"Sayın İnönü, atılan sloganları, camlarda patlayan taşların ve kırılan
camların sesini duyuyor olmalısınız. Bizi kurtarın."
Erdal İnönü:
"Hiç merak etmeyin Aziz Bey, gerekli tedbiri aldık."
+++
Yeni Şafak'ın Ahmet Nesin yayını hakkında geniş bilgi için bakınız.
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2020/07/yeni-safak-feto-abd-operasyonlarnn.html
+++
Aziz Nesin, 2 Temmuz 1993 günü Aydınlık Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni Ferit İlsever'i aradı:
"Bizi yakmaya çalışıyorlar, Saldırıya hazırlık var. Etrafımızı kuşattılar"
Ferit İlsever anlatıyor:
"O dönemin Başbakanı Tansu Çiller, Yardımcısı ise Erdal İnönü idi.
Aziz Nesin'in telefonu üzerine hemen Erdal İnönü'yü aradım ve
'Sivas'ta çok tehlikeli bir durum var' dedim. O da 'Merak etmeyin,
önlemini alıyoruz' yanıtını verdi.
Bir süre sonra Aziz Nesin yine aradı, 'Burada hiç bir tedbir yok' dedi.
Erdal İnönü'yü tekrar arayıp durumu ilettim, hiç tepki vermedi.
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2020/07/hukumet-ve-tugay-gelmedi-inonu-merak.html
+++
Doğu Perinçek anlatıyor:
En az 7 kere İnönü ve Bakanlarla görüşme yaptık. Hep aynı yanıtı aldık.
Video kaydının 58. dakikadan sonrası:
https://www.youtube.com/watch?v=SeksMZeU5xg&feature=youtu.be
Aziz Nesin: "Doğu, biz devlete güveniyoruz"
Askerleri getiren komutan birkaç kişi ile konuştuktan sonra cipine binip
gidiyor. "Göz yumacaksın" gibi bir emir gelmiş ki, dayanamayıp gidiyor.
Onun da ağır sorumluluğu var.
Hükümetin, ordunun, polisin, Belediye Başkanı'nın, hepsinin ağır sorum-
luluğu var. Hepsinin arkasında Gladyo var.
Kimisine emrediyor, kimisine sus diyor, otur diyor, cipine atla dön diyor.
Onların ille o örgütlenmenin, Gladyo'nun komutası altında olması şart
değil. Şu veya bu ölçüde onları kontrol edebiliyor.
Tezgah olduğu açık. Normal olarak bir devlette buna göz yumulur mu?
Benzin bidonları getiriliyor, güvenlik kuvvetleri seyrediyor.
+++
Ferit İlsever programa telefon bağlantısıyla katılıyor:
Sovyetler'in yıkılmasından sonra gelen bir dizi katliamın zirvesi. FETÖ,
Hizbullah gibi yobaz örgütler harekete geçirilmiş. 90'lardan itibaren ABD
madem artık Sovyetler yok, milli devletleri etnik ve dinsel kışkırtmalarla
parçalamak üzere harekete geçmiş vaziyette.
Üç kez Erdal İnönü'yü aradım. Üçüncüsünde sessiz kaldı.
Tansu Çiller Gladyo'nun Kraliçesi, onu anlıyoruz. Ama Erdal İnönü'ye
CHP çizgisine gelince çok iyi düşünmek gerekir nerelerden nerelere
geldik. O gün bu olay seyredilmeseydi, suçlular devlet içindeki tezgah-
çıları ile birlikte temizlenmiş olsaydı 23 sene sonra 15 Temmuz yaşan-
mayacaktı.
Ama daha önemlisi, Aydınlık veriyor, RAND Corporation hala aynı tez-
gahların peşinde. Çünkü o merkez temizlenmemiş, Erdoğan döneminde
de 2015'lere kadar seyredilmiş, hatta ittifaklar kurulmuş bunlarla.
Bugün de ABD emperyalizmine net tavır alan devlet güçleriyle, tabii
hükümetin ve Erdoğan'ın da tavır aldığını görüyoruz, Erdoğan'a karşı
Sivas katliamı türü, 15 Temmuz türü yeni tezgahların hazırlandığını
RAND raporu açıkça söylüyor: "Bu hükümet gitmez de yerine özgürlükçü
bir hükümet gelmezse askeri - iç çatışmalara Türkiye hazır olsun" diyor.
Dün Cumhurbaşkanı "Kuklalarla değil kuklacılarla uğraşacağımız bir
dönemdeyiz, iç çatışmaları bırakalım" dedi. Evet, doğru, bir milli birlik
hükümeti ile..
Evet, bunları söylüyor ama bunları yapacak gücü yok maalesef.
Halâ Ayasofyalarla, Çoklu Barolarla uğraşıyor. İç çatışma körük-
leyecek bir takım şeylerle uğraşıyor.
Ahmet Nesin'in yalanları önemli değil ama önemli olan onun bugün
halâ AK Parti çevrelerinde kullanılıyor olması.
Doğu Perinçek yapmış. Ne yalan ya. Olay o kadar açık ki. En başta Vali.
İşin en başındaki adam. Bu işin (Pir Sultan Şenliğinin ve Madımak toplan-
tısının) düzenlenmesinde baş rolü oynayan adam. Atatürkçü bir Vali.
Ama maalesef bütün devlet güçleri gibi baktı ki bütün güçler seyirci, başın-
dan tavır almakla beraber suskun kaldı, hareket edemez hale geldi.
+++
Doğu Perinçek devam ediyor:
Madımak katliamı sırasında Başbakan Tansu Çiller Türkiye'de değildi.
Başbakanlığa Erdal İnönü vekalet ediyordu, yani Hükümetin başındaydı.
"Benim tepemde başkası vardı" falan (diyemez.)
Bütün sorumluluk CHP'nin omuzlarındaydı. Göz göre göre, ellerinde
kudret olduğu halde, iktidar,asker, polis olduğu halde insanların yakıl-
masını seyrettiler.
Çiller'in yurt dışına gitmesi de planlı mıydı, bilemiyoruz.
Gladyo, FETÖ Türk devletinin içine sızmadı, yerleştirildi. Sanki illegal,
gizli bir örgüt var ve orduya, polise, devlete sızıyor. Öyle değil.
Devletin yönetimi tarafından devlet kurumlarının içine yerleştirildi.
Özallar, Çillerler yerleştirdi. NATO'ya girdiğimiz günden beri adım adım.
O nedenle Erdal İnönü oralarda eli kolu bağlı, bir şey yapamıyor.
Erdal İnönü değerli bir dostumdur. Bu katliamları tertipleyen bir konumda
elbette değil, ama seyreden konumu ona dayatan bir mekanizma var.
Elinde bütün devlet kudreti var, ama seyrediyor.
Uğur Mumcu'nun arabasına kim bomba yerleştirdi, Eşref Bitlis'in uçağının
hangarına girip kim vidaları gevşetti. Cebinde tabanca elinde bomba olan
birilerini aramak, polisiye bir tavır yanlış.
Seri cinayet var, seri katil var, bunların hepsini yapan bir güç var, işte o
Gladyo. Günümüzdeki adı FETÖ. O seri katilin hedefinde de Türkiye var.
Gladyo'yu aklamak, Amerika'yı gözlerden gizlemek için piyonlar ileri
sürülüyor. O piyon Yeni Şafak şimdi. Ahmet Nesin kimmiş?
Yeni Şafak'ı eşeliyoruz, içinde Davutoğlucular, dolayısıyla Fethullahçılar.
Bunları görmezden gelemeyiz, affedemeyiz.
Eğer (Yeni Şafak yöneticileri Ahmet Nesin yayınını) düzeltmezlerse
siyasi ve adli olarak bunu ödeyecekler.
Aziz Nesin, Pir Sultan şenliklerine davet edilmişti. Aslında gitmek iste-
miyordu ama Lütfi Kaleli Ali Balkız, Yazarlar Sendikası'ndaki dostlar
ısrar ettiler.
+++
arşiv:
Yeni Şafak, FETÖ (ABD) operasyonlarının aleti durumundadır
15 Temmuz'da Amerika, Türkiye'de silahsızlandırıldı
Hükûmet ve Tugay gelmedi. İnönü: “Merak etmeyin”
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder