ABD stratejisinde Tayyip Erdoğan "yıkılacak güç", Özgür Özel ise "İktidara getirilecek güç" konumundalar.
ABD ve AB yayın organları yıllardır Erdoğan'ı kapak yaparak bunu açıkça dillendiriyor. Bu bakımdan, "ikisi de Amerikancı" söylemleri yanlıştır.
Bir örnek: ABD'de yayınlanan The Atlantic dergisinin Aralık 2021 sayısının başlığı: "The Bad Guys Are Winning" (Kötü Herifler Kazanıyor)
Nicolas Maduro (Venezuela)
Aleksandr Lukaşenko (Belarus = Beyaz Rusya)
Vladimir Putin (Rusya Federasyonu)
Şi Cinping (Çin)
Tayyip Erdoğan (Türkiye)
Diğer dergi kapakları için bakınız:
Kötü herifler kazanıyor, Atlantik kaybediyor
+++
Özgür Özel, "ABD Tayyip'i indirsin, beni iktidara getirsin" isteğini 24 Mart 2025 akşamı ABD'de yayın yapan CNN International'dan şöyle seslendirdi:
“NATO ile güçlü bir ittifakı ve Batı ile entegrasyonu savunuyoruz, destekliyoruz. Ancak son yaşananlar Türkiye’yi hukukun dışına itiyor ve bu sürece zarar veriyor. Türkiye Batı kurumlarından giderek uzaklaştırılıyor.”
Yani diyor ki, "Tayyip Türkiye'yi Batı'dan giderek uzaklaştırıyor. Biz ise NATO ile güçlü bir ittifakı ve Batı ile bütünleşmeyi savunuyoruz."
Yalnızca Özgür Özel değil, CHP'nin tüm yönetici kadrosu "Tayyip'i indir, bizi iktidara getir" diye çağrı yapıyor.
CHP'nin çağrısına, tencere seslerine uyarak "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" seslenişleriyle sokak hareketlerine katılanlar bunları duymuyor mu, görmüyor mu.
Mustafa Kemal'in askeri NATO'yu çağırmak için yürür mü?
İngiltere'ye, Fransa'ya, Amerika'ya çağrı yaptı mı Mustafa Kemal? "Gelin bizi şu Halife Sultan'dan kurtarın, bizi iktidara getirin" dedi mi? Tam tersine, onlarla savaştı.
+++
“Tayyip Erdoğan düşmanlığı bilinçsiz kalabalıkların gözünü kör ediyor. Ne yolsuzluğu görüyorlar, ne bölücülükle aynı safa düştüklerini, ne de Atlantik planlarında figüran konumuna sürüklediklerini...
+++
Ne zaman ki Erdoğan'ın FETÖ ile (dolayısıyla ABD ile) arası bozuldu, BOP Eşbaşkanlığı görevinden istifa eden Erdoğan PKK ile başlattığı Açılım'a son verdi ve PKK'yı hendeklere gömdü, FETÖ ile mücadeleye başladı, o demokrat Erdoğan birden diktatör oluverdi. Emperyalizmin yayın organları bombardımana başladı.
Alman dergisi Handelsblatt, "GEBURT EINER DIKTATUR 2016" (BİR DİKTATÖRÜN DOĞUŞU 2016) başlığı ile çıktı.
O güne kadar Batı dostu bir demokrat olan Erdoğan, 2016'da Batı'ya karşı çıkmaya başlayınca bir diktatör haline dönüşmüştü.
Türkiye’nin 2016 yılı 26 Ağustos’unda başlayan Fırat Kalkanı, arkasından Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarında, ABD, Türkiye’yi durduramadı.
8-17 Kasım 2017 tarihinde Norveç’te düzenlenen NATO tatbikatının düşman tablosuna Tayyip Erdoğan’ın ve Atatürk’ün fotoğrafları birlikte konmuştu
İşin özeti budur. Erdoğan'ı hala daha BOP Eşbaşkanı sananlar geçmiş zamanda yaşıyorlar, günümüz gerçeklerini inatla görmek istemiyorlar.
+++
Tayyip Erdoğan’ın 2023 sonrasında ABD ile uyumlu siyasetlere yönelmesi, ABD’yi Tayyip Erdoğan’ı yıkma hedefinden vazgeçirmedi. Trump’ın seçilmesinden sonra ABD emperyalizminin Doğu Akdeniz’e odaklanması, Tayyip Erdoğan yönetimini hedef alan siyasetlerinin değişmediğini göstermektedir.
CHP Yönetimi’nin önderliğindeki son Sokak Hareketine ABD'den gelen destek, 2020 Derin Devlet Raporu’nda belirlenen stratejinin devam ettiğini gösteriyor. Değişen tek şey, İmamoğlu'nun yerini Özel'in almasıdır.
CIA Şeflerinden Rubin, son günlerde Sosyal Medyadan yayınladığı mesajda, “Türkiye’yi Özgürleştirmekten” söz ederken Ö harfini büyük yazarak Özgür Özel’e işaret ediyor.
ABD derin devleti Erdoğan'ı devirme kararını ilan etmekle kalmıyor, tehdit de ediyor:
Erdogan’in kabinesi karar vermeli- istifa edip Ozgurlesmis Türkiye ye hizmet edecek veya Erdogan la ya hapise ya da surgune gidecek. #Turkiye
2020 RAND Raporu için bakınız:
+++
Kitlelerin Sokak Hareketine katılımında Tayyip Erdoğan’a kör düşmanlık yanında geçim sıkıntısının ve genel olarak ekonomik sorunların etkili olduğu da görülüyor.
+++
Sahte Sol, “Nerede hareket orada bereket!” anlayışıyla sahneye fırlamış bulunuyor.
Hatırlanacağı üzere Bernstein, 20. yüzyıl başında, Bilimsel Sosyalist Hareketin içinde “Hareket her şey, hedef hiçbir şey!” anlayışıyla devrimci program ve stratejinin önemini reddediyordu ve Sosyal Demokrat dönekliğin başını çekenler arasında yer aldı.
Türkiye Solu içinde de başıbozuk örgütler, “eylemcilik” adı altında PKK kuyrukçuluğundan Atlantik güdümlü hareketlerin piyonluğuna sürüklenmiş bulunuyorlar.
“Sokak” onlar için tılsımlı sözcüktür. Doğrudan doğruya ABD Derin Devleti’nin kitle hareketlerini yönlendirmede kullandığı “Yaratıcı Yıkıcılık”, bir süreden beri Sahte Sol örgütlerin ağzından düşmüyor. Bunlar Küresel Yıkıcılığın aletleri konumuna düşmüşlerdir.
+++
Gezi hareketini bölücülerin elinden alıp devrimci bir konuma getirebilmiştik.
CHP Yönetimi'ndeki Atlantikçilerin yönlendirdiği kitle hareketinin önderliğini ele geçirme olanağı ise yoktur. Çünkü hareket, ABD’nin güdümünde belli bir yatağa girmiştir. Hareketin nedenleri ve hedefleri arasında millî veya emekten yana bir etken bulunmuyor.
CHP Yönetimi'nin peşinde emperyalizm karşıtlığı ya da Solculuk olmaz. Orada ancak Batı'ya bağımlılık, Atatürk karşıtlığı olur.
Tayyip Erdoğan’a düşmanlık temelinde yürütülen hareket, kitleleri ABD’nin gösterdiği hedefe sevk ediyor. Tayyip Erdoğan’ı yıkma amacıyla seferber edilen Sokak Hareketinin ABD ve İsrail karşıtı bir mücadeleye dönüştürülmesi olanağı bulunmuyor.
Bu yazı için faydalanılan kaynak:
CHP Önderliğindeki Sokak hareketi -2 Doğu Perinçek
+++
arşiv:
Her tencere sesinde sokağa fırlayanlar
ABD'nin çağrısına koşuyor
Bu yazı için faydalanılan kaynak:
CHP Önderliğindeki Sokak hareketi -1 Doğu Perinçek
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder