Aydınlık, 20 Kasım 2012
Kılıçdaroğlu, İstanbul'da, "Gençlikle Buluşuyoruz"
toplantısı yaptı.
Toplantıya Atatürk karşıtı "sol" maskeli guruplar
çağırıldı.
Atatürkçü öğrencilere saldırılar düzenleyen sahte solcu
sözümona Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) en gözde katılımcı idi.
Sosyalist Demokrasi Partisi'nin eylemlerinden birkaçı
şöyle:
TGB Denizli Şube Başkanı'na bıçakla saldırı
Kocaeli Üniversitesi'nde bir öğrenciyi cami çıkışında
bıçakla yaralama, öğrenci yurdu basma cam çerçeve kırma.
1 Mayıs'ta Ankara'da Atatürkçü öğretmenlere
saldırı
Buna karşılık, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Türkiye
Gençlik Birliği (TGB) gibi Atatürkçü örgütler çağırılmadı.
Çünkü amaç Atatürkçülük değil, Seyit Rızacılık
yapmaktı.
Seyit Rıza'nın itibar gördüğü bir yerde Atatürk'ün
olmaması çok doğaldı.
Toplantıda Seyit Rıza ittifakı kuruldu.
Kılıçdaroğlu'na "Seyit Rıza'nın itibarının iade edilmesi"
konusu soruldu.
Bay Kemal, "Seyit Rıza'yı yargılayan mahkeme de özel
mahkemedir. Biz özel mahkemelere karşıyız" cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, bir CHP'li gencin "Fethullah Gülen
sempatizanı Faik Tunay'ı neden Milletvekili yaptınız?" ve "Millet 29 Ekim'de
biber gazı yerken Çankaya Köşkü'ne giden Faik Tunay'a karşı bir yaptırım
düşünmüyor musunuz?" sorularına cevap vermedi. Bunun üzerine CHP'li genç
sorularına neden yanıt verilmediğini sordu.
"Toplantının adı "Gençlik soruyor, Kılıçdaroğlu
yanıtlıyor" idi.
Kılıçdaroğlu yanıtlamadı.
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal:
"Seyit Rıza gibi Cumhuriyet'e resmen başkaldırmış,
oradaki, insanları sömüren feodal nitelikli bir şeyhe iade-i itibar vermek,
Cumhuriyet'i ve Atatürk'ü gömmek demektir. O yüzden buradan sesleniyorum CHP'ye.
Artık yeter. Hiç kimse Atatürk'ün koltuğunda oturarak Atatürk'e fatura
çıkaramaz. Çıkın gidin oradan!"
arşiv:
+++++
Yeni CHP'nin kahramanı Atatürk
değil, Seyit Rıza
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ali Serdar Bolat 23 Ağustos 2012
Artık CHP diye bir parti kalmadı.
Bay Kemal'in lideri olduğu parti CHP değil, Yeni
CHP.
Veya AK CHP
CHP'nin kahramanı Atatürk idi. Yeni CHP'ninki Seyit
Rıza.
Konu ile ilgili bir yazı aktarıyorum:
Tunceli’nin merkezinde Belediyenin önünde Atatürk
heykeli var.
Hüseyin Aygün ve
CHP Milletvekilleri, basın açıklamasını Atatürk’ün önünde
yapmıyorlar.
En aşağıya Munzur suyunun kenarına inip,
kamuoyuna oradan sesleniyorlar. Çünkü orada Seyit Rıza var.
Yaslanacakları tarihi
böyle belirliyorlar. Topluma, “Bizim kahramanımız Seyit Rıza’dır” bildiriminde
bulunuyorlar.
Zaten Hüseyin Aygün’ün açıklaması, baştan sona
Seyit Rıza’nın ruhunu şad ediyor.
********
Kılıçdaroğlu da CHP’yi bağlamıyor
mu?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, "Hüseyin Aygün’ün söyledikleri kendi görüşüdür, Partiyi bağlamaz” diyor.
Nasıl
bağlamaz?
- Hüseyin Aygün’ü “Dersim Milletvekilliğine” atayan,
- Dersim Harekâtı nedeniyle Atatürk ve Cumhuriyet adına özür dilemeye kalkışan,
- AKP’nin Onur Öymen’e karşı yürüttüğü Batı
merkezli kampanyaya katılan,
- AKP’nin önüne fırlayarak ABD ve PKK’nin "yerel özerklik" planının fedaisi konumunu alan,
- AKP’nin önüne fırlayarak ABD ve PKK’nin "yerel özerklik" planının fedaisi konumunu alan,
- AB’nin “Yerel Özerklik Şartı”nın
bayraktarlığını AKP’nin elinden almak için üstün bir gayret gösteren,
- İnönü düşmanlığında Tayyip Erdoğan ile yarışa giren
- İnönü düşmanlığında Tayyip Erdoğan ile yarışa giren
Kılıçdaroğlu değil
midir?
- “Dersim soykırımdır, sorumlusu CHP’dir, İnönü’dür ve Atatürk de haberdardır”
diye ilanatlarda bulunan Hüseyin Aygün, bu
cüreti kimden alıyor?
Kimse
bu rezaleti Hüseyin Aygün’ün üzerine yıkarak, milleti aldatma ve kendini
kandırma yollarına başvurmasın, her şey apaçık
ortadadır.
********
AK CHP'ye yakışan
tarih
Kılıçdaroğlu
ekibi artık kimliğini bütün boyutlarıyla sergilemektedir.
Seyit Rıza, bu kimliğe yakışan tarih kahramanıdır.
Seyit Rıza, bu kimliğe yakışan tarih kahramanıdır.
Diğer CHP Milletvekillerinin Seyit Rıza önünde Hüseyin Aygün’ü yalnız bırakmayışları, CHP’nin geldiği yeri tanımlıyor.
Her
ihanet, gafillerin eşliğinde ilerler.
********
CHP Seyit Rıza üzerinden kimlerle
birleşiyor
CHP, bölücülüğe ve gericiliğe yaptığı açılımın simgesi olarak Seyit Rıza’dan daha uygun bir seçim yapamazdı.
Açık İnönü düşmanlığı ve sinsi Atatürk karşıtlığıyla ulaşılacak tarihsel miras ancak bir aşiret lideri olabilirdi. Oraya da ulaşılmıştır.
CHP, herhangi bir parti değildir. Atatürk’ün İstiklal Savaşının ateşi içinde kurduğu partidir.
Dünya tarihini etkileyen bir devrimin öncü
partisinin milletvekillerinin, o devrime karşı silahla isyan etmiş bir Ortaçağ
şeyhinin heykeli önünde poz vermeleri, fikir özgürlüğü kapsamında
görülemez.
Bu duruşa ses çıkarmayan bir CHP, gericilikte
AKP ile, bölücülükte de PKK ile birleşiyor.
********
Soros
Vakfı’na Seyit Rıza ve Fethullah Gülen yakışır
Kılıçdaroğlu’nun Soros Vakfı kurucu üyeliğinden vazgeçmeyişi şimdi çok daha iyi anlaşılıyor.
Soroslar, 150 yıldır ülkemizde Seyit Rızaları, Derviş Vahdetileri, Saidi Nursileri, Şeyh Saitleri, İskilipli Atıf Hocaları ve Fethullah Gülenleri destekliyorlar.
Atatürk ve İnönü’yü Dersim suçlusu ilan edenlerin Fethullah Gülenleri keşfetmeleri kaçınılmazdı. Onu da keşfetmişlerdir.
********
Tunceli’de Seyit Rıza, Ankara’da
Atatürk???
Bir siyasal kadroda aranacak birinci nitelik, dürüstlüktür.
Tunceli’de Seyit Rıza heykeli önünde basın açıklaması yapan CHP’nin, Ankara’da kongresine Atatürk resmi asması, ne kadar inandırıcıdır?
Atatürk Devrimciliğinin sınandığı yer, bugün Tuncelidir; Diyarbakırdır.
Tunceli’de Seyit Rıza’ya sığınanlar, Atatürk bayrağını nerede yükseltecekler? Gündoğdu Meydanında, ahaliyi kandırmak için mi?
Tanımıyorsunuz, Tuncelililer de aydındır, ne yaptığınızı görür ve devrim karşıtlığından hoşlanmaz.
Seyit Rıza, yalnız Türkiye’yi değil, Tunceli’yi
de böler.
********
Seyit Rıza enternasyonalizmi!
Dünyanın neresine giderseniz gidiniz, Seyit Rıza, "devrim karşıtlığı ve Ortaçağ temsilciliği" olarak tanımlanır.
Atatürk ise, dünyanın her yerinde, 20. yüzyılın
en büyük devrimcilerinden biri olarak tanınır.
Kılıçdaroğlu yönetimi, Seyit Rıza tercihiyle,
dünyanın her yerinde şüpheli konumundadır.
********
Değişim: Atatürk ve İnönü’den Seyit Rıza ve Fethullah Gülen’e doğru
Seyit Rıza heykeli önünde Türkiye’ye verilen poz, CHP’deki “Değişimi” olanca çıplaklığıyla sergilemiştir.
CHP, dün Onur Öymen’lerin ve Şahin Mengü’lerin
partisiydi; bugün Hüseyin Aygün’lerin, Sezgin Tanrıkulu’ların ve
Kılıçdaroğlu’nun partisidir.
Bu, bir karşıdevrim manzarasıdır. Bu manzara küçük kurnazlıklarla gözlerden gizlenemiyor.
********
Doğu Perinçek'iin 18 Ağustos günlü Aydınlık köşe
yazısıdır
********
********
AKP CHP’yi Dersim’de mayın
tarlasına sürüyor
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ali Serdar Bolat 25 Nisan 2011
Yeni CHP yöneticileri, bir süredir AKP’ye “Yiğitsen
Dersim Arşivi’ni aç” kışkırtmasında bulunuyordu.
Şimdi daha da ileri fırlayarak, “Dersim Arşivi’ni
açacağız” iddiasında bulunuyor.
Herkes sormalı CHP yöneticilerine ve
elbette en başta Kılıçdaroğlu’na:
Amacınız ne?
AKP’nin “Dersim katillerini ilan etme" planına alet olarak hangi
hedefinize ulaşacaksınız?
Dersim Arşivlerini açma planı AKP’ye ait.
Kılıçdaroğlu ekibi, yine AKP açılımının arkasına
takılmış bulunuyor.
Yeni CHP’nin, AKP’den rol çalmak dışında bir
yaratıcılığını, bir buluşunu bugüne kadar görmedik.
Tayyip Erdoğan, bir ara Cumhuriyet Devrimi
önderliğini Dersim harekâtıyla suçladı.
Hatta İnönü’yü Hitler’e benzetmeye bile kalkıştı.
Dersim Arşivi’ni de bu bağlamda gündeme getirdi.
AKP’nin amacı belli: Mafya-Tarikat rejiminin
anayasasını hazırlıyor.
Özeti milli devletin, Türk milletinin, toprak
bütünlüğünün ve laikliğin ruhuna fatiha okunacak.
Bu fiili durumu hukuka
geçirmek için, Büyük Devrimci Atatürk’ün bitirilmesi
gerekiyor.
Cumhuriyet yıkıcısı AKP, Dersim’i, kendine göre,
Atatürk’ün zayıf noktası olarak görüyor.
Laiklik cephesinde Dersimliyi yanına çekemeyen AKP,
“Dersim katliamı” gündemini yaratarak bu emeline ulaşmak peşinde.
Ayrıca ABD ve AB’nin devrim düşmanı, “İnsan
hakları” budalalarını yeni bir “soykırım” teziyle harekete geçirmek için uygun
malzemenin de Dersim’den üretileceği umudundalar.
Sayın Kılıçdaroğlu’na da imzalayarak göndermiştim.
“Kemalist Devrim-7 Kürt Sorunu ve Toprak Ağalığı”
başlıklı kitabımın geniş bir bölümü Dersim harekâtını tahlil eder.
Cumhuriyet Devrimi,
1930’larda, Dersim’de, Ortaçağın derebeylik sistemiyle karşı karşıya gelmiştir.
Bugün Tunceli halkı, Doğu’nun
en aydınlık, en özgür insanlarıysa,
bunda Atatürk Devrimi’nin ve Dersim Harekâtı’nın payı büyüktür.
Kurtuluş Savaşı’nda Batı
bölgesinde iç gericilikle hesaplaşmalar neyse, Dersim’de yaşananlar da
odur.
Harekâtta devletin yaptırım gücünün
kullanılmasındaki ölçüsüzlük derin acılar bırakmıştır.
On yıllardır bunları anlatan bir Parti’nin Başkanı
olarak vicdan rahatlığıyla yazıyorum.
Dün Kürdümüze yapılan baskı ve şiddetin karşısına
dikilmek devrimci görevdi.
Bugün ise görev, ABD ve AB emperyalistlerinin
Türkiye’yi bölme girişimine göğüs germektir.
AKP’nin Mafya-Tarikat anayasası girişimini bozguna
uğratmaktır. Bu görev, Kürt-Türk herkesindir.
Yeni CHP, AKP
açısından ne kadar tehlikeli girişim varsa,
orada
AKP’nin fedaisi konumuna getirilmiştir.
Türban ve
cemaatler açılımından sonra, şimdi de Dersim ve Kürt
açılımı!
Strateji AKP’nin!
Hedefler AKP’nin!
CHP’ye ise, AKP stratejisi içinde görevler
düşüyor.
Dersim’de Atatürk, İsmet İnönü
ve Celal Bayar mı hedef, AKP yalnızca hedefi gösteriyor.
Mayınlara sürülen ise Yeni
CHP!
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Tarafımdan kısaltılarak renklendirilmiştir
ASB
Yazının aslı için: http://www.ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=3157
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
********
CHP Tunceli 2. sıra
Milletvekili adayı
++++++++++++++++++++++++++++++
Ali Serdar Bolat 4 Mayıs 2011
Kılıçdaroğlu, sağcı partilerden, Fethullahçılardan,
bölücülerden yaptığı transferleri yeterli bulmamış olacak ki, bir de sahte
soldan transfer yapmış.
Bu aday da "sosyalist sol" (!) dan gelmiş
imiş.
Atatürk düşmanı ol da ne olursan ol gel, ister
sağcı, ister bölücü, ister "sosyalist sol"...
İşte iftiharla verdiği demeç, bilhassa Atatürkçü
CHP'liler okumalı:
"CHP üyesi olmadığım gibi, CHP'ye
adaylık başvurusu da yapmamıştım.
Sosyalist soldan gelen bir insan
olarak adaylık teklifini Kılıçdaroğlu'ndan aldım.
Sayın Genel Başkanımızdan
Alevi, Dersim ve Kürt sorunlarında "yeni bir dönem"
açılacağının ve genel olarak ülkedeki siyasal havayı özgürlük ve
eşitlik ilkeleri doğrultusunda dönüştürme yönünde işaretler aldığımdan ötürü
bu teklifi hiçbir tereddüt göstermeden kabul
ettim"
"1938'in katliam
olduğu resmen kabul edilmeli,
Dersimliler'den
özür dilenmeli,
Seyid Rıza'nın
itibarı geri verilmeli"
Yani: Atatürk'ün katil olduğunu
kabul edeceğiz.
CHP'li arkadaşlara sesleniyorum:
Kabul edecek misiniz???
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder