Y-CHP fedailerinden Barış Yarkadaş "Atmasyondan kim
ölmüş" özlü sözüne uygun olarak şöyle yazıp duruyordu:
Eh, y-gazeteci dediğin de böyle olur. Esaretten kurtulan yurtseverlerin
kumpastan AKP'yi sorumlu tutan demeçlerini görmezden gelirsin olur
biter.
Bir de, böyle bir şart olduğunu Yarkadaş nereden biliyor? Kulağına Tayyip
mi fısıldamış?
Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı, Vatan Partisi
Başkanlık Kurulu Üyesi Korgeneral İsmail Hakkı
Pekin "Galiba Yarkadaş Aydınlık okumuyor, Ulusal Kanal'ı
dinlemiyor, ona okuduğu bir gazeteden cevap vereyim de duysun" diye düşünmüş
olacak ki (!), Fethullahçı ZAMAN gaz tenekesine demeç vererek kumpastan sorumlu
olanın Tayyip Erdoğan olduğunu bir kere de oradan açıkladı. Şöyle
dedi:
"Cumhurbaşkanı, Harp Akademileri’nde TSK’ya yönelik komplo ve
kumpaslardan bahsetti ama bununla kendisini kurtarması mümkün değil. Eğer TSK’ya
yönelik bir komplo varsa, kumpas varsa bunun siyasi sorumluluğu kendisine
aittir. İktidar o hakimleri, savcıları meslekten ihraç etmekle bu işten
kurtulamaz."
Bakınız:
Korg. Pekin, aynı söyleşide,
AKP iktidarının MİT kanalı ile Suriye'deki teröristlere yardım ettiğini, silah
gönderdiğini, sevkıyatı ortaya çıkaran savcıların başına neler geldiğini şöyle
anlattı:
"MİT’in yapacağı işler belli. MİT, Suriye’de bir harekât yönetemez. Bir
komşu ülkeye MİT aracılığı ile terör ihraç ediyoruz. Üstelik MİT bunu yaparken
paralı askerler kullanıyor. O silahların yarın nereye gideceği belli
değil."
"Muhaliflerin silahlarının bir kısmı MİT aracılığıyla gidiyor. MİT
cihatçı gruplara silah gönderiyor. Katar aracılığı ile kurulan naylon şirketler
var. Onlar aracılığı ile IŞİD’e, El Nusra’ya paralı asker sevkiyatı yapılıyor.
Türkiye’deki bu şirketlerin tespit edilmesi lazım… Mesela emekli bir
tuğgeneralin kurduğu bir şirket Suriye’ye paralı asker gönderiyor. Şirket MİT
adına çalışıyor, başka türlü çalışamaz çünkü… Hükümetin buna mani olması lazım
ama… MİT’in de bunları takip ediyor olması lazım. Ama bakın bu sevkiyatı ortaya
çıkaran TIR savcıları ne oldu?"
Korg. Pekin, açılım ve PKK
ile müzakere konusunda şunları söyledi:
"Kürt meselesinde de yanlış gidildi. PKK’ya silah bıraktırdıktan sonra
siyasi çözüm üretmek, müzakereye öyle başlamak lazımdı… Özerklik taraftarı
değilim ama her şey konuşulabilir. Yoksa buradan yürüyelim, olmazsa geri döneriz
olmaz. O zaman risk çok büyür, çatışma başlar. Seçimden sonra müzakere sürse
bile iktidar vaatlerini tutamaz. Çıta çok yukarıda tutuldu çünkü. Özerklik vaadi
bu ülkede çatışma çıkarır. PKK’nın da silah bırakacağı filan yok. PKK, ABD ve
Batı ile müttefik oldu."
Yarkadaş bunları okumuştur, ama zannımca "anlamamıştır" yine... Sen ne
kadar anlatırsan anlat, Tayyip'in "Kabataş'ta türbanlı bacıma..." inadına benzer
şekilde "Şartlı tahliye de şartlı tahliye" demeye devam
edecektir. Bir yandan da kendisi ile çelişkiye düşme pahasına "ZAMAN'a demeç verdiler, bunlar Fethullahçı" demeye bile kalkabilir.
Aslan sosyaldemokratlar
böyle...
Söyleşinin ikinci
bölümü:
*********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder