26 Temmuz 2019 Cuma

Çinlilerin öldürdüğü Uygur ozanı evinde ziyaret ettik

Bütün yalanları yerle bir oldu. Ama utanmak var mı? Yok tabii.

Çinlilerin şehit ettiği ozanı Aydınlık gazetesi Urumçi'deki evinde ziyaret etti:


+++

AKP Hükumeti de ülkemizin itibarını yerle bir etti.
Amerika "Çinliler Uygur Ozanı Heyit'i zindanda öldürdü" diye bir yalan attı,
koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri bu yalandan dolayı Çin'i protesto
etti. İyi mi? Yahu bizim Çin'de Büyükelçimiz, Konsolosumuz yok mu? 
Önce onlara bir sormak gerekmez mi? Bu nasıl devlet yönetmek?

Dışişleri Bakanlığı'nın "Vefat haberini teessürle öğrendik" haberi için bakınız:


+++

Meral Akşener'e göre Heyit 8 yıla mahkum olmuş ve hapishanede işkence
ile öldürülmüş. "Yüce Allah mekanını Cennet eylesin" diyor. Bakınız:




+++

Saadetli Karamolla da aynı telden çalıyor:

+++

Çin'in resmi daveti ile 23 ülkeden 27 basın mensubu ile birlikte Uygur bölgesine 
giden Milliyet Gazetesi muhabiri Gökhan Karakaş da Heyit'i ziyaret etti. 


+++

Daha önce de Türkiye'den medya mensupları ve düşünce kuruluşlarından temsil-
ciler Çin'de 10 günlük bir gezi yaptı. Uygur Özerk Bölgesi'nde Terörle Mücadele
Müzesi'ni, camileri ve İslam Enstitüsü'nü ziyaret ettiler.

Geziye katılanlardan İHA (İhlas Haber Ajansı) Genel Yayın Koordinatörü İrfan
Altıkardeş CRI Türk'de (Çin Uluslararası radyosu) katıldığı programda şöyle konuştu:

"Bölgedeki ekonomik kalkınmanın insanları terörizmden ve diğer radikal düşün-
celerden uzaklaştırdığını gördüm. Yüzde 8-9'luk büyüme oranlarının insanların
hayatına yansıdığına şahit oldum. Uygur Türklerinin hem aile yaşantısı hem de 
dini inançlarını yerine getirmede çok büyük sıkıntılarının olmadığını söyleyebilirim.

Sadece, İslam dininde dini vecibeleri yerine getirmek erkek çocuklarda 13-14,
kız çocuklarda 11-12 yaşlarında başlamasına rağmen 18 yaşından küçüklerin
ibadethanelere girmesine izin verilmediğini gördüm. Yadırgadığım tek konu bu
oldu."



STAR Gazetesi Dış haberler Editörü Şerif Egemen Ahmet de aynı programda
şunları söyledi:

"Batı basınında çıkan haberler gerçeği yansıtmıyor. İnsanlar dillerini ve kültürlerini
yaşatabiliyor. Bunu da Çin zaten destekliyor.

1992'den beri bölgede terör saldırıları oluyordu. Terörle mücadele sonrası 48 aydır
terör saldırısı olmuyor. 

Basında çıkan namaz kılmanın yasak olduğu iddiası doğru değil. Devasa bir yapı
olan İslam Enstitüsü'nden mezun olanlar imam ya da din görevlisi oluyor. İnsan-
ların rahat ve sorunsuz ibadet ettiğini gördük. Çin, din alimi olmak isteyenleri
Mısır'a göndererek eğitim almalarını sağlıyor. Ayrıca, Urumçi'deki yöneticiler de
Uygur. Dolayısıyla, basına yansıyan haberler gerçeği yansıtmıyor."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder