aliserdarbolat: E. Jan. Kıd. Albay Hasan Atilla Uğur İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Hasan Atilla Uğur

5 -6 Nisan 2014 günlerinde Ankara'da toplanan İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu, yeni görevlendirmeler yaptı.

Ergenekon tertibi tutsaklarından, Öcalan'ı sorgulayan komutan E. Jan. Kıd. Albay Hasan Atilla Uğur, Genel Başkan Yardımcısı oldu.

1957 Ankara doğumlu olan Uğur, Kuleli Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulu mezunu.

1993-96 arasında Mardin Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı iken terörle mücadelede büyük başarı sağladı.

4 Temmuz 2008'de Ergenekon tertibiyle tutuklandı.

2011 genel seçimlerinde Cumhuriyet Güçbirliği'nden Antalya Bağımsız Milletvekili Adayı oldu.

"Abdullah Öcalan'ı Nasıl Sorguladım" adlı kitabı Kaynak Yayınları tarafından basıldı.

25 Aralık 2012'de İşçi Partisi'ne üye oldu.

4 - 6 Ekim 2013'de Ankara'da yapılan 9. Genel Kurultay'da İP Merkez Karar Kurulu'na seçildi.

Ayrıntılı yaşam öyküsü için bakınız:

http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=5123

********

arşiv:

E. Kıd. Albay Hasan Atilla Uğur'un Mesajı

++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 14 Ekim 2013

İşçi Partisi'nin cesur ve fedakar delegeleri, değerli basın mensuplarımız,

Partimizin 9. Kurultayı'nda göstermiş olduğunuz teveccüh ile şahsıma Merkez Karar Kurulu'nda görev verdiğinizi öğrendim.

Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti üzerine kabus gibi çöken "yok etme" içerikli saldırıların pervasızca yoğunlaştığı bu dönemde, partimizin varlığı ve öncülük görevi, daha büyük ve hayati bir önem kazanmıştır.

İşte böyle bir dönemde, milletin tek kurtuluş ümidi ve safları sıklaştırması gereken yer, İşçi Partisi'dir.

Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı gafillerin partimiz hakkında yıllar içinde ürettikleri tüm yalanlar çürümüş ve millet nezdinde boşa çıkarılmıştır. Pırıl pırıl ve fedakâr kadroları ile partimiz Milli Hükümete doğru yürümektedir.

İşçi Partisi, milliyetçilerin, devrimcilerin, Mustafa Kemal'in aydınlık yolundan, korkmadan ilerleyenlerin buluştuğu bir namus ocağıdır. Hainlere inat, çığ gibi büyümektedir. “Haydi, birleşelim ve oyunu bozalım” çağrımıza koşarak gelen ve dört elle sarılanlar, Cumhuriyetin yeniden ve daha güçlü olarak inşasında söz sahibi olup, tarihe geçeceklerdir. İhanetin içinde olmasalar bile, bu çağrımıza çeşitli nedenlerle, dudak bükenler ve katılmayanlar tarihi sorumluluktan kurtulamayacaklardır.

Bölücülüğe ve ortaçağ yobazlığına karşı verdiğimiz mücadelede zafer kesinlikle bizim olacaktır. İhanet tüccarlarının üzerimize bu denli saldırmaları, korkularının büyüklüğünün işaretidir.
Kurultayımızca layık görülen bu görevi, hayatım pahasına yerine getirme gayretinde olacağım. Sizleri mahcup etmeyeceğime söz veriyorum. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
Hasan Atilla UĞUR 13 Ekim 2013
SİLİVRİ Esir Evi"

Hasan Atilla Uğur

İşçi Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi

********

http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/ocalani-sorgulayan-komutandan-cagri-h16416.html

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/10/e-kd-albay-hasan-atilla-ugurun-mesaj.html

********

arşiv:

İki kahraman subay İşçi Partisi'ne katıldı

++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 26 Aralık 2012

"Tüm ülkücü kardeşlerimi İşçi Partisi'nde beraber olmaya çağırıyorum"

Ergenekon tutsağı E. Albay Hasan Atilla Uğur ve E. Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım, İşçi Partisi'ne üye oldu.

Aydınlık, 26 Aralık 2012

Hasan Atilla Uğur'un mektubundan bölümler:

"Ülkenin bölünmesi için etnik ve mezhepsel çatışmanın zemini hazırlanmıştır. Bu olağanüstü durumda yapılacak olan, Cumhuriyet'in yeniden ve daha güçlü olarak inşasını sağlamaktır. Atatürk'ün devrimci, ülkücü ve çağdaş çizgisini yeniden iktidara getirerek bu necip milleti kurtarmaktır.

Bugün bu iradeyi gösteren, bedel ödeyen ve öncülük eden tek siyasi oluşum İşçi Partisi'dir.

Bu parti, bütün kadroları ile tecrübelidir, cesurdur ve öncüdür.

Her türlü bedeli seve seve ödemektedir. O halde benim de bulunacağım yer de elbette İP'dir.

Ülkesinin bölünmeye götürüldüğünü gören ve bir çıkış yolu arayan tüm ülkücü kardeşlerimi İşçi Partisi'nde beraber olmaya çağırıyorum"

********

Hasan Ataman Yıldırım'ın mektubundan bölümler:

"1919'da düşman açıkça belliydi. Şimdi, sinsi düşmanla işbirliği yapan hainler var.

Artık sağ sol yok. Vatanı sevenler ve vatanı satanlar var.

ABD, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'yi kullanmak ve işi bittiğinde de parçalamak üzere yaptığı planlarını adım adım uygulamaktadır.

Türkiye'yi sindirmek için uydurulan sahte belgelerle yapılan tertipler neticesinde ülke esir alınmaktadır.

Meclisteki muhalefet partileri ise görevlerini yapmıyor, ABD'nin dümen suyunda gidiyorlar.

Silivri duruşmalarında yakından tanıdığım İşçi Partisi'nin en doğru, en etkili, açıkça, düşmana karşı yılmadan, korkmadan, kıvırtmadan ve mertçe mücadele ettiğine şahit oldum.

Atatürk'ün Nutuk'ta belirttiği bütün hususlar aynen yaşanmaktadır. Korkunun ecele gfaydası yoktur, gelin boynuımuza geçirilmek istenen zinciri birlikte kıralım.

Devrimci, ülkücü, çağdaş, gerçek dindar tüm milli unsurların 19 Mayıs, 29 Ekim ve 10 kasım'da ortaya çıkan milli birlik ve beraberliğimizi kararlılıkla yürüteceğine olan inancım ile İşçi Partisi'ne katıldım.

İşçi Partisi'nde birleşerek yeniden Atatürk Devrimi'ni kurmak ve ülkemizin bağımsızlığını tekrar kazanmak için sizleri de İşçi Partisi'nde mücadeleye davet ediyorum."

özgeçmişleri:

http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=5123 ve http://www.vardiyabizde.net/index.php/ataman-yildirim-internet-andici-kapsaminda-basinda-cikan-haberler/ adreslerinden daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz

********

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/12/iki-kahraman-subay-isci-partisine-katld.html

********

arşiv:

Öcalan'ı sorgulayan komutandan Ülkücü gençlere çağrı

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Ali Serdar Bolat 2 Haziran 2012

Aydınlık, 1 Haziran 2012

Albay Hasan Atilla Uğur, Silivri Esir Kampı'ndan ülkücü gençlere mektup yazdı:

"Cumhuriyet'in bekası için TGB ve Ülkücü Gençlik omuz omuza olmalı"

"Ülkücü gençler TGB ile konuşmalı, kaynaşmalı"

"Türkiye Gençlik Birliği'nin pırıl pırıl gençlerini hem medyadan, hem de Silivri Duruşma Salonu'nda uzaktan da olsa konuşarak tanıdım.

Tek hedeflerinin Atatürk'ün yolu, bağımsız ve güçlü bir Türkiye olduğunu büyük bir memnuniyetle gördüm."

"Ben bütün içtenliğimle inanıyorum ki; bugünkü tehditlerin ve tehlikenin bertaraf edilmesinde, Ülkücü Gençlik olarak, bu mücadeleyi veren gençlik ile omuz omuza ve ön saflarda olacaksınız."

Bu durum bir ideoloji veya particilik meselesi olmayıp, onun çok üzerindedir.

Çünkü Türk Milleti ölüm döşeğindedir.

O'nu bu durumdan kurtaracak olan, Türk gençleridir. Yani sizlersiniz"

"Bulunduğunuz yerlerdeki TGB üyesi kardeşlerinizle tanışınız, onlarla memleket meselelerini konuşunuz, kaynaşınız."

Aydınlık, 2 Haziran 2012

"Ben, bölücü örgüt başı Öcalan'ı İmralı'da sorgulamış, meslek hayatını terörle mücadelede geçirmiş bir Türk subayıyım.

Atatürk'ün yolundan yürümeye yemin etmiş bir ağabeyinizim.

TSK "terör örgütü" gibi gösterilmeye çalışılmış, kahraman polis teşkilatımızın içine sızılmıştır.

Evlatlarımızı katleden terör örgütü mensupları ile pazarlığa oturulmuş, tavizler verilmiştir.

Irak'ın kuzeyindeki kukla devletin sözde liderine kral muamelesi yapılmış, ABD'nin bölgedeki karakolu gibi hareket edilmiştir.

Sevgili gençler,

Merhum Alparslan Türkeş Ankara Bahçelievler'deki çalışma odasında bize nasihatte bulunduğunda "Çocuklar, Cumhuriyetimiz için en büyük tehlike milletin ayrılık tohumları ile yıkanmasıdır" demiştir.

Mekanı cennet olsun, sesi hala kulaklarımdadır.

Profesör Özcan Yeniçeri'nin Ulusal Kanal'da açıkladığı gibi, ben, 19 Mayıs günü İstiklal'den Dolmabahçe'ye yürüyen yüzbinlerin içinde ülkücü gençlerimizin de bulunduğuna inanıyor ve biliyorum.

Hainlere, bölücülere ve millet düşmanlarına karşı daima uyanık olunuz.

Yüce Allah yanımızdadır."

Albay H. Atilla Uğur

********

http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/06/ocalan-sorgulayan-komutandan-ulkucu.html

********

Albay Uğur: "Hesap sormadan ölmek yooook"

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

9 Aralık 2011

29 Kasım'da Albay Hasan Atilla Uğur hastaneye kaldırıldı.

12 Kasım'da hayatını kaybeden Kozinoğlu da Uğur'la aynı koğuştaydı.

Uğur, "Abdullah Öcalan'ı Nasıl Sorguladım" adlı kitabı Kaynak Yayınları'nda çıktıktan sonra tehditler aldığını söylemişti.