Adım
adım intiharın öncesi ve sonrası
********
19
Mart 2002, Ankara...
Amerikan
Başkan Yardımcısı Dick Cheney 12
bölge ülkesini ziyaret ettikten
sonra
Ankara'ya geldi. Morali bozuktu.
Zira Irak'ın
işgali için umduğu desteği bulamamıştı.Hemen
Köşk'e çıktı.
Cumhurbaşkanı Sezer, tüm dünyaya söylediğini bir de ABD'ye söyledi:
"Uluslararası oydaşma ararım".
Ardından Başbakanlığa geçti. Ecevit, "İşgale karşıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, tüm dünyaya söylediğini bir de ABD'ye söyledi:
"Uluslararası oydaşma ararım".
Ardından Başbakanlığa geçti. Ecevit, "İşgale karşıyız" dedi.
Sonra
akşam yemeğinde, protokolde
olmamasına karşın, ısrar ederek
Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu ile görüştü.
Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu ile görüştü.
Kıvrıkoğlu,
bir Kürt devletinin kurulmasına kesinlikle karşı olduğunu
söyledi.
Cheney
ertesi sabah yapacağı basın toplantısını iptal etti.
Palas pandıras ABD'ye döndü.
Palas pandıras ABD'ye döndü.
Org.
Kıvrıkoğlu, ABD işgali öncesinde Kuzey Irak'a girerek bir
güvenlik
kuşağı oluşturma planı yapmıştı.
kuşağı oluşturma planı yapmıştı.
Başbakan
Ecevit ve Cumhurbaşkanı Sezer, bu planı destekliyorlardı,
ve,
savaşın eşiğinde komutan değiştirmeyi doğru bulmayarak Kıvrıkoğlu'nun
görev süresini 1 yıl uzatmayı düşünüyorlardı.
savaşın eşiğinde komutan değiştirmeyi doğru bulmayarak Kıvrıkoğlu'nun
görev süresini 1 yıl uzatmayı düşünüyorlardı.
Bu
durum, Cheney'yi çıldırtmıştı.
********
Ergenekon
tertibinin devreye sokulması
Bu
durumda, Amerika için, Ergenekon tertibini başlatmaktan başka
çıkar
yol kalmamıştı.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'a hazırlattırılan şema devreye konuldu.
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'a hazırlattırılan şema devreye konuldu.
2001
yılında Tuncay Güney anlaşmalı olarak sözde gözaltına
alınmış,
kendisine
ezberlettirilen saçmalıkları anlatmış, bu anlatılanlar
"mülakat"
adı
altında kayda geçirilmişti.
Daha sonra da Güney'in MİT - CIA işbirliği ile Amerika'ya iltica etmesi sağlanmıştı.
İşte
Atasagun, şimdi "saçmalık" dediği bu mülakatta
anlatılanlardan yola çıkarak
bir
"Ergenekon Terör Örgütü" şeması yapmıştı..
Bu
şemaya göre, Org. Kıvrıkoğlu bu örgütün lideri idi, Doğu
Perinçek de üyesi.
Yani İşçi Partisi, bu örgütün siyasi kanadını oluşturuyor.
Yani İşçi Partisi, bu örgütün siyasi kanadını oluşturuyor.
Atasagun,
şimdi "saçmalık" dediği bu şemayı, o günlerde devlet
yöneticilerine
"ciddi bilgi" olarak sunmuştu, bunu şemanın ön yazısından anlıyoruz.
"ciddi bilgi" olarak sunmuştu, bunu şemanın ön yazısından anlıyoruz.
MİT
Müsteşarı Atasagun, bu şemayı göstererek Ecevit'i ve Necdet
Sezer'i
ikna etti. "Terör Örgütü Başkanı" (!) Org. Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkan-
lığı uzatılmadı. Kıvrıkoğlu'nun önerdiği Org. Aytaç Yalman yerine, 28 Ağustos
ikna etti. "Terör Örgütü Başkanı" (!) Org. Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkan-
lığı uzatılmadı. Kıvrıkoğlu'nun önerdiği Org. Aytaç Yalman yerine, 28 Ağustos
2002'de Org.
Hilmi Özkök bu göreve atandı.
Böylece
ordunun başına, Kıvrıkoğlu planını uygulamayacak, tam tersine
ABD planını destekleyecek bir kişi geçiriliyordu.
ABD planını destekleyecek bir kişi geçiriliyordu.
********
4
Mayıs 2002
Başbakan Ecevit, "bağırsak rahatsızlığı" nedeniyle hastaneye kaldırıldı...
Aylarca hastanede kaldı...
Rahşan
Ecevit onu adeta hastaneden kaçırmasa Başbakan ölüyordu.
2001 yılında "ekonomiyi kurtarmaya" ABD'den gelen Kemal Derviş,
basının karşısına çıkıp "siyasal belirsizlik"ten bahsetti.
2001 yılında "ekonomiyi kurtarmaya" ABD'den gelen Kemal Derviş,
basının karşısına çıkıp "siyasal belirsizlik"ten bahsetti.
İsmail
Cem de yandan dirsek vurdu...
Sonra...Devlet Bahçeli, "3 Kasım'da erken seçim" dedi.
Sonra...Devlet Bahçeli, "3 Kasım'da erken seçim" dedi.
********
Mayıs 2002 Paris Metrosu olayı
MİT'in
Şema'yı hazırladığı günlerde, 2002 Mayıs ayında, Org.
Kıvrıkoğlu'nun
resmi Paris Metrosu'na yere serilmişti ki, gelen geçen çiğnesin diye.
resmi Paris Metrosu'na yere serilmişti ki, gelen geçen çiğnesin diye.
Demek
ki, içten ve dıştan aynı kuvvet Org Kıvrıkoğlu'na tavır
koyuyordu.
İşçi
Partisi olayı haber alır almaz hemen metroya koştu ve Org.
Kıvrıkoğlu'nun
resmini boya ile kapattı ki, kimse çiğneyemesin.
resmini boya ile kapattı ki, kimse çiğneyemesin.
********
DSP'li
Bakanların Perinçek'e anlattıkları
2002
yılında, iki DSP'li Bakan, "Ecevit'e ordu içinde cuntalar
kurulduğu
yönünde bilgiler geldiğini" Perinçek'e anlattılar.
yönünde bilgiler geldiğini" Perinçek'e anlattılar.
O
tarihte Perinçek de, biz de Ergenekon şemalarını bilmiyorduk
doğal olarak.
********
Her
şey bitmiş değildi.
Doğu
Perinçek'in Ecevit'e önerisi
Evet,
Hükümet yıkılmış, Amerika bir muharebeyi kazanmıştı. Ama her
şey
bitmemişti. Yurtseverler, Atatürkçüler, devrimciler birlik halinde seçimlere
girerlerse, yıllardır böyle bir birliktelik bekleyen geniş kesimlerde bir umut
yaratılabilir, bu birlikten bir kuvvet doğabilirdi.
bitmemişti. Yurtseverler, Atatürkçüler, devrimciler birlik halinde seçimlere
girerlerse, yıllardır böyle bir birliktelik bekleyen geniş kesimlerde bir umut
yaratılabilir, bu birlikten bir kuvvet doğabilirdi.
İşçi
Partisi, AKP iktidarını önlemek için bir Milli Hükümet tasarımı
yaptı.
Doğu
Perinçek, tasarımı Ecevit'e iletti.
8
Eylül 2002 günlü 790 sayılı Aydınlık, tasarımı kapaktan
açıkladı:
Ecevit
önderliğinde Atilla Ateş, Şükrü Sina Gürel, Org.
Karadayı,
Suphi Karaman, Murat Karayalçın, Org. Kıvrıkoğlu, Yekta Güngör Özden,
Doğu Perinçek, Vural Savaş, Mümtaz Soysal, Sadettin Tantan,
Zekeriya Temizel gibi isimler DSP adayı gösterilerek çok geniş bir
yurtsever kitleden tek başına hükümet kurmaya yetecek kadar oy alınabilirdi.
Suphi Karaman, Murat Karayalçın, Org. Kıvrıkoğlu, Yekta Güngör Özden,
Doğu Perinçek, Vural Savaş, Mümtaz Soysal, Sadettin Tantan,
Zekeriya Temizel gibi isimler DSP adayı gösterilerek çok geniş bir
yurtsever kitleden tek başına hükümet kurmaya yetecek kadar oy alınabilirdi.
Aydınlık, 8 Eylül 2002
Ecevit'in Perinçek'e mektubu
Çok
ilginç bir şekilde, Ecevit, bu öneriye yazılı olarak cevap verme
gereği duydu. Perinçek'e yazdığı mektupta özet olarak şöyle diyordu:
gereği duydu. Perinçek'e yazdığı mektupta özet olarak şöyle diyordu:
"Ulusal
bir hükümetin kurulmasından yanayım, ancak bunun
demokratik kurallar içinde yapılması gerektiğini düşünüyorum"
demokratik kurallar içinde yapılması gerektiğini düşünüyorum"
Ve
bu gerekçe ile, öneriyi ret ediyordu.
Perinçek
10 Ağustos 2012 günlü Aydınlık köşe yazısında diyor ki:
"O
zaman çok garibimize gitmişti.Çünkü biz, seçime katılacak
bir
Milli Güçbirliği önermiştik.
Milli Güçbirliği önermiştik.
Ama
zamanla anlaşıldı ki, uydurma Ergenekon şeması yalnız Ordudaki
terfi
sürecine müdahale için değil, Millî Güçbirliğini dinamitlemek için de kullanılmıştı."
sürecine müdahale için değil, Millî Güçbirliğini dinamitlemek için de kullanılmıştı."
********
Perinçek:
"İntihar ediyorsunuz Sayın Ecevit"
"O
sırada çok sayıda DSP’li Bakan ve çeşitli siyasal parti
liderleri, Ecevit’in
son dakikada Millî Güçbirliğini ilan edeceği kanısındaydılar. Hepsi yaşıyorlar.
son dakikada Millî Güçbirliğini ilan edeceği kanısındaydılar. Hepsi yaşıyorlar.
Ancak
Ecevit, AKP’yi iktidara getiren plana direnemedi.
Kendisine “İntihar ediyorsunuz Sayın Ecevit” dedim.
Duraladı ve bir şey söylemedi."
Kendisine “İntihar ediyorsunuz Sayın Ecevit” dedim.
Duraladı ve bir şey söylemedi."
********
Ecevit:
"Biz intihar ettik"
Seçim
sonuçları ilan edildikten sonra Ecevit, “Biz intihar ettik”
diye açıklamada bulundu.
diye açıklamada bulundu.
Ergenekon
tertibinin ilk tarihsel başarısı, 2002 darbesiyle
AKP’nin
iktidara getirilmesidir. ABD’nin Irak işgal takvimi böyle yürütüldü.
iktidara getirilmesidir. ABD’nin Irak işgal takvimi böyle yürütüldü.
Evet,
Ecevit kandırılmıştı.
Şimdi
anlıyoruz ki, Ecevit, "Ergenekon Terör Örgütü" (!)
üyeleri ile bir güçbirliği
yapmayı
demokratik kurallara uygun bulmamıştı.
Onun
için, Perinçek'e yazdığı mektupta, "demokratik kurallar
içinde" kalmak
gerektiğini
yazıyordu.
Doğal
olarak, Ergenekon tertibinden haberimiz olmadığı için, bunu o
zaman
anlayamamış,
"Ecevit ne demek istiyor" diye düşünüp durmuştuk.
********
AKP
iktidara gelmeden önce
Ergenekon
tertibine, Beşiktaş Adliyesi'nde bir "Beşiktaş Terör
Örgütü"
kurulmasına AKP iktidara gelmeden önce başlanmıştı.
kurulmasına AKP iktidara gelmeden önce başlanmıştı.
Tayyip
Erdoğan bizzat kendisi anlatıyor: (19
Ekim 2008):
"Bu
işe ben Emniyet'le başladım. Belirli bir evreye geldikten
sonra bunu
Savcılığa verdik.
Savcılığa verdik.
Ergenekon soruşturması
konusunda yargı ile yakın işbirliği içindeyiz.
Bunlar
iktidara gelmeden yaptığımız tespitlerdir."
Esasında
orduyu yıpratma planları Özal zamanında başlamıştı.
Bu
planın bir parçası olarak, Özal döneminde Anayasa'ya aykırı
olarak özel TV
istasyonları kuruldu ve gazeteler holdinglere devredildi.
istasyonları kuruldu ve gazeteler holdinglere devredildi.
Gazeteler,
televizyonlar böylece gaz tenekesi haline gelecek, Amerika'nın
Avrupa'nın işareti ile orduya ve yurtseverlere karşı tertibin borazanlığını
yapacaklardı.
Avrupa'nın işareti ile orduya ve yurtseverlere karşı tertibin borazanlığını
yapacaklardı.
********
Tertipçiler
çekinmeden açıklıyor
Tayyip
Erdoğan'ın yakın arkadaşı Fehmi
Koru, operasyon emrinin
Amerika'dan
geldiğini çekinmeden açıkladı:
geldiğini çekinmeden açıkladı:
"Ergenekon'u
tasfiye operasyonu, Buş-Tayyip Erdoğan görüşmesinde
kararlaştırıldı"
(Kanal
7 konuşması, 28 Ocak 2008 ve Yeni Şafak'taki yazısı, 1 Şubat
2008)
********
Avrupa
Birliği de tertibe dahil
Avrupa
Birliği de her zaman olduğu gibi, Türkiye karşıtı
koroya katıldı:
"Ergenekon
soruşturmasında sonuna kadar gidilsin"
(Avrupa
Parlamentosu Türkiye Raporu, Zaman, 13 Mart 2008)
********
PKK
da onlardan yana, doğal olarak
DTP
Mardin Milletvekili ve Genel Başkan adayı Ahmet
Türk:
"Ergenekon
soruşturması bir umuttur; ülkemizi,
demokrasiyi zehirleyen
bu
İttihatçı uzantılardan arındırmalıyız."
"Türkiye, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi bir şeffaflaşma sürecine
girme eğiliminde."
"Türkiye, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi bir şeffaflaşma sürecine
girme eğiliminde."
"Geç
kalınmış bir süreç olsa da umut vericidir.
Bu nedenle soruşturmanın derinleştirilmesi demokrasi standartlarımızı yükseltecektir"
Bu nedenle soruşturmanın derinleştirilmesi demokrasi standartlarımızı yükseltecektir"
Önce yok olan millî bayramlarımızı stadyum' larda kutlayalım ve hava alanlarımızı nato vs. ye açmayalım ki kim dost kim düşman belli olsun,gençlik geçen milli mücadele günlerini öğrensin, ilk okul, orta okul ve liselerdeki tüm öğrencilere Atatürk' ün NUTUK isimli kitabı ücretsiz olarak dağıtılsın,
YanıtlaSileğitim müfredatımız da düşüncelerimin paralelinde yapılandırılmalıdır,
tüm ileriülkeler, özellikle G8 ler millî bayramlarını coşkulu ve tam ülke olarak kutlamaktadırlar,
saygılarımla - yavuz özler