9 Aralık 2012 Pazar

Akdeniz’de ABD ve İsrail’e direndiği için mahkum oldu

4 Aralık 2012 Aydınlık


 
Balyoz’dan 18 yıla mahkum edilen ve 2,5 yıldır Hasdal'da hapiste olan Gölcük Donanma Komutan Yard. Tümamiral Çetin’in ailesi Kocaeli'nde yaşadıkları evin kapısını Aydınlık’a açtı:

‘Akdeniz’de ABD ve İsrail’e direndiği için mahkum oldu’

Deniz Kuvvetleri, 2000’lerin başında ABD ve İsrail’in Kıbrıs’ta petrol aramasına karşı çıktı. Karşı çıkanların başında da Balyoz tertibinden tutuklanan Tümamiral Ali Semih Çetin vardı. Serdar Çetin, ‘Ağabeyim bunun bedelini ödüyor’ dedi
Darbeden sonra tutuklanacak subayların listesini hazırladığı,  PKK’lıların ordu içinde yükseltilmesine yardımcı olduğu gibi saçma sapan suçlamalar yapıldı.
Serdar Çetin, kardeşinin neden bu davaya dahil edildipğini şöyle açıkladı:
“Güney Kıbrıs’ta petrol arama işi 2000’lerin başında uluslararası ihaleye çıktı. Fakat Deniz Kuvvetleri’nin göstermiş olduğu tepkiden dolayı dünyadaki hiçbir kuruluş bu ihaleye iştirak edemedi. Amerikalılar, İsrailliler, Lübnanlılar hiçbirisi cesaret edemedi. Deniz Kuvvetleri’nin tepkisinde öncü olanlardan biri de ağabeyimdi. Şimdi bunun bedelini ödüyor. Ve bu ülkeler, Kıbrıs’ta petrol ve doğalgaz çıkarması işlemlerine başlamış durumda.”
Serdar Çetin, Sessiz Çığlık eylemine katılarak dava sürecini protesto etmek için her Cumartesi İstanbul’dan Gölcük’e geliyor.
‘Deniz Kuvvetleri, Karadeniz’i kapalı tuttuğu için hedefte’
"Karadeniz’de Ukrayna ve Rusya ile en etkili ileti ortak işbirliğini savunan Deniz Kuvvetleri’dir. Karadeniz’de yabancı ülkelerin donanmalarının bulunmaması Karadeniz’de yer alan ülkelerin dostluk anlaşmaları üzerinde görüş bildiren yine Deniz Kuvvetleri. Neticede Deniz Kuvvetleri hedeftedir.”
‘Mahkeme raporları dikkate almadı’
"2000’e yakın subayı bir CD ile tasfiye ediyorsunuz. İçinde imzalı belge yok konuşma kaydı yok. Bir tane CD var. Onunla ilgili 1500 adet sahtelik tespit edilmiş. 23 bilirkişi raporu gelmiş, Türkiye’nin en saygın üniversiteleri, uluslarası kuruluşlar ‘Bu CD’ler sahtedir’ diye bağırıyor. Hiçbiri dikkate alınmadı.”

‘13 Aralık’ta biz de Silivri’deyiz’

Tümamiral Çetin’in eşi Nilüfer Çetin, Ergenekon, Balyoz ve Oda TV gibi davalarının bir bütün oluşturduğunu ve ortak mücadele edilmesi gerektiğini söyledi:
"İlk referandum sonucundan sonra bunun başımıza geleceğini biliyorduk. Evet çıkmasıyla yargıda daha da örgütlenildi, Balyoz Davası başlamadan iki gün önce mahkeme başkanı değişti. Daha önce tutuklama kararını kaldıran hakimler görevden alındı. Bu arada MİT ile ilgili bir konu oldu, sayın başbakan bir gecede yasa çıkardı, onları korudu. Ama bizim eşlerimizin arkasında kimse kalmadı.”

‘Onları yargılayacak gençler geliyor’

Lise öğrencisi Simay Çetin 2,5 yıldır babasından ayrı.
“Başımıza gelenlerden dolayı güçlendiğimi düşünüyorum. Sonuçta haksızlıkla mücadele ediyorsunuz ve güçlü bir duruş sergilemiş oluyorsunuz. Babamın bizi yetiştirme şekli de buydu. Susmakla bir şey elde edemezsiniz. Ne kadar anlatırsanız ve sesinizi duyurursanız bilinçli insanlar o kadar artıyor. Orduyu tasfiye etmiş olabilirler. Ancak genç bir nesil var ve ileride bunları yapanları da yargılayanlar onlar olacak.” “29 Ekim ve 10 Kasım’da toplanan kalabalıklar bana güç verdi. Yalnız olmadığımı hissettim”

Kardeşi Serdar, kızı Simay ve eşi Nilüfer


1 yorum:

  1. Bir ihanetin Öyküsü... Her satır, her sayfa insanın sadece beynine değil tüm hücrelerine işliyor! Nedenmi? Bizler için kendi hayatlarından vazgeçmiş Çok Değerli ve Şerefli Türk Subaylarımızın en sevdiklerine devlet tarafından yapılan işkence ye engel olamayan bir orduya ve halka sahibiz! Bunun içindir ki ben önce kendimden daha sonra buna fırsat verenlerden utanıyorum....

    YanıtlaSil