Aydınlık, 31 Ağustos 2008
Org. Kıvrıkoğlu'na düzenlenen suikast planının açığa çıkması üzerine,
olayın geçmişini açıklayan üç eski yazımı tekrar veriyorum.
İlk yazı:
********
5 Genelkurmay Başkanı niçin Ergenekonla
suçlanıyor?
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ali Serdar Bolat
16 Eylül 2008
Her şey 1991 yılı başında ABD'nin Körfez saldırısı ile
başladı.
ABD, Irak
Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek buradaki Kürt oluşumunu
güvence altına aldı.
ABD'nin planı şuydu: Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti
kurmak ve sağlamlaştırmak, sonra Saddam'ı devirerek Kukla Devleti güvenceye
almak.
Kukla Devleti Türkiye'nin
güneydoğusu, Suriye'nin kuzeyi ve İran'ın batısından koparacağı parçalarla
birleştirerek Büyük Kürdistan'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak.
Yani : Büyük Ortadoğu Projesi (Tayyip ve Gül
Beylerin eşbaşkanları olduğu proje; Buş'un deyimiyle "Haçlı
Seferi")
Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç
Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu
desteklemesine yardımcı oldular. ("ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği
!!!)
İşte Türk Ordusu bu süreçte
Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini
algılayınca, ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.
********
İLK OLAY: TORUMTAY'IN
İSTİFASI
Özal'ın kuzeyden Irak'a girme
emrini uygulamamak için Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti. Böylece, Türk Ordusu,
Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin ilk işaretini vermiş
oldu.
O andan itibaren Türk Ordusuna karşı bir tertip uygulama hazırlığına
başladılar.
Amerikan planlarına engel olan komutanlar, Ergenekon çeteciliği ile
suçlanacaktı.
********
ÖZEL HARP
DAİRESİ SORGULANIYOR
Sovyet tehdidine karşı TSK içinde kurulmuş olan Özel Harp
Dairesi ABD
güdümünde idi, ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan
kalkmıştı.
Şimdi ise tehdit, Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu. ABD,
Kuzey Irak'taki PKK üslerini ve Barzanistan'ı koruyordu.
Dolayısıyla, ABD
güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için
kullanılamazdı.
Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık
yaratmıştı.
Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş, Özel Harp
Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı. Yıl
1991.
ÖKK'nın bölücü terörü hedef
alması ve Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması, ABD denetiminden
kurtulma sürecinin başlangıcıydı.
Tugay düzeyindeki birlik,
tümen düzeyine çıkarıldı.
ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile
karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu.
Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi
yapımına başlandı. ABD bundan son derece rahatsız oldu, ajanları vasıtasıyla
Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava
açtırdı ve ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.
********
ORG. EŞREF
BİTLİS'İN ŞEHİT EDİLMESİ
ABD'nin Kuzey
Irak'taki Kukla Devleti pekiştirme planlarını bozan bir planı uygulamakta olan
Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç Helikopterlerinin
PKK'ye silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu
belirtti.
Orgeneral Eşref
Bitlis, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak
bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler
aldığı ve ülke savunmasına
yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe
konuldu.
Org. Bitlis, helikopterle
Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki
Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzost gazı ile helikopteri
oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak
düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu
suikastı boşa çıkarmıştı. Bu suikasttan hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları
helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti
saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim
olabilmişti.
İkinci teşebbüs başarılı oldu. CIA tarihinin en önemli suikasti 17 Şubat 1993 günü gerçekleşti. Uçağına yapılan sabotaj
sonucunda Org. Bitlis şehit edildi.
********
ÇELİK HAREKATI
Ağustos 1994'de Genelkurmay
Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde Eşref Bitlis Planı uygulandı,
Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı. 35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a
girdi.
Kuzey Irak'a giren ordumuz, ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu.
Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı.
ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports,
Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları: "Türk komutanları hizadan çıktı", "Türk Ordusu ABD-Türkiye
ilişkilerini bozuyor" gibi görüşlere yer vermeye
başladılar.
********
GAZİ
OLAYLARI
Çelik Harekatı öncesinde
CIA'nın Moskova İstasyon Şefi, CNN televizyonundan, "Türkiye'nin karışacağını",
daha doğrusu Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını tüm dünyaya şöyle ilan
etti:
"Önümüzdeki dönemde dünyanın en çok karışacak ülkesi
Türkiye'dir... Şu anda Türkiye, gizli servislerin gündeminde ilk sıraya
yerleşmiştir."
Gazi Mahallesi tertibinden birkaç gün önce de, ABD Dışişleri
Bakan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke), Türkiye'nin Kuzey Irak sınırında yaptığı
yığınağa dur demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti:
"Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde
terör olaylarının artma ihtimali var. Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli
olmanızı tavsiye ederim"
CIA Şefinin ve Holbruk'un
haber verdiği gibi,12 Mart 1995 gecesi İstanbul'da Gazi Mahallesi
tertibi düzenlendi.
Ancak Türk Ordusu bu
tehdidi önemsemedi ve Çelik Harekatı yapıldı.
********
KONTRGERİLLA
(GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR
NATO tarafından NATO üyesi ülkelerde sözde o ülkeleri komünizmden
korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve SüperNATO)
örgütleri, İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi, esasında CIA tarafından
yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden
çıkmalarını önlemekti.
Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama
artık Sovyetler yıkıldığı için komünizm tehdidi kalmamış, aksine tehdit Kuzey
Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı. Dolayısıyla, ABD güdümünde
olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için
kullanılamazdı.
Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel
Harp Dairesi'nin Özel Kuvvetler Komutanlığı
(ÖKK)'ye dönüştürülmesi
aslında bir millileştirmeydi. ABD
bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş, hedefini "komünizme karşı mücadele" yerine "Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı
mücadele" olarak
belirliyordu.
Bunun üzerine, ABD, "Kontrgerilla yapılanmasında Türk
ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz" denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon
merkezini polisin içine kaydırdı. 1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde
örgütlenen "İslamcı Cunta", artık "Fethullahçı Gladyo" olarak Kontrgerilla
içinde ordudan boşalan yeri alıyordu.FETÖ'nün ilk büyük tertibi,
işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.
********
1996 EYLÜL
HAREKATI
ABD ordusu, özellikle Çekiç
Güç, Irak'ın kuzeyinde 7,500 "CIA peşmergesi"nden oluşan bir askeri güç
örgütlemişti.
Eylül 1996'da, Eşref Bitlis Planı gereğince,
Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği
yaparak CIA peşmergelerini dağıttı. 200'e yakın ölü veren CIA peşmergeleri, ABD
tarafından Guam Adası'na taşındı. ABD kaynakları, bu harekatı "ABD'nin
Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi" olarak
değerlendirdiler.
Bu harekattan 20 gün önce,
bir Tuğgeneral, iki Albayın eşliğinde, Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek, Eşref
Bitlis'in uçağının ABD'ye bağlı "Çiller Özel Örgütü"ndeki Gladyo görevlilerinin
düşürdüğünü açıkladı.
Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı. (Şimdi
açıklıyorum: Bu Tuğgeneral, Veli Küçük idi.)
Türk Ordusu, Çelik Harekatı'nı Başbakan
Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmişti. Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel
bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından
biliniyordu.
********
28
ŞUBAT
28 Şubat
harekatının en önemli başarısı, polis içinde örgütlenen Kontrgerilla'nın beyni
olan Fethullah Hoca'ya indirdiği darbe oldu. Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye
yerleşti.
Mayıs 1977 YAŞ toplantısında
160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması Başbakan Erbakan'a
dayatıldı.
Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD
görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu. Çünkü artık Kontrgerilla,
Fethullahçı Gladyo idi.
28 Şubat kadrosu içinde
ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de, 1998 sonrasında tasfiye
edildi.
Bu sayede Haçlı İrtica, 2002 yılı sonuna kadar iktidara el
koyamadı.
********
KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN
ÇIKARILDI
1994-1998 arasında Genelkurmay
Başkanı olan Org. Karadayı, ABD ve NATO yuvalanmasını, yani Kontrgerillayı
Genelkurmay Karargahından çıkardı.
Özel Kuvvetler'in milli
amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi.
Özel Harp subaylarımızın Çin'in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan'da
kullanılmasına engel oldu.
********
ORG. KIVRIKOĞLU'NUN GÖREV SÜRESİNİN
UZATILMASINA ENGEL OLUNUYOR
ABD işgalinden önce
Kuzey Irak'a girerek Kandil dahil PKK kamplarını içine alan güvenli bir bölge
oluşturmak isteyen Kıvrıkoğlu'nu darbeci Ergenekon çetesi yöneticisi olarak
gösteren şema kullanılarak Başbakan Ecevit'in Kıvrıkoğlu'nun görev süresini bir
yıl uzatma planının önüne geçildi. Bu uydurma şema ile ikna edilen Ecevit,
Kıvrıkoğlu'nun görev süresini uzatmadı, Org. Özkök'e yol
verildi.
Org. Özkök, Ecevit'in görevi bırakması
gerektiğini açıkça söyledi. Darbe başlamıştı.
Kıvrıkoğlu planına onay veren ve ABD
işgaline karşı olduğunu söyleyen Ecevit de, Bahçeli Bey darbesi ile indirildi.
Tayyip ve Gül Beylere yol verildi.
Tayyip + Gül + Özkök üçlüsü böyle iş
başına geldi. Bu, sivil bir darbe idi.
********
ABD
ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İŞGAL TATBİKATI YAPIYOR:
MILLENIUM CHALLENGE 2002
1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu, ABD'nin bölge ülkeleri için
tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti.
Kıvrıkoğlu, Vaşington ziyaretini iptal etti ve NATO
döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe
geçti.
Kıvrıkoğlu, "28
Şubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye
kararlıyız" dedi. Yani
ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti.
Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak
cevap verdi:
BİN
YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002
Ve bu isim altında 24 Temmuz
2002'de Nevada Çölü'nde Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı. Bu, ABD
tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi.
ABD'nin en önemli yarı resmi
ajansı ASSOCIATED PRESS, tatbikatın
Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı.
Deprem (bir karışıklık kastediliyor) sonrası ordu yönetime el
koyuyordu. Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs)
kuşatıyor ve 96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu.
Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat
seçilerek, hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere
batırılıyordu.
********
ABDULLAH GÜL,
AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPIYOR
Dışışleri Bakanlığı Koltuğunu işgal eden A. Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile
Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti, haber
Vatan Gazetesi'nde yayımlandı. Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini
açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi.
13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek, anlaşmanın maddelerini açıkladı.
"Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4
ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek"
"ABD'nin izni olmadan Türk askeri
Kuzey Irak'a girmeyecek"
********
ÇUVAL
OLAYI
A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan
3 ay sonra, ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi.
Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir
ihtardı.
Tayyip' Beyin "Müzik notası" vecizesi, anlaşmanın uygulanması
gerektiğine ilişkin orduyu uyaran bir açıklamaydı.
"Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık
artık" diyordu Tayyip Bey Türk
Ordusuna.
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval
Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip Bey'e gönderdiği
mektupta şöyle deniyordu:
"TSK (ÖKK kastediliyor) Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler
yapmaktadır"
Rumsfeld, çuvalı Tayyip Bey'in değil, Türk Ordusunun başına
geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.
Milli devlet ve Kemalizm karşıtı
pervasız açıklamalar yapan, "Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik
kavramlarının artık geçersiz olduğu" açıklamaları yaparak Orduyu
zehirleyen Org. Hilmi Özkök, böylece, tarihe "başına çuval
geçirilen komutan" olarak kaydedildi. Ve böylece, Ergenekoncu olarak
suçlanmaktan kurtuldu.
********
ERGENEKON
TERTİBİ BAŞLATILIYOR
Başına çuval geçirilmesine ve
Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar
eden Türk Ordusu'na karşı, Org. Torumtay zamanından beri hazırlana gelmekte olan
tertip artık başlatılmalıydı.
ABD'ye direnen 5 Genelkurmay
Başkanı ve milli kuvvetler "Ergenekon çetesi" olarak suçlanacaktı.
Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı, ama Org. Özkök
"Ergenekoncu" olmadığından, onun görev süresince tertip uykuya
yatırılmıştı.
Hatırlayalım:
(Fehmi Koru, "Taha Kıvanç" imzasıyla, Yeni
Şafak gazetesinde yayımlanan 30
Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında " 'Yeniden
kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon, çok kapsamlı, bir partiyle
irtibatı bulunmayan, devleti yapılandırma' amaçlı bir
örgüt" demektedir. Koru yazısında, 24 sayfa olduğunu
söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da
belirtmekteydi.)
Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti
Org. Büyükanıt'a karşı Şemdinli tertibi idi. O tertipte Org. Büyükanıt çete
kurmakla suçlanmış ancak tertip bozguna uğramıştı.
Şimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı. İşte o
tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır.
ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara
gelen AKP, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eşbaşkanlık
yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri
safdışı etmeliydi. Plana
göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi
ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.
Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi, ordu "sivil otoriteye" tabi
olacak, kendisine Atatürk tarafından verilmiş olan "ulusal bütünlüğü ve laik
cumhuriyeti koruma" görevini unutacaktı.
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder