Marks veya Lenin sağ olsaydı sizi sopayla kovalardı.
Türkiye Komünist Partisi (TKP), LGBT örgütü kurdu.
Komünist LGBT. Yani LGBT Marksist - Leninist
Yetmedi, bir de Onur Haftası Bildirisi yayınladı.
Parti bayrağındaki çark ve çekicin yanına LGBT'nin Gökkuşağı renklerini ekledi.
Vaşington'daki Beyaz Saray'da, bütün ABD elçiliklerinde sallandırılan bayraktaki renklerle, Apple logosundaki renklerle aynı.
Böyle rezalet görülmemiştir.
Buyurun:
"Vay efendim, eşcinseller komünist olamaz mı, komünistler eşcinsel haklarını savunamaz mı" diye feryat edecekler şimdi.
Arkadaş, partinin kadın kolları, gençlik kolları yok mu?
Bir de eşcinsel kolları kur. "TKP Eşcinsel Kolları" de
Veya "Eşcinsel Sorunlarını inceleme Komitesi" kur, öneriler yap.
Engel olan, karşı çıkan mı var?
Amerikan emperyalizminin kurduğu ve yönettiği LGBT adlı örgüte niçin teslim oluyorsun? Eşcinsel haklarını yalnızca emperyalistler mi korur? Niçin emperyalizmden bağımsız, yerel bir eşcinsel yapılanması kurmak yerine ABD emperyalizminin örgütü LGBT'nin peşine takılıyorsun?
+++
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan durumu şöyle değerlendiriyor:
"...çark ve çekicin bir hikâyeden ibaret olduğu, emperyalizmin kültürel dayatmalarına teslim olmuş küçük burjuva bir grup oldukları, bir kez daha tescillendi."
Zaten ideolojik olarak baştan beri saptıkları, Milli Demokratik Devrim aşamasını gözardı ederek Sosyalist Devrim yapacaklarını iddia ettikleri, armalarını da buna uygun olarak orak-çekiç (yani köylü-işçi birliği) yerine, çark-çekiç (işçi-işçi birliği) gibi anlamsız bir şekilde seçtikleri apaçık görülmekteydi.
+++
Bakınız NATO Genel Sekreter Yardımcısı Rose Gottemoellerne diyor:
"LGBT bizi daha güçlü ve güvenli kılmaktadır. IDAHOT 2017'yi kutlamaktan gurur duyuyorum"
(IDAHOT = Uluslararası Homofobi vs.. Karşıtlığı Günü, 17 Mayıs)
Yani emperyalizm, Homofobi karşıtlığı ile LGBT'yi özdeşleştiriyor.
Eşcinselleri savunacaksan bunun yolu mutlaka bizim kurduğumuz LGBT örgütü ile işbirliğinden geçer diyor. Yani emperyalizme mahkumsun.
Proud to mark #IDAHOT2017 today. #NATO is committed to diversity and inclusion - these values make us stronger and safer.
tarafından İngilizce dilinden çevrildi
Bugün #IDAHOT2017 kutlamaktan gurur duyuyorum. #NATO çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda kararlıdır - bu değerler bizi daha güçlü ve daha güvenli kılmaktadır.
#NATO HQ’s first-ever conference on #LGBTQ+ perspectives at work took place today, thanks to the courage, open-mindedness & solidarity of all involved – including Secretary General Jens Stoltenberg. The conversation will continue!
Read more: https://bit.ly/2Pcegc4#LGBTIQ
tarafından İngilizce dilinden çevrildi
#NATO Genel Merkez'in yürürlükteki #LGBTQ + perspektifleri üzerine ilk konferansı, Genel Sekreter Jens Stoltenberg de dahil olmak üzere ilgili herkesin cesareti, açık fikirliliği ve dayanışması sayesinde bugün gerçekleşti. Sohbet devam edecek!
Devamını okuyun: https://bit.ly/2Pcegc4#LGBTIQ
Onun için LGBT olayı bir sürpriz olmadı. Biden tayfasına katılırsan, yani ABD gemisinde miço olmaya karar verirsen, kaçınılmaz olarak LGBT ile buluşursun
Aslında TKP, Amerika'nın gemisine 1995 yılında HDP ile işbirliği yaparak adım atmıştı.
PKK ile ittifak halindeki SMF (Sosyalist Meclisler Federasyonu) Üyesi sözde komünist Fatih Maçoğlu'nu Tunceli'de (pardon Dersim) Belediye Başkan Adayı gösteren TKP, ABD destekli bölücülüğe bordalamıştı.
Gayet tabii Rusya, Çin, Suriye, Irak, İran gibi dikta rejimi ile idare edilen ülkeler Marksist - Leninist olmadıkları için LGBT, PKK gibi örgütleri desteklemiyorlar.
Halbuki demokrasi ile yönetilen Marksist - Leninist ABD ve AB ülkeleri LGBT ve PKK'yı destekliyor.
Ne var bunda şaşacak? :)))
+++
Utku Reyhan yazıyor:
'Çok cinsiyetli' ya da 'cinsiyetsiz' olmak, ABD'den, İngiltere ve Almanya'ya kadar bütün Batı'da devlet eliyle teşvik ediliyor. Hem de ana okullarından başlanarak. Küçücük çocuklar, ebeveynlerinin kararıyla 2-3 yaşından itibaren biyolojik cinsiyetine, yani asıl cinsiyetine karşı yetiştirilebiliyor. Ağır ilaçlar veriliyor, küçücük bedenler bıçak altına yatırılıyor...
Yine yetmiyor. Emperyalizmin kültürel baskı aygıtları, Hollywood, Netflix, Amazon, Disney vb. bu yeni tanrıyı kusarcasına dünyaya boca ediyor.
O da yetmiyor, Emperyalist Batı'nın fonları, Türkiye dahil hedef ülkelerde LGBT örgütlerine yağdırılıyor. Bakın verilmiyor, yağdırılıyor.
Yani tepeden aşağıya, devletten sivil topluma açık bir yönlendirme. Zincirlerinden boşanmış bir kampanya...
Hâl böyleyken, emperyalizmin bu teslim alma programının Türkiye'deki taşıyıcıları 'sol' örgütler. Sahte sol diyelim. 1980'lerde Türkiye soluna yavaş yavaş sokulan, sivil toplumculuk, feminizm, Greenpeace'çilik, anti-Kemalizm çizgisi; bugünlerde LGBT'cilik olarak varlığını sürdürüyor. LGBT birimi olmayan sahte sol örgüt kalmadı.
Ben de bir ekleme yapayım Utku Reyhan'ın yazısına:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder