6 Temmuz 2021 Salı

Demokrasi Konferansı'nın Türkiye düşmanı bildirisi ve tercümesi

21 Haziran 2021

ABD'de "Türkiye Demokrasi Projesi" (TDP) adıyla kurulan oluşum, 
Libya'dan Suriye'ye, S-400'lerden Mavi Vatan'a, PKK ve FETÖ
ile mücadeleye kadar bir çok konuda Türkiye'yi hedef alan bir
kuruluş bildirisi yayınladı.

14 kişiden oluşan TDP'de Türkiye düşmanı ve çoğunluğu Biden'cı
ABD'li devlet adamlarının yanı sıra FETÖ'cü firarilerden eski CHP
Milletvekili Aykan Erdemir de yer alıyor.

Bakınız: 



+++

24 Haziran 2021

TDP'nin kuruluşundan bir kaç gün sonra, Amerikancı kuruluşlar
Türkiye'de DEMOKRASİ KONFERANSI topladılar. İki olayın
eş zamanlı olması aralarındaki bağı gösteriyor.

220 kuruluşun katıldığı konferansın kabul ettiği bildirinin içeriğini
Türkiye'ye düşmanlık oluşturuyor.

Bu içerik, FETÖ ve PKK taleplerinden, yani ABD taleplerinden
oluşmaktadır. 





Bildirideki talepler ve tercümeleri şöyle:


Bildiride şöyle deniliyor:

"Dış politikada ülke kaynaklarının savaş sermayesi tarafından
yağmalanmasına neden olan yayılmacı, saldırgan tutumdan
vazgeçilmeli, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesi hayata geçirilmeli,
bütün savaş operasyonları durdurulmalıdır"

Türkiye nereye saldırıyor? Nerede savaş operasyonları yapıyor?
Var mı böyle bir durum?

Irak ve Suriye'nin kuzeyinde PKK ve PYD - YPG ile mücadele etmek
saldırgan bir tutum mudur, savaş operasyonu mudur?

Libya'da meşru hükümeti desteklemek, Ermenistan işgaline karşı
Azerbaycan'ın yanında yer almak saldırganlık yapmak mıdır?

Doğu Akdeniz'deki haklarımızı, Mavi Vatan'ı savunmak amacıyla 
petrol ve doğalgaz sondajları yapmak, ekonomik bölgemizde
sondaj yapmak isteyen yabancıları kovalamak saldırganlık mıdır?

Bu suçlama ve istek, emperyalistlerin ağzı ile Türkiye'ye saldırmaktan
başka bir şey değildir.


Savaş mı yapıyoruz?
Hayır, bölücü PKK terör örgütü ile mücadele ediyoruz.
"Barış Süreci" dediğiniz PKK ile açılım yapma sürecine geri dönülemez.
PKK ile silahlı mücadeleden vazgeçilemez, 
"Açılım", "Çözüm" süreçleri bir daha tekrarlanamaz.
Bu süreçlerin sonucu olan hendeklerin kapatılması için yüzlerce
şehit verdik. Bu şehitlerimize ihanet edilemez.
Türk Milleti ve Türk Ordusu yeni bir barış - açılım - çözüm sürecine
asla izin vermeyecektir. Rüyanızda bile göremezsiniz.


Kimdir bu sözde siyasal tutuklular?

PKK'ya yardım ve yataklık, PKK propagandası yapmak siyasi değil
terörist eylemlerdir. 

ABD'nin ülkemizde kurduğu diğer terör örgütü olan FETÖ tutukluları
da siyasi değil, terör tutuklularıdır.

PKK ve FETÖ tutuklu ve mahkumları kesinlikle tahliye edilemezler.
CHP istediği kadar Ankara'dan Edirne'ye sözde Adalet yürüyüşleri
yapsın, avucunuzu yalarsınız. 


"Halk tarafından denetlenen yerel yönetimlerle bir yerel ve 
yerinden demokrasi inşa edilmelidir.
Kayyımlar kaldırılmalı, hukuksuzca hapse atılan ve görevden
alınan seçilmiş yerel yöneticiler görevlerine iade edilmelidir"

"Yerinden Demokrasi" dediğiniz özerkliğe asla izin verilemez.
Kılıçdaroğlu istediği kadar "Avrupa Özerklik Şartı'nı uygulayacağım"
diye yırtınsa da, havanızı alırsınız.

Kayyımların kaldırılıp belediyelerin tekrar PKK militanlarının
denetimine verilmesini ise rüyanızda bile göremezsiniz.


Vay zibidiler vay. "Militarizme karşıyım, askerlik yapmam" 
diyeceklermiş. Askerlik yapmak vicdansızlıkmış. 

Tercümesi: "PKK'ya kurşun sıkmak vicdansızlıktır. Askere gitmeyi
reddedin. PKK'ya kurşun sıkmayın"  demektir.

Düşmanla savaş ve teröristlerle mücadele militarizm midir?
Önce militarizm ne demek, öğrenin öyle gelin.


Bunlar gazetecilikten eğil, PKK ve FETÖ bağlantıları nedeniyle
içerideler. Bir kaç istisna olabilir. Onun da yargı çözer.


"Devletin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla
hedef göstermeye, suçlu ilan etmeye yönelik tüm politikalarına
ve söylemlerine son verilmeli, LGBTİ+'ların tanınma hakkı ve 
eşit yurttaşlık hakkı anayasal güvenceye alınmalıdır."

Bu iddialar tamamen gerçek dışı. Devlet eşcinselleri hedef gös-
termemekte, suçlu ilan etmemektedir.

"Eşcinseller diğer vatandaşların yararlandığı Anayasal ve yasal
hakları kullanamazlar, yakalandıkları yerde falakaya yatırılırlar,
diğer insanlarla eşit yurttaşlık hakları yoktur, İslam şeriatına göre 
öldürülmeleri caizdir" gibi yasalar var da biz mi duymadık? 

Ancak siz eşcinsel olduğunuz için kendinizi ABD'nin kurdurup 
finanse ettiği LGBTİ kuruluşuna üye olmaya ve ABD'nin istediği
eylemleri yapmaya zorunlu hissederseniz, ve bu eylemler de
suç unsuru içeriyorsa, devlet tabii ki buna izin vermeyecektir.

Eşcinsellerin sorunlarının çözümüne odaklanan milli bir dernek
kurun, destekleyelim. Ama niyetleri bu değil, ABD çıkarları ve
hedefleri doğrultusunda kargaşa çıkarmak.

Tüm dünya ülkelerinde bulunan LGBTİ örgütleri doğrudan ABD
inisiyatifiyle kurulmuş ve ABD tarafından yönlendirilmektedir.

+++

Faşizm safsatası

Bunlar ya zırcahil olduklarından, ya da halkın cahil olduğunu 
düşündüklerinden, bugünkü iktidarı FAŞİST olmakla suçluyorlar.

Faşizm, emperyalist sermayenin en ırkçı ve en saldırgan
kesimlerinin diktatörlüğüdür. Yani faşizm, emperyalist ülke-
lerde hayat bulur.

Veya, emperyalist bir ülke, denetimi altındaki geri kalmış bir
ülkede yerel işbirlikçi iktidara faşist bir yönetim kurdurabilir.

Türkiye'de bu iki durum da söz konusu değil

Birincisi, Türkiye emperyalist değil, gelişmekte olan bir ülkedir.
Yerel emperyalist bir sermaye birikimi yoktur. Bu yüzden de
Türkiye kendi iradesi ile faşist bir yönetim kuramaz.

İkincisi, Türkiye emperyalizmin denetiminde bir ülke değildir,
bu yüzden emperyalizm Türkiye'deki iktidara faşist bir yönetim
kurma zorlaması yapamaz. Emperyalizmin kuklaları olan PKK
ve FETÖ ile silahla mücadele eden bir ülkede faşizmin olduğunu
iddia etmek ancak kötü niyetle mümkündür.

12 Mart ,12 Eylül ve 2002 darbesi dönemleri kapanmıştır. 
ABD, artık Türkiye'de iktidarları belirleme gücünü kaybetmiştir.

Dolayısıyla, Demokrasi Projesi, Demokrasi Konferansı gibi
araçlar kullanarak Millet İttifakı'nı iktidara getirme planlarının
başarı kazanma şansı yoktur.

+++

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder