1 Aralık 2025 Pazartesi

CHP Kurultayı'nda "Türk Milleti" rezaleti

 CHP'nin eski programında yer alan "Türk Milleti" ifadesi, 29 Kasım 2025 günü toplanacak olan Kurultay'a sunulan program taslağından çıkartılmıştı. 

(31.12.2019 günü Kemal Kılıçdaroğlu'nun Önsözü ile yayınlanan CHP'nin Yeni Anayasa Taslağı, Anayasa'dan Türk Milleti tanımının çıkarılmasını, "Türk" tanımı yerine "Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı" tanımının konulmasını öneriyordu. CHP'ye göre Türk tanımı etnik kimliğe vurgu yapıyordu. Bunun mantıki sonucu olarak şimdi de "Türk" tanımının CHP Programı'ndan çıkarılması gerekiyordu.)

Aydınlık Gazetesi'nin 26 Kasım 2025 günlü sayısı "CHP PROGRAMINDA TÜRK MİLLETİ YOK" manşetiyle çıktı.

Bakınız:
Özgür Özel: Tam Yol Batı - CHP'de iki çizgi savaşı Bölüm 2 

Aydınlık, 29 Kasım 2025

Aydınlık'ın haberi üzerine CHP içinden sesler yükseldi. "Aydınlık böyle diyor, Atatürkçü seçmene bunu nasıl açıklayacağız? Programa Türk Milleti'ni koyalım" diyorlardı.

Bunun üzerine Program Komisyonu Türk Milleti'ni programa koyma kararı aldı. Ama öyle bir koydular ki, içinde Türk Milleti geçen ifade Türk Milleti'ni dışladı. Tam bir komedi ve aynı zamanda tam bir rezalet.

İşte ayrıntılar:

+++

Birinci ayrıntı:

Kurultayda söz alan CHP Program Komisyonu Sözcüsü Yunus Emre bu konuda akıl almaz bir açıklama yaptı:

"İktidar Partisi'nin (Ak Parti'nin) programında milliyetçilik sözü hiç geçmiyor. Onları (Ak Parti'yi) eleştirmiyorlar.

(Kimler eleştirmiyormuş: Aydınlık Gazetesi ve ondan etkilenen bazı CHP destekçisi saf Atatürkçüler)

"İktidara hiç eleştiri getirmeyenler 'CHP'nin üzerinde bir taş bulur muyuz' diye gündem yaratmaya çalışıyorlar"

(CHP Sözcüsü, böylece, Vatan Partisi ve Aydınlık'ın yaptığı açıklama üzerine programa Türk Milleti'nin konulduğunu itiraf etmiş oldu. Eğer o açıklama olmasaydı Program Taslağı'nı değiştirmeyecekler, Türk Milleti ifadesini koymayacaklardı.)

Arkadaş, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Neyi neyle kıyasladığının farkında mısın acaba*

Bu konuda CHP ile Ak Parti'yi nasıl kıyaslayabilirsin?

Ak Parti: "Biz Atatürk'ün partisiyiz" diyor mu? demiyor.

 "Biz Atatürk'ün partisiyiz" diyen CHP, nasıl olur da: "Ak Parti programında milliyetçilik yok, CHP programında da Türk Milleti olmayabilir." diyebilir?

Böyle diyerek "Ak Parti ile bir farkımız yok, ikimiz de Türk Milleti tanımına karşıyız" demiş olmuyor musunuz?

Evet, bilerek öyle söylüyorsunuz.

On yıllardır "Atatürk'ün partisiyiz" diye diye saf Atatürkçü seçmeni kandırdınız, oyları cebe indirip Kemalizm'i bordadan aşağı attınız.

1947'deki 7. Kurultay'da ALTI OK'tan Devletçilik, Laiklik ve Milliyetçilik oklarının yeniden tanımlanmasına karar verdiniz.

1953'deki 10 Kurultay'da KEMALİZM'i parti programından çıkardınız. Yerine "Atatürk Yolu" denilen ne olduğu belirsiz bir kavramı koydunuz.

1961'de ALTI OK sizin oylarınızla Anayasa'dan çıkarıldı.

Sonra ORTANIN SOLU kepazeliği üzerinden emperyalizmin sözde sol kanadı olan uğursuz SOSYAL DEMOKRASİ ile kucaklaştınız. Kurtuluş savaşımız sırasında Lenin'e kızıp: 
   "Ey Lenin, sen artık işçileri temsil edemezsin, 
     çünkü Feodal Paşa Kemal'i destekliyorsun" 
diye mektup yazan SOSYALİST ENTERNASYONAL'e üye oldunuz, onun SOSYAL DEMOKRASİ yoluna katıldınız.

Doğal olarak saf Atatürkçü seçmen Atatürk'ün sosyal demokrat parti kurulmasına izin vermediğini de bilemezdi.

Saf Atatürkçü seçmenin bu ihanetlerden hiç haberi olmadı.
Kemalizm'den vazgeçip Atatürk düşmanı Sosyal Demokrasi'ye iltica ettiğinizin farkına bile varmadılar, ruhları bile duymadı.

+++

İkinci ayrıntı:

CHP Program Komisyonu Sözcüsü Yunus Emre, yukarıdaki sözlerine şöyle devam etti:

"Bunu dikkatinize sunduktan sonra parti programımızın milliyetçilik bölümünde düzenlenen yeni ifadeyi okumak istiyorum: 
Atatürk milliyetçiliği, yurttaşlık bağıyla cumhuriyetimize bağlı olan herkesin eşitliğini savunur. Türk milleti bu anlayışla tanımlanır. Farklı kimliklerin dışlanmaması ve yurttaşların aynı hak ve özgürlüklere sahip olması esastır. Günümüzde eşit yurttaşlık bu anlayışın eksiksiz olarak hayata geçirilmesi anlamına gelir.' ”


Türk Milleti tanımının günümüzde eşit yurttaşlık anlamına geldiğini söylüyor bu ifade.
Anlamı şu: Saf Atatürkçüleri kandırdık.
Çünkü: Türk Milleti kavramı ile eşit yurttaşlık
             iki zıt kavramdır. İkisi aynı zamanda
             aynı yerde olamaz.

Türk Milleti varsa, eşit yurttaşlık olmaz.
Eşit yurttaşlık varsa, Türk Milleti yok demektir.

Aynı anda hem Müslüman, hem Hıristiyan olunabiliir mi?

Burada bu iki kavram aynı ifade içine konularak emperyalizme (ABD ve AB'ye) şöyle deniliyor:

"Bakmayın siz alçak Vatan Partisi ve demokrasi düşmanı Aydınlık Gazetesi ile ULUSAL KANAL'ın yaygaraları yüzünden istemeden de olsa programa Türk Milleti sözcüğünü koyduğumuza. Aynı yere eşit yurttaşlık da koyduk anlayın."

Emperyalizmin "diğer ülkeleri bölme sözlüğü" içindeki "eşit yurttaşlık" tanımı vatandaşların tek tek eşitliği değil, etnik ve dinsel toplulukların eşitliği anlamındadır. Bu da federe devlet demektir. 

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Özgür Özel: Tam Yol Batı 

+++

Üçüncü ayrıntı:

Yunus Emre'nin okuduğu yukarıdaki ifadede "Farklı kimliklerin dışlanmaması" derken, Atatürk'ün Türk Milleti tanımının diğer kimlikleri dışladığı bayat iftirası dillendirilmektedir.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Türk Milleti Anayasa'dan PKK'ya özerklik için kovuldu 


Devamı olarak bakınız: 

İYİ Parti'nin HDP yalanları HABERTÜRK'te bozguna uğradı 

+++


arşiv:

Kılıçdaroğlu: “İsrail - ABD belası” - 
CHP’de iki çizgi savaşı Bölüm 1 

Özgür Özel: Tam Yol Batı - 
CHP’de iki çizgi savaşı Bölüm 2 

Türk Milleti'ni Anayasa'dan kovma girişiminin 
geçmişi ve bugünü 


+++

28 Kasım 2025 Cuma

Özgür Özel: Tam Yol Batı - CHP'de iki çizgi savaşı Bölüm 2

Özgür Özel yönetimi yeni bir CHP programı hazırlayarak 
"Tam Yol Batı" çizgisini bir adım daha ileri taşıdı.


İşte son gelişmeler:

+++

22 Ekim 2025

PKK - PYD - SDG  ile mücadele amaçlı 
"Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Irak ve Suriye'ye gönderme" tezkeresi 
Meclis'te oylandı. CHP ve DEM Parti ret oyu verdi.


PKK - PYD - SDG'yi Irak'ta ve Suriye'nin kuzeyinde üslenen ABD kuvvetleri koruyor. Koruma görevini TBMM'de CHP yapıyor.

(Bu yeni bir uygulama değil. CHP, 16 Ekim 2023 günlü tezkereye de ret oyu vermişti. "Bırakın PYD Suriye'de özerk Kürdistan kursun, karışmayalım biz" demektedir CHP.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
CHP ve sahte sol: "PKK'ya vurmayın. Tezkereye hayır." 


TBMM Genel Kurulu'nda CHP adına konuşan Namık Tan:

"Meclis'te komisyon kurduk. Komisyon İmralı'ya gidecek. 
SDG yeni kurulan Suriye Ordusu'na katılacaksa biz Suriye'de kiminle savaşacağız?

buyurdu.

SDG, Suriye Ordusu'na örgütsel yapısını koruyarak katılmak ve kuzeydoğu Suriye'de ABD desteğinde denetlediği sözde özerk bölgede tek silahlı güç olmak istiyor. SDG savaşçıları Suriye Ordusu üniforması giyecek ama Suriye Ordusu'ndan ayrı bir silahlı güç olarak varlığını sürdürecek. Gerçek Suriye Ordusu ise SDG'nin denetlediği sözde özerk Kürt bölgesine giremeyecek.

Suriye Hükûmeti ve Türkiye ise SDG üyelerinin tek tek Suriye Ordusu'na katılmalarını yani SDG'nin dağıtılmasını istediği için anlaşmazlık sürüyor. Öcalan da çağrısında "...tüm guruplar silah bırakmalı ve PKK kendisini feshetmelidir" demişti. Bu yüzden PKK'nın Suriye kolu olan PYD-YPG-SDG de silah bırakmalı ve üyeleri Suriye Ordusu'na örgüt olarak değil, tek tek kişisel olarak katılmalıdır.

Bunları bilmezden gelen Namık Tan yukarıdaki sözleri ile "Amerika'nın CHP içindeki adamı" olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.

SDG'nin örgütsel yapısını koruması demek, Suriye'nin kuzeyinde fiilen kurulmuş olan özerk yönetimin yasallık kazanması, Barzanistan benzeri bir sözde Kürt devletçiği kurulması demektir. Türkiye ve Suriye, bu ABD planına izin verilmeyeceğini açıklamıştır. Türk Ordusu'nu Suriye'ye gönderme tezkeresi bu yüzden gereklidir.

Her önemli konuda CHP adına bu zatın konuşturulması, CHP'nin "Tam Yol Batı" çizgisinin doğal gereğidir.

Bu zat hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:
Namık Tan, Amerika'nın CHP içindeki adamı 


+++

20 Kasım 2025

Özgür Özel yönetimi, yeni CHP program taslağını açıkladı.

Aydınlık, 22 Kasım 2025

Emperyalizmin (ABD ve AB'nin) tüm istekleri yeni programa yerleştirilmiş durumda. Gerçi bunlar mevcut programda da var ama şimdi daha da vurgulanmış. İşte o maddeler:

AB üyeliği, NATO, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, eşit yurttaşlık, Terörle Mücadele Kanunu, kayyım, toplumsal cinsiyet eşitliği (LGBT) vb... görelim:

- "Batı İttifakı içinde güçlü ve yönlendirici konumda olacağız."
  (İktidara gelebilmek için yardımlarını dilendiği ABD ve AB'yi
   nasıl yönlendirecek Sayın Özgür Özel, yaman meraklandık)

- "AB üyeliği en önemli hedeflerimizden biri."

- "Avrupa Konseyi, AGİT, NATO gibi Batı İttifakı'nın çatı
  kuruluşlarında etkin varlığımız güçlendirilecek."

- "Yerel yönetimlerin kurumsal kapasiteleri; insan kaynağı, mali imkânlar ve yönetim süreçleri bakımından güçlendirilecektir. Avrupa Yerel Yönetimler Şartı hayata geçirilecektir." 

(Kılıçdaroğlu yumruğunu vurarak "Yerel Yönetim Özerklik Şartı'nı mutlaka getireceğiz" demişti 2014 CHP Kurultayı'nda,
Değişen bir şey yok.CHP, Kürtlere özerklikte ısrarlı.

Ve Kurultay Delegeleri, çılgınlar gibi alkışlıyor KIlıçdaroğlu'nu ve madde oy birliği ile kabul görüyor. 

Tek bir delege bile 'Ne oluyor? Nerelere özerklik vereceğiz? Bu özerk bölgeleri kimler yönetecek? Türk Devleti ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün değil mi? Türkiye üniter bir devlet değil midir? Atatürk dirilse bizi sopa ile kovalamaz mı?' demedi, diyemedi.

Demek ki CHP'ye göre Kürt sorunu ne imiş: Üniter devlet...)

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Yerel Yönetim Özerklik Şartı: 6'lı Masa - PKK ittifakının özü 


- "Demokratikleşme, toplumsal sorunların eşit yurttaşlık temelinde çözümü için elzemdir." 

Emperyalizmin "diğer ülkeleri bölme sözlüğü" içindeki "eşit yurttaşlık" tanımı vatandaşların tek tek eşitliği değil, etnik ve dinsel toplulukların eşitliği anlamındadır. Bu da federe devlet demektir. 


“Eşit yurttaşlık” sıradan bir söz değil, yurttaşlığı etnik kökenlere göre kurmak demektir. Bu söz anayasada değişiklik ister. Madde 66’da yazan “Türk vatandaşlığı” ifadesini silme isteğini ifade eder. Çok-milliyetli başka bir rejimin eşiğidir.🚫

Eşit yurttaşlık demek, yurttaşlar arasındaki değil, etnik ya da dinsel yapılar arasındaki eşitliktir. Eşit yurttaşlığın dayandırıldığı temeller; çok dillilik, anadilde eğitim, özerk yönetim ya da yerel yönetimlere yetki devridir. Böylece etnik topluluklara hukuksal kimlik kazandırılması sağlanacaktır. Bu girişimlerle ulus devlet karşısına; din ve ırk farklılıklarına dayanan federatif yapılanmalar çıkarılmaktadır. 

https://www.azimvekarar.net/esit-yurttaslik/

-  Kayyım uygulamaları gibi antidemokratik müdahalelere izin verilmeyecektir.

Belediyelerin teröre destek vermesi serbest olacak. Teröre yardım eden Belediye Başkanı tutuklanırsa, yerine yine terörü destekleyecek olan yardımcısı Başkan olacak. Teröre yardım etmeyecek olan bir kayyım kesinlikle atanmayacak yani.

“CHP'ye göre toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması temel bir insan hakları konusudur. Cinsiyet, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli her türlü ayrımcılık ortadan kaldırılacak..."
“Kimsenin yaşından, cinsiyetinden, kimliğinden, inancından, cinsiyet kimliği ve cinsel yöneliminden, sosyoekonomik durumundan, engelli olma halinden, dünya görüşünden, yaşam tarzından ve benzeri sebeplerden dolayı dışlanmadığı, baskı altına alınmadığı bir düzen inşa edilecektir."

Yani özetle LGBT desteklenecek diyor. "Kürtlere yönelik ayrımcılık" palavrası benzeri "cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılık" söylemi yaygınlaştırılıyor.

- "Terörle Mücadele Kanunu hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alarak yeniden düzenlenecektir."

Bakınız:
Tam yol Batı 

+++

Programda neler yok:
Her şeyden önce Türk Milleti yok.

Mevcut CHP Programı'nda yer alan
- Türk Milleti
- Türk vatandaşlığı
- Türk uyruğu
- Türk toplumu
- Türk kadını
- Türk bilim adamları
- Türk tabipleri
- Türk dili
- Türk kültürü
- Türk turizmi
- Türk dış politikası
- Türk milli eğitimi
- Türk savunma sanayisi
- Türk sineması
- Türk cumhuriyetleri
- Türk devletleri
ifadeleri yeni CHP Programı'nda yer almadı.

"kapsayıcı yurttaşlık" tanımı konuldu.

Kılıçdaroğlu bunu şöyle ifade etmişti:
SKY 360
Kılıçdaroğlu:
"Anayasa'da etnik kimlik tanımı yapılmamalıdır.
Biz Üst Kimlik tanımı yapacağız, o kadar.
Sunucu:
"Üst Kimlik tanımını nasıl yapacaksınız?"
Kılıçdaroğlu:
"Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı"


Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Türk Milleti'ni Anayasa'dan kovma girişiminin 
geçmişi ve bugünü 


Yalnızca, "Türk" sözcüğünün çıkarılması mümkün olmayan "Türk Silahlı Kuvvetleri", "Türk Devletleri Teşkilatı" gibi kurum isimlerinde Türk sözcüğü mecburen kullanıldı. Buna da şükür.

Bakınız:
CHP Programında Türk Milleti yok 


+++

Programda şunlar da  yok:

- Mavi Vatan yok (Namık Tan "Mavi Vatan masal" demişti)
- KKTC'nin tanıtılması yok
- Özelleştirilmiş KİT'lerin kamulaştırılması yok
- Özellleştirmeye son verilmesi yok
- Üretilebileceğimiz malların dışalımının kısıtlanması yok
- Yabancı paranın serbestçe giriş çıkışının yasaklanması, yani Türk Parasının Değerini Koruma Kanunu'nun yeniden uygulanması yok.
- Serbestçe döviz alım satımının yasaklanması yok.

1930 tarihli kanun için bakınız: 

Kanunun 4. maddesi şöyle:
"Aşağıda yazılı olan faaliyetlerde bulunmak için Hazine ve  Maliye Bakanlığı'ndan izin alınması zorunludur.
a) Ticari amaçlı döviz alım satımında bulunmak"

Vatandaşın döviz alıp satması, döviz hesabı açması akıllara bile gelmemiş o dönemde, onun için kanuna böyle bir yasak eklenmemiş.

Yani:

Turgut Özal'ın vatana ihanet uygulamalarının iptal edilmesi yönünde tek bir söz yok.

+++

Şimdi "İsrail - ABD belası ortadan kaldırılmalı" diyen Kılıçdaroğlu, yukarıda gördüğümüz Amerikancı görüşlerinden de vazgeçmeli, Atatürk'ü yeniden keşfetmelidir.

Bakınız:
Kılıçdaroğlu: “İsrail – ABD belası” – 
CHP’de iki çizgi savaşı Bölüm 1 


+++


26 Kasım 2025 Çarşamba

Kılıçdaroğlu: "İsrail - ABD belası" - CHP'de iki çizgi savaşı Bölüm 1

10 Kasım 1938'den sonra başlayan, 1945'te hızlanan Batı ile birleşme siyasetine karşı CHP içinde yönetim kademesinden önemli bir çıkış geldi.

Kılıçdaroğlu, 22 Kasım 2025 günü yayınladığı videoda 
"İsrail ve Amerika belasının bertaraf edilmesi"  (ortadan kaldırılması) gerektiğini söyledi.

Böylece CHP içinde Batı'ya yani emperyalizme karşı tutum temelinde bir iki çizgi savaşı başlamış oldu:

Özgür Özel ve İmamoğlu'nun "Tam Yol Batı" çizgisi ve Kılıçdaroğlu'nun "İsrail ve ABD belası"na karşı çizgisi.

Kısa zamanda 12 milyondan fazla izlenen video kaydı

+++

Özgür Özel yönetiminin İmralı'ya gitmeme kararına eleştiri olarak yapılan açıklama şöyle:

"CHP, Ortadoğu'da tökezlememizi bekleyen İsrail ve Amerika belasının bertarafı ve devletin âlî menfaatları için sürecin içinde olmak zorundadır.

Milletimizin CHP'den beklentisi, kardeşlik sürecinde öncü olması ve sürece istikamet çizmesidir."

Öcalan'ın "Devlet ve toplumla bütünleşmek için silah bırakın ve örgütü feshedin" talimatının tam olarak uygulanabilmesi için devletin atması gereken adımların belirlenmesi gerekmektedir.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu sürecin içinde olması gerektiğini söylüyor. Vatan Partisi, silah bırakanların Türkiye'ye dönmesi için bir af kanunu önerisi yapmıştı.


+++

Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının diğer bölümü, CHP'nin yolsuzluklardan arındırılması konusudur. Şöyle diyor:

"CHP yolsuzluklarla ve rüşvet çarkının müteahhitleriyle anılamaz, bir araya gelemez. Üzerinde iftiralar ve yolsuzluk iddiaları ile yol alamaz. Derhal arınmalı ve yoluna devam etmelidir."

+++

Gürsel Tekin "Destekliyorum, çoban ateşi yakıldı" dedi.

Milletvekillerinden Deniz Demir, Mahir Polat, Sevda Erdan Kılıç, Gamze Akkuş İlgezdi, Hüseyin Yıldız, Hasan Ufuk Yıldız, Hasan Öztürkmen, Orhan Sarıbal, Rıfat Nalbantoğlu gibi isimler videoyu paylaştı.

Oğuz Kaan Salıcı: "Süreci en başından beri Kürt meselesinin silahtan arındırılması olarak tanımlıyor ve bunu bir devlet politikası olarak görüyorum. Komisyonun (İmralı'ya gitme) kararı hayırlı olsun" diyerek destek verdi.

Barış Yarkadaş: "Kılıçdaroğlu'ndan ders gibi sözler..." 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 

+++


Doğu Perinçek:

"Kılıçdaroğlu'nun mesajı CHP'nin devrimci köklerini tekrardan ayağa kaldıran bir bildirge."

"Birincisi, yolsuzluğu yapanlara meydan okuyor. 'CHP bundan arınarak yoluna devam edecektir' diyor. Dışarıdan müdahale eden bir tavır takınmıyor. CHP'nin lideri tavrını alan, CHP'ye yakışan bir liderlik, Bu, Türkiye için çok güzel bir gelişme."

"Önemli olan ikinci madde. Türkiye'nin önündeki sorunları çözmesi için Amerika ve hatta İsrail'le hesaplaşma sürecinde olduğunu vurguluyor." 

Video kaydı

+++

Kılıçdaroğlu bu çizgiye nasıl geldi?

+++

Deniz Baykal'ı tasfiye etmek isteyen ABD, onun yerine Kemal Kılıçdaroğlu'nu geçirme kararı almıştı. 

CIA  (SILK ROAD) Raporu ile istifa etmeye ikna edilemeyen Baykal, FETÖ destekli kaset kumpası ile devrilmişti.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
ABD'nin 2008 tarihli CHP raporu: 
"Baykal gitsin Kemal gelsin" 

BAYKAL'I DEVİRİP YERİNE KILIÇDAROĞLU'NU
 GETİREN SILK ROAD (CIA) RAPORU

+++

Kılıçdaroğlu gereken başarıyı gösteremeyince ABD onu harcama kararı aldı. Yeni gözde İmamoğlu idi.

KILIÇDAROĞLU'NU HARCAYIP
İMAMOĞLU'NUN ÖNÜNÜ AÇAN CIA RAPORU 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 
ABD Kılıçdaroğlu'nu harcama kararı aldı 


+++

Kılıçdaroğlu'nun isyanı o zaman başladı. "EY DÜNYA" afişi asarak ABD'ye meydan okudu.

+++

İmamoğlu gemisi de karaya oturunca ABD onu da harcayıp Özel'i tahta oturtmaya karar verdi.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
ABD yine at değiştirdi: Gitti Ekrem, gelsin Özgür 


+++

Bu süreçte Atatürkçüler CHP'den ihraç edilmişti.
Yılmaz Özdil "Atatürkçüleri partiden atıyorlar" diye feryat etmişti:

"Ve, varlığıyla onur duyduğumuz, Cumhuriyet'in temel niteliklerine sahip çıkan, Kuva-yı Milliye ruhundan olduğuna inandığımız, toplumda karşılığı bulunan bütün CHP Milletvekillerini yok ettiler partiden.

E, nasıl olacak? Nasıl olacak kardeşim?
Ben dikkat ediyorum, adam Atatürkçü ise partiden atıyorlar.
Nasıl Atatürk partisi ya? Nasıl Atatürk partisi?
Ya, utan, Mustafa Kemal gelse partiden ihraç edecekler.
Böyle parti olur mu ya?
İsmet İnönü'yü getir bugün CHP'ye, Şişli'den Belediye Meclisi Üyesi bile yapmazlar." 
Video kaydı: 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 

Yılmaz Özdil: "Atatürkçüleri partiden atıyorlar"  


+++

Eskiden NATO'yu demokrasinin güvencesi olarak gördüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu şimdi ABD belasından söz etmektedir.

Eski söylemlerinin ne kadarından dönecektir? Kendisi ve onunla birlik olanlar Atatürk'ü ne kadar keşfedebilecektir?

Kılıçdaroğlu'nun ALTI OK söyleşisi TEORİ Dergisi'nin Mayıs 2025 sayısında yayınlandı. Vatan Partisi'nin yayın organında yer almak ileriye doğru cesur bir adımdır.

Daha ileri adımlar atması için destek verilip yol gösterilmeli. 

+++