Bugün Sincan'daki sığırlara "Karbon ayak izimizi artırıp küresel ısınmaya yol açıyormuşsunuz, The Economist öyle yazıyor" dedim.
"Daha önce de gaz çıkararak ozon tabakasını deldiğimizi söylemişlerdi. Tipik emperyalist propaganda. Büyük kapitalistler kendi suçlarını bize atıyorlar." diye yanıt verdiler.
Sığırların farkında olduğu hayvancılığa karşı kampanyayı umarım yetkililer de fark eder.
+++
Emperyalist Atlantik şirketlerinin sözcüsü Londra merkezli The Economist dergisi sığırları şöyle suçluyor:
Bu yüzden, başta sığırlardan başlamak üzere bu besinlerin azaltılması öneriliyor. İlk olarak, Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde "inek nüfusunun azaltılması" dayatılıyor.
Önce "İnekler koyunlar keçiler domuzlar gaz çıkararak ozon tabakasını deliyor" demişlerdi. Bu yetmeyince "CO2 çıkarıp küresel ısınmaya neden oluyorlar" demeye başladılar.
The Economist'in hınk deyicisi Enerji Geçişleri Komisyonu Başkanı bakın ne diyor: "Et tüketimini azaltın ki karbon ayak iziniz (yani küresel ısınmaya katkınız) azalsın, "
As Economist points out beef and lamb consumption are big contributors to climate change . And fastest and easiest way individuals can cut their own carbon footprint is to reduce their red meat consumption -ideally making it once a week or less . We have to get serious about this climate change driver
Economist'in işaret ettiği gibi sığır ve kuzu eti tüketimi iklim değişikliğine büyük katkı sağlıyor. Bireylerin kendi karbon ayak izlerini azaltmanın en hızlı ve en kolay yolu, kırmızı et tüketimini azaltmaktır; ideal olarak haftada bir veya daha az tüketmektir. Bu iklim değişikliği etkenini ciddiye almalıyız
+++
Öncelikle hükûmetleri denetim altına almak için "Paris İklim Anlaşması" dayatıldı. Vatan Partisi'nin karşı çıkmasına rağmen TBMM oy birliği ile İklim Kanunu'nu kabul etti. Eylül 2023.
Ak Parti Hükûmeti, dayatmaya Bakanlığın adını değiştirecek kadar boyun eğmişti: "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı"... CHP başta sözde muhalefet de şakşakçı...
İrlanda ve Hollanda hükûmetleri yüz binlerce inek hakkında ölüm emri çıkardı. Çiftçiler isyan etti.
CHP'ye ABD tarafından kayyum olarak atanan Jeremy Rifkin, ineklere karşı açılan savaşın liderliğini yapmaktaydı.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
ABD'nin CHP'ye atadığı kayyum: Jeremy Rifkin
+++
Emperyalist saldırının başlangıç noktası BÜYÜKŞEHİR YASASI idi. Bundan amaç, "Mahallesiniz, artık köy değilsiniz, hayvan beslemek, ekip biçmek yasak" diyerek hayvancılığa ve tarıma çelme takmak. 1984'te yasa kabul edildi, bugüne kadar tüm iktidarlar bu dayatmaya boyun eğdi.
Vatan Partisi iktidarında Büyükşehir Yasası iptal edilecek, köyler yeniden köy olacak.
Vatan Partisi Adayı Utku Reyhan, bu gerçeğe dikkat çekiyor:
Sincan Hayvancılık Bölgesini ve buradaki kooperatifi ziyaret ettik. 2002'de, Büyükşehir yasası henüz yokken dönemin Sincan Kaymakamı'nın özverisiyle kurulmuş.
200'ün üzerinde işletme ve 35 bin büyükbaş hayvan var. Hem besicilik hem süt hayvancılığı yapılıyor.
Hayvancılık alanı akademik çalışma ve yerel hayvan ırklarının geliştirilmesinden pazar aşamasına kadar her aşamada sorunlar yumağı.
Hem hükümetten hem büyükşehirden beklentileri var. Hepsini not ettik.
+++
Bütün bunlar, insanları köleleştirmek için yapılıyor.
Emperyalist Batı sermayesi, hakimiyetini sürdürebilmek, dünya çapında sınıf mücadelesini baskılamak için çok yönlü uygulamalar, ileriye dönük planlar yapıyor:
1- İnsanları gıda bakımından kendilerine bağlama projesine yapay et üretmekle başladılar. İnsanlar yapay et yemeli, zamanla doğal et yemeyi bırakmalı. Kan emici tekellerin fabrikaları yapay et üretmeye başlamalı. Yapay etin satılabilmesi için doğal etin fiyatı artmalı. Bunun için de hayvan sayısı azaltılmalı. Hem çok zor bulunacağı, hem de çok pahalı olacağı için insanlar ister istemez doğal et yemeyi bırakmaya mecbur kalmalı.
2- Hayvan sayısı nasıl azaltılacak? Çıkardıkları gazların küresel ısınmaya neden olduğu öne sürülerek çiftçilerden inekleri kesmeleri istenecek. İneklere ölüm emri nedeniyle tüm Avrupa çiftçileri isyan halinde.
Bakınız:
İNEKLERE ÖLÜM:
Küresel ısınma saldırısına inek boku ile direniş
3- İleride gıda harcamalarının peşin para ile yapılması yasaklanacak. Kredi kartı ekstrenizde belli bir miktarın üzerinde doğal et alımı görünürse "karbon ayak iziniz artıyor" diye fişleneceksiniz.
Fişleyip de ne yapacaklar diye sorabilirsiniz. Birkaç örnek:
-Yıllık izne çıkamıyorsunuz, karbon ayak iziniz kotayı aşmış. Fazla doğal et yemişsiniz yani.
-Kusura bakmayın, iş başvurunuz onaylanmadı, ayak izi...
-Arabanıza mazot koyamıyoruz, kusura bakmayın. Fazla doğal et yemişsiniz geçen ay...
4- Bu uygulama et ile sınırlı kalmayacak. Diğer gıdalara da uygulanacak. Çiftçilerin ürettiği eti ve bitkiyi değil, emperyalist sermayenin ürettiklerini yiyeceksiniz.
5- Elitler kendi çiftliklerinde besledikleri hayvanları, ürettikleri bitkileri yiyerek sağlıklarını korurken siz sağlıksız beslenip güçten düşeceksiniz.
6- Yaklaşık 10 milyon civarındaki dünya elit nüfusuna hizmet etmek için 8 milyar insan çok fazla. Bunlar ileride elitlere karşı isyan ederse bastırması da zor olur. Onun için en fazla 1 milyar insan yeterlidir.
7- Bir NATO örgütlenmesi olan LGBT ile nüfusun artması engellenecektir. Örneğin ABD'de 18-25 yaş arası gençlerin %28'i kendilerini LGBT olarak tanımlıyor. ABD'de nüfus artışı bu durumda üçte bir oranında azaltılmış demektir. Çünkü LGBT bireyler çocuk yapmayacaktır. Tüm dünyada LGBT bireylerin oranının artması, dünya nüfusunun hızla azalmasını sağlayacaktır. Bunun için ana okullarından başlayarak LGBT eğitimleri veriliyor.
8- mrnA benzeri aşılarla insanlarda kalp ve diğer organlarda sakatlıklar yaratacak, ölümlere neden olacak gen değiştiriciler verilecek. Bahane olarak da covid benzeri salgınlar düzenlenecek. (Batılı tekeller niçin Çin, Türkiye, Rusya gibi Pastör esaslı aşılar yapmadılar da mrnA aşıları ürettiler? İşte bu yüzden.)
+++
İngiliz yazar Aldous Huxley (1894-1963) Cesur Yeni Dünya (Brave New World) adlı romanında karanlık bir gelecek betimlemesi yapar. Kadınlar hamile kalmamakta, bebekler küvözlerde yapay döllenme ile yetiştirilmektedir.
Ceninlerin az bir kısmına iyi besinler verilmekte, sağlıklı çocuklar elde edilmektedir. Bunlar dünyayı yöneten elit tabakayı oluşturmaktadır.
Ceninlerin çoğunluğuna ise yetersiz beslenme uygulanmakta, sağlıksız, kafaları çalışmayan, bir robot gibi yalnızca kendilerinden istenen işleri yapan, bütün gün çalıştıktan sonra elitlerin vereceği haplara bağımlı hale getirilmiş köleler haline gelecek olan çocuklar elde edilmektedir.
İşte günümüzün emperyalist Batı sermayesi, Batılı elit yönetici sınıf buna benzer bir dünya düzeni hayali kurmakta, bu romandaki köleler gibi isyan edemeyecek hale getirilmiş bir insan nesli yaratmayı hedeflemektedir.
Başarılı olabilirler mi? Pilot bölge olarak seçtikleri Hollanda ve İrlanda'da 450,000 ineği öldürebilirlerse bu yolda ilk raundu kazanmış olacaklar.
Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, Vatan Partisi onların Türkiye'de başarılı olmalarına izin vermeyecektir.
Bunun için reçeteyi Vatan Partisi açıklamıştır:
- Büyükşehir Yasası iptal edilecek
- Çiftçiye, besiciye "hayvan besle, tarlanı ek biç" denilecek.
- Çiftçimizin üretebileceği mallar ithal edilmeyecek.
- Canlı kesim hayvanı, karkas et ithal edilmeyecek.
- Çiftçiye gübre, mazot, tohum, yem desteği verilecek.
- Tekellerin süt fiyatını belirlemesine engel olunacak.
Besicinin süt üretiminden kâr etmesi sağlanacak.
Böylece, tıpkı eskiden olduğu gibi, tarım ve hayvancılıkta yeniden kendine yeter bir ülke olacağız.
Buğday, mercimek, fasulye, pirinç, pamuk, tütün, hatta saman ithal etme ayıbından kurtulacağız.
Tüm partilerimizi bu programı uygulamaya çağırıyoruz.
+++
Aldous Huxley
İklim Değişikliği Kanunu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder