Ali Serdar Bolat 17 Kasım 2011
Savunma, sanığa ve avukatına aittir.
Her ne olursa olsun, vefat olayından hemen sonra avukatı koğuşa çağırılmalı ve savunma tutanakla avukata teslim edilmeliydi.
Kozinoğlu'nun 40 sayfalık el yazısı savunmasına Savcı bizzat hücreye giderek el koydu.
Hastanede doktor yoktu ama Savcı ölüm haberini aldıktan 5 dakika sonra hücredeydi.
Suçluların telaşı içindedirler.
Bir şeylerden korkmaktadırlar.
Bugün üçüncü gün. Savcı, savunmayı hala saklamaktadır.
Acil yardım zilinin sesi duyulmadı
++++++++++++++++++++++++++++
Kozinoğlu'nun hücre arkadaşları emekli Albay Atilla Uğur ve emekli Yüzbaşı Ataman Yıldırım acil yardım düğmesine bastılar. Saat 18:15
Ama, acil yardım zilinin sesi duyulmuyordu (!), hücre arkadaşları tencere tava ile koğuş kapısına vurmaya başladılar.
Ümraniye bombaları tertibi ile 4 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan Yazar Ergün Poyraz:
"Koğuş arkadaşları seslerini duyurabilmek için koğuşun kapısına öyle vuruyorlardı ki sanırsın cezaevi yıkılacak."
"Koğuş arkadaşları seslerini duyurabilmek için koğuşun kapısına öyle vuruyorlardı ki sanırsın cezaevi yıkılacak."
Cezaevinde doktor yoktu, cankurtaranda doktor yoktu
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Yüzbaşı Yıldırım anlatıyor:
"Kalp rahatsızlığı bulunan Atilla Albay, kendi dil hapından Kozinoğlu'na verdi.
Kozinoğlu yürüyerek çıkmak istedi ama sedye ile götürülmesi yönünde ikna ettiler."
"Revire götürdüler. Fakat akşam saati olduğu için zaten doktor yoktu.
"Revire götürdüler. Fakat akşam saati olduğu için zaten doktor yoktu.
Bu arada ambulans geliyor (saat 18:37) ama onda da doktor yok. İlk müdahaleyi ambulanstaki teknisyen yapmış.
Silivri Devlet Hastanesi'ne giderken yolda buluştukları başka bir ambulanstaki doktor bu ambulansa geçmiş ve böylece ilk doktor müdahalesi gerçekleşebilmiş.
Bu arada zaten bir saat geçtiği için Kozinoğlu hayatını kaybetti.
Hastaneye ulaştıklarında Kozinoğlu ölmüştü. Saat 19:15"
Bakanlık açıklamasındaki gerçekleri örtme telaşı
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Adalet Bakanlığı açıklaması şöyle:
"Ambulans saat 19:15'te hastaneye giriş yapmış, acil doktoru ve dahiliye uzmanının tüm müdahalelerine rağmen Kozinoğlu saat 19:30'da yaşamını yitirmiştir"
Bakanlık açıklaması tamamen palavra.
Çünkü hastane raporu şöyle diyor:
"Kozinoğlu saat 19:10'da ex halde getirilmiştir."
Yani hastaneye geldiğinde ex (ölü) imiş.
Hastaneye ölü getirilmesi için her şey yapılmıştır. Bakanlık, bu suçu örtme telaşı içindedir.
Adalet Bakanlığı açıklaması:
"Oda arkadaşlarının beyanına göre Kozinoğlu'nun uzun süreli ve ağır spor yaptıktan sonra duş alıp odasına geldiğinde yatağında fenalaştığı..."
Halbuki hücre arkadaşı Yüzbaşı Yıldırım: "Beraberce bir saat yürüyüş yaptık" demişti.
Bakanlık açıklamasında hücre "oda" olmuş, bir saatlik yürüyüş de "uzun süreli ve ağır spor"
Suçluların telaşı içindedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder