lafı evirdi çevirdi, kıvrandı, bir türlü "Doğu Perinçek" diyemedi. Buyurun:
"Ülkeyi Erdoğan ve Bahçeli yönetmiyor.
Adına 'Askeri Vesayet' demek doğru değil. Ama, içinde bazı eski ve mevcut
asker kişilerin de olduğu, farklı siyasi partilerden aktörlerin de bulunduğu
çok ciddi bir vesayet odağının varlığına inanıyorum.
Bunun içerisinde AK Parti'den bakan ve çok üst düzeyde bürokrat olanlar,
bir başka muhalefet partisinin Genel Başkanları, bazı yöneticileri var.
Ne Erdoğan Bahçeli'nin, ne de Bahçeli Erdoğan'ın güdümüne girdi. Bir
başka mekanizma, bir başka dinamik var. Hepsini birden yönetiyor.
Bir ayağı içeride bir ayağı dışarıda bir yapıdan bahsediyorum."
+
Özgür Özel, sözünü ettiği bu yapıya "Askeri Vesayet" demenin doğru olma-
dığını söyledi ama, gericilerin "Askeri Vesayet" adını taktıkları Cumhuriyet'i
korumaya kararlı Atatürkçü güçlere karşı konumunu şöyle açıkladı:
"Askeri vesayeti ortadan kaldıracağız diyen AK Parti, askeri vesayeti ortadan
kaldırmanın siyasi iletişimini zamanında iyi yaptı. Askerin siyasi müdahalelerde
bulunduğu, bazen kendi gücünü, sınırlarını aşacak müdahalelere niyetlendiği
yani doğrudan darbe değil ama aktif siyasete müdahale ettiği bir gerçek vardı
Bugün gelinen noktada askeri vesayet sıfırlandı mı, yoksa başka bir vesayete
+
Demek ki, Özel'e göre, Askeri Vesayet'i ortadan kaldırmaya iyi başlamış olan
AK Parti, sonradan bu vesayetin altına girerek başladığı işi bitirememiş. Yani
Askeri Vesayat'i sıfırlayamamış. Balyoz ve Ergenekon kumpasları maalesef
tamamına erdirilememiş.
+
Ergenekon ve Balyoz kumpasları döneminde FETÖ merkezli kara propa-
ganda malzemelerini andıran bu sözlere Vatan Partisi Genel Sekreteri
Utku Reyhan şöyle tepki verdi:
"Bu ifadeler Ahmet Altan,Nazlı Ilıcak ya da Emre Uslu'ya değil, CHP'yi
temsil yetkisi olan Özgür Özel'e ait. 'Bunlar FETÖ ile birleşti' dediğimizde
inanmayanlar, şu lafların anlamını bir daha düşünsün.
Demek ki iktidar olsalar, yeni Ergenekon - Balyoz dalgaları yaşayacağız.
+
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktay Yıldırım, CHP içindeki Ergene-
kon-Balyoz mağdurları Teğmen Mehmet Ali Çelebi ile Kurmay Albay Dursun
Çiçek'e şöyle seslendi:
Ergenekon-Balyoz iddianamesi Özgür Özel'in bilincinde ne arıyor?Nerede CHP içindeki Ergenekon Balyoz mağdurları? Nerede o derin devlet olmakla suçlanıp kendini aklamak için yıllarca hapis yatan askerler?
Çıkmıyor mu hiç sesleri!
Özgür Özel, Seyit Tümtürk ile beraber, Ergenekon-Balyoz kumpaslarının ana fikrini bilincinde taşıyor.
Özgür Özel Tıpkı FETÖcü savcılar, polisler gibi içinde askerlerin de olduğu derin devlet var diyor.
+
Vatan Partisi AKP'ye kayyım olarak atanmış
Celel Başlangıç, Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı sözde muhalif Artı Gerçek
haber sitesindeki yazısında şöyle yazdı:
"Ortadaki tablo çok net:
MHP, Vatan Partisi ve BBP, AKP'ye kayyım olarak atanmış. Onlar da vesayet
altına aldıkları Erdoğan'ı devletin mecburiyetlerinin görevlisi haline getirmişler,
katmışlar önlerine, ne isterlerse yaptırıyorlar."
Başlangıç, Doğu Perinçek'in Aydınlık'taki yazısını şöyle özetliyor:
"Perinçek'e göre devlet Erdoğan'ı önüne katmış, kendi mecburiyetlerinin gö-
revlisi yapmış. Hakkındaki her söze yanıt veren Erdoğan, bu iddiaya gık diye-
medi. Demek ki işine gelmedi."
"Perinçek imzalı yazıyı okuyan, iktidarda AKP'nin değil de Vatan Partisi'nin
olduğunu sanır" diyen Başlangıç, Perinçek'in söz konusu yazısını aynen şöy-
le veriyor:
"PKK'yı hendeklere gömdük, böylece ABD ve İsrail'in İkinci İsrail planını top-
rağa gömmüş olduk. FETÖ Gladyosu'nun darbe girişimini bastırdık. ABD'nin
Türk Ordusu, Polisi ve Yargısı içindeki silahlı güçlerini tasfiye ettik. Fırat Kal-
kanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla ABD-İsrail Koridorunu yardık. DEAŞ'ın ve
PKK'ın silahlı güçlerine sınır ötesşnde ağır darbeler indirdik"
Perinçek'in yazısından bu bölümü veren Başlangıç, yazısını şöyle sürdürüyor:
"Bu satırları okuyunca insan 'Allah Allah, Erdoğan da bunlarla öğünüyor.
Yoksa bütün bunları Perinçek mi yaptı" demekten kendini alamıyor.
Perinçek'in yazısında 'Türk devriminin ve Türk milletinin mecburiyetleri ve
dinamikleri' sıralandıktan sonra 'O mecburiyetlerin, o dinamiklerin karşısında
kimse duramaz' deniliyor.
Ardından da Erdoğan'ın bugüne kadar gık diyemediği bir iddiaya yer veriliyor:
'Türkiye, BOP Eşbaşkanını da alır, önüne katar ve kendi mecburiyetlerinin
görevlisi yapar'
Belli ki, burada sözü edilen kişi, iktidarının ilk yıllarında BOP yani Büyük Orta-
doğu Projesi Eşbaşkanı olduğunu açıklayan Erdoğan.
Sonuç olarak, Perinçek'in bu cümlesini 'Devlet olarak Erdoğan'ı önümüze kat-
tık, bütün bunları görevli olarak yaptırdık' diye de okuyabilirsiniz"
+
Celal Başlangıç Doğu Perinçek'in adını vermiş, Özgür Özel ise "Bir başka mu-
halefet partisinin Genel Başkanları" laf salatasının ardına saklanarak Doğu
Perinçek'in adını söyleyememiştir.
Ah o Perinçek yok mu, Silivri'den çıkamasaydı Erdoğan'a bütün bu işleri yap-
tıracak olan vesayeti tekrar diriltemezdi.
Ancak Özgür Özel'in bu feryatları boşunadır. Silivri duvarlarının yıkılması ile
birlikte Türkiye'de iktidarların ABD tarafında belirlendiği dönem geri gelmemek
üzere kapandı. Özel'in "askeri vesayet", "başka bir vesayet" diye adlandırdığı
sivil - asker Atatürkçü güçlerin tekrar Silivri'lere kapatılmaları da bu yüzden
artık mümkün değildir. O çok istediği "Askeri Vesayet'in sıfırlanması" da ne
yazık ki, asla mümkün olamayacaktır.
Atatürk'ün kurduğu partinin içler acısı durumu işte aynen böyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder