20 Aralık 2014 Cumartesi

Anadolu Partisi Programı'nda Avrupa Birliği maddesi

Emine Ülker Tarhan ve E. Tuğa.Türker Ertürk'ün kurucuları arasında olduğu Anadolu Partisi'nin programında maddelere numara verilmemiş. Bu yüzden programdan yapılan alıntıların yerlerini bulmakta zorluk çekebilirsiniz.

AVRUPA BİRLİĞİ POLİTİKASI başlığı altında şöyle deniyor:

"Anadolu Partisi; Türkiye’nin AB’ye girişini desteklemekte, bunu Atatürk’ün önderliğinde yapılan aydınlanma devrimlerinin ve çağdaşlaşma vizyonunun devamı olarak görmektedir."

Anadolu Partisi,ne yazık ki, bu söylemi ile, halkımızı Avrupa Birliği ile aldatan partiler arasında yerini almıştır.

Ülkemizin Avrupa Birliği'ne girmesinin mümkün olmadığını artık ortaokul öğrencileri bile bilmektedir. 


Önümüzde AB üyeliği diye bir seçenek yoktur.

Ülkemizi bölmek için Aday Üye yaptılar

Ülkemizin AB aday üyeliği, ABD tarafından Avrupa ülkelerinin önüne sürülmüştü. ABD'nin bundan iki yönlü bir çıkarı vardı. Birincisi, AB içine İngiltere'nin yanı sıra ikinci bir Truva Atı sokmuş olacaktı. Ve ikincisi, Türkiye'yi bölme planına yardımcı kuvvet olarak AB'yi de katacaktı.

Avrupa ülkeleri, Türkiye'yi asla istemiyorlardı. O yüzden AB'nin motor güçleri olan Fransa ve Almanya şiddetle itiraz ettiler.

ABD onları şöyle ikna etti: "Kafanızı kullanın. Sizden Türkiye'yi üye yapmanızı istemiyoruz ki. Aday Üye yapın. Bizden uzaklaşıp doğu ülkelerine yaklaşmasını bu suretle önlemiş oluruz. Ayrıca, içişlerine karışmak için hak elde etmiş olursunuz. Üyelik için şartlar ileri sürün, etnik ve dinsel temelde örgütlenme hakkı talep edin, el birliği ile adım adım Türkiye'yi parçalayalım."

Türkiye, üye yapılmak için değil, kontrol altında tutulup adım adım parçalanmaya götürülmek için AB'ye Aday Üye olarak kabul edildi.

AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi, Müzakere Çerçeve Belgesi incelendiğinde, bunların yeni Sevr belgeleri oldukları kolayca görülür. 

Sayın Tarhan ve Sayın Ertürk bu çıplak gerçeği bilmiyor olamazlar. Öyleyse gerçeklerle yakından uzaktan ilgisi olmayan bu AB hedefi programa ne sebeple konulmuştur?

2
Gümrük Birliği'ne alınmamız, Asil Üye yapılmayacağımız anlamına gelir

AB adayı ülkelere önce sanayilerini ve ekonomilerini AB ülkeleri ile uyum haline getirmek için kredi ve teknik yardım yapılır,  aday ülke hazır hale gelince üyeliğe kabul edilir ve ancak Asil Üye olduktan sonra Gümrük Birliği içine girer.

Ancak, söz konusu aday ülke Türkiye olunca, bu kural devre dışı bırakıldı. Türkiye, AB üyesi olmadan Gümrük Birliği'ne alındı. 

Bunun anlamı şudur: AB, Türkiye'nin üye olması durumunda Türkiye'den elde edeceği her şeyi şimdiden elde etmiş oluyordu. Yani Türkiye'yi üye yapmakla elde edeceği başka bir getiri kalmamıştı. Türkiye ise, üye olmadığı için, AB üyelerinin elde ettiği getirilerden faydalanamıyordu. 

Kısacası, Türkiye, evlilik vaadi ile iğfal edilmişti. Metres olarak eve kapatılmıştı. Saldırganın her türlü hizmetini görüyor, evden dışarıya da çıkamıyordu. Saldırgan nikah yapmayı asla düşünmüyordu. Neden yapsın ki?
İşte bu yüzden, nikah ümidi, yani AB Asil Üyeliği seçeneği yoktur.
Türkiye'nin tek seçeneği, odalık olarak kapatıldığı evden kaçıp özgürlüğüne kavuşmaktır.
Velev ki, olmaz ya, dünya tersine dönmeye başlamış olsun da, AB bize "Gelin sizi tam üye yapalım. PKK'yı ve bölücüleri, gericileri desteklemekten de, Atatürk düşmanlığından da vazgeçtik." desin.

Bu halde bile, Atatürk'ün "Tam Bağımsızlık" ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkelerine bağlı olan Türk Milleti, AB üyeliğine karşı çıkar.

Çünkü AB üyeliği, egemenliğin Brüksel'e devrini ve bağımsızlığın çöpe atılmasını gerektirir.

AB bölünmeyi dayatıyor

Anadolu Partisi Programı şöyle diyor:

"Anadolu Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği’ne diğer üye ülkelerle eşit koşullarla üye olmasını desteklemektedir. Üyeliğin, Türkiye’ye yüklenecek tek taraflı tavizlere ve Lozan Antlaşmasının içeriğine aykırı nitelikteki koşullara bağlanması kabul edilemez. AB üyeliğinin Kıbrıs konusu ile ilişkilendirilmesi söz konusu bile olamaz."

Anadolu Partisi ya gerçeklerden kopmuş bir şekilde hayal görmekte, ya da diğer mandacı partiler gibi halkımızı aldatmaya soyunmaktadır.

Avrupa Birliği, ülkemize "AB Özerklik Şartı"nı dayatmıştır. PKK'nın yasal partisi BDP, Barzani'nin partisi KDP Sosyalist Enternasyonal üyesidir. AB Parlamentosunda PKK temsilcileri ile toplantılar tertipleniyor. Anadolu Partisi Programı "AB üyeliğinin Lozan'a aykırı koşullara bağlanması kabul edilemez" diyor. 

Arkadaş, sen böyle deyince "A, bunlar bölünmeyi istemiyor. Peki, biz de Türkiye'yi bölmekten vaz geçelim bari" deyip bizi üye yapacaklarını mı sanıyorsun? Olmayacak duaya amin demenin anlamı nedir? Bizi Asil Üye yapmak için değil, bölmek için Aday Üye yaptıklarını bilmiyor olamazsınız. 

AB, Kıbrıs'tan çıkmamızı istiyor

Anadolu Partisi "AB üyeliğinin Kıbrıs konusu ile ilişkilendirilmesi söz konusu bile olamaz" demektedir. Nasıl söz konusu olamaz arkadaş, AB Kıbrıs Rum Yönetimi'ni "Tüm Kıbrıs'ın temsilcisi" olarak AB üyesi yapmadı mı? "Kıbrıs AB toprağıdır, Türkiye Kıbrıs'ın kuzeyini işgal etmiştir" demiyor mu? "İşgalci Türk Ordusu Kıbrıs'tan çıksın" demiyor mu?

AB: "Kıbrıs'tan askerinizi çekmedikçe AB'ye giremezsiniz" diyor. Biz "Aman AB'ye girelim" diye askerimizi çekersek yine AB'ye almayacaklar.

Madem ki bizi AB'ye alacaklar, o zaman Türk Ordusu da AB'nin ordusu olacak, o halde neden ordumuzun Kıbrıs'tan çıkmasını istiyorlar? Cevabı çok basit. Bizi AB'ye almayacaklar. Normal zekalı bir ortaokul öğrencisi bile bu bağıntıyı kolayca kavrar.

Anadolu Partisi Programı DIŞ POLİTİKA başlığı altında:"Kıbrıs Türklerinin eşit ve adil biçimde temsil edildiği, iki halkın ekonomik ve siyasi eşitliği temeline dayalı, iki bölgeli, iki eşit kurucu devletin oluşturacağı yeni bir ortaklık Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü içeren kapsamlı çözüm girişimlerine destek olacaktır." demektedir. Bu hedef ile AB üyeliği hedefinin iki uyuşmaz hedef (uzlaşmaz karşıt) olduğunu gerçekten göremiyor musunuz?

3
Tam bağımsız olmak isteyen ülke AB üyesi olamaz

Anadolu Partisi Programı AVRUPA BİRLİĞİ POLİTİKASI başlığı altında şöyle diyor:

"Türkiye’nin; Atatürk'ün iç siyasette olduğu kadar dış siyasette de sergilediği onurlu ve dik duruşunun ve buna bağlı olarak da kendi kararlarını kendi verebilen tam bağımsız bir ülkenin ayakları yere basan siyaseti sayesinde, dönemin en önemli uluslararası topluluğu olan Milletler Cemiyeti’ne 43 üye ülkenin oybirliğiyle davet edilen ilk ve tek devlet olduğu hatırlanarak ve bu diplomatik zaferden ibret alınarak Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için şart koşulan bir ülke olmaktan çıkarılması, davet edilecek bir ülke konumuna getirilmesi hedeflenmelidir."

Bu paragraf, adama saçını başını yoldurur. Baştan aşağı yanlış, neresini düzeltmeli?

Anadolu Partisi'nin bu paragrafının özeti şöyle: Atatürk'ün onurlu, tam bağımsız siyaseti sayesinde Milletler Cemiyeti Türkiye'yi üyeliğe davet etmişti. Eğer şimdi biz Atatürk dönemindeki gibi onurlu, tam bağımsız bir siyaset güdersek, Avrupa Birliği bizi hemen üyeliğe alır.

Şaka gibi. 

Bir kere, Milletler Cemiyeti (Bugünkü Birleşmiş Milletler) ile Avrupa Birliği nasıl aynı sepete konulabilir?

Birleşmiş Milletler (BM), bağımsız devletlerin üye olduğu bir birliktir. BM'ye üye olan devletler egemenliklerini BM'ye devretmezler. BM, üye ülkelere bir rejim dayatması yapamaz. Şeriatla yönetilen bir ülke de, demokrasi ile yönetilen bir ülke de, bir krallık da BM üyesi olabilir.

AB ise, bir parlamentosu ve hükümeti olan devletimsi bir yapıdır. AB, tam bağımsız devletlerin kurduğu bir birlik değildir. AB'ye üye olan ülkeler, egemenliklerini kısmen Brüksel'e devrederler. Kanunlarını AB kanunları ile uyumlu hale getirmek, Kopenhag Kriterleri'ni kabul etmek, Brüksel tarafından tarif edilen ve adına "demokrasi" denilen bir rejimi kabul etmek zorundadırlar. Tam bağımsız ve onurlu bir siyaset güdemezler.

Onurlu siyaset gütmek isteyen AB Aday Üyesi veya Asil Üyesi ülkenin aydınları, partileri, orduları Ergenekon benzeri tertiplerle ezilir. Ergenekon sürecinde AB'nin kumpasçıları nasıl canla başla desteklediğini unutmuş olamazsınız. Avusturya'da AB kodamanlarının beğenmediği Hayder (Heider) Hükümeti'nin nasıl zorla devrildiğini unutmuş olamazsınız.

AB yetkililerinin "Bu adamın (Atatürk) resmi niçin asılıyor" dayatmalarını, Kemalizmin modasının geçtiği söylemlerini unutmuş olamazsınız. 

Kemalist, tam bağımsız, egemen, onurlu bir siyaset gütmek isteyen bir devleti AB'ye almazlar. Siz bu gerçeğin tam aksini söyleyerek halkımızın uyutulması kumpasına katkı veriyorsunuz. Yakıştıramadım.

4
Milli Hükümet Programı'nın AB ve Kıbrıs maddeleri

Görüldüğü gibi, Anadolu Partisi, Avrupa Birliği ve Kıbrıs konularında ulusalcı bir duruş, dik bir duruş gösterememiştir. 

Halbuki önlerinde yıllar önce hazırlanmış Atatürkçü, ulusalcı, onurlu bir duruş gösteren Milli Hükümet Programı vardı. Ondan faydalanamamışlardır.

İşte Altı Ok'u sahte olarak değil, gerçek anlamı ile içeren tek parti programı olan Milli Hükümet Programı'nın AB ve Kıbrıs maddeleri:

Milli Hükümet Programı Madde 3
ABD Denetimine ve AB Aday Üyeliğine Son 
Türkiye, Türkiye’den yönetilecektir. Türkiye üzerindeki yabancı denetim ve müdahale bütün temelleriyle tasfiye edilecektir. Milletçe refaha ilerlemenin ve özgürleşmenin biricik siyasal çerçevesini oluşturan millî devlet, emperyalizmin küresel saldırısına karşı savunulacaktır. 

Türkiye’yi Avrupa Kapısı’na bağlayan, millî devletimizi ve Atatürk Devrimi’ni tasfiye eden AB aday üyelik sürecine son verilecektir. AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi, Müzakere Çerçeve Belgesi gibi yeni Sevr antlaşmaları feshedilecek ve Türkiye, Avrupa Gümrük Birliği’nden çekilecektir.

Milli Hükümet Programı Madde19. 
KKTC’nin Türkiye ile Bütünleşmesi 
ABD’nin “Birleşik Kıbrıs” planı yapaydır ve emperyalist amaçlara hizmet etmektedir. Bir Kıbrıs milleti olmadığı gibi, “Birleşik Kıbrıs Devleti”nin başka bir temeli de yoktur. KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesi, Kıbrıs’ın her iki toplumu yanında Türkiye ve Yunanistan halklarının yararınadır ve dünya barışı için en doğru çözümdür. Millî Hükümet, bölge ve Avrasya ülkelerinin de desteğini alarak, KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesini adım adım gerçekleştirecektir. Kıbrıs’ta Türkiye ve Yunanistan dışında, herhangi bir devletin ve devletler topluluğunun askerî güç bulundurması ve üsler kurması kabul edilemez.

5
Gelecek yazı: 
Anadolu Partisi Programı'nda NATO maddesi

Anadolu Partisi Programı:
http://ana-parti.org/TR,82/anadolu-partisi-programi.html

Milli Hükümet Programı:




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder