TSK'nın alan hakimiyeti sorunu:
ABD yönetiminde AKP-PKK (HDP) işbirliği ile yürütülen Açılım sürecinde
askerin ve polisin eli ayağı bağlanarak alan hakimiyeti PKK'ya terk
edilmişti.
Bu süreçte PKK dağdan şehre indi, kırsal alanın yanı sıra şehirler de PKK
denetimine geçti. Her yere silah ve patlayıcı depoladılar, zamanı gelince
patlatmak üzere stratejik bölgeleri mayınladılar. AKP Hükümeti bütün bunları
bildiği halde göz yumdu.
Tüm bu şehitlerin, ölümlerin, gözyaşlarının sorumlusu Tayyip Erdoğan
başta olmak üzere AKP Hükümetleridir.
Oslo'da MİT Müsteşar Yard. Afet Güneş, PKK'lı Sabri Ok'a "Şehirleri
patlayıcılarla doldurdunuz, hepsini biliyoruz" diyordu. İşte Tayyip Erdoğanların
bildiği ama Amerika'nın dayattığı Açılım uğruna ses çıkarmadıkları patlayıcılar,
mayınlı tuzaklar şimdi Mehmetçiği şehit etmektedir.
Bakınız:
Bu yüzden, alan hakimiyetinin tekrar ele geçirilmesi, AKP'nin iktidara
geldiği 2002 yılından önceki konumların tekrar kazanılması zaman
alacaktır.
+++++++++++
Şimdi en büyük tehlike, başlatılmış olan mücadelenin yarı yolda
bırakılması ve Açılım'a geri dönülmesi.
Tayyip Erdoğan, tam bu sırada PKK'ya can simidi attı, Çözüm Süreci'ni
teröre alan açma süreci olarak düşünmediklerini söyleyerek sözde savunma
yaptıktan sonra, PKK'nın süreci anlamadığını, bu yüzden süreci buzdolabına
koyduklarını ilan etti. Yani Çözüm Süreci bitmemiş, geçici olarak rafa
kaldırılmıştı. PKK saldırılarına son verirse, müzakereler tekrar
başlayabilirdi.
Tayyip aynen şöyle
dedi:
"Biz Çözüm Süreci'ni hiçbir zaman teröre meşruiyet
kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz
Demokratik Açılım derken düşüncelerimiz temel hak ve özgürlükler ve
demokrasiydi. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi derken milletçe bir olalım
iri olalım kardeş olalım diye bunları söyledik. Ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci
taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Sürecini falan anlamadılar,
anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu
buzdolabındadır."
Bakınız:
Erdoğan: Çözüm Süreci buzdolabında 11 Ağustos
2015
+++++++++++
Tehlikenin farkında olan asker, devletin üst kademesine bir rapor sundu:
"PKK sıkıştı, operasyona devam" diyen ve ateşkesin tehlikesini işaret eden
raporun önemli noktaları şöyle:
(Aydınlık, 19 Ağustos 2015)
"Sınır ötesi hava harekatları Kandil ve civarı kampları felç etmiş,
işlemez duruma getirmiştir. Son 2 gündür bazı ilçelerde sokağa çıkma yasağı ilan
edilerek operasyonlara girişilmesi, KCK'da paniğe yol
açmıştır."
"Bir ateşkes, terör örgütünün daha da güçlenmesine ve psikolojik üstünlük
kazanmasına, kendisini toparlayarak çok daha güçlü saldırılarda bulunma imkanına
kavuşmasına yol açabilir."
"ABD ve AB'nin bazı ülkeleri tarafından sıklıkla dile getirilen ateşkes çağrıları, aslında bölücü terör örgütünün gizli ateşkes taleplerinin bir yansımasıdır. Operasyonlara ara verilmeden devam edilmesi hayati önemdedir."
"ABD ve AB'nin bazı ülkeleri tarafından sıklıkla dile getirilen ateşkes çağrıları, aslında bölücü terör örgütünün gizli ateşkes taleplerinin bir yansımasıdır. Operasyonlara ara verilmeden devam edilmesi hayati önemdedir."
Aydınlık, 19 Ağustos 2015
+++++++++++
Her şeyin ortaya çıktığını gören Tayyip, Açılım suçunu TSK'ya atmaya
çalıştı.
PKK'nın 6 Eylül akşamı Dağlıca'da yaptığı saldırıdan sonra yaptığı
açıklamada, Tayyip, Çözüm Süreci boyunca askerin "Aman Açılım'a bir şey olmasın"
diye PKK ile çatışmaya girmediğini söyledi. Ona göre, halkımız Oslo
görüşmelerinin tutanaklarını okumadığı veya unuttuğu için, bu sözlere kanacaktı.
İşte Tayyip'in kendisini temize çıkarma, Açılım suçunu TSK'ya atma amaçlı
açıklaması:
“Çözüm Süreci aslında bunlar tarafından bir ihanetle
değerlendirildi... Güneydoğu’da, kısmen doğuda kendileri için silah stoklama
süreci olarak değerlendirdiler ve çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar.
Burada bu süreç içerisinde, güvenlik güçlerimiz tabi ‘herhangi bir çatışmaya,
şuna buna girmeyelim’ dediler ama daha sonra anladık ki bu süreç içerisinde
bunlar bunu yaptılar”
Bakınız:
EMASYA protokolünü iptal eden, operasyon iznini Vali ve kaymakamlara
bağlayan Tayyip değildi. Komutanların operasyon izni isteklerini sümen altı eden
Valileri Tayyip atamamıştı sanki.
Oslo'da Başbakan'ın Özel temsilcisi olduğunu gururla açıklayan Hakan
Fidan PKK'lılara "Var mı şikayetçi olduğunuz bir Vali, Emniyet Müdürü" diye
sormamıştı sanki.
Aydınlık, 14 Eylül 2011
Bakınız:
Tayyip Erdoğan, telaşla, Yüce Divan Savunması'nın ana başlıklarını
açıklamaktadır.
+++++++++++
Mücadele bu şekilde devam ederse sonunun geleceğini gören PKK, hem hala
güçlü olduğunu göstermek, hem de kamoyunu yıldırarak Açılım'a dönme isteğini
yaymak, böylece Tayyip'e Açılım'ı buzdolabından çıkarma ortamı yaratmak için,
birimlerine "Tüm gücünüzle saldırın" talimatı verdi.
Son Dağlıca saldırısı aynı kapsamdadır.
Bu durumda başta CHP olmak üzere muhalefete düşen görev, Açılım'a geri
dönülmesi tehlikesine karşı durmaktır. EMASYA'nın geri getirilmesi, TSK'nın
zincirlerinin çözülmesi, operasyonların Valilik izninden kurtarılması
isteklerini öne sürmektir. Yoksa "saray savaşı" diyerek Tayyip'in Açılım'ı
buzdolabından çıkarmasını istemek değil.
Aydınlık, 7 Eylül 2015
+++++++++++
arşiv:
PKK'ya düşman olmayan çok değerli
valilerimiz
Öcalan'a yalvaran MİT
yetkilisi
Anayasayı değiştireceğiz,
Öcalan'ı serbest bırakacağız
Görüşmeler vatana ihanet kapsamındaki suçların kesin
kanıtlarıdır
Eğitimi, sağlığı, tüm hizmetleri belediyelere
devredeceğiz
Tayyip Erdoğan, Öcalan'la
yüzde 95 örtüşüyor
Görüşmeler, PKK'nın silah bırakması için
yapılmıyor
Hükümetin bilgisi dahilinde Ankara'da
bomba
+++++++++++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder