk ya, Gül, Babacan, Davutoğlu. Parti içindeki ABD ve İngiltere koptu ama bitmiyor. AK Parti içindeki ABD bitmiyor.

Türkiye bu tavrı kaldırmaz. Dünyanın gittiği sürece baktığımız zaman... Azerbaycan denge politikası izliyor mu? Vazgeçti. Bir yandan Türk Devletleri Teşkilatı kuruluyor, TÜRKSOY vesaire, bir yandan da "Avrasya'da mı yer alayım, ABD'nin kontrolünde mi devam edeyim" diye bocalayan bir Türkiye.

Bu devam etmez. Yürümez böyle. Seçime giren süreçte ABD ile Rusya arasında bocalayan, Dışişleri'ne göre iyice ABD tarafına yatan bir siyaset ayakta kalamaz ve Türkiye'yi yönetemez.

İktidarların artık ABD tarafından tayin edilmediği bir döneme girdik. AK Parti bile ABD'den koptuğu için ayakta durabiliyor. Onun için AKP yönetimi 2014'ten sonra Atlantik sisteminin dışına doğru adımlar atmaya başladı? Artık Türkiye'yi Atlantikçiler yönetemez.

Onun için, AK Parti içindeki Amerika'nın geleceği yok, eğer AK Parti Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olacaksa. Ama ne oluyor? AKP kaybediyor, onunla beraber Türkiye de kaybediyor. MHP'ye de kaybettiriyor.

(Video kaydı dakika 39 - 50)

+++

F-16, F-35, S-400, SU-35 konusu
Video kaydı dakika 50 - 56

+++

ULUSAL KANAL sunucusu Yakup Aslan:
"Azerbaycan - Rusya arasındaki 2 ayrı güvenlik antlaşması varken bu toplantıyı önemli kılan nedir?"  (Video dakika 19 - 22)

Perinçek:
Antlaşmalar var ama, bir de stratejik yöneliş var. Azerbaycan'ın ABD ile de, İsrail ile de bazı anlaşmaları var. Bir anlaşmalar yığını söz konusu. Ama bir de stratejik süreç var. Bu toplantı bir stratejik yönelişi dünyaya açıklamış oldu: Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Avrasya ile bütünleşmesi. Zaten toplantının başlığı da bu. ABD bir tokat yedi. Tokadın da ötesinde bir durum. Bir coğrafya ABD'nin altından kayıyor.

(Antlaşmalar hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:

Putin'in Karabağ desteğine karşılık Aliyev'den Ukrayna desteği 

Aliyev'den "Rusya-Türkiye-Azerbaycan İttifakı" önerisi 

+++

"ABD'nin hedef önceliği İran mı, Türkiye mi" konusu video dakika 24 - 28

+++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder