25 Åžubat 2019 Pazartesi

AB ve Denizler aynı yerde olmaz Sayın CHP'liler

Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye ile (tam ortaklık) müzakerelerinin 
askıya alınması için tavsiye kararını 7'ye karşı 47 oyla kabul etti.

22 Şubat günlü POSTA gazetesinde Candaş Tolga Işık, bu kararı
3 cümle ile şöyle özetledi: (Ayıraç içleri bana ait)

"Avrupa Birliği'nin müzakereleri durdurmaması için üç temel şartı şöyle:
1 - Hapisteki HDP Lideri Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakın
2 - Kıbrıs'ın (etrafında Akdeniz'de) (petrol ve) (doğal)gaz aramayın
3 - (PKK'nın Suriye kolları olan PYD'yi ve) YPG'yi vurmayın."

POSTA, 22 Åžubat 2019

Tolga Bey Demirtaş'ın siyaset yaptığı için değil, PKK'nın uzantısı olan HDP
Lideri olarak terör örgütünün propagandasını yaptığı için tutuklandığını
gözardı ederek bunun demokrasimize yakışmadığını söylüyor
AP'nin diğer iki isteği için "utanmazlık" diyor.

+

Buradan görüyoruz ki, insanlar sayfalar dolusu laf kalabalığını okuyup
anlayabiliyor, ne anlatılmak istendiğini 2-3 cümlede özetleyebiliyor.

O halde, CHP'yi yöneten ekibin AP kararını okuyup da anlamadığı düşünü-
lebilir mi? Tabii ki hayır. Türkiye karşıtı bu karara bile isteye destek veriyor 
ve bu kararı iktidara karşı sopa olarak kullanıyor.

Ama iktidara vurayım derken Türkiye'nin hayati sorunlarında düşmanın
yanında yer alıyormuş. Kimin umurunda?



Açılışı CHP Mersin MV Ali Mahir Başarır önerge vererek yaptı: (özet)

"Mersin Erdemli açıklarında bir kova petrol dahi bulunamadı. Alanya açıkla-
rında sondaj 100 gündür devam ediyor. Buradan da kuvvetli ihtimalle sonuç
alınamayacak. Bir günlük masraf 50,000 dolar. Diğer kuyulardan da sonuç
alınamazsa 2 milyar dolar Akdeniz'in sularına gömülecek."

Ve tam 12'den vuruyor:

"Akdeniz'de ortaklaşa petrol ve doğalgaz arayan İsrail ve Güney Kıbrıs
Rum Yönetimi'ne karşı gövde gösterisi yapmak amacıyla mı petrol ve
doÄŸalgaz arama çalışmaları baÅŸlatılmıştır?" 



Kısaca diyor ki: Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramaktan vazgeçelim.
Oradaki rezervleri İsrail'e ve Rumlara bırakalım.

Çünkü Avrupa Konseyi kararı diyor ki: "Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
doğal kaynak arama ve işletme de dahil olmak üzere egemenlik hak-
larına saygı duymalı", Ve bu saygı gereğince Kıbrıs'ın etrafında petrol
ve doğalgaz aramamalı. Çünkü o bölgeler Rumlara ait. CHP de bu
isteğe uyarak sondajlara karşı çıkıyor. CHP Rumların sözcüsü müdür?



CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz karar hakkında şöyle diyor:

"Bu karar Türkiye'de otoriterleşmeye ve rejim değişikliğine verilen yeni bir
cevaptır. AKP'nin tek adama bağlı, çağdaş dünyanın kazanımlarını hiçe
sayan sisteminin bir anti-tezidir"

Çeviköz, AKP iktidarının bu kararı hafife aldığını (yani kabul etmediğini),
bunun sonucunda  vize serbestisi ve Gümrük BirliÄŸi AnlaÅŸması'nın yeni-
lenmesi konularında ilerleme sağlanmasının güçleşeceğini de sözlerine
ilave ediyor.

Yani Türklerin Avrupa'ya vizesiz girmesi ve Gümrük Birliği Anlaşmasının
yenilenmesi uğruna Demirtaş'ı serbest bırakmalı, Doğu Akdeniz'de petrol
ve doğal gaz aramaya son vermeli, PKK'nın Suriye kolu olan PYD ile mü-
cadele etmekten vazgeçmeliyiz. Çeviköz'ün sözlerinin anlamı bu.

Tam anlamıyla Avrupa Birliği emperyalizminin borazanlığı. Ancak aslında
Amerikan emperyalizminin. Çünkü bu isteklerin asıl sahibi Amerika.

+

CHP yönetimi, Çeviköz'ün ağzından, Türkiye'yi emperyalizmin tam boyun-
duruğu altına sokma arzusunu ifade ediyor. Çeviköz diyor ki:

"CHP olarak, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini çağdaşlaşmanın bir gereği
olarak görüyor, AB'ye tam üyelik perspektifine sahip çıkıyoruz."



Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Mayıs 2018 günü verdiği demeçte şöyle diyordu:

"Deniz, Yusuf ve Hüseyin ülkemizin bağımsızlığı uğruna çıktıkları yolda ara-
mızdan kopartılan... cesur yüreklerdi. Onlara sözümüzü tutacağız."

Bir yandan Denizleri ülkemizin bağımsızlığı uğruna dövüştükleri için anıyor,
diğer yandan ülkemizin bağımsızlığını Brüksel'e teslim etmek, ülkemizi emper-
yalizme tam sömürge yapmak için Avrupa Birliği tam üyeliğini destekliyor.

Halbuki Denizler adı o zaman Ortak Pazar olan AB'ye "Onlar ortak biz pazar"
diyerek karşı çıkmışlardı. Ya sen de AB üyeliğimize karşı çık, ya da Denizleri
anmaktan vazgeç.

Kötü iyiyi kovar. Emperyalizm işbirlikçiliği Denizleri kovmuştur. İkisi bir arada
olmaz çünkü. Olur gibi gösterirseniz bu ikiyüzlülük olur.




++++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder