İslamcı yazar İhsan Eliaçık:
"Kılınan namazların kabul edildiğini sanmıyorum"
26 yaşındaki Emine Akçay, 8 aydır kirasını ödeyemiyordu.
Odun bitmişti.7 aylık ve 6 yaşındaki iki çocuk üç gündür açtı.
Ama soğuk daha beterdi. Cüzdanına baktı. Tam 6 lira.
Köşedeki oduncuya yalvaran gözlerle baktı. "Altı liraya ne gelir" dedi adam. Ama kadının yıkık ve sefil görüntüsüna dayanamadı, bir çuval udun verdi.
Islak odunlar alev almadı. Kamyon lastiği parçası ile tutuşturmayı denedi, olmadı.
Külüstür saç kurutma makinasını prize taktı, çocukların ellerine tuttu ve yatak odasına girip kapıyı kapadı.
Türbanlı idi, yobazlar "dinsizdi ondan intihar etti" diyemezlerdi.
İnandığı dine göre, intihar edenlerin Cehennemlik olduğunu tabii ki biliyordu.
Ama zalim AKP düzeni altında yaşamak, çocuklarının çektiği ızdırabı görmek, Cehennem'de göreceği işkencelerden daha beterdi.
Cehennem'i seçti.
Bu intihar, AKP düzeni altında yoksulların ilk intiharı değildi.
Önceden de işsizlik, yoksulluk yüzünden nice intiharlar olmuştu.
Ama bu defa kurban türbanlı idi. Eliaçık, o yüzden twitter hesabından şöyle yazdı:
"Bugün bu ülkede yoksulluktan bir anne intihar etti.
Kılınan namazların hiçbirinin kabul edildiğini sanmıyorum.
Hepimiz katiliz."
(Aydınlık, 17 Mart 2012)
İslamcı yazar Eren Erdem hatırlatıyor:
Hz. Muhammed dedi ki: "Kim bize memur olursa kendine bir zevce edinsin. Yardımcısı yoksa bir de yardımcı edinsin. Meskeni yoksa bir mesken edinsin. Kim bunun dışında bir şey edinirse, haindir, hırsızdır" (Ebu Davud, Harac 10 / 2945)
Ve soruyor:
"Yoksa siz de Peygamberin saydıklarından fazlasını mı edindiniz?"
(Aydınlık, 26 Mart 2012)
Evet, unları akıtmışlar, gemicikleri, yüzdürmüşler, milyonluk yüzükler takmışlardır.
"Hortumları keseceğiz" diye iktidara gelmişler, yandaşlarına isale hattı döşemişlerdir.
En son isale hattı, "Dört artı dört, çocuklarınıza Kur'an öğreteceğiz" yaygaraları arasında, 20 milyar liralık tablet siparişleri ihale yasasından çıkarılarak döşendi.
20 milyar lirayı yandaşlarına ihalesiz dağıtacaklar.
Aynı yasanın içine hem Kur'an dersini, hem de 20 milyar liralık soygunu koydular, "Kur'an'a niçin karşısınız" diyerek geçirdiler.
Muaviye taktiği.
Kamu kuruluşlarını "özelleştirme" adı altında yabancılara devrettiler.
Cargill'i ülkeye sokup şeker pancarımızı yok ettiler, tütünümüzü de.
Üretimi bitirip ithalata yöneldiler.
60 yılda aldığımız kadar dış borcu 10 yılda aldılar, ceplerine indirdiler.
Köylümüz, işçimiz bu yüzden işsiz kaldı. İntiharların artması bu yüzden.
Aslında sadece namazlar değil, oruçlar da, haclar da, dualar da kabul olunmaz.
2002'den beri, hatta NATO'ya girdiğimiz 1952 yılından bu yana yapılan ibadetler kabul olunmaz.
Çünkü, ordusu emperyalist Hıristiyan devletlerin kumandası altına girmiş olan bir Müslüman ülkede yapılan ibadetler geçerli değildir.
Aydınlık, 17 Mart 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder