19 Ocak 2021 Salı

Türkiye'de solcular niçin Biden yandaşı


Yazar Ahmet Yıldız, "Türkiye'de solun gönlü niçin Biden'de?"
başlıklı yazısında şöyle diyor:

"Başlığı okuyunca, rahmetli Attila İlhan'ın ünlü kitabındaki gibi
Hangi Sol dediğinizi duyar gibiyim.

Söz ettiğim sol, her birinin 'en' sosyalist sol olduğu iddiasındaki
TKP'den Vatan Partisi'ne, ÖDP çevresinden Birikim tayfasına,
CHP'den HDP'ye kadar uzanan...  tüm taraflardır.

Vatan Partisi'ni ayırırsak, hemen hepsinin yayın organlarına,
yazı ve paylaşımlarına bakınca gönüllerinin Biden'de olduğu
açıkça görülüyor."

+++

Görüyoruz ki, Ahmet Yıldız, Türkiye solunu ikiye ayırıyor:
Vatan Partisi  ve diğerleri.

Diğerleri, sahte sol olarak adlandırdığımız kesim.

Sahte solun Amerikancı olduğu Amerika'nın boots on the
ground (harp sahasındaki kara kuvvetleri) olarak ilan ettiği
PKK - PYD ve onların uzantısı HDP ile ilişkilerine bakılarak 
kolayca anlaşılmaktaydı. Biden taraftarlıkları, onların Ameri-
kancı sahte sol olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.

+++

Ahmet Yıldız, 2,5 trilyon dolar gibi bir servete sahip olan yüksek 
teknolojili medya devlerinin Biden yandaşı olmasının bizim solcu-
ları neden hiç şüphelendirmediğine şaşırıyor, şöyle diyor:

"Trump düşmanlığında uluslararası liberal basının tüm organları ve
twitter, facebook gibi sosyal medya organları başı çekiyor. Twitter
bu konuda baş diktatör konumunda.

Sol'un en başta, 2,5 trilyon dolar zenginliğe sahip bu rakipsiz son-
radan görme zengin diktatörlerin demokrasiyle de, insanlığın kur-
tuluşu ile de en küçük bir ilgilerinin olmadığını görmesi ve salt bu 
nedenle bile, onların desteklediklerinden kuşkulanması gerekmez mi?"

Gerekmez Sayın Yıldız, onlar Amerikancı sahte sol olduklarından
dolayı bu yazdıklarınızı bile bile Biden yandaşlığı yapıyorlar.

+++

Yıldız, Trump'ın arkasında ABD'yi yöneten güçlerden bir kısmının 
olduğunu söylüyor. Bu güçlerin silah sanayisi ve tefeci finans ser-
mayesi dışındaki sanayici ve tarımcılar olduğunu, bunların diğer
ülkelere müdahale yapmaktan vazgeçip ABD içinde üretimi artırma
ve halkın refah seviyesini yükseltme taraftarı olduğunu biliyoruz.

Çünkü saldırganlık arttıkça kaynaklar silaha yatırılıyor, ülke içinde
refah seviyesi düşüyor, üretim azalıyor, alım gücü düştüğü için sa-
nayici pazar kaybediyor. Kısır döngü.

Bakınız: 

ABD'de halkın azımsanamayacak bölümü sefalet içinde yaşıyor.

Amerika'da 550 bin evsiz var. Sokaklarda, metro istasyonlarında
karton kutuların, çadırların içinde yatıyorlar.

Bakınız: 

ABD'de milyonlarca kişi gıda yardımı ile yaşıyor. Aşevlerinde dağıtılan
yemekler için uzun kuyruklar oluşuyor.

Vietnam başta olmak üzere savaştan dönen, sakat kalan, uyuşturucuya
başlayan, dönünce ailesini bıraktığı yerde bulamayan, milyonluk işsizler 
ordusuna katılan askerlerin durumu içler acısı.

Bütün bu işsizlik, yoksulluk Biden'ın umurunda bile değil.

Ahmet Yıldız, başka ülkelere saldırmaktan vaz geçip ABD içinde üretimi
artırmaya dönük Trump politikasının, başka ülkelere saldırganlığın odağı 
olan Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve CIA bürokrasisi ile çatıştığını 
kaydediyor, ve şöyle devam ediyor:

"Başkanlık maaşını almayan, ABD ekonomisini yerli yerine oturtmayı
başarmış, orta ve alt sınıfların vergi oranlarını neredeyse %1'lere dü-
şürmüş, Mart ayında korona salgını azıtana kadar yeniden seçilmesi
garanti bir kişinin bizim solcularca 'Budala' olarak değerlendirilmesi."

+++

Biden'ın Vietnam'dan bu yana devam edegelen ve Trump'ın sona
erdirmeye çalıştığı saldırganlığa devam programını Ahmet Yıldız
şöyle açıklıyor: (Ayıraç içleri bana ait)

"Biden'in arkasında şimdiye kadar dünyanın anasını bellemiş olan ve
ABD devlet bürokrasisine musallat olmuş Neoconlara (Yeni Muhafaza-
karlara) kadar uzanan bir ekip var.

Biden'in yaptığı açıklama: 'Bürokrasiyi yeniden devlet geleneğinin 
içine yerleştireceğiz' oldu. Yani: Ta Vietnam'dan bu yana olduğu gibi (saldırganlığa) devam!"

Peki bu 'Eski' (saldırgan) Amerika'ya tüm dünya solcularının karşı olması
gerekirken, bu sisteme karşı olan Trump düşmanlığında Sezar'dan çok
Sezarcılık neden?"

+++

Trump'ın devlet geleneğinden yani iktidara ortak olma, hatta yönlen-
dirme geleneğinden çıkarmak istediği Pentagon ve CIA bürokrasisini
yani silah tekellerinin temsilcilerini Biden yeniden devletin içine yer-
leştirme sözü veriyor. "Silah tekellerinin ve tefeci finans sermayesinin
isteklerini yerine getireceğiz, dünya jandarmalığına devam edeceğiz,
sözümüzü dinletemediğimiz ülkelere müdahale edeceğiz" anlamına 
geliyor Biden'in bu sözü.

+++

Ahmet Yıldız, bizim (sahte) solcuların neden Biden yandaşı olduğuna
dair iki olasılıktan söz ediyor:

1- Biden'ın Türkiye muhalefetine desteğinden dolayı bizim solcular
    Biden yandaşı oldu

2- Tayyip düşmanlığı gözlerini kör etti. "Madem ki Trump Tayyip'i 
     deviremiyor, Biden gelsin Tayyip'i devirsin. Nasıl olsa ikisi de
     Amerika. Varsın 'Eski' (saldırgan) Amerika olsun" dediler.

Yıldız şöyle devam ediyor:

"Umarım bu ikinci olasılık gibi naif bir yakınlıktır aralarındaki,
daha 'derin' bir bağ yoktur.

Çünkü Trump faşist ise Biden tan on katı daha faşisttir."

Yıldız iki olasılık diyerek yanılıyor. Bu iki olasılık birbirinin aynı.
Ayrıca faşizm saldırgandır. ABD'nin saldırganlıktan vazgeçmesi
programını öne süren Trump'a bu yüzden faşist denilemez.
Her emperyalist faşist değildir.

Ayrıca, "naif yakınlık" ile "derin bağ" arasında ne gibi bir fark var
son tahlilde?

+++

Yazı şöyle sona eriyor:

"Biden'in arkasındaki gücü biliyoruz da, Trump'ın arkasındakileri
tam bilmiyoruz. Belki ABD milliyetçi derin devleti, belki Çin'de üs
kuran tekelci sermaye, ya da her ikisi de."

Aslında biliniyor Trump'ın arkasındaki güç. Bunlar silah sanayisi
dışındaki sanayi tekelleri ve büyük tarımcılar. 

Sayın Yıldız'ın sözünü ettiği "Çin'de üs kuran tekelci sermaye", 
silah sanayisi dışındaki üretici sermayedir. Otomotiv, elektronik,
beyaz eşya, giyim gibi.

Sayın Yıldız'ın milliyetçi derin devlet dediği kesime Amerika'da
yurtsever (patriot) deniliyor. Orada milliyetçi tanımı kullanılmıyor.
Bunların amacı maliyet sorunlarından dolayı başta Çin olmak 
üzere ABD dışında üretim yapan sermayeyi ABD'ye geri getirmek
suretiyle işsizlik sorununa çözüm getirmek.

Bunun için de, ABD'nin dünyayı sömürmek için tezgahladığı ancak
bumerang gibi dönüp ABD'yi vuran küreselcilik siyasetinden adım
adım geri dönmek, gümrükleri yükselterek ucuz Çin mallarının gel-
mesini engellemek, üretimi ABD içinde yapmak, yani içe kapanmak
gerekmektedir. Bu ise saldırganlıktan, dünya jandarmalığından vaz
geçmekle mümkün olacaktır. Trump bunu yapmak istiyordu.

Vatan Partisi'nin Türkiye için önerdiği ÜRETİM DEVRİMİ programının
ABD için de devrimci bir seçenek olduğu görülmektedir.

Ancak Erbakan'ın dediği gibi bu iş kanlı mı olacak, kansız mı.
Yani ABD yenilgiyi kabul edip içe kapanacak mı,
Yoksa kabul etmeyip saldıracak ve savaş alanında yenilerek mi
içe kapanacak, sorun budur.

+++

Ahmet Yıldız'ın yazısının tamamı:
Türkiye'de solun gönlü niçin Biden'de?  

+++

arşiv:


+++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder