NATO'da bir restleşme yaşandı.
PYD'yi terörist olarak gösteren Türkiye ile ilgili güvenlik planına ABD
itiraz etti. Buna karşılık Türkiye de ABD'nin Baltık - Polonya ile ilgili
güvenlik planını veto etme kararı aldı. Haberi Royters Ajansı yayınladı.
Türk yetkililer teyit etti.
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2019/11/abdye-nato-vetosu-ve-libya-deniz.html
Ancak zirve sonrasında NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Baltık ile
ilgili planın kabul edildiğini, YPG'nin nasıl tanımlanacağının ise görü-
şülmediğini açıklayınca, Erdoğan'ın zirvede geri adım attığı yorumları
yapıldı.
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2019/12/erdogan-natoda-geri-adm-att-chp-libya.html
Aydınlık, 7 Aralık 2019
Bu yorumlar üzerine Çavuşoğlu dün bir açıklama yaparak Baltık
Planı vetosundan geri adım atılmadığını söyledi:
NATO'da şu anda 2 adet savunma planı var.
- PYD-YPG-PKK'nın terörist olarak gösterildiği Türkiye Planı
- ABD'nin hazırladığı 3 Baltık Ülkesi ve Polonya Planı
Planların kabulü için NATO'da şu adımlar atılıyor:
1 - Raporlar önce Askeri Komite'ye gidiyor, burada onaylanınca
2 - NATO Konseyi'ne gidiyor. Konseyde Büyükelçiler, Askeri Komite
ve Genel Sekreter var. Orada da onaylanınca
3 - Tekrar Askeri Komite'ye geliyor, gözden geçirilip yayınlanıyor.
Her üç aşamada da tüm üye ülkelerin onayı gerekiyor.
Türkiye Planı ilk iki aşamadan geçti, Askeri Komite ve NATO Konseyi
tarafından onaylandı. Ancak üçüncü aşamada ABD ve birkaç ülke
planın yayınlanmasına itiraz etti.
Macron, PYD'nin terörist olarak kabul edilmeyeceğini bir kaç kez
yineledi. İtirazcılardan birisinin Fransa olduğu açıktır.
Bu sırada Baltık Planı Askeri Komite'de onaylanmış ve NATO Konseyi'ne
gelmişti. Bu aşamada Türkiye planı bloke etti. Yani onay vermedi.
İki gün sonra yapılan zirvede Türkiye Planı'na itiraz eden ülkelerin de
ricasıyla Türkiye bir jest yaparak Baltık Planı'nın Konsey'den geçmesine
onay verdi. Stoltenberg'in "Baltık Planı kabul edildi" açıklaması bu onay
üzerine yapıldı.
Şu anda her iki plan da üçüncü aşamada.
Çavuşoğlu açıklamasına şöyle devam etti:
"Konsey'den geçmesine izin verdik ama ancak bizimkiyle eş zamanlı
yayınlanacak. Yani bizim plan yayınlanmadan o plan da yayınlanmayacak.
Neden? Biz elbette onlara (Baltık Ülkeleri'ne ve Polonya'ya) karşı değiliz
ama NATO'nun görevi tüm müttefikleri korumaktır. Bizim plan engellenir-
ken diğer tarafın planını onaylamak hakkaniyet ölçüsüyle bağdaşmaz.
Bu durumu Baltık Ülkeleri'ne ve Polonya'ya gayet güzel bir şekilde anlattık.
Sonuçta şu anda iki plan aynı seviyede, aynı odada bekliyor.
Yayınlanırsa birlikte yayınlanacak.
Sorun çıkarsa ikisi de engellenecek."
+++
Keşke bu açıklama toplantıdan hemen sonra yapılsaydı da, "Türkiye
geri adım attı" yorumunun yapılmasına meydan verilmeseydi.
+++
NATO'nun "Üye ülkeleri Rusya'ya karşı korumak, ama Türkiye'yi bölmek
isteyen terör örgütlerine destek vermek" şeklindeki çifte standardına
artık bir son vermek gerekliydi, ve son verilmelidir.
+++
CHP de artık PYD'nin terörist olmadığı söyleminden vazgeçmelidir.
Erdal Aksünger'ın bu yöndeki açıklaması kabul edilemez.
24 Ekim'deki bu açıklamasını 4 Aralık'ta yineledi:
CHP Disiplin Kurulu Aksünger için bu sözlerinden dolayı bir işlem
yapılmasına gerek olmadığına karar verdi. Çünkü aksi halde Ak-
sünger kurulun önüne Kılıçdaroğlu'nun da aynı şeyleri söylediğine
dair video kayıtlarını koyabilirdi.
ABD ve Fransa başta olmak üzere bir çok ülke PYD'yi terör örgütü
olarak görmüyor. CHP de onların kuyruğuna takılmış durumda.
Türkiye NATO'ya "PYD'yi terör örgütü olarak kabul et" baskısı yapıyor.
NATO buna yanıt olarak "Sizin muhalefet partiniz bile PYD'yi terör örgütü
kabul etmiyor." derse ne yanıt vereceğiz?
CHP, düşman cepheden ayrılarak Türkiye cephesine acilen geçmelidir.
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder