Devlet Bahçeli'nin "PKK kendini feshetsin" çağrısının amacının Suriye'de kurulma aşamasında olan PKK-PYD-SDG özerk bölgesini (veya bölgesel yönetimini, daha doğrusu devletçiğini) Türkiye'nin kabul etmesi olduğunu açıklamıştık.
PKK'nın kendisini feshetmesi PKK'nın yok olması anlamına gelmez. Çünkü PYD ve SDG, PKK'nın ta kendisidir. Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi işgalci ABD'nin dayatması olan Yeni Irak Anayasası ile meşruluğa kavuşturulmuştu. Aynı şeyin şimdi Suriye için de yinelenmesine kadar Türkiye içinde PKK terörüne ara verilebilir. Bu bir ABD - İsrail planı. Yeni Anayasa için HTŞ Lideri Cevlani 3 yıl süre istedi.
PKK denetimindeki KCK'nın Suriye örgütleri olan PYD/YPG ve SDG'nin ABD koruması altında en az 60,000 kişilik silahlı örgütü var. Yani PKK'nın silah bırakması, kendini feshetmesi olanaksızdır, büyük bir palavradır. Bahçeli bunu bilmez mi? PKK feshedilirse SDG var ki o da PKK. Kimse yutmaz bunu.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Öcalan konuşur, PKK biter, Rojava Kürdistan kurulur:
ABD-İsrail-Bahçeli planı
+++
Sözde silah bırakma / örgütü feshetme karşılığında PKK en çok tavizi almak isteyecek, bu uğurda ısrarcı olursa da ABD - İsrail planına çomak sokacak kadar ileri gidebilecektir.
"Tıpkı geri zekalı Rumların Annan Planı'na hayır deyip KKTC'yi yok etme fırsatını teptikleri gibi." demiştik.
DEM Parti ile görüşmesi sonrası açıklanan Öcalan'ın çözüm önerileri bu öngörümüzü doğrular niteliktedir. Müstafi Amiral Cihat Yaycı,bu önerileri maddeler halinde yorumladı.
+++
DEM Parti'nin açıkladığı Öcalan'ın 7 maddelik mesajının 4. maddesi şöyle : “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim."
Bahçeli ve Erdoğan kadar ehliyet sahibi olduğunu, onlarla eşit düzeyde olduğunu söylüyor. PKK terör örgütünün başı, kendini Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ile aynı kefeye koyuyor. Onların güç verdiği yeni paradigmaya, yani değerler dizisine ben de onlar kadar katkı yapabilirim diyor. Bu sözler açıkça Cumhurbaşkanlığı Makamı'na hakarettir. Terör örgütü lideri ile bir devletin Cumhurbaşkanı nasıl bir araya gelir de yeni bir değerler dizisi oluşturabilirler? Cumhurbaşkanımız bu hakareti sineye çekecek mi? İlk hakaret bu.
"Gerekli katkıyı" diyor. Yani "Benim katkı yapmam gereklidir, çünkü onlar, Bahçeli ve Erdoğan yalnız başlarına bu yeni paradigmayı ortaya koymayı beceremezler" diyor. Al bir hakaret daha.
Dahası, iktidar destekçisi Bahçeli'nin adını önce, iktidarı temsil eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adını sonra söylüyor. Yani yeni değerler dizisinde Bahçeli Erdoğan'ın üzerinde. Buyurun okkalı bir hakaret daha.
Cumhurbaşkanımız bu hakaretleri de sineye çekecek mi?
+++
Öcalan'ın mesajının 1. maddesi:
“Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır."
Türk ve Kürt diyor, "Halklar" diyor. Türk Devleti'nin üniter yapısına karşı. Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir" tarifine karşı. "Türkiye halkı" demiyor, "Halklar" diyor. Buna "Ne kadar iyi yaklaşıyor" diyen Atatürkçülere de, Milliyetçilere de yazıklar olsun diyorum.
"Kader belirleyici" diyor. Kendi kaderini belirlemek için Anayasa'da 42. Madde ve 66. Madde'de değişiklik istiyor.
42. Madde: Anadilde eğitim yalnızca Türkçe yapılabilir
66. Madde: Türk kavramı: "Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" maddesi.
42. ve 66. Maddeler değiştirilecek, böylece değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek olan ilk 4 Madde geçersiz hale gelmiş olacak. Eğitim Kürtçe de yapılabilecek, herkes Türk değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olacak, Türkiyeli olacak.
Bu 2 madde değişirse ulus kimliği parçalanır, Türkiye bölünür.
Bu yüzden, ilk 4 Maddenin değişmemesi Türkiye'nin üniter yapısının değişmeyeceği anlamına gelmez.
+++
İkinci madde:
“Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır."
TBMM'den istediği nedir? TBMM'yi işaret etmek, Anayasa'da değişiklik demektir. Halklar tanınsın, Anayasa'ya Kürt de girsin kendi kaderini belirlemek için zemin hazırlansın.
"Hiç kimsenin sesini çıkartmaması bizi çok üzüyor" diyor Sayın Amiral. ULUSAL KANAL'da konuştuğu halde, Vatan Partisi'ni görmezden geliyor, yok sayıyor.
+++
Üçüncü madde:
“Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir."
Gazze ve Suriye'de yaşananlarla Türkiye'de yaşananları bir tutuyor. PKK'yı HAMAS gibi özgürlük savaşçısı olarak pazarlıyor. Türkiye İsrail mi? Adam Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hakaret ediyor. "Sen İsrail'sin" diyor. Cumhurbaşkanımız bu dördüncü hakareti de sineye çekecek mi? "Sen Esad rejimisin" diyor. Bu beşinci hakareti de sineye çekecek mi? (Bizce hakaret değil ama Esad'a karşı olan Erdoğan için hakaret).
Bunları nasıl sindiriyorsunuz da "Olumlu masajlar verdi Öcalan" diye ekranlara çıkıyorsunuz.
+++
Öcalan'ın beşinci maddesi:
“Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır."
Adamdaki üstten bakışa bakınız: Kendisini Bahçeli ve Erdoğan'ın üstünde görüyor: Çabalarımız (Apo ve DEM'in çabaları) sizin için çok kıymetli bir kılavuz, yol gösterici olacaktır diyor. Bahçeli ve Erdoğan'a yol gösteriyor. Benim çizdiğim yoldan gidin diyor terörist başı cani.
Sayın Cumhurbaşkanımız bu altıncı hakareti de sineye çekecek mi?
+++
TBMM'de 400 Milletvekili evet derse referanduma gitmeden
42. Madde ve 66. Madde değiştirilir.
+++
DEM Parti'nin açıklamasındaki küstahlığa bakın:
“İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik."
Yakında iktidar ve muhalefet partileri "Öcalan, İmralı, PKK lideri" derler, "terörist elebaşı, cani, bebek katili" demekten imtina ederler (kaçınırlar)
“Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede" diyor. Büyük Kürdistan kurulması planı var ya, Türkiye - Suriye - Irak - İran toprakları üzerinde... BOP, Büyük Ortadoğu Projesi, ondan bahsediyor.
+++
Devletimiz 25 senedir hapiste olan bir terör elebaşını siyasi muhatap alarak ikinci kez Açılım başlattı.
Müstafi Amiral Cihat Yaycı, hiç bir devletin teröristleri muhatap almadığını, dünyada böyle bir örnek olmadığını söylüyor:
"Siz PKK siyasi değil terörist örgüttür diyordunuz, şimdi PKK'yı siyasi muhatap alıyorsunuz, hatta Meclisinize çağırıyorsunuz" dediklerinde diğer devletlere yanıtımız ne olacaktır?
İkincisi, 25 yıldır hapiste tuttuğumuz teröriste "Gel şu terörü sen bitir, biz bitiremedik" nasıl deriz devlet olarak? Dünyada böyle bir örnek yok.
Dahası, "25 yıldır silah bıraktıramadık, ama sen bıraktırırsın çünkü örgütü 25 yıldır sen yönetiyorsun" demek midir bu, hapisten nasıl yönetti bu örgütü?
Diğer önemli husus, DEM Parti PKK'nın uzantısı olduğunu kabul ediyor ki, "Apo ile biz görüşeceğiz" diyor. Artık siyasi bağlantı herkes tarafından kabul edilmiş durumda. Niye başka bir parti gitmiyor da bu parti gidiyor?
40 bin kişinin katili bu adam şimdi bir barış güvercini gibi tanıtılmaya çalışılıyor.
İktidar haklı olarak "Türkiye içinde terörü bitirdik" demedi mi? Nereden çıktı şimdi bu? Demek ki bir iç hesap var.
"Şu gözlere bakar mısınız? Normal bir adam mı?" diyor Cihat Yaycı
Video kaydı:
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder