4 Kasım 2019 Pazartesi

Soykırım kararının amacı PKK'yı korumak

ABD Temsilciler Meclisi, 29 Ekim 2019 günü, yani Cumhuriyetimizin kuruluş
günü yaptığı oylamada Ermeni Soykırımı'nı tanıma kararı aldı.

Bu günün özellikle seçilmesi, bizim Cumhuriyet'i 1915 Ermeni Soykırımı temeli
üzerinde kurduğumuzu ima etmek içindir.

+++

Amerika'nın has elemanı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu,
bunu 23 Nisan ile ilişkilendirerek, bir 23 Nisan günü şöyle demişti:

"Tarihte bugün: Ermeni Soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı
anıyoruz, 19:15'te Taksim'de"

"23 Nisan'dan bir sonraki gün neydi? Bilmek istemeyenler için ipucu: 1915"

Bakınız:

+++

Ancak, bu suçlama yalnızca geçmişe yönelik bir durum tespiti amacıyla yapıl-
mıyor. Amaç, PKK'nın silahla bastırılmasını önlemektir. "Bakın Türkler 1915'de
Ermeni Soykırımı yapmışlardı, şimdi de Kürtlere soykırım yapıyorlar" demek
içindir.

Canan Kaftancıoğlu, bunun ön açılımını şu veciz sözlerle yapmıştı:

"Bu üç (PKK'lı) kadın devrimci oldukları için öldüler."

Ve PKK ile mücadeleye şöyle karşı çıkmıştı:

"Kim şehit olmak istiyorsa gitsin ölsün."

+++

ABD Başkanı Wilson, 1. Dünya savaşı sırasında, Osmanlı topraklarını da içine
alan Ermenistan ve Kürdistan kurma planı yapmıştı. Kurtuluş Savaşı ile bu
plana engel olmuştuk. Ve ABD, planı geçici olarak rafa kaldırmıştı.

NATO'ya girişimizden sonra, bizi Sovyetler'e karşı tampon olarak kullanan ABD,
Kürdistan planını rafta saklama politikasını sürdürmüştü.

Sovyetler yıkılıp sözümona tehdit ortadan kalkınca, PKK'nın ortaya çıkması ile
birlikte, ABD, 4 devletten (Türkiye, İran, Irak, Suriye) kopartılacak toprak parça-
ları üzerinde sözde Kürdistan kurma amaçlı Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP)
piyasaya sürdü. Wilson'un Kürdistan planı raftan indirilmişti.

Ermeni Soykırımı yalanı da bu projeye destek amaçlı olarak gündeme geldi.

+++

Ancak bu soykırım suçlaması Doğu Perinçek engeline takıldı.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Vatan Partisi Fransa Temsilcisi
Ali Mercan ile İsviçre Devleti arasındaki

Doğu Perinçek - İsviçre Davası, ve
Ali Mercan - İsviçre Davası Kararları

ve bunların temyizi anlamındaki AİHM ve AİHM Büyük Daire Kararları ile

- 1915 olaylarının Yahudi Soykırımı (Holokost) ile benzerlik taşımadığı
- 1915 olaylarının soykırım olduğuna dair bir yetkili mahkeme kararı olmadığı

tescil edilmiştir. 

+++

Dolayısıyla, artık hiç bir kurum, kuruluş, parlamento veya hükumet, 1915 olay-
larının Ermeni Soykırımı olduğuna dair bir karar alamaz. Yani kendisini yetkili
mahkemenin yerine koyamaz.

Doğu Perinçek bu konuda şu örneği vermişti:
Bir futbol maçında gol olup olmadığına o maçın hakemi karar verir.
Hiç bir parlamento, o hakemin yetkisini gasp edip gol olup olmadığına dair
bir karar veremez.

Aynı şekilde, bir olayın soykırım olup olmadığına ancak yetkili mahkemeler
karar verir. Hiç bir parlamento bu konuda yetkili mahkemelerin yetkisini gasp
edip "Türkler Ermeni Soykırımı yaptı" kararı alamaz.

Dolayısıyla, ABD Temsilciler Meclisi Kararı, ve de Macron'un sözleri
uluslararası hukuk açısından bir anlam taşımamaktadır.

+++

Doğu Perinçek 2 Kasım 2019 günü Frankfurt'ta bu konuda basın toplantısı yaptı:

"Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi'ne göre, bir eylemin
soykırım olup olmadığına karar verme yetkisine yalnızca
-- eylemin işlendiği ülkenin yetkili mahkemesi, ve / veya
-- Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi sahiptir.

Bu nedenle, ABD Temsilciler Meclisi'nin bir boks maçında Muhammed Ali'nin
yenildiğine karar vermesi ne kadar saçma ise, Ermeni Soykırımı Kararı da bir
o kadar saçmadır."

"ABD Temsilciler Meclisi'nin bu kararının hukukla ve insanlıkla bir ilgisi yok.
Bu karar emperyalist bir karardır. 

ABD yenilgiye uğramış ve Kürdistan adı altında İkinci İsrail Devleti'ni 
kuramamıştır.
Bu karar, Türkiye'nin PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerini silahla 
bastırmasını önlemek içindir.

Batı Asya ülkelerinin silahlı gücü, ABD'nin silahlı gücünü yendi. ABD'nin 
hukuku çiğneyerek aldığı bu karar, işte bu yenilgiye çaresizliğin yanıtıdır."

Değerli bir arkadaşımız, şimdiye kadar her yıl bu tasarının ABD Temsilciler Mec-
lisi'nin önüne geldiğini, ancak her defasında oylanmadan geri çevrildiğini, ancak
bu yıl ilk defa oylandığını ve kabul edildiğini, bunun da bu iktidara nasip oldu-
ğunu söyleyerek, bu iktidarın ABD karşısında en aciz iktidar olduğunu satır
altı iddia etti.

Halbuki durum tam tersidir. TSK eğer Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmasa ve
ABD yenilgiyi kabul edip Suriye sınırımızdan çekilme kararı almak zorunda
kalmasaydı, Temsilciler Meclisi tasarıyı oylamazdı.

ABD, yenilginin acısı ile bu kararı almıştır.

ABD'nin 8 yılda ilmek ilmek ördüğü Kürt Koridoru'nu, TSK 8 saat içinde yerle
bir etti. TSK'nın bu zaferini sırf "Tayyip'e yaramasın" diye gözlerden saklamaya
çalışmak çıkar yol değildir. Sizden başka herkes TSK'nın zaferini algılamıştır.

+++

Diğer bir arkadaşımız da "Konuşmaktan başka ne yapıyoruz" diye iktidarı
suçlamaktadır. Halbuki TSK'nın silahları konuşmaktadır.

Kör Tayyip düşmanlığı, gerçeklere gözlerini kapatma sonucunu doğuruyor.

+++

Canan Kaftancıoğlu yalnız değildir.
Hiç bir CHP yetkilisi onun Ermeni Soykırımı yalanlarına karşı çıkmadı.
CHP, bu konuda Canan Hanım ile tam bir uyum içindedir.

CHP Milletvekili Selina Doğan da aynın yolun yolcusuydu.
Şöyle demişti:

https://aliserdarbolat.blogspot.com/2015/04/chp-turkiyeyi-arkadan-hancerledi.html

Selina Hanım'ın kocası da Atatürk'e "cellat" demişti

Onlara da hiç bir CHP yöneticisi karşı çıkmadı.
CHP yönetimi, Ermeni Soykırımı konusunda ABD ile tam bir uyum içindedir.

+++

Buyurun oturup ağlayın: (Kimler ağlasın diye sakın sormayın)



+++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder