Barzani, Kuzey Irak'ta ABD'nin yardımıyla kurmuş olduğu
Kürdistan'ın bağımsızlığını ilan ederek Irak'tan ayrılma zamanının artık geldiği
konusunda ABD yönetimi ile fikir birliğine vardı.
Barzani'nin yaptığı diplomatik açıklamalar bu fikir
birliğini çok açık olarak gösteriyor.
Bunu haber alan BDP (PKK) kodamanları
heyecanlandılar.
Ahmet Türk ve Selahattin Demirtaş yönetimindeki parti
heyeti acele Amerika'ya uçtu.
"Barzani'ye bağımsızlık var da bize federasyon yok mu?
Artık zamanı gelmedi mi?" diye Obama'ya serzenişte bulundular.
Vakit kaybetmek niye? Olacaksa bir an önce olsun. Yetti
gari.
Ancak Obama şu anda Tayyip Beylerin bir sıkıntıya
düşmesini istemiyor.
Çünkü Türkiye kamuoyunda bir tepki başlarsa, Tayyip Bey
Barzanistan'ı korumakta zorluk çekebilir.
Onun için önce Barzanistan'ın bağımsızlığını sağlama almak
gerekiyor.
Bunun için de Tayyip Beylere çok önemli görevler
düşüyor.
Bu nedenlerden dolayı Obama, DTP Heyeti'ne:
"Sabırlı olun, öncelikle Kuzey Irak'taki Kürt Devletinin
bağımsızlığını garantiye alalım, sizin işe ondan sonra bakarız"
dedi.
Biliyorsunuz Tayyip Bey Büyük Ortadoğu Projesi'nin
Eşbaşkanı olduğunu defalarca açıkladı.
Bu proje, Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den koparılacak
parçalar üzerinde "Büyük Kürdistan" kurmayı öngörüyor.
Bu projenin Eşbaşkanı olan Tayyip Bey de, bu amaç için
çalışmak durumunda.
"Bize bir görev verildi, bu görevi
yapıyoruz biz" diyerek Amerika'nın kendisine verdiği Büyük Kürdistan
kurma görevini üstlendiğini açıkladı.
"Bu proje içinde Diyarbakır bir merkez
olabilir, bir yıldız olabilir, bunu başarmalıyız" diyerek de Büyük
Kürdistan'ın başkentinin Diyarbakır olacağını söylemiş oldu.
Bu yolda ilk adım Barzanistan'ın bağımsızlığı
olacak.
Barzani Amerika'da Devlet Başkanlarına yapılan törenle
karşılandı.
AKP Hükümeti Barzanistan'ın başkenti Erbil'de konsolosluk
açtı. Tanıma hazırlıkları yapıldı yani.
Barzani, Irak Anayasasını çiğneyerek başta Amerikan Exxon
olmak üzere yabancı petrol şirketleri ile Kuzey Irak'tan çıkan petrolü Bağdat'ın
denetimi dışında ihraç etmek için anlaşma yaptı.
Amaç, kurulacak bağımsız Barzanistan için gelir kaynağı
yaratmaktı.
Bağdat buna sert tepki gösterdi. AKP Hükümeti görevi icabı
bu anlaşmazlıkta Barzani'nin tarafını tuttu.
Barzanistan bölgesinden çıkan petrolü Türkiye üzerinden
ihraç etmek üzere çalışmalara başladı.
Bunun üzerine Ankara ile Bağdat'ın arası açıldı.
Tayyip Bey, Barzanistan'ın bağımsızlığına
giden sürece engel olmaya çalışan Maliki Hükümeti'ni demokrat olmamakla
suçladı.
Çünkü demokrasinin başlıca amacı Kürdistan
kurulması idi. Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi sözlüğünde böyle
yazıyordu.
(Aynı nedenle, PKK'ya karşı savaşıp
Öcalanistan kurulmasına engel olmaya çalışarak demokrasi dışına çıkan, bu yüzden
de darbeci ilan edilen Türk komutanlar ve yurtseverler de Silivri esir kampına
yollanıyor, Kuzeydoğu Suriye'de bir Kürdistan kurulmasına karşı çıkan Esad da bu
yüzden düşman listesine ekleniyordu.
Her şey Kürdistan içindi. Bu yolda iç ve dış
engelleri teker teker yıkmak Tayyip Bey'in öncelikli görevi idi.)
Tayyip Bey, Barzanistan'ın bağımsızlığına taş koymaya
çalışan Maliki Hükümeti'ni devirmek için kolları sıvadı.
Amerika'ya "Biz Kürdistan'ın bağımsızlığına karşı
çıkmayacağız" sözü veren muhalefetteki Allavi Ankara'ya geldi.
Arkasından Barzani geldi. AKP - Allavi - Barzani başbaşa
verip Maliki'yi devirme planları kurdular.
Bu arada Haşimi öne çıktı. Maliki'yi devirmek için yasa
dışı faaliyetlere girişti.
Hakkında tutuklama kararı çıkarılan Haşimi Barzanistan'a
sığındı, oradan da Ankara'ya.
Tayyip Bey "Haşimi'yi vermem" diyor, başka bir şey
demiyor.
Barzani güçleri, Bağdat Hükümet kuvvetlerinin Kerkük'e
girmesine engel oldu.
"Kerkük Kürtlerindir" diye tutturdu. Kerkük'ü
Barzanistan'a katmak için yıllardır sürdürdüğü çabaları artık sonuçlandırmak
istiyor.
Tayyip Bey doğal olarak bu konuda da Barzani'nin yanında
yer aldı. Bin yıllık Türk toprağını Barzani'ye ikram etmeye kesin
kararlıdır.
Aydınlık, 20 Nisan 2012
Tayyip Bey'in görevi, Bağdat Hükümeti'nin bağımsızlık ilan
edecek olan Barzanistan'a müdahale etmesini önlemek.
"Suriye bizim iç işimizdir" demişti. Şimdi de "Irak bizim
iç işimizdir" diyecek.
"Irak ordusu Barzanistan'a müdahele ederse savaş sebebi
sayarım" diyecek.
Yani Türk ordusu Barzanistan'ı korumak için peşmerge ile
omuz omuza Irak Ordusu'na karşı savaşacak.
Bu savaşı Türk Milletine kabul ettirebilmek için de "Kuzey
Irak'ı topraklarımıza katacağız, Yeni Osmanlı, cart, curt"
diyecekler.
Bunu diyebilmeleri için de, BDP (PKK)'nın bu
sürecin sonuna kadar "federasyon" talebini rafa
kaldırması gerekecek.
Obama işte bunun için muhteremlere "sabırlı olun"
dedi.
KCK operasyonlarının artması da bu yüzden.
"İşte bakın PKK'ye karşı nasıl mücadele ediyoruz, Kuzey
Irak'ı da alacağız, anlarsın ya..."
Anladık, anladık. Her şey tabak gibi ortada.
"Suriye'ye saldırmayız", "Barzanistan'ı
korumak için Irak'la savaşmayız", "Kerkük'ün Barzanistan'a verilmesine razı
olmayız" diyecek olan komutanların Silivri'ye atılmalarının nedeni
bu.
Türk Ordusunu "Saldır" deyince saldıracak bir konuma
getirmek.
Ordu sivil idareye bağlı olmalı, asla
konuşmamalı.
Milli iradeyi temsil eden Hükümet "Saldır" deyince
"Lebbeyk" demeli.
İşte demokrasi. Hem de en ileri cinsinden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder