PKK / BDP önderliğindeki Demokratik Toplum Kongresi
çalıştay yapıyor.
"Demokratik Özerklik Çalıştayı"
BDP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk
çalıştayda söz alıyor:
"Yeni Anayasa'da tek cümle
yeter"
diyor ve, o tek cümleyi şöyle açıklıyor:
"Yani Anayasa gerçekten yeni bir
anayasa olacaksa, Kürtlerin statüsü sorunu mutlak surette çözüme
kavuşturulmalıdır"
Aksi halde, yeni anayasa yapmanın ne gereği
var?
(Cumhuriyet, 13 Mayıs 2012)
********
CHP ve MHP yönetimleri
"Mutlaka yeni bir anayasa yapmak
lazım, yeni anayasa bir ihtiyaçtır"
deyip duruyorlar, ama yeni bir anayasanın
niçin mutlaka gerekli olduğunu bir türlü söyleyemiyorlar.
İşte Aysel Tuğluk söyleyiverdi.
Ne diyecek şimdi Bay Kemal ve Bay Bahçeli?
Ne diyecekler, dikkatleri başka yönlere çekip uyutma
taktiğine devam ediyorlar.
İşta aynı gün CHP ve MHP'nin uğraştığı
konular:
(Milliyet, 13 Mayıs 2012)
CHP öneri yaptı: “Yeni Anayasa'da mahalle baskısına karşı
önlem alınsın”
MHP öneri yaptı: "Vatandaşlarımız yargılanmak üzere
yabancı ülkeye verilmesin"
********
PKK / BDP, “Yeni Anayasa”nın niçin
yapıldığını bilmektedir.
Oslo ve İmralı'da, Aysel Tuğluk'un açıkladığı o madde
üzerinde mutabakata varılmıştı.
Beyaz Saray'ın dehlizlerinde Pentagon ve CIA
kodamanları tarafından hazırlanan Bölünme Anayasası Oslo'da tarafların önüne
konulmuştu.
15 Mayıs günlü Aydınlık köşe yazısında Doğu
Perinçek diyor ki:
“Yeni Anayasa, aslında o tek cümle içindir.
Geri kalanı hikâyedir. Türkiye’de bunu bilmeyen yok.
Ama CHP ve MHP, kendilerine verilen rolün
gereği bilmiyormuş gibi yapıyorlar."
********
Anayasa, işte bu "Tek Madde" için, yani
"Bölünmeye Özgürlük" için yapılmaktadır.
CHP ve MHP, bu "Tek Madde"yi binbir maddelik özlemler ve
dilekler arkasında saklamaktadırlar.
CHP: "Mahalle baskısına karşı önlem alınsın" maddesini
Yeni Anayasa'ya sokmak için teklif veriyor.
Millet "Bakın memlekette mahalle baskısı bile kalmayacak"
dolduruşuna getirilirken, ülkenin ve milletin bölünmesi o "Tek Madde" ile
Anayasa hükmü haline getiriliverecektir.
CHP ve MHP'nin Yeni Anayasa için yaptıkları
tüm öneriler, o "Tek Madde"yi milletin gözünden kaçırma
girişimidir.
********
Aritmetik sorunu
yok
Meşruluk sorunu
var
Yeni Anayasa yapıp Meclis'ten geçirmek için AKP ve BDP
(PKK) oyları yeterli.
CHP içindeki bölücü ve Fettoşçu Milletvekilleri de her an
takviyeye hazır.
Peki AKP niçin CHP ve MHP'yi işin içine katmak için
"Uzlaşma Komisyonu" kuruyor?
Çünkü, eğer muhalefet (CHP ve MHP) Anayasa çalışmalarına
katılmaz ve Yeni Anayasa yapılmasına karşı çıkar iseler, AKP ve BDP (PKK)'nin
yapacakları Anayasanın meşruiyet sorunu olacaktır.
AKP'nin bütün çabası, CHP ve MHP'yi suça ortak etmek, çıkaracakları Bölünme Anayasası'na meşruiyet kazandırmak içindir.
********
"Hep beraber Yeni Anayasa yapalım" diye Uzlaşma Komisyonu
kurarsanız, her şeyden önce AKP'nin Anayasa yapabilecek ehliyette demokrat,
meşru ve yurtsever bir parti olduğunu kabul ediyorsunuz demektir. Millete
verilen mesaj budur.
Halbuki AKP lideri, "ABD'nin Büyük Ortadoğu
Projesi Eşbaşkanı" olduğunu, bu görevin ona verildiğini, ve bu görevi
yaptığını söylemektedir.
Başka bir devletin projesinde görev alan bir parti,
meşruiyetini kaybetmiş demektir.
Böyle bir partinin Anayasa yapabileceğini kabul ederseniz,
Tayyip Bey'in Eşbaşkanlığının da kanunlarımıza uygun ve meşru olduğunu kabul
ediyorsunuz demektir.
Anayasa Mahkemesi'nin "Laiklik karşıtı eylemlerin odağı"
olduğuna karar verdiği AKP'nin laik bir Anayasa yapabileceğini kabul etmiş
olursunuz.
12 Eylül referandumunda yargıyı
hükümetin denetimi altına alarak kuvvetler ayrılığı
prensipini, yani demokrasiyi yok eden AKP'nin demokratik bir Anayasa yapabileceğini önceden kabul etmiş
olursunuz.
Hem de Tayyip bey "Bu maddeler halkın oyu ile kabul
edilmiştir, asla dokundurmam" dediği halde.
Bu maddeler aynı şekilde Yeni Anayasa'ya konulursa, diğer
maddeler ne olursa olsun, bu bir Diktatörlük Anayasası olacaktır.
Bütün bunları meydanlarda millete anlatıp bu nedenlerle
AKP'nin yapacağı Anayasanın meşru olmayacağını açıklamanız gerekirken, kuzu kuzu
Uzlaşma Komisyonu masasına oturmanız, AKP'ye koltuk değnekliği yapmaktan başka
bir şey değildir.
Bütün bunlara rağmen hala masa başında oturmanız, AKP'nin
çıkaracağı Anayasayı kabul edeceğiniz anlamına gelir.
"Efendim ben şu şu maddelere itiraz ettim, yetmişsekizinci
oturumda masadan kalktım" demenizin hiçbir anlamı yoktur.
Zaten itiraz edeceğinizden kuşkulanılan Anayasa
Başlangıç Maddelerinin konuşulmasını AKP en sona bırakmış, Anayasa yazımına
Anayasa'nın ortasından başlamıştır.
Bu, dünyada eşi benzeri görülmemiş
bir soytarılıktır.
Sonuçta siz masadan kalksanız bile "Yeni Anayasa'nın bir
kısmını CHP ve MHP ile ortaklaşa yaptık, bir kısmını da AKP olarak biz yaptık,
Meclis oyladı kabul etti" olacak.
Bu noktadan sonra çıkıp nasıl "Ben bu Anayasa'yı kabul
etmiyorum" diyebileceksiniz?
Ama, en baştan "Yeni bir Anayasa yapılmasını kabul
etmiyorum, bugünden gayrımeşru ilan ediyorum, yaparsanız milletin isyan hakkı
doğar" derseniz, millet sizin tutarlı olduğunuzu zaman anlar.
Tehlikeyi o zaman görür.
Şimdi sayenizde millet tehlikeyi görmüyor. Hep birlikte
demokratik anayasa yapıyor görüntüsü veriyorsunuz.
Gerçekte, Yeni Anayasa ABD'de çoktan yapılmış, Oslo'da AKP
ve PKK tarafından onaylanmıştı.
CHP ve MHP, işte zaten yazılmış olan bu Anayasanın
oyuncusu olmayı kabul etmişlerdir.
********
Doğu Perinçek, yazısını şu soruları sorarak
bitiriyor:
MHP’ye ve CHP’ye tekrar soruyoruz ve
cevap alana kadar sormaya devam edeceğiz:
-*- Avrupa Özerklik Şartı, Meclis
tarafından kabul edilirse,
-*- Türk Milleti kavramı
yerine TC vatandaşlığı kabul edilirse, “
-*- "Devletin ve toplumun temel
düzenlerinin din esasına dayandırılmayacağı" hükmü Anayasadan kovulursa,
-*- Atatürk Milliyetçiliği Anayasadan
atılırsa,
“Yeni Anayasa”yı meşru sayacaklar mı?
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder