AKP Hükümeti - PKK görüşmesinde Tayyip Erdoğan'ın Özel Temsilcisi Hakan Fidan şunları söylüyor:
(Kurduğu uzun cümleyi parçalara ayırarak ve özetleyerek veriyorum)
(Öcalan) hapiste 10 sene okuyarak çok ciddi şekilde değişmiş.
Yıllar boyu belli olayları yaşamış, belli noktalara gelmiş, belli dersler çıkarmış.
Öcalan şimdi çok daha sağlıklı, çok daha nesnel çözümlemelere ulaşıyor, günlük çatışmalardan etkilenmiyor.
Bunun sonucunda Öcalan ile bütün konularda yüzde 90 - 95 birleşen bir genel çizgiye geldik.
Ama Sayın Başbakan çıkıp da böyle bir şeyi söyleyemez ki.
"Öcalan'la bütün konularda yüzde 90 - 95 anlaştık" diyemez ki.
Türkiye'deki siyasi rejim ve şartlar yüzünden şu anda kimse böyle bir şey söyleyemez.
İmralı'daki çözüm iradesi (yani Öcalan) olaya iyi niyetle yaklaşıyor.
Sayın Öcalan yıllar içinde düşünsel bir evrim geçirerek, bölgeye (yani Kürdistan kurmak istediği güneydoğu bölgemize) ve ülkeye (yani Türkiye'ye) ilişkin görüşler geliştirmiş.
İşte, Sayın Öcalan'ın geliştirdiği bu görüşler, Tayyip Erdoğan'ın görüşleri ile yüzde 90 - 95 oranında örtüşüyor.
+++++++++++++++++++
Özetin özeti:
Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan (Yani AKP Hükümeti ile PKK) bütün konularda yüzde 90 - 95 oranında fikir birliği içinde...
Fakat Tayyip Erdoğan bunu söyleyemiyor, çünkü şartlar şu an uygun değil.
+++++++++++++++++
Hakan Fidan farkında değil galiba.
Tayyip Erdoğan, bu fikir birliğini Kanal D ekranlarından çıtlatmıştı. (14 Şubat 2004)
"ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir"
Tıklayın, Tayyip Erdoğan'ın kendi sesinden görüntülü olarak izleyin:
++++++++++++++++++
İşte fikir birliğinin haritası:
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi içinde Diyarbakır'ın nerenin merkezi olacağı açıkça gösterilmiş.
Haritayı çizen de Amerika, Oslo'daki AKP Hükümeti-PKK görüşmesine oturum başkanı olarak CIA görevlisini tayin eden de Amerika.
İşte Amerikan ordu dergisinde yayımlanan haritanın orijinali ve Cumhuriyet gazetesinin yayımladığı tercümesi
İşte Hakan Fidan'ınyukarıda özetlemiş olduğum o sözleri.
O nefis (!) Türkçesi ile bakın nasıl ballandırarak anlatıyor:
Hakan FidanTabi. Şöyle ifade edeyim benim o zaman notlarım vardı şimdi yanımda değil. Ama ana başlıkları aklımda. Benim açıkçası yıllardır okuduğum kürt sorununun nereden kaynaklandığı ne boyutlara geldiği siyasallaşma süreci örgütleşme süreci sürekli takip ettiğim konular. Yani sayın öcalanla ilgili açık kaynaklara çıkan ve bizdeki olan bütün bilgiler malumunuz. Ama tabi orada bire bir belli konuları tartışmak farklı oluyor. Hapishanede geçen on senenin ve okumanın verdiği çok ciddi bir transforme edici gücü var. Zihinsel manada çözümleme manasında onu görüyorsunuz. Ve tabi yıllar boyu belli olayları yaşamış belli noktalara gelmiş belli dersleri çıkarmış. Şimdi bulunduğu yerden çok daha sağlıklı çok daha objektif çok daha nesnel var olan sıcak şartlardan etkilenmeyen çözümlemelere ulaşıyor. Bunu sürekli satır aralarında felsefi olarak görmek beni memnun etti. En azından orada geçen süre gerçekten verimli bir süre olmuş. Bu noktada şunuda yakından takip etmeye çalıştık belli düşünce dönüşümleri zihinsel atlamaların hangi noktadan nereye geldiğini görmek de şahsen benim düşünce olarak bulunduğum yer açısından önemliydi. Çünkü görüyorsunuzki yüzde doksan doksan beş gelen bütün konularda birleşen bir genel çizgiye gelindi. Ama orada olumlu bir hava var. Kendi dünyasında böyle bir psikoloji içerisinde. Fakat ona şunu söyledik biz türkiye deki siyasi rejimi ve şartları dikkate aldığımız zaman şu an hiç kimsenin özellikle sayın başbakanın çıkıp böyle bir şeyi ifade etme şansı yok. Ama şunu herkes bilir burada olumlu bir şey varsa sizin katkınız olmadan olumlu hale gelmeyeceğini biz hepimiz biliyoruz. Bu bilinen bir gerçek bunun üzerinde konuştuk. Sonuç olarak bütün türkiyenin yönetiminden sorumlu bir devlet adamı siyasetçi kimliğiyle beraber oda geliyor bu psikolojinin algılanmasında ve bu değeri kullanmakta fayda var diye düşünüyorum. Ben kendisine tüm çıplaklığıyla anlattım. İmralıdaki çözüm iradesini olaya iyi niyetle yaklaşımı sayın öcalanın yıllar içerisindeki oluşturduğu düşünsel evrimi ulaştığı sonuçları ulaştığı sonuçların bölgeye yönelik vizyonunun ülkeye yönelik vizyonunun yüzde doksan doksan beş oranında kendi çizdiği vizyonla nasıl örtüştüğünü de anlattım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder