Ancak bu arada eşeğin semeri, kolanı kaybolurmuş, olacak o kadar.
Köyler yeniden köy olacak belki ama, bu arada meralar ve diğer köy
orta mallarının bir kısmı elden gitmiş olsa da mecburen sevineceğiz.
Tayyip Erdoğan, Üçüncü Tarım Şurası Sonuç Bildirgesi'ni açıkladı.
60 maddelik bildirinin 17. Maddesi şöyle:
"- Büyükşehir belediyelerinde mahallelerin kırsal ve kentsel olarak
yeniden yapılandırılması
- Kırsal mahallelerde köy tüzel kişiliği yapısının korunması
- Kırsal yaşamın Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bütüncül,
ve entegre bir bakış açısıyla koordine edilmesi..."
Tercümesi:
AKP Hükumeti "Tıpkı Ergenekon olayında olduğu gibi bu konuda da
aldatıldık, meğerse bu Büyükşehir Yasası tam bir belaymış, geri dön
meye çalışıyoruz" demektedir.
AKP Hükumetleri önce aldatılarak feci yanlışlar yapmakta, kafamızı
gözümüzü kırmakta, sonra da yanlıştan dönüp bizi sevindirmektedir.
+++
Prof. Dr. Cengiz Çakır, 9 Aralık 2019 günlü Aydınlık'taki köşesinde
bu maddeyi şöyle açıklıyor:
"Uygulama aşamasına geçildiğinde yapılacak ilk işlem kırsal ve kentsel
mahalle ayrımıdır. Bu işlemin bir yasa değişikliği ile olması gerekecektir.
Eskiden köy iken mahalleye dönüştürülen yerlerin tümünün kırsal yerle-
şim yeri sayılması süreci kısaltabilir."
+++
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 2004 yılında kabul edildi.
Bölge Kalkınma Ajansları, Avrupa Birliği Özerklik Şartı, Sınır Ötesi Bele-
diye Birlikleri gibi bölücü girişimler sonuç vermeyince bütün dikkat Bü-
yükşehir belediyelerine verildi.
Plana göre Ankara'dan yönetilen belli başlı hizmetlerin (eğitim, sağlık,
bayındırlık) yönetimi belediyelere verilecekti. Bol miktarda PKK'lı terö-
rist çalıştıran özel güvenlik şirketleri ve Belediye Zabıtaları vasıtasıyla
da özerk bölgenin güvenlik örgütlenmesi sağlanacaktı. Bu girişimler de
sonuç vermedi.
Bütün bunlar yerelleşme, yönetimde yerel örgütlere daha fazla yetki
verilmesi perdesi arkasında yapılıyordu ama, ilçe belediyelerinin bü-
yükşehir denetimine alınması, bir çok belde belediyesinin ortadan kal-
dırılması, köylerin mahalle yapılarak muhtarların yetkilerinin tamamen
tırpanlanması, aslında bölücü büyükşehir belediyesinin bölgede tam
merkezi denetim sağlamasını amaçlıyordu.
İkinci aşamada valilerin de belediye başkanları gibi seçimle iş başına
gelmesi düşünülüyordu. Tüm bu girişimler sonuç vermedi ve Silivri
duvarlarının yıkılıp PKK ve FETÖ ile mücadelenin başlaması üzerine
özerklik hayalleri sona erdi.
+++
Geriye "Burası mahalle, tavuk besleyemezsin, hayvan otlatamazsın,
ne gerek var meraya, biz el koyup satacağız, tarlaları imara açacağız"
saldırısı ile tarım ve hayvancılığın baltalanması kaldı.
Prof. Dr. Cengiz Çakır, bu felaketi şöyle anlatıyor:
"2012 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası ile köy orta malları belediyelere
devredilmiş ve maalesef pek çoğu yağmalanmıştır.
Büyükşehir yapılan illerde il özel idareleri kaldırılmış, tarımsal faaliyetleri
destekleme görevi belediyelere verilmiştir. Personel ve araç bakımından
yetersiz olan belediyelerin bu işi yapması mümkün değildir. Bir kaç göster-
melik proje dışında yapılan ve başarılan bir şey yoktur."
+++
İşte AKP Hükumeti, bu korkunç yanlışından dönmeye çabalıyor.
Büyükşehir felaketinden önce köylerimizin nasıl yönetildiğini Prof. Dr.
Cengiz Çakır şöyle anlatıyor:
"Eskiden köy muhtarı devletin köydeki temsilcisiydi. Bir çok köyde Köy
Konağı vardı. Köy ihtiyar heyeti toplantıları orada yapılırdı.
Muhtarın emrinde üniforması olan, silah taşıyan kolluk gücü olarak
köy bekçisi bulunurdu.
Köyün bütçesi yapılır, her haneden salma adı altında vergi toplanırdı.
Hayvanların ürünlere zarar vermesi halinde onları tokat denilen yerde
gözaltına alıp sahibine para cezası verdikleri bile olurdu.
Muhtarlar doğum ve ölüm gibi nüfus kayıtlarını tutar, evlenme memuru
gibi nikah kıyarlardı.
Köy adına yapılacak hizmetler için gerek duyulduğunda ihtiyar heyeti
kamu yararı kararı alarak kamulaştırma işlemi başlatabilirdi.
Köy katibi yazı ve hesap işlerini düzenlerdi. Hayvan satışlarına esas
olacak ilmühaber düzenlerdi. Salgın hastalık olduğunda köye hayvan
giriş çıkışlarını yasaklardı.
Köy orta mallarının bakım ve onarımını yaptırırdı. Milli bayramlar kut-
lanır, bayrak töreni yapılırdı.
Muhtar kaymakamlıkta yapılan toplantılara katılır, verilen talimatları
uygulardı.
2012 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası ile kaldırılan bu yapıya geri
dönülmesi yerinde olacaktır."
+++
Yetmez ama evet.
Yalnızca köylerin yine eskisi gibi köy konumuna getirilmesi yetmez.
Büyükşehir Yasası tamamen ortadan kaldırılmalı.
İlçeler tekrar eski bağımsız konumuna getirilmeli.
Kapatılan belde belediyeleri yeniden açılmalı.
Bölücü özerklik projesinin son dayanağı da böylece tarihe karışmalı.
ABD - NATO karşıtı örgütler bu yönde çalışma başlatmalı
+++
arşiv:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder