Avrupa Birliği 61 yıl önce üyelik başvurusu yapan Türkiye'ye
yine Kıbrıs'tan vazgeçme şartını öne sürdü. 11 Haziran 2024.
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Meyer -Landrut, vize serbestliği verilmesi karşılığında Türkiye'ye terörle mücadele tanımını daraltmasını yine şart koştu. "PKK ile çok sert mücadele etmeyin" dedi yani. 17 Haziran 2024
Avrupa Birliği 61 yıldır Türkiye karşısında aynı konumdadır: "Kapıya bağla, içeri alma, başka yere gitmesine de izin verme, sağmal inek gibi sağ"
İşte Türkiye'nin tek seçeneği olan ŞİÖ (Şanghay İşbirliği Örgütü) ile asla seçenek olmayan AB'nin madde madde karşılaştırılması:
+++
TÜRKİYE NASIL TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ
1957'de AKÇT, Roma Anlaşması ile AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adını aldı.
Avrupa sermayesi ile birleşme, sömürüye ortak olma ham hayali kuran Türk sermayesinin denetimindeki Türkiye, 1959'da AET'ye ortaklık başvurusu yaptı.
Bu çağda tümü süzme salak olan Avrupa siyasetçileri "Bu kadar fazla Müslüman ve üstelik Türk nüfusu içimize katarsak iş gücünün serbest dolaşımı nedeniyle istilaya uğrarız" çekincesi ile Türkiye'nin başvurusunu kabul etmek istemediler.
ABD derhal devreye girdi: ABD Büyükelçileri, Konsolosları tek tek Avrupalı siyasetçilerle görüşerek şöyle dediler: "Ne yapıyorsunuz? Kızın başını bağlamazsanız ya davulcuya ya zurnacıya kaçar. Türkiye'yi kapıya bağlayın. Üyelik için öyle şartlar ileri sürün ki, ne içeri girebilsin, ne de başka kapıya gidebilsin. Yoksa Türkiye'yi Rusya ve Çin'in kucağına mı atmak istiyorsunuz?" Salak Avrupalılar sonunda ayıktı 1963'te ortaklık anlaşmasını (Ankara Anlaşması) imzaladık. Böylece bizi Avrupa Birliği evinin önündeki köpek kulübesine bağladılar:
1968'de mamul mallarda AB-Türkiye arasında
gümrük vergileri kaldırıldıi
1970'de Katma Protokol imzalandı.
1987'de tam üyelik başvurusu yaptık.1996'da Gümrük Birliği'ne katıldık.
2005'te tam üyelik için müzakereler başladı,
Diğer ülkeler ancak tam üye olduktan sonra, ekonomileri diğer AB üyeleri ile rekabet edecek kadar güçlendikçe, kademeli olarak Gümrük Birliği'ne katılırken, Türkiye henüz aday iken Gümrük Birliği'ne (GB) alındı.
O günkü Hükümetimizin ne kadar büyük bir ihanet içinde olduğunu, ekonomimize nasıl darbe vurduğunu her aklı başında kişi ve kuruluş biliyor. Buyurun Mevzuat Dergisi:
"AB’de temel kural tam üyelikle birlikte GB’dir. Ekonomisi zayıf yeni üyelere kolaylık niteliğinde uygulanan istisnai kural ise, tam üyelikten bir süre sonra GB’nin başlamasıdır. Örneğin Yunanistan 1981’de tam üye olduğu halde, GB’ye 1986’da girmiştir. İspanya ve Portekiz ise 1986’da tam üye oldukları halde GB’ye 7 yıl sonra yani 1993’te girmişlerdir. AB tarihinde önce GB sonra üyelik hiç olmamıştır. Şu halde bu konuda tek istisna Türkiye’dir. Üstelik, değil tam üyelik için, görüşme masasına oturmak için dahi bir takvim almadan..
Yazının tamamı:
Yeni Kapitülasyonlar: Gümrük Birliği
Bu durumda AB seni niye alsın? Nikah yapmadan adamın yatağına girmişsin, senden istediği gibi faydalanıyor. Kısacası, Türkiye, evlilik vaadi ile iğfal edilmişti. Metres olarak eve kapatılmıştı. Seni AB'ye almakla artık elde edebileceği bir şey yok, Gümrük Birliği'ne girmişsin, AB istediğini elde etmiş. Şimdi senin iş gücünün serbest dolaşımı için AB üyesi olmaya gereksinmen var, ama bu AB'nin umurunda olabilir mi?
İşte bu yüzden, nikah ümidi, yani AB üyeliği seçeneği yoktur.
Türkiye'nin tek seçeneği, odalık olarak kapatıldığı evden kaçıp özgürlüğüne kavuşmaktır.
+++
Bu ihanete karşı çıkanlara, AB yerine ŞİÖ üyesi olmamızı isteyenlere Bay Kemal (ve diğer CHP yöneticileri) şöyle yaygarayı basıyor:
"Türkiye'yi dikta yönetimlerinin olduğu bir sürecin içine mi sürükleyecekler?
Buna izin vermeyiz. Bir kişi bile kalsak buna izin vermeyiz.""Türkiye'yi yönünü çevirdiği uygar dünyadan kimse alıkoyamaz.
Bunun mücadelesini yaparız.. Ölümüne yaparız."
"Öyle birileri kalkacak, oy çokluğu ile biz bunları yaptık, bunları yapacağız, el kaldırdık indirdik. O kadar kolay değil arkadaşlar.
Bunun mücadelesini yaparız. Bu bizim görevimizdir."
CHP öyle de AK Parti başka mı?
Aliyev, Erdoğan'ı şöyle uyarmıştı: "Kendini küçük düşürme"
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Aliyev'den Erdoğan'a öğüt: Kendini küçük düşürme
ŞİÖ'ye üye olabilmek için tek bir kural var:
Bağımsız bir ülke olmak.
ŞİÖ üyesi 9 ülkeye hiçbir ülke emir ve talimat veremez.
ŞİÖ üyesi bu 9 ülkeden hiçbiri de diğer 8 üyeye emir ve talimat veremez.
ŞİÖ yönetimi de hiçbir üye ülkeye: "Şanghay kriterleri şunlardır, kanunlarını bunlara göre düzenle" diyemez.
"Anadilde eğitim hakkı verin, şunu yapın, bunu yapın" diyemez.
Çünkü tek bir Şanghay Kriteri vardır, o da her ülkenin tam bağımsız olmasıdır.
Her üye ülke, ülkesinde uygulayacağı rejimi kendisi seçer, kanunlarını kendisi yapar.
ŞİÖ, tam bağımsız ülkelerin oluşturduğu bir birliktir.
********
Bu konuyu daha iyi kavramak için, Avrupa Birliği ile ŞİÖ'nün karşılaştırılmasını yapalım.
Avrupa Birliği'nin üye ülkeleri nasıl bağımlı hale getirdiği, ŞİÖ'nün ise tam tersine tam bağımsız hale getirdiği, bu yolla anlaşılacaktır.
AB üyesi bir ülke bağımsızlığını şu veya bu oranda kaybederken, ŞİÖ üyesi ülke tam bağımsızlığını daha da pekiştirir.
********
AVRUPA BİRLİĞİ
1
AVRUPA BİRLİĞİ, BİR DEVLETTİR
+++++++++++++++++++++++++++++
Avrupa Birliği ( AB ), devletlerin bir araya gelerek meydana getirdikleri herhangi bir birlik değildir.
AB, bir devlet projesidir.
"Amerika Birleşik Devletleri" benzeri bir projedir.
Yani "Avrupa Birleşik Devletleri" oluşturulmak amaçlanmaktadır.
2
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ BENZERİ
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Eskiden Kuzey Amerika'da elliye yakın devlet vardı.: Teksas, Vaşington, Alabama, New Jersey, Oklahoma, Columbia vesaire.
Bunlar tek bir devlette birleşerek egemenliklerini Vaşington (Washington) D.C.'ye (District of Columbia) verdiler.
Artık hiç birinin kendine ait bir ordusu yok.
Hatta şimdi bu devletlere artık "eyalet" deniyor.
Mesela Vaşington D.C. Irak'a saldırı kararı aldı. Bu karar, bütün eyaletleri (eski devletleri) kapsar.
Teksas veya Alabama çıkıp da: "Ben bu savaşa katılmak istemiyorum" diyemez, veya örneğin tek başına Meksika ile bir ticaret anlaşması yapamaz.
ABD'yi oluşturan eyaletler (devletler), ABD'den ayrılamazlar.
(Yalnızca Teksas'ın kağıt üzerinde ayrılma hakkı var)
3
ÜYE DEVLETLER EGEMENLİKLERİNİ BRÜKSEL'E DEVREDER
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İşte AB, ABD'ye benzer (tam aynı değil, ayrılık noktaları başka bir yazı konusu olabilir) bir projedir.
Avrupa Birliği'ne üye ülkeler, zaman içinde, egemenliklerini kademeli olarak Brüksel'e teslim edeceklerdir.
"Bu adamın resmi niye her yerde asılı", "Kemalizm'in modası geçti", "Atatürk olsaydı AB'ye girmek istemezdi" gibi söylemler, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen Atatürkçü söylemin yerine "Artık bağımsız devlet modası geçti, şimdi karşılıklı bağımlılık var", "Egemenlik zamanla Brüksel'e devredilir" diyen işbirlikçi söylemin geçirilmesinin ön elenseleridir. Atatürk ilke ve devrimleri tamamen tepelenmeden AB'ye girmek mümkün değildir.
4
ORTAK PARLAMENTO, BAŞKENT, BAYRAK, PARA, MARŞ
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
AB Devleti'nin bir parlamentosu, bayrağı, parası ve marşı vardır.
Başkent: Brüksel
Para: Avro (İngiltere henüz katılmadı)
Bayrak: Mavi zemin üzerine İsa'nın 12 havarisini simgeleyen 12 yıldız
Marş: Beethoven'in (Beytofın) 9. Senfonisi
5
ORDU
++++++
AB ordusu henüz kurulma aşamasındadır. Bu ordu esas itibariyle kurulduğu zaman, AB devleti de olgunlaşmış olacaktır.
Üye devletlerin orduları AB Ordusu komutanlığı'na bağlanacaktır.
Türkiye'ye "ordunun sesini kes, ordu sivil yönetime tabi olsun" anlamındaki talimatlar, bu amaca yöneliktir.
Türk ordusunun iradesi kırılacak ki, ilerde AB Ordusu'nun emirlerini kayıtsız şartsız yerine getirsin. Doğal olarak Türk Ordusu böyle bir dayatmayı asla kabul etmeyeceği için, Türkiye'nin AB'ye girmesi olmayacak bir şeydir.
6
SAVAŞ
++++++
Brüksel örneğin Suriye'ye savaş açarsa, AB ordusunun bir kolu olan Türk Ordusu (tabii artık ona ne kadar Türk Ordusu demek caiz olur, bilemiyorum) Suriye'ye, AB Genelkurmayı'nın verdiği talimatlar dairesinde saldırmak zorundadır.
7
KANUNLAR
++++++++++
Avrupa Birliği ülkeleri, kanunlarını Kopenhag ve Maastricht Kriterleri denen kurallara uygun hale getirmek zorundadırlar.
Üye devletler, kafalarına estiği gibi kanun çıkaramazlar.
8
YÖNETİM ŞEKLİ
+++++++++++++
Üye devletler, "hür demokratik rejim" denen ve içeriği Brüksel tarafından tarif edilen bir rejimle yönetilmek zorundadır.
Brüksel, bu rejimin içeriğini istediği gibi yorumlayabilir, ama üye devletler istedikleri gibi yorumlayamazlar.
Avusturya'da Haider adlı kişinin başkanı olduğu parti koalisyon hükümeti kurunca, Haider'in ve partisinin faşist olup AB'ye uygun olmadığına karar veren Brüksel, Avusturya'ya baskı yaparak derhal hükümeti düşürdü ve yerine Brüksel'in beğendiği bir hükümet kuruldu. (Bizim hükümetin Konya Valisi'ni değiştirmesi veya Belediye Meclisi'nİ feshetmesi gibi)
Anadolu Ajansı'nın haberi:
"Avusturya'da 1999'daki seçimin ardından Wolfgang Schüssel liderliğindeki ÖVP ile Jörg Haider’in başında olduğu FPÖ koalisyon hükümeti kurmuştu.
AB ve uluslararası toplumun baskıları sonucunda Haider hükümette yer alamamıştı. Bu durum, aşırı sağcı partinin seçmen tabanında hayal kırıklığına neden olurken Haider'i de koltuğundan etmişti."
https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/avusturya-da-2-haider-donemi-korkusu/1007889
Türkiye, Türk kanunlarına aykırı hareket ettiği savıyla bölücü bir parti aleyhine kapatma davası açarsa, Brüksel, Türkiye henüz üye olmayıp aday olduğu halde, bu davaya karşı çıkar.
Veya Vatan Partisi hükümette yer alacak olsa Brüksel derhal Haider olayında olduğu gibi müdahale ederek hükümeti düşürür. Çünkü, AB üyesi bir ülkede, AB'den çıkmak isteyen bir hükümet kurulmasına izin verilemez. Çünkü AB'den çıkmak zamanla yasaklanacak.
AB karşıtı parti ve örgütler çete kurmak suçuyla yargılanırlar. (Ergenekon Davası tertibi gibi)
Yani, devletler egemenliklerini zaman içinde tamamen Brüksel'e devrederler ve Avrupa Birleşik Devletleri oluşur. O zamana kadar çıkabilen çıkar. (İngiltere gibi). Zaten birleşik bir devlet olmanın kuralı da budur.
9
GÜMRÜKLER VE TİCARET
+++++++++++++++++++++++
Aynen ABD örneğinde olduğu gibi, devletler arasında sınırlar kaldırılacak, insan ve mal - para dolaşımı serbest olacaktır.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerle, ancak Brüksel'in yaptığı anlaşmalar zemininde ticaret yapabilirler.
Mesela, Türkiye, KKTC ile serbest ticaret anlaşması imzalayamaz, KKTC mallarını diğer ülkelere pazarlayamaz.
Niçin? Çünkü AB, KKTC'yi tanımamaktadır.
Mesela Azerbaycan ile, AB-Azerbaycan anlaşmaları çerçevesinde ticaret yapabiliriz.
Azerbaycan ile AB haricinde ayrı bir özel ticaret anlaşması, gümrük indirimi anlaşması vs. yapamayız.
Diğer Türk ve Müslüman ülkelerle de aynı şekilde kısıtlamaya tabiyiz.
10
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ AVRUPA BİRLİĞİ'NE ALMAYACAKLAR
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
AB, Türkiye Cumhuriyeti'ni AB üyesi yapmayacak.
AB, Türkiye'yi Kıbrıs'ta "işgalci" olarak görmektedir.
Rum Yönetimi'ni Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında tüm Ada'yı temsil ettiği söylemi ile tam üye yapan AB, Kıbrıs'ın tamamının AB toprağı olduğu gerekçesiyle, Türk Ordusu'nun Kıbrıs'tan çıkmasını ve KKTC'nin bağımsız bir devlet olarak tanınmamasını ön şart olarak ileri sürmektedir.
Bu olmayacağına göre, Türkiye hiç bir zaman AB üyesi olamaz.
Bunu bile bile "AB'ye tam üyelik hedefimizdir" diyen tüm siyasiler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindedir.
11
AMA BAZI PARÇALAR AB'YE GİREBİLİR.
++++++++++++++++++++++++++++++++++
Avrupa Birliği, Türkiye'nin üyelik sürecini, Türkiye'yi bölmek için bir alet olarak kullanmaktadır.
"AB'ye üye olacaksınız, dolayısıyla sizi denetlemek hakkımız" bahanesi ile AB kodamanları Ankara'ya uğramadan Diyarbakır'a geçmektedirler.
"Türkiye Cumhuriyeti'ni AB üyesi yapmayacaklar" demek, "Türkiye'nin hiçbir parçasını AB'ye almayacaklar" demek değildir.
Türkiye 6 parçaya bölününce, bunlardan en lezzetli olanları mesela Trakya Cumhuriyeti, Konstantinapolis Ekümenik Patrikliği Devleti, Ege Cumhuriyeti, Pontus Cumhuriyeti AB'ye alınabilir.
Güneydoğu Anadolu'da Kürdistan oluşturulur. Kars ve Erzurum Ermenistan'a verilir. Ermenistan AB'ye girince Kars ve Erzurum da girmiş olur.
Bundan başka bir şekilde AB'ye girmemiz mümkün değildir.
Çünkü, AB'yi oluşturan çekirdek emperyalist ülkeler, ancak hazmedebilecekleri kadar büyük bir ülkeyi kabul ederler. AB büyükbaşlarının "Hazmetme kapasitemize bağlı" sözlerinin anlamı budur.
İngiltere'de bir Bakanın "Türkiye için Yugoslavya formülünü düşünüyoruz" sözleri, Türkiye'yi 6 parçaya bölme planının açık bir itirafıdır.
Mesut Barzani pası almış, gole çevirmek üzere şöyle topa girmişti:
"İtalyan La Stampa gazetesine konuşan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Orta Doğu'daki mevcut durumu "Çekoslovakya ve Yugoslavya'nın dağılmasına" benzeterek, "Doğu Avrupa halkları nasıl kendi devletlerine sahip olduysa Kürtlerin de kendi devletlerine sahip olma hakkı vardır" dedi." 5 Mart 2017. Bakınız:
İkinci olarak, AB güçlü bir Türk Ordusu istemez. Onun için Türk Ordusu yenilecek, yani Türkiye'nin parçalanmasına engel olamayacak, itibarını kaybedecek, ordunun kendisi de parçalanacak ve ancak bu suretle AB'nin emri altına girecektir. Ergenekon, Balyoz tertipleri bunun için yapıldı.
Bu anlattıklarıma bakıp da içinize karabasanlar çöreklenmesin.
Çünkü başaramayacaklar. Türk Ordusu buna asla izin vermez. Kemalist Türkiye Cumhuriyeti tek parça olarak ve KKTC ile de bütünleşerek varlığını sürdürecektir.
Milli Hükümet, AB aday üyelik başvurumuzu geri çekecek; Türkiye Gümrük Birliği'nden çıkacak; AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi, Müzakere Çerçeve Belgesi gibi Yeni Sevr anlaşmaları feshedilecektir. (Millî Hükümet Programı Madde 3)
ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (ŞİÖ)
1996'da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ŞANGHAY BEŞLİSİ ÖRGÜTÜ'nü kurdu.
2001'de Özbekistan da katılınca, örgütün adı ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ olarak değiştirildi.
2017'de Pakistan ve Hindistan, 2021'de İran tam üye olarak kabul edildi.
Gözlemci üyeler: Afganistan, Moğolistan, Belarus
Diyalog ortakları: Azerbaycan, Türkiye, Ermenistan, Nepal, Kamboçya, Sri Lanka (Seylan)
Destekçiler: Türkmenistan, BDT, ASEAN
1
ŞİÖ bir devlet değildir.
++++++++++++++++++
2
Üye ülkeler egemenliklerini Şanghay'a devretmezler
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
3
Ortak Parlamento, başkent, bayrak, para, marş da haliyle yoktur
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
4
4
ŞİÖ nün temel ilkeleri şunlardır:
+++++++++++++++++++++++++
4A
-Bağımsızlık :
Üye her ülke bağımsızdır, egemenliklerinin bir kısmını veya tamamını bu örgüte devretme gibi bir zorunlulukları yoktur.
4B
-Birbirinin iç işlerine karışmama :
Üye ülkeler birbirlerinin iç işlerine karışmazlar.
Her ülke kendi yönetim şeklini, yasa ve yönetmeliklerini tamamen kendi isteğine göre kabul eder.
Bu örgüte üye ülkelerden biri sosyalist iken diğeri çok partili parlamenter sistemi, diğeri tek adam diktatörlüğünü, bir diğeri ise şeriatla yönetilmeyi seçebilir.
(Örgüte gözlemci olarak katılması kabul edilen ve 2021'de tam üyeliğe kabul edilen İran'a hiçbir ŞİÖ üyesi ülke şeriatçı rejiminden dolayı karşı çıkmamaktadır. Ülkesinde şeriatçı ayaklanmayı kanla bastıran Özbekistan bile İran'ın üyelik başvurusunu desteklemiştir. Şeriatçı ayaklanma sırasında İran şeriatçıları değil, laik Özbek yönetimini desteklemiş ve bu tutumu ile üye ülkelerin iç işlerine karışmayacağını gösterdiğinden dolayı ŞİÖ ye gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.)
Hiç bir üye ülkenin diğer üye ülkenin rejimini beğenmeme ve değiştirmeye kalkışma veya onun rejimi hakkında üst perdeden tavsiyelerde bulunma hakkı yoktur.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Askerlerini Kıbrıs'tan çek, 301. Madde'yi kaldır, terörle mücadele kanunlarını yumuşat, Ermeni soykırımını kabul et, şu kanununu şu şekilde düzelt" gibi baskılarda bulunamaz.
(301. Madde: Türk Milleti'ni, T.C. Devleti'ni, TBMM'yi, T.C. Hükümeti'ni ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.)
AB, işte bu yasa maddesini kaldırmamızı istiyor.
4C
-Karşılıklı yarar :
Her ülke kendisi için yararlı olacak dış ticaret rejimini uygular.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Gümrüklerini indir, benden şu malı almak zorundasın, döviz rezervi olarak şu para birimini kullan" ve benzeri baskılarda bulunamaz.
4D
-Teröre karşı işbirliği:
Her üye ülke, terör tehlikesine karşı diğer üye ülkelerden yardım isteyebilir (veya istemeyebilir) .
Herhangi bir devlette çıkan bir isyan dolayısıyla, o devlet yardım talep ettiğinde bu talebi karşılamak üzere deney sahibi olmak için ortak askeri tatbikat yapılmaktadır.
Ancak üye ülke istemezse, müdahale edilmez.
Örneğin, Özbekistan şeriatçı ayaklanmayı kendi kuvvetleri ile bastırmış ve örgütten yardım istememiştir.
Kırgızistan, isyanı bastıramadığı halde örgütten yardım talep etmemiş, isyancılar Kırgız hükümetini devirmiştir. Yeni Kırgız hükümeti istese idi ŞİÖ den çıkabilirdi, fakat çıkmadı.
5
Üye ülkeler istediklerinde ŞİÖ'den ayrılabilirler
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İsteyen ülke örgütten hemen çıkabilir. Fakat AB'den çıkmak ileride mümkün olmayacaktır. Örneğin nasıl üye bir devlet ABD'den ayrılma hakkına sahip değilse, ilerde AB üyesi ülkeler de aynı duruma düşecektir.
6
Gümrükler ve ticaret
++++++++++++++++
Ayrıca, ŞİÖ üyesi her ülke, başka ülkelerle değişik türde birlikler (ticari birlik, askeri birlik, gümrük birliği vs. gibi) kurma hakkına sahiptir.
AB'de ve ABD'de ise böyle bir hak yoktur. Çünkü AB ve ABD birer devlettir, ŞİÖ ise bir devlet değildir.
AB'de ve ABD'de ise böyle bir hak yoktur. Çünkü AB ve ABD birer devlettir, ŞİÖ ise bir devlet değildir.
Örneğin geçen sene Kazakistan Meclisi'nde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Birliği kurulması teklifi öne sürülmüştür. Bu gerçekleşirse, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan aralarında birlik kuracaklardır.
Türkmenistan da "hiçbir birliğe katılmama" kararından dönerse bu birliğe katılabilir. Bu birlik, bu ülkelerin ŞİÖ üyeliği ile ters düşmez.
Aynı şekilde Rusya da Kazakistan ve Beyaz Rusya ile başka bir birlik kurmuş, bundan başka Rusya eski Sovyet Cumhuriyetleri ile Bağımsız Devletler Topluluğu isimli bir örgüt kurmuştur, Çin ise ASEAN vs gibi örgütlere üyedir.
Dolayısıyla, "Türk Cumhuriyetleri Birliği" de ŞİÖ üyeliği ile çelişmez.
7
Türk Birliği için ŞİÖ'nün önemi
++++++++++++++++++++++++
Türk dünyası Şanghay İşbirliği Örgütü içinde büyük ölçüde birleşmiştir.
Bu örgüte üye ülkeler Rusya, Çin, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan'dır.
Bu örgüte üye ülkeler Rusya, Çin, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan'dır.
Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan Türk ülkeleridir.
Çin'de Uygur Türkleri var.
Rusya'da Tatarlar, Yakutlar, Altay Türkleri vs... var.
2021'de üye olan İran'ın nüfusunun yarısı Türktür.
Afganistan'ın kuzeyinde Özbekler var.
Dışarıda Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan kalmıştır.
Türkiye'nin örgüte üye olması, Azerbaycan ve Türkmenistan'ı peşinden sürükler.
Böylece dünya Türk nüfusunun %99 undan fazlası aynı örgütte bir araya gelmiş olur.
Türk ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler gelişir. Böylece sosyal ilişkilerin gelişmesine kapı açılmış olur.
Bu, olabilir, gerçekleşebilir bir yoldur. Nesnel olarak önümüzde durmaktadır.
Bu yol, Vatan Partisi'nin hazırladığı Millî Hükümet Programı'na bir madde olarak konulmuştur.
(Millî Hükümet Programı Madde 18)
Programdaki diğer bir madde de, Türkiye-Azerbaycan-İ ran-Suriye arasında kurulacak bir bölgesel ittifaktır. Bu sayede Suriye'de yaşayan Türkler de birlik içine alınmış olacaktır. Irak'taki Türklerle birleşme sorunu, Amerika'nın Irak'tan çekilmesi ile gerçekleşebilecektir. (Millî Hükümet Programı Madde 17)
Programın diğer bir maddesi, Türkiye ile KKTC'nin adım adım bütünleşmeye gitmesidir. Günümüz şartlarında başka bir yolun olabilirliği görülmemektedir. Kıbrıs Türkleri ile Rumların bir arada yaşamaları için şartlar uygun değildir. (Millî Hükümet Programı Madde 19)
Programın tamamını okumak için bakınız:
Milli Hükümet Programı - Vatan Partisi
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder