27 Kasım 2012 Salı

Sahte solcuların Atatürk düşmanlığı yarışı


Kılıçdaroğlu Bay Kemal, Seyit Rıza için yaptığı toplantıya Atatürk düşmanı sahte solcu sözümona Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyelerini de çağırmıştı.
Atatürkçü örgütlerin çağırılmadığı "Gençlik soruyor, Kılıçdaroğlu yanıtlıyor" adlı bu toplantıda SDP ve diğer sahte sol guruplar, Bay Kemal'e Seyit Rıza desteği vermişlerdi.
 
Bay Kemal, Cuma günü de "Anadilde eğitim" desteği almak için, PKK kuyrukçusu EMEP (Emek Partisi) Genel Başkanı Selma Gürkan ve PKK / BDP desteği ile Milletvekili seçilen EMEP Eski Genel Başkanı Levent Tüzel ile görüştü.
 
Kürt sorunu, açlık grevleri konuşuldu.
EMEP tarafı, Bay Kemal'e: "CHP, solundaki partilerle Türkiye'nin temel problemlerinin çözümünde yol ittifakı yapabilir" önerisi getirdi.
Yani ki, tercümesi: "Özerklik ve anadilde eğitim gibi bölücü uygulamalar için sol partiler CHP'yi destekliyor" mesajını iletti.
 
Bay Kemal, bölücü planlarına karşı koyan CHP içindeki ulusalcıları, Atatürk düşmanı PKK kuyrukçusu bu sahte solculara şöyle şikayet etti:
"CHP'de bazı kanatlar özellikle Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmamızı zaman zaman engellemek istiyorlar. Ancak insan hakları ve evrensel hukuk kuralları çerçevesinde anadilde savunma, tecrit gibi konularda tavrımızı ortaya koyduk. Anadilde eğitim de demokratik zeminde tartışılabilir"
(Hürriyet gazetesinden Okan Konuralp'ın haberi)
 
Atatürk düşmanları yüzlerine "sol" maskesi takmışlar, tozu dumana katıyorlar.
Bay Kemal bir yandan bunlarla işbirliği yaparken, diğer yandan da "Perinçek Apo'nun önünde diz çöktü, çiçek verdi, eskiden Maocu idi" safsataları ile maskeleme yapıyor..
 
SDP ve EMEP böyle de, ÖDP farklı mı?
Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) adındaki bu sahte sol partinin Birgün adlı gazetesinde "Sol, Kemal'i tartışıyor" başlığı ile bir dizi yayımlanıyor.
Tartışanlar hep Atatürk düşmanı sahte solcular.
 
 
 
Doğu Perinçek, 24 kasım günlü Aydınlık köşe yazısında diyor ki:
"Diziye verilen isim her şeyi anlatıyor. Dizi, amacını daha başından ilan etmiş oluyor.
Bırakalım büyük bir devrimciyi, herhangi bir insandan kamuoyu önünde babamızın oğlu gibi adı ile söz etmek, halkımızın terbiyesinde yoktur"
 
"Sol", Fransız İhtilalinden beri devrimcilik anlamına geldiğine göre, sol gelenekte Atatürk her zaman özel bir saygı ile anılır.
 
Doğu Perinçek, Frankfurt Kütüphanesi'nde bulunan Komünist Enternasyonal belgelerini taradı. Türkiye ile ilgili bölümleri 1970'li yıllarda 5 cilt halinde yayımladı.
(Komintern Belgelerinde Türkiye Dizisi, 5 cilt, Kaynak Yayınları)
 
Perinçek, 1977 yılında da, Lenin, Stalin, Dimitrov, Mao, Ho Şi Minh gibi devrim yapmış önderlerin Türkiye ve Kemalist Devrim hakkında yazdıklarını derleyerek yayımladı
(Lenin Stalin Mao'nun Türkiye yazıları, Kaynak Yayınları)
 
"Bütün bu yazılarda Atatürk'e karşı saygısızlık görmedim, hep derin saygı gördüm" diyor Perinçek.
 
Dünya solunun Atatürk'e saygısı böyle. Gelelim Türkiye soluna.
Şefik Hüsnü'lerden başlayarak Nazım Hikmet, Reşat Fuat Baraner, Hikmet Kıvılcımlı, Mehmet Ali Aybar, Mihri Belli, 68 kuşağı devrimcileri, Denizler, Mahirler hep Atatürk'ü saygın bir konumda görmüşlerdir.
 
1954 Budapeşte Radyosu konuşmasında Nazım Hikmet "Kemalizme ihanet ettiniz" diyor. 4 defa "Türk Milleti" diyor. Sol budur.
 
Emperyalist - kapitalist merkezler ise tam tersine Atatürk Düşmanlığı yapmışlardır.
Kurtuluş savaşı sırasında Lenin Atatürk'e yardım ederken, emperyalistler Atatürk'e haydut, eşkıya diyorlardı.
1945'lerde ise ABD emperyalizmi Türkiye'ye girerken "Kemalizmi yıkmazsak Türkiye komünizme gider" saptaması yapıyorlardı.
1990 sonrasında AB şefleri açıkça "Kemalizm'in sonu geldi" "Bu adamın resmi niye burada asılı" demeye başladılar.
 
Şimdi kendilerini sözümona "solcu, sosyalist, komünist" ilan eden bazı zıpçıktılar Amerika'da, Avrupa'da imal edilen bu cereyana kapılarak Atatürk'ü sözümona küçültme gayretleri içine girmişlerdir.
 
Kendilerini "Leninist, komünist" ilan ederler, ama Lenin ve diğer sosyalizm şeflerinin söylediklerinin tam tersini söylerler.
Hatta bunlardan TKP-ML lideri Kaypakkaya Atatürk'ü "İngiliz ajanı", "Kompradorların adamı" ilan edivermişti. Sen istediğin kadar "Ama Lenin Atatürk'ün yurtsever, ulusalcı olduğunu söylüyordu, diğer sosyalist önderler de aynısını söylüyor" de istediğin kadar. Arkadaş dinlemiyor ki. Devrim yapmış, güçlü istihbarat örgütleri kurmuş sosyalist önderler meğerse hep yanılmışlar da, bizim yeni yetmeler gerçeği görmüşler. ABD ve AB sayesinde tabii. (!)
 
Atatürk'e karşı tavır meselesi ÖDP'nin, TKP'nin, EMEP'in, kendisine sol adını veren diğer tüm örgütlerin önündedir.
"Kemal" diyerek Atatürk'ü küçültmeye çalışmak, sol adına, sosyalizm adına yapılıyorsa bundan ancak utanç duyulur.
 
Pernçek diyor ki:
"Her hata düzeltilebilir, ancak yığınakta yapılan hata düzeltilemez.
Bir ülkede yapılmış olan bir devrime karşı cephe tutmak, o ülkede ilerde yapılacak olan devrime de cephe tutmak demektir.
Kemalist Devrim'e karşı tavır almak, cephe tutmak, büyük sermayenin ve Ortaçağ gericiliğinin safına düşmektir.
Veya 29 Ekimlerde Cumhuriyetin ayağa kalkışını balkondan seyretmektir.
Balkondan seyretmek, en sonunda devrime karşı çıkmaya, karşıdevrimle birleşmeye götürür."
 
"Balkondan seyredenler" konusunu ayrıca yazarım.
 

2 yorum:

  1. Atatürkçülük 1930lara dönmek ve o dönemin milliyetçiliği demek değildir. Örneğin emperyalizmi veya kapitalizmin milliyeti yoktur.onlarca yıldır kürt sorununu çözememişsiniz. Haa, şiddet yoluyla susturabilirsiniz. Ama daha sonra sorun tekrar ortaya çıkar. Zaten bu şiddet yoluyla çözme denemeleri yüzünden kapitalist ülkeler içişlerimize karışıyorlar. Mesele sorunu yabancı güçleri karıştırtmadan aramızda çözmektir. Bunun vebalinin büyük bir kısmı AKP ise öbür kısmı da şiddetle, operasyonlarla hallolmadığı aşikar. AKP'den önce "bin operasyon yaptık" diye böbürlenenler Belki o anda başarılı olabilirler. Diyelim ki AKP iktidar olmadı aynı iktidarlar görevi sürdürüyor olsunlar, yine sorun devam etmeyecek mi? Sonsuza kadar olağanüstü hal sürecek mi? Bunun demokrasiyle bağdaşır tarafı var mı? Suskunluk sizce barış mıdır? Demokrasilerde susturulmuş toplum olur mu? M. Kemal insan değil midir? İnsanların hataları olmaz mı Atatürk'ü eleştirmek Atatürk düşmanlığımıdır? Yoksa Atatürk bir dogma mıdır? Hiç mi yanlış yapmamıştır? Ben Atatürk'ün toplumumuza verdiği kazanımların tümünün baş destekçisiyim. Kürtlere anadilde eğitim hakkı vermekle ayrı bir Kürdistan devleti kurmak aynı mıdır? Ama demokrasi ve hukukun tüm kurallarını çalıştırırsak pekala barış içinde bir ülkede yaşayabiliriz. Çünkü anadilde eğitim bir insan hakkıdır.

    Not: Bahsettiğiniz partilerden birinin adını bile yanlış yazıyorsunuz. "Özgürlük ve Demokrasi Partisi" oysa gerçek adı "Özgürlük ve Dayanışma Partisi"

    "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz"

    YanıtlaSil
  2. Atatürk dile önem veren bir liderdir. Balkanların kaybının oralardaki dillerin resmi dil haline getirilmesiyle ivme kazanan ayrılıkçı isyanların eseri olduğunu söylemiştir.

    Sonradan iki veya çok sayıda resmi dile sahip olan devletler, önce federe sonra konfedere sonra da ayrı devletler haline gelirler.

    YanıtlaSil