13 Ocak 2022 Perşembe

Tarikat okulları ve yurtları kamulaştırılsın

1977 yılında İşçi Partisi "Devrim Kanunları Uygulansın, 
Tarikat Okulları ve Yurtları Kamulaştırılsın" kampanyası başlatmıştı.


O kampanya, İşçi Partisi'nin devamı olan Vatan Partisi Programında
devam ettiriliyor. Yalnızca tarikatlara değil, vakıflara ve özel kesime 
ait okul ve yurtlar da kamulaştırılacak.

Vatan Partisi Milli Hükûmet Programı Madde 71:

+++

Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Barış Demiralay:

"FETÖ, uzun yıllar Işık Evleri benzeri yapılar üzerinden örgütlendi.
Enes Kara kardeşimizin kaldığı ev de Diyanet İşleri'nin hazırladığı
"Tarikatlar Raporu"nda belirtildiği gibi, FETÖ'ye yakın bir tarikatın
evi durumunda"

1 dakika 18 saniye süreli video kaydı

KAYNAK YAYINLARI

"Sadece yurtlar değil, tarikatlara ait öğrenci evlerine de müdahale
edilmelidir."  

Geniş bilgi için bakınız:
Diyanet'in gizli Tarikatlar Raporu 

+++


Devlet yurtlarının kapasitesi 703 bin. 3,5 öğrenciye bir yatak düşüyor. Özel, vakıf ve dernek yurdu kapasitesi 363 bin. Bunun da yarısı boş. Tarikat yurtlarında artan intihar, cinayet, yangın olayları devlet müdahalesini zorunlu kılıyor. İşte acil alınması gereken önlemler.


+++


Ali Babacan: “Gencecik Enes'in ardından şunlar bunlar kapatılsın diyorlar. Kapatmak dışında çözüm önerisi yok mu bu memlekette ya?”

23 saniye süreli video kaydı

FETÖ’nün siyasi ayağı Ali Babacan’ın tarikat yurtlarının kapatılmasına karşı çıkması çok normal. Keza CHP ve İYİ Parti ile birlikte FETÖ’nün yurtlarını yeniden açmayı misyon edindiler. Ayrıca kapatmayacağız, kamulaştıracağız. Siz mandacılar bunu da anlamazsınız.

+++

Tarikatlar ya da cemaatler kapansın veya yasaklansın demek ülke gerçekliğiyle uyuşmayan bir sey.Yeraltına mı indireceksiniz? Daha büyük tehlike!Bu iktidar değil, sonrasında gelecek olan da yapamaz.Sadece boş bir sözden ibaret. Önemli olan kurumlar olarak denetimlerini yapabilmek.

+++

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu tarikat yurtlarını savundu:
35 saniye süreli video kaydı

İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu tarikatları böyle korudu: "Kinini garezini kötü bir örnek üzerinden boca etmek isteyen bir heves var"

+++

Kılıçdaroğlu "Tarikat yurtları kapatılsın" diyemedi.
"Paylaşacağımız içeriklerde sorumlu davranmak zorundayız.
Bana kızanları anlıyorum ama etik sebeplerden dolayı paylaşım
yapmayacağım" diye tvit attı.
Lafı evirdi çevirdi, kıvırdı, "Şikayetleri biliyoruz, iktidara gelince 
halledeceğiz" gibi şeyler söyledi.


Bu neyin sorumluluğu idi? Etik sebepler neydi?
Demokrasi mücadelesi veriyor ya Millet İttifakı,
işte o mücadeleye önemli katkıları olanlara karşı sorumluluk.

Kılıçdaroğlu:
(Yeni Asya'nın) demokrasi mücadelesine önemli katkıları var.
Akşener:
(Yeni Asya), meşveret ürünü Risale-i Nur'un matbuattaki dili

FETÖ kızar, yeni FETÖ olmaya çalışanlar üzülür, değil mi ya?
Aslında bu mesaj ABD'ye: 


Vatan Partisi Genel Sayman Vekili Yıldırım Gençer:

"Kılıçdaroğlu'ndan tarikatları kınamasını beklemek abes.
Bölücülük ve gericilik bir madalyonun iki yüzü gibidir.
ABD emperyalizmi tarafından Türkiye'ye dayatılan programdır.

Seyit Rıza anması yapanlar tarikatlara kınama değil teşekkür yayınlar.

CHP'nin hedefi cemaatleri yeniden iktidar yapmak.
ZAMAN ve Samanyolu önündeki çırpınışlarını hepimiz hatırlıyoruz.

KHK'lıları yeniden göreve getireceğim diyen de CHP değil mi?
Kim bu KHK'lılar? FETÖ'cü ve PKK'lı müritler.

CHP'nin bugünkü programı, tarikatlara özgürlüktür."

+++

İmamoğlu da yandan çarklı konuştu.

O da tarikatların desteğini aldı. Özellikle PKK yandaşı mollaların.
Seçim öncesi Kürt melelerle görüşmesi Barzani'nin yayın organında
haber olunca, bunların Barzanici olduğunu düşünmüştük.
Ama gördük ki, İBB'ye yerleştirdiği bu kişiler  meğer PKK yandaşı
DİAYDER (Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) üyesi imiş.

Geniş bilgi için bakınız:

Vatan Partisi niçin İBB seçimine katılıyor? 

Doğu Perinçek, Silivri'den tahliye olduğu gün açıklamıştı:
Cemaatlerin, tarikatların kökünü kazıyacağız 
6 dakika süreli video kaydı

+++
Okuma parçası:


#EnesKara'nın babasının bağlı olduğu cemaatin liderinin kızı da yaşamına son vermişti. Ailesini reddederek kaçmış ve maalesef tutunamamıştı. Nereden mi biliyorum? Reddettiği ismiyle Vildan Kutlular'ın, arkadaşım Pelin'in yaşam mücadelesinin tanığıyım.
Pelin ailesinin ve cemaatin baskılarını reddederek evden ayrılmıştı. Ve maalesef sığınabileceği, ona destek olacak bir devlet, bir "kamu" yoktu. "Yakalanırsam geri gönderirler" diye ismini gizlerdi. Öyle ki onun Vildan Kutlular olduğunu ölümünden sonra öğrendi çoğunluk

+++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder