1 Ocak 2019 Salı

Atlantik Çağı böyle kapandı

Ali Serdar Bolat      1  Ocak  2019


Aydınlık, 31 Aralık 2018

Muhalefet "Tayyip"e odaklanmış durumda. Gözü başka bir şey görmüyor.
Bu yüzden, dünyadaki ve ülkemizdeki değişimi bir türlü algılayamıyor.



Dünyada Atlantik Çağı kapandı. Başını ABD'nin çektiği emperyalist Batı
kampı artık dünyanın gidişatında belirleyici rol oynama gücünü kaybetti.



Kaybeden güçler bölünür ilkesine uygun olarak, ABD ile Batı Avrupa
arasında çatlak oluştu. ABD tam anlamı ile yalnızlaştı.



Bizim muhalefet ise, ABD'nin dünyaya hükmettiği günlerin hala devam
ettiğini sanıyor. Geçmişte yaşıyor. ABD planlarında rol alarak Tayyip'i
devirme hayali görüyorlar. Halbuki Türkiye'de iktidarların ABD tarafından
belirlendiği günler dönem gelmemek üzere sona erdi.



Artık Türkiye'de iktidarları ABD karşıtlığı belirleyecek. Bunu algılayama-
dıkları için, ABD yandaşlığı ile, İran, Rusya ve Çin düşmanlığı ile iktidara
gelme hayallerinin hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini, bu siyasetlerinin
yalnızca AKP'nin iktidarda kalmasına yardım edeceğini göremiyorlar.



O kadar ki, ABD planlarıyla Türkiye'nin başına geçirilen, BOP Eşbaşkanı
yapılan Tayyip Erdoğan'ın bile iktidarda kalabilmek için ABD ile çatışmaya
girmek, BOP Eşbaşkanlığından istifa etmek, PKK açılımını bitirmek ve
Avrasya'ya yelken açmak zorunda kaldığını göremiyorlar.



ABD ile birlik olup HDP üzerinden PKK ile örtülü - örtüsüz ittifak yaparak
AKP'yi devirmenin mümkün olmadığı uyarısını yapanları duymuyorlar.



Türkiye gemisi Atlantik limanından palamarları çözmüş, yavaşça Avrasya
limanına doğru yol almaya başlamıştır. Gemiyi geri döndürmek isteyenler
iktidara gelemez. "AKP beceremiyor, ben gemiyi emniyetle Avrasya lima-
nına yanaştırırım" diyenlerin iktidara gelme süreci başlamıştır.



Atatürkçü aydınlarımızın çoğunluğu, yalnızca "Tayyip"e kafayı takmış
olmaları nedeniyle, bir devrim eşiğinde olduğumuzu göremiyorlar.
NATO ve ABD prangasından kurtulmak, Avrasya'da bağımsız ve
öncü konumumuzu almak devrimdir. Bağımsızlık devrimi.



Borcu borçla ödeme, borç para ile ithalat yapıp yerli üretimi öldürme
dönemi sona erdi. Şimdi yerli üretimi destekleme, ürettiğimiz tarım ve
sanayi mallarının ithalatını kısıtlama dönemi geliyor. Bu da bir devrimdir.
Ãœretim devrimi.



Bağımsızlık ve üretim devrimi yolunda ayağında prangalar olan ve bu
yüzden gemiyi Avrasya limanına yanaştırması mümkün görülmeyen
AKP'nin tek başına iktidar dönemi, bu devrimlerin gerçek sahipleri
tarafından aşılabilir.

Gemi sonsuza kadar iki liman arasında fırtınalı denizde duramaz.

Kemalist Devrim'i tamamlama yolunda ilerlemek için şartlar olgunlaşmıştır.

++++

Okuma önerisi:

Tayyip Bey niçin Üretim Ekonomisi'ne geçemiyor?

Tayyip Bey de Doğu Perinçek'in önerileri ve sloganları moda olduğu için
habire "Üretim Ekonomisi" diyor ama içeriğinden habersiz. İşte "Üretim
Ekonomisine geçiyoruz" baÅŸlığı altında söyledikleri: 
 

https://www.ulusal.com.tr/gundem/erdogan-uretim-ekonomisine-geciyoruz-h211247.html

Gördüğünüz gibi Üretim Ekonomisi olarak israfın önlenmesini anlıyor.
Sanayicinin, tarımın, hayvancılığın desteklenmesini anlamıyor.
Üretebileceğimiz tarım ve sanayi mallarının ithal edilmemesini anlamıyor.

"Yerli ve milli" deyip duruyor ama, destek vermediği yerli üretici ithal malla
rekabet edemez duruma düşüp üretimi sürdüremiyor. Samandan canlı
hayvana, arpadan tütüne, pamuktan sanayi ara malına kadar akla gelen
her malı ithal ediyor, yerli üretimi öldürüyoruz.

Yani Turgut Özal - 12 Eylül programını sona erdirip Üretim Ekonomisine
geçmeyi bir türlü beceremiyor Tayyip Bey.

+

Niçin?
Çünkü bu düzenin devamında çıkarı olan ithalatçı, döviz bağımlısı çıkar
gurubunun direncini kıramıyor. Tarikat gurupları da bunlarla iç içe.

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2018/10/tayyip-bey-nicin-uretim-ekonomisine.html

++++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder