Ulus’taki bir milyonluk “29 Ekim Büyük Cumhuriyet
Buluşması”nı düzenleyen kitle örgütleri şimdi de “10 Kasım” hazırlıklarına
başladı
ADD: Anıtkabir'deyiz
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ve Genel Sekreter Yardımcısı Öner
Tanık, 40 kitle örgütünün 10 Kasım'da Anıtkabir'de
olacaklarını açıkladılar.
TGB: Taarruz dönemindeyiz
Tansel Çölaşan, ADD Genel Kongresi'nde yaptığı konuşmada
"Savunma değil taarruz" demişti.
Aynı sözleri TGB Genel Başkanı İlker Yücel Aydınlık'a
yaptığı açıklamada tekrarladı: "29 Ekim'de halkımız kararını açıklamıştır. Bu
karardan geri dönüş yoktur. Artık savunma döneminde değiliz. Taarruz
dönemindeyiz. Bundan sonra Cumhuriyet düşmanları korksun.
Ulus’a gelemeyenler 10 Kasım’a
hazırlanıyor
Bu arada, tatilde olduğu için ve çeşitli nedenlerle Ulus’a 1.
Meclis’in önüne gelemeyen Ankaralıların şimdiden 10 kasım’da Anıtkabir’e gitmek
için hazırlandıkları belirlendi. Çeşitli semtlerde “mahalle grupları” kuran
Ankaralıların 10 Kasım günü toplu olarak Anıtkabir’e gitmek için örgütlendikleri
bildirildi. Özellikle kadınların bu konuda öncülük ettikleri, yalnız ve yaşlı
komşularını da Anıtkabir’e götürmek için yardım ekipleri kurdukları
öğrenildi.
Yıkılan sadece polis barikatı
değildi
Barikatın halkın kaldırdığını gizlemek isteyen basın
organları "Talimat Başbakan'dan geldi" deyince Tayyip Bey "Barikatı kaldırmaları
için ben emir vermedim" dedi, Gül Bey'in işe karışmış olduğu dedikoduları
üzerine "Çift başlılık olmaz, polis görevini yapmadı" diye feryat etti. Halbuki
barikat halkın mücadelesi ile kaldırılmıştı.
Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı İlker Yücel:
"Barikatı halk kaldırdı, TGB yardımcı oldu" dedi.
Polis su sıkarak dağıtmak istedi. Fakat TGB gurubunun
yaptığı basınç nedeniyle kitle çok hızlı bir şekilde ilerleyince engelleyemedi,
barikatları bırakıp kaçtı. TGB kargaşaya izin vermedi, herhangi bir çatışma
olmaması için gereken önlemleri aldı.
İçişleri Bakanı Şahin, herhangi bir yetkilinin talimatı
olmadığını Fikret Bila'ya açıkladı: "Kargaşa sırasında barikat
açıldı"
Yıkılan sadece polis barikatı değildi, beyinlerdeki
barikat da yıkılmıştı.
Beyinlerdeki barikatın yıkılmasında, Cumhuriyet
Buluşması'na önderlik eden güçler belirleyici oldular.
2007 Cumhuriyet Mitingleri sırasında kürsüleri işgal edip
"Sağcılar MHP'ye, solcular CHP'ye oy versin" diyerek devrimci enerjiyi heba eden
odaklar artık etkilerini kaybetmişlerdi.
Önderlik artık gerçek Atatürkçü, devrimci örgütlere
geçmişti.
19 Mayıs 2012'de TGB önderliğinde Tünel'den Dolmabahçe'ye
yürüyen 250 bin genç beyinlerdeki barikatı yerinden oynatmıştı.
Hatay'daki büyük ayağa kalkış süreci devam
ettirdi.
29 Ekim 2012'de ADD ve TGB önderliğinde yapılan Cumhuriyet
Buluşması, barikatı paramparça etti.
Taarruz günleri başladı.
Cumhuriyet gazetesi
panikte
Önderliğin gerçek Atatürkçülere geçmesi Cumhuriyet'ye
panik yarattı.
19 Mayıs'ta 250 bin gencin yürüyüşünü göremeyen (!), Hatay
direnişine gözlerini kapatan sözde Atatürkçü bu gazete, 29 Ekim'i gözden düşürme
çabasına girişti.
Orhan Birgit, 2 gün üst üste yazdı.
29 Ekim için "İşçi Partili küçük bir gurup yapıyor.
Yasaklayarak büyütüyorsunuz" diye AKP'ye akıl verdi.
TGB'ye "marjinal" yakıştırması yaptı. Biraz daha gayret
etse "Terörist" diyecek.
Devrimci önderliğe vurmaya çalışıyor, Kılıçdaroğlu reklamı
yapıyor, Abdullah Gül reklamı yapıyor.
Ama 2007'deki Cumhuriyet Mitinglerini heba ettikleri
günler geride kaldı.
29 Ekim'de yurt çapında ayağa kalkan 5 milyonu aşkın
kitle, artık başka yere bakıyor.
Bu sefer kürsülerde devrimciler var.
**************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder