7 Kasım 2011 Pazartesi

Türk adını defterden silerek hangi mevzidesiniz?


Ali Serdar Bolat    30 Ekim 2011
 
"Devlete karşı mücadele etmek" için birtakım örgütlerin bir araya getirileceği bir "Çatı Parti" kurma girişimi başlatıldı.
15-16 Ekim'de bir de Kongre topladılar.
Kongrenin PKK'nin vesayeti altında toplandığını herkes biliyor, girişimciler de bunu gizlemiyor.
 
Bileşenler arasında BDP, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, DSİP, EMEP, EDP, ESP, Sosyalist Parti, HAK-PAR, Kaldıraç, Köz, Sosyalist Birlik Hareketi, Sosyalist Dayanışma Platformu, SDP, Sosyalist Gelecek Parti Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu, Türkiye Gerçeği ve Yeşiller Partisi bulunuyor.
 
Önceden katılacaklarını bildirmiş olan TKP, ÖDP ve Halkevleri, oluşumda yer almayacaklarını, süreci gözlemci olarak takip edeceklerini duyurdular
BDP öncülüğünde başlatılan çatı parti girişimi, hazırlık kongresi öncesi üç önemli fire vermiş oldu.
 
Kongre girişimi program çerçeve metninde demokratik özerklik savunuluyor.

Erdem Yörük, Bianet'te katılımcıları ve partinin amacını şöyle açıklıyor:
"Bu grubun içinde, Barış ve Demokrasi partisi (BDP), sosyalist ve devrimci parti ve örgütlerin hemen hemen tamamı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) gibi meslek örgütleri ve ayrıca sendikaların temsilcileri, Alevi, Ermeni, Süryani, Laz, Gürcü kurumları, çevre örgütleri, Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans-Birey (LGBT) örgütleri, kadın örgütleri, insan hakları örgütleri ve birçok aydın var.
Sosyalistleri, devrimcileri ve Kürtleri, LGBT örgütleri ile aynı çatı altında devlete karşı mücadele ederken görmek gerçekten umutlandırıcı. Zira, her türlü toplumsal muhafazakarlık, siyasi mücadele içerisinde ortadan kalkıyor ve ortak düşmana karşı mücadele, bir araya gelebilmiş muhalif zihinleri özgürleştiriyor.
 
+++++++++++
 
Doğu Perinçek, 29 Ekim günlü Aydınlık köşe yazısına şöyle başlıyor:
"PKK’nin vesayeti altında toplandığını gizlemeyen Çatı Parti girişimi kongresinde delegeler 15 ayrı dilden selam vermişler.
Gazeteler, selamlama yapan etnik grup delegelerini şöyle sıraladılar:
 1. Laz
 2. Süryani
 3. Mahalmi
 4. Ermeni
 5. Çerkez
 6. Gürcü
 7. Alevi
 8. Nusayri
 9. Roman
 10. Arap
 11. Rum
 12. Pomak
 13. Kurmanci
 14. Afrikalı
 15. Yezidî
Gazeteler, Türkçe selamın unutulduğunu ve Çatı Partinin programında Türk sözcüğünün bulunmadığını yazdılar"

Perinçek, bu bilgileri verdikten sonra soruyor ve cevaplıyor:
"Türk adını defterden silerek hangi mevzidesiniz?
ABD emperyalizminin kucağındasınız, ve
         ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi'nin oyuncağısınız"
 
Perinçek, "sosyalist" olduklarını iddia edenlere soruyor:
"PKK’ye söylenecek söz yok, üstlendiği misyonu yerine getiriyor.
Esas amacının Türk milli devletini yıkmak olduğunu açıkça söylüyor.
Nasıl yıkacağının reçetesini ise, ABD emperyalizmi daha 1990’ların başında ilan etmişti:
İçerden etnik gruplar, din ve mezheplerle; dışardan her alanda emperyalist baskı ve denetim araçlarıyla.
Peki “Sosyalist olduğunu” söyleyenler bu girişimde nasıl yer alabiliyorlar?"
 
Perinçek, ÖDP ve TKP'yi uyarıyor.
"ÖDP ve TKP gibi partiler, bu tür toplantılarda,
                   gözlemci gibi sıfatlarla sahne alarak, kendilerini bitirirler.  
Gözlemcilik, oportünizmin örtüsü olamaz."
 
Perinçek soruyor:
"Siz, ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesine
           etnik grupların bayrağını açarak mı karşı koyacaksınız
                          ve demokratik ve sosyalist bir Türkiye kuracaksınız?
Ortadoğu’da bir tek Kürt örgütü gösterin ki ABD emperyalizmine toz konduruyor olsun.Dünyada etnik grup ve mezhep vurgusuyla
                             hangi bağımsızlık savaşı verilmiş, 
                                                              hangi devrim yapılmış?"

"Etnik grup ve mezhep temelli politika yapanların hepsi
              ABD emperyalizminin doğrudan veya dolaylı aletleridir 
                                                         veya ne yaptığını bilmeyen budalalardır. 
Bugün Ortadoğu’da emperyalizme karşı direnme mevzisi
          İran’dır, Suriye’dir, Irak’ın bütünlüğüdür ve Türkiye’nin bütünlüğüdür.
O mevzileri ayakta tutacak milletler de, Fars, Arap ve Türk milletleridir.
Çeşitli kökenden yurttaşlar bu eksenlerde sımsıkı birleşerek
                                                     devrime katılır, özgürleşir ve eşitleşir."
 
Bilimsel Sosyalizm, hiçbir zaman soysuzluğun aleti olmamıştır.
Türkiye’de Türkün adını silerek, en has Türkler olan Aleviyi dahi Türklüğe karşı kışkırtarak, Türk milletini anayasa dışına sürme siyasetlerinin oyuncağı olarak, yapılan iş ortadadır.
 
Kozmopolitizmle, vatansızlıkla, Türk milletini hor görerek ve aşağılayarak yapılamayacak tek şey varsa, o da devrimdir ve sosyalizmdir.
 
Doğu Perinçek'in yazısının tümü için:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder