Sözde solcular ve sözde Atatürkçüler, sosyalizm, Atatürk modeli
ve Çin düşmanlığında Atlantikçilerle aynı telden çalıyorlar.
+++
FETÖ (ABD) yandaşı KARAR gazetesinde Taha Akyol:
"Çin modeli, yoksullaşma getireceği gibi, Türkiye'yi Batı'dan
daha da uzaklaştırır, demokrasiyi ve hukuku daha da zayıflatır,
yatırımcıyı büsbütün ürkütür."
Taha Bey tehlikeyi çok iyi anlamış: Çin modeli, yani Atatürk modeli
ekonomi, Türkiye'yi Batı'dan uzaklaştırır. Emperyalizmin pençesin-
den kurtulma yoluna girmemiz Taha Bey'e saç baş yolduruyor.
Ve başlıyor palavralara: "Çin modeli yoksullaşma getirir" diyor.
Aksine, 1949'da devrim yaptığında Çin dünyanın en yoksul ülkesi
idi. Bugün en çok üreten ülke ve orta halli refah toplumunu kuruyor.
Ona göre sosyalist ülkelerde demokrasi yok. ABD'de 2,5 milyon evsiz
sokaklarda yatıyor. Çin'de evsiz, sokakta yatan kimse yok. ABD'de
koronadan 775,000 kişi öldü, her gün ortalama 1,000 kişi ölüyor. Ama
nüfusu ABD'den 4,2 kat fazla olan Çin'de koronadan 3,200 kişi öldü.
ABD'de uyuşturucudan yılda 100,000 kişi ölüyor. Çin'de bu sorun yok.
Al sana demokrasi.
"Çin modeli yatırımcıyı büsbütün ürkütür" diyor. Cahilliğinden değil,
milleti cahil sandığından. Dünyada en çok yabancı yatırım çeken
ülke Çin. 2020'de Çin'e yabancılar 157 milyar dolar yatırım yaptı.
2021 Kasım sonu yatırım tutarı 170 milyar doları aştı. Yalnızca son
iki yılda 327 milyar dolar yatırım. Çin devletinin ve Çinli girişimcilerin
yatırımları hariç.
Çin'in döviz rezervi 3,2 trilyon dolara ulaştı. Dış borcu yok.
Borcumuz bitecek, emperyalizme bağımlılığımız sona erecek
diye ödleri kopuyor.
+++
CHP Sözcüsü Faik Öztrak,
Çin modeline karşı çıkarken IMF'ci Kemal Derviş'i savundu.
ABD, Irak'ı işgal edip Barzanistan kurma planı yapınca Ecevit ve
Komutanlar karşı çıktı. ABD bu yüzden Ecevit'i devirme amaçlı
2001 krizini tetikledi. Ecevit'in çaresizliğinden faydalanarak Kemal
Derviş'in ABD'den gelip hükümete katılmasını sağladı.
Derviş, 15 Günde 15 Kanun çıkartarak Özal ile Evren'in başlattığı
milli ekonomiyi yıkma amaçlı darbe ekonomisini sağlam kazıklara
bağladı. (Derviş CHP'ye katılarak 2002'de Milletvekili seçildi.)
Faik Öztrak, o dönemde Kemal Derviş'e bağlı olan Hazine'nin başına
geçerek bu ihanete yardımcı oldu. Bugünkü CHP kadrosu da Öztrak
ile birlikte bu Özal - Evren - Derviş ekonomisini savunmaktadır.
Öztrak'ın çömezi de Selin Sayek Böke.
Bakın 10 Aralık 2021 günü Öztrak ne diyor:
"Türkiye 2001 yılında çok büyük bir kriz yaşadı. O krizden sonra ben
Hazine'nin başına geldim, Kemal Derviş Bey de yurt dışından geldi.
Gördüğüm bir şey var, gerçekten doğru ilacı verdiğin zaman bu ülke
çok hızlı toparlanabiliyor."
(Krizi ABD'nin çıkardığını, Derviş'in de ABD'den geldiğini söylemiyor.
ABD'nin verdiği ilaç doğru ilaç, ama Atatürk ekonomisi Çin işkencesi.)
"Çin modeli bir Çin işkencesi. Ucuz emeğe dayalı bir model. Türkiye,
Avrupa Birliği ile tam üyelik masasına oturmuş olan bir ülke."
(Hala daha AB masalı anlatıyorlar. AB bizi değil tam üye, yarım üye
olarak bile almayacağını defalarca açıkladığı halde. "Bize milli ekonomi
gerekmez, Atatürk modeli gerekmez, Batı'nın uydusu olacağız" diyorlar.)
+++
Cumhuriyet'te Mustafa Balbay sosyalizm düşmanlığı yaptı:
"Erdoğan, hiç bir akılcı yönteme dayanmayan adımlarını ancak
Türkiye'ye çok uzak bir yöntem ile anlatabilirdi: Çin modeli.
ABD ile çanak tutma - Kafa tutma mesafesindeki ilişkilere, Putin ile
'her alanda' devam eden ortaklıklara, Körfez şeyhleriyle pazarlıklara
ancak Çin modeli ile açılım getirilebilirdi.
Erdoğan'ın kafasında Çin'deki gibi 'sonsuz iktidar' arayışı var.
Çin'in siyasal sistemi şöyle: Çok partili, tek partinin sürekli iktidarda
kaldığı bir halk cumhuriyeti!
Tam Erdoğan'a göre! Çin'de dokuz parti var. İktidardaki Çin Komünist
Partisi tek yönetici ve karar verici. Öteki sekiz parti danışma organı
halinde."
Milli ekonomi karşıtlıklarını "Erdoğan sonsuz iktidar peşinde" gibi
saçmalıkların ve "Çin - komünizm öcüsü"nün arkasına gizliyorlar.
+++
"Erdoğan Çin'i taklit etmeye karar verdiğine göre, AKP'yi komünist-
leştirmesi ve diğer partileri kapatması şart.
Ben zihinsel karın ağrısından kıvranırken imdadıma Doğu yoldaşın
Aydınlık gazetesi yetişti. 'Türk mucizesini yaratacak model' manşeti
ile ferahlattı beni.
Manşetin altındaki iki satır şöyle: 'Bugün Çin mucizesi olarak adlan-
dırılan model, Atatürk döneminde kurulan devletçi, kamucu, halkçı
anlayışın benzeri'
Ömür boyu böyle bir ekonomi düzeni hayal eden ben fakirin nasıl
mutlu olduğunu hayal gücünüze bırakıyorum.
Bırakıyorum da, bu nasıl iş? Çin modeli, Atatürk modelinin (1920 -
1930'lar) taklidi imiş. Mümkündür. Çin'de Atatürk'ün okullarda oku-
tulduğunu biliriz.
Yani iktidar halk meclisi (Bu daha daha Erdoğan'a göre)"
+++
Beyefendi hep böyle bir düzen hayal edermiş de, Erdoğan yaparsa
bu nasıl işmiş. Pekiyi Sayın İnce, madem böyle bir hayaliniz vardı,
bunu gerçekleştirecek bir partiye neden üye olmadınız? Neden bu
hayali gerçekleştirmek için yırtınan Aydınlık gazetesinden ayrılıp
Özal - Evren - Derviş düzenini savunan Cumhuriyet'e kapılandınız?
Ve İnce de, Balbay gibi, "Yani iktidar halk meclisi" diyerek Çin'deki
halk meclisi yöntemine dikkat çekiyor, satır altı diktatörlük olarak
ifade ettiği halk meclisi düzeninin Erdoğan'a göre olduğunu söylüyor.
(AKP'yi komünistleştirmesi ve diğer partileri kapatması şart) diyor.
Balbay ve İnce aynı komünizm düşmanlığında birleşiyorlar.
İşte bu zatlar kendilerini solcu, Atatürkçü ve hatta sosyalist olarak
adlandırıyorlar. Samimiyet göstergesi nedir?
"Sahte solcu, maskeli Atatürkçü, sözde sosyalist" denince de kızıyorlar.
+++
Özdemir İnce'nin hayalinde Atatürk modeli varmış ama, bunu Erdoğan
gerçekleştirirse aman aman evlerden ırak...
İnce'nin itiraz yöntemi, NATO Paşa Türker Ertürk'ün yöntemi ile aynı.
Paşamız da "Stratejik pozisyonda değişikliğini (Batı'dan uzaklaşmayı)
tartışabiliriz, ama Erdoğan yönetimi altında olmaz. Eğer olursa Doğu'ya
süratle savrulma şeklinde olur" diyerek NATO limanına demir atmıştı.
Bakınız:
Türker Ertürk: Aman Batı'dan kopmayalım, Doğu'ya savrulmayalım
+++
HABER TÜRK'te Fatih Altaylı tavan yaptı:
"Yılların Maocusu, Çincisi Doğu Perinçek bir kaç yıl önce AK Parti
iktidarına yanladığı zaman şaşırmıştım.
Sonrasında Doğu Perinçek bildik üslubu ile:
"Hükümeti ben yönetiyorum, AK Parti benim peşime takıldı.
Ben politika değiştirmedim. Onlar benim politikama geldiler.
Türkiye artık Vatan Partisi çizgisindedir."
demeye başladığında ise gerçekten çok gülmüş, Doğu Perinçek'in
kendini ve fikirlerini ciddiye alma özgüvenine de mütebessim bir
saygı duymuştum.
Ancak yanılmışım. Doğu Perinçek doğru söylüyormuş.
AK Parti yönetimi gerçekten Doğu Perinçek çizgisine gelmiş.
Hatta aşmış.
Doğu Perinçek bile Türkiye'yi bu kadar hızlı bir biçimde Çinleştiremez.
Bu kadar açık biçimde marifetmiş gibi söyleyemezdi.
Sayın Perinçek'ten özür diliyorum. Haklı imiş. Doğru söylüyormuş"
+++
Fatih Altaylı da "karşısındakinin söylemediği sözleri söylemiş gibi
göstererek eleştiri yapma" kervanına katılmış. Halk arasında buna
"iftira" derler. Biz öyle demeyelim.
Çok ayıp.
Perinçek hiç bir zaman hiç bir yerde "Hükümeti ben yönetiyorum."
demedi. Sayın Altaylı böyle bir söz uydurmaya neden gerek gördü?
Bu sözü aslında Sayın Altaylı uydurmadı. Bu söz, Ak Parti ile Vatan
Partisi'nin arasını bozmak amacı ile CIA dehlizlerinde oluşturuldu ve
tüm Atlantik yandaşları - Biden tayfası tarafından piyasaya sürüldü.
Sayın Altaylı nal toplamaktadır.
Böyle ucuz işlere girişip saygınlığına leke sürdürmemeli idi ama ne
yapalım ki durum çok tehlikeli. Türkiye milli ekonomi rotasına girip
de Atlantik'ten, kan emici ABD emperyalizminden kurtulma yolunda
geri dönülmez bir noktaya gelmeden önce takoz koymak gerekli.
Atlantik yandaşları için ölüm kalım sorunu yani.
+++
Perinçek'in dediği şu: Vatan Partisi Milli Hükümet Programı hazırla-
yarak tüm partilerin dikkatine sundu. Bu programın bel kemiği Üretim
Devrimidir. Özal - Evren - Derviş ekonomisi terk edilerek Atatürk'ün
uygulamaya koyduğu ve1980 darbesi ile ortadan kaldırılan milli ekono-
miye geçilecektir. Emperyalizmin Türkiye'yi bölme planlarına ancak
milli ekonomi ile direnebiliriz.
Ak Parti şimdi bu programın bazı maddelerini uygulayacağını açıkladı.
Tüm partilerimiz Atlantik yandaşlığı sevdasından vaz geçerek bu Altı
Ok programı etrafında toplanmalıdır.
Türkiye, Vatan Partisi olsa da olmasa da er veya geç Altı Ok programına
geri dönecektir. Erdoğan düşmanlığı bahane edilerek buna karşı çıkmak,
Çin ve sosyalizm düşmanlığı yaparak Üretim Devrimi yoluna taş koymak
asla kabul edilemez.
Sayın Altaylı da Perinçek'in kendisini ve fikirlerini ciddiye alma konusunda
takındığı alaycı tavırdan, "Maocu, Çinci" yakıştırmalarından, sosyalizm
ve Çin öcülerini göstererek milli ekonomi karşıtlığı yapmaktan vaz geçmeli.
+++
Maoculuk konusunda geniş bilgi için bakınız:
Türker Ertürk'ün "Maocu Perinçek" ayıbı
Doğu Perinçek'e "Maocu" suçlamasının nedenleri
Doğu Perinçek ne zaman Atatürkçü oldu
+++
arşiv:
Dövizde sabit kura geçilmez ise faiz indirimi istenen sonucu vermez
Atlantikçi muhalefette "Çin modeli" telaşı
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder