TGB (Türkiye Gençlik Birliği):
Müjdat Gezen ve Metin Akpınar, sanatsal birikimleriyle ve eserleriyle ülkemizin, en önemli değerlerindendir.
Sanatçının özgürlüğünü kısıtlamak, milletin özgürlüğünü kısıtlamaktır. Hukuka uygun olmayan uygulamalar derhal son bulmalıdır.
+
Doğu Perinçek:
Her milletin büyük aydınları ve sanatçıları vardır. Bunların dokunulmazlıkları
var. Yalnız Milletvekili dokunulmazlığı olmaz. Aydınlarımızın, sanatçılarımızın
da dokunulmazlığı olması gerekir. Onlara dokunulduğu zaman bir anlamda
Türkiye'nin geleceğine dokunulmuş olur.
Onlar rahat, serbest olmalı, sanatlarını serbestçe yapmalı. Çünkü onlar
Namık Kemal, Orhan Kemal, Nazım Hikmet geleneğinin temsilcileridir.
O bakımdan Sayın Müjdat Gezen ve Metin Akpınar ile ilgili soruşturmayı
sanatçı ve aydınlarımızın dokunulmazlığına karşı bir müdahale olarak
değerlendiriyoruz.
Bırakalım özgürce dilediklerini söylesinler. Söylemeleri Türkiye'nin geleceği
açısından yararlıdır. O bakımdan bu soruşturmayı hukuka uygun bulmuyoruz.
Zor dönemden geçiyoruz. Zor dönemde insanlar öneri, çözüm ve özlemlerini
serbestçe ifade etmeli.
Sayın Metin Akpınar'ın konuşmasında, Rusya'ya dostluk gösteren geçmiş
iktidarların nasıl başına işler geldiği konusunda bir nevi uyarı var, ihtar var.
Bu görüş bugünkü Türkiye'nin konumuna hiç uygun değil. Türkiye ABD
denetimi altında kaldığı zaman hem borç batağına batar, hem bölünme teh-
ditleriyle hem de Mavi Vatan'da tehditlerle karşı karşıya gelir. Akpınar'ın
"Rusya ile dostluk kuranın başına bela gelir" görüşünü paylaşmıyoruz.
Bugün Türkiye'nin ihtiyacı Suriye, Irak, İran, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri,
Rusya ve Çin ile dostluktur.
Sanatçıların saçmalama, ölçüsüz konuşma, alay etme özgürlükleri vardır.
Bir Devlet Başkanı hiç kimseye müsvedde diyemez. Bu hiç bir şekilde
hoş görülemez. Müsvedde demek bir hakarettir.
(ULUSAL KANAL konuşması, 24 Aralık 2018 saat 21:23)
+
Metin Akpınar ne demişti
"Bu kargaşadan kurtulmamızın tek çaresi demokrasidir. Oraya ulaşabilirsek
ne ala, kavga dövüş olmaz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak, her faşizmin
karşılaştığı gibi belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek
ölür, belki diğerleri gibi kötü sonlar yaşayabilir, ama bize yazık olur.
Kim Rusya'ya döndüyse iktidardan gitti, onu da söyliyeyim. Adnan Menderes
bir ay sonraya randevu almıştı, ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı şekilde
kuzeye döndüğü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına."
+
Sanatçıların eleştirme hakkının arkasındayım.Terörü desteklemediği sürece gözaltı, hakaret olmadığı sürece soruşturmaya karşıyım.
Ancak Akpınar'ın fikirlerinin hiçbirine katılmıyorum.
Türkiye,"Küçük Amerika" olmaktan çıkıyor, Avrasya'ya dönüyor diye korkmuyorum.Aksine mutluyum.
ABD emperyalizmini ve FETÖ'yü ağzına almadan Erdoğan'ı diktatör ilan edip, Rusya'yı tehlikeli saymak, talihsiz olmuş.
+
Bütün bunlar bir yana, Erdoğan'ın "sanatçı müsveddesi" ve Yeni Akit'in
"pezevenk Akpınar" söylemleri suç değil mi? Bu sorum savcılara.
++++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder