Fenerbahçe ve diğer bazı takımların yöneticileri gözaltına alındı.
Hemen sonra Deniz Feneri sanıkları için de gözaltı kararı çıktı.
Yandaş basın yaygarayı bastı: "Kirli Fener kalmasın"
Yani Fenerbahçe ve Deniz Feneri pislikleri temizlenecek, bu iki fener pir-ü pak olacakmış.
Bu dolmayı aziz halkımız ballı börek gibi yiyip yuttu.
Halbuki bu iki fenere yapılan operasyonlar tamamen zıt amaçlara yönelik.
İşte yutturmacanın içyüzü:
Fenerbahçe
++++++++++
Başta AKP'li belediyeler olmak üzere tüm yandaşlar hakkında deliller de gösterilerek örneğin CHP'nin açıkladığı yolsuzluk iddialarının soruşturulması için izin vermeyen AKP'nin Fenerbahçe'ye yaptığı operasyonun amacının "yolsuzluğu cezalandırmak" olduğunu pabucuma anlatın.
Bu operasyonla AKP şu mesajı vermektedir:
"Türkiye'de bu işler benim kontrolüm altında yapılır. Hem siyasi olarak karşımda durup hem de benden habersiz böyle işlere kalkışırsan oyarım."
Yani Fenerbahçe operasyonunun amacı, tüm takımların yönetimlerini AKP'ye biat ettirmek.
Önce AKP'ye biat et, sonra ister şike yap, ister yolsuzluk, rahat rahat uyu be kardeşim.
Deniz Feneri
+++++++++++
Bu davanın dosyaları 3 yıldır bekletiliyor.
Alman mahkemesi: "Asıl suçlular Türkiye'de" demişti 3 yıl önce....
Ama suçlular 3 yıldır ellerini kollarını sallayarak serbestçe gezdiler.
Ergenekon, Balyoz, Fenerbahçe sanıkları gibi sabaha karşı evleri basılmadı, tutuklanmadılar, bilgisayarlarına el konmadı, evleri, işyerleri aranıp evraklara el konulmadı, geçmişe ait telefon konuşmaları basına servis edilmedi.
Çünkü AKP iktidarı, yandaşları olan bu sanıkların suçsuz olduğuna, delilleri karartmayacağına gayetle emindi. (!)
Ergenekon, Balyoz vesaire tertiplerinin sanıkları "kaçabilir, delilleri karartabilir" diye 3-4 senedir tahliye edilmezken, Deniz Feneri Efendileri hortumladıkları paraları bir güzel yediler.
Bu arada aziz halkımızın fereranduma "yes" demesi ile, HSYK, Danıştay, tüm yargı AKP'nin eline geçti.
Özel yetkili mahkemeler zaten AKP denetiminde idi.
AKP yandaşı Deniz Feneri sanıklarını AKP denetimine geçmiş olan mahkemelerin yargılamasında bir sakınca kalmamıştı..
Mahkeme sonunda mahkum olmaları gibi bir tehlike kalmamıştı çünkü..
Gözaltılar eşliğinde davayı başlatmanın bir başka amacı da, sanıkları Almanya mahkemelerinden kaçırmaktı.
Bir sanık aynı suçtan iki yerde yargılanamıyor.
Alman mahkemesine: "Sanıkları size veremeyiz, çünkü iddianameyi hazırladık, gözaltına aldık, biz yargılayacağız" diye cevap verilecek.
Almanya'daki dava kapanacak, dosya Ankara'ya "emin ellere" gelecek...
Böylece Deniz Feneri Efendileri kurtarılacak.
İşte "Kirli Fener Kalmasın" yutturmacasının içyüzü:
Fenerbahçe yöneticileri cezalandırılarak AKP'ye biat etmeleri sağlanacak,
Deniz Feneri Efendileri ise "gözaltı" göz boyaması ile ceza almaktan kurtarılacak.
Konuyu Aydınlık çizeri Derya Sayın muhteşem bir şekilde özetledi. Buyrun:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder