Mitinge katılanlardan ve miting hakkında yapılan açıklamalardan da açıkça
görüleceği gibi, iki ana taraf var. Bir de arada kalanlar.
+++++++++++
Biri PKK'ya karşı başlayan mücadeleyi destekleyen, Açılım'a karşı çıkan,
"Meclis'te PKK istemiyoruz" diyen taraf.
Tüm Atatürkçü örgütler bu yürüyüşe katıldılar. Vatan Partisi, Türkiye
Gençlik Birliği (TGB), Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği (ÇYDD), Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Emekli
Astsubaylar Derneği (TESUD), Türkiye Sanatçılar Birliği ve
diğerleri.
Vatan Partisi ve MHP yürüyüşü destekledi, ancak katılan tek parti lideri
Doğu Perinçek oldu.
MHP Gurup Başkanvekili Oktay Vural:
"MHP olarak teröre lanet, şehide saygı yürüyüşleri düzenlenmesini önemli
buluyoruz. vatandaşlarımız bu yürüyüşe katılacaklardır. Çağrıyı yapanlar sivil
toplum ve meslek kuruluşları. Herkes orada ayyıldızlı bayrak ile
bulunacak."
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Metin
Feyzioğlu:
"PKK terör örgütü derhal silah bırakıp ülkeyi terk etmeli. Bu yangını
söndürmek isteyen herkes, bugün bizimle birlikte bu yürüyüşe katılmalı. Biz bu
yangını hep birlikte söndürelim diyoruz. Burada katılan örgütlerle ilgili
eleştiriler yapılıyor. Ben o bileşenlerle yıllarca mücadele ettim. Onlar da
benimle mücadele etmiştir. Ama önce şu yangını hep birlikte söndürelim, sonra
yangını kimin çıkarttığını konuşuruz. TGB'nin bu yürüyüşte olmasından dolayı
gurur duyuyoruz."
Aydınlık, 18 Eylül 2015
+++++++++++
Diğeri, PKK'ya karşı başlayan mücadelenin durmasını, Açılım'a geri
dönülmesini isteyen taraf.
PKK, HDP, PKK kuyrukçusu vatansız sol örgütler bu
gurupta.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş:
"Bayrağını al gel" diyor. Kim bayrağa saldırmış. Bu çağrı ırkçılıktır,
tehlikelidir. Sanki Kürtler bayrağa saldırmış. Barış, ateşkes, müzakere diyelim.
Hisarcıklıoğlu, Sarayı savunacağına gel buraya halkını savun. Irkçılık,
milliyetçilik yapmayın."
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ:
"Önünde Türk bayrağı asılı olan Genel Merkezimize saldıran güruh da o
bayraklarla gelmişlerdi. Karşı çıktığımız şey bayrağın kutsiyetinin ve
birleştirici değerlerinin ırkçılığa, şovenizme alet edilmesidir. Kimse
yürüyüşlerde bayrağın gölgesine sığınarak faşizm yapmasın."
"Şu an masa tek taraflı devrilmiş durumda. Bütün uluslararası kamuoyunun
AKP'yi masaya dönmeye çağırması ve masanın yeniden kurulması için demokratik bir
basınç oluşturması gerekiyor. hele bir masaya dönülsün, hepimiz için hayırlı
olan yöntemler de kanallar da oluşturulacaktır."
KESK:
"Bu ülkenin ortak değerlerini, sembollerini, bayrağını araç olarak
kullanmaktan vazgeçin. Şiddetin, ırkçılığın, faşizmin, vandalizmin üzerini
bayrakla örterek gizleyemezsiniz. Bayrağın arkasına gizlenmek, yapılan insanlık
dışı uygulamaları unutturmak, AKP'yi aklamak ve 1 Kasım seçimlerinde oy
devşirmesine giden yolları açmaktır."
Aydınlık, 18 Eylül 2015
+++++++++++
Bir de arada kalanlar var. Çeşitli
bahaneler ileri sürerek teröre karşı başlayan mücadeleye destek
olmuyorlar.
Arada kalanlar iki kategoriye ayrılabilir: Bir yandan teröre karşı imiş
gibi görünüp diğer yandan bilinçli olarak bahaneler üreterek terörle mücadeleye
karşı çıkanlar. Ve, gerçekten teröre ve Açılım'a karşı olup bu bahanelere
aldanarak terörle mücadeleyi desteklemeyenler.
Aslında ABD ve PKK tarafından üretilen bu bahaneleri, CHP yönetimi,
Cumhuriyet ve YURT gazeteleri kendi fikirleriymiş gibi pazarlıyorlar. CHP
yönetimi ve yandaşı gazeteler, terörle mücadeleye bilinçli olarak karşı
çıkıyorlar.
Kılıçdaroğlu terörün silahla önlenemeyeceğini, toplumsal uzlaşma yoluyla
çözüleceğini, TSK'nın başlattığı mücadelenin fay hatlarını parçalayacağını,
toplumdaki kamplaşmayı derinleştireceğini söylüyor. PKK'nın üzerine yürürseniz
işte böyle olur diyor. 24 Temmuz'da TSK'nın başlattığı mücadeleye karşı çıkıyor,
bunun bir iktidar projesi olduğunu söylüyor. Açıkçası, CHP, Açılım'a geri dönülmesini istiyor. HDP ve vatansız
solcularla birlikte Barış Bloku kurup "Silahlar sussun, barış şimdi" mitingleri
yapması bu yüzden. Bu durumda CHP yönetiminin terör karşıtı mitinge katılması
beklenemez.
Miting hakkındaki açıklamaları şöyle:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent
Tezcan:
"Kurumsal açıklama aşamasında değiliz"
CHP Sözcüsü Haluk Koç:
"Partinin bu konuda tavrını şu anda bilemiyorum. Bu çağrıyı yapan
arkadaşların büyük bir bölümü daha önce Akil Adam değil
miydi?"
Madem öyle, siz de CHP olarak Akil Adamların çağrıcılar içinde yer
almayacağı bir Açılım ve terör karşıtı miting düzenleyin. Yapamazlar. Eğer Barış
Bloku kuruyorsanız, Açılım karşıtı olamazsınız. CHP buradadır.
+++++++++++
Açılım'a karşı olup da bu bahanelere aldanarak TSK'nın başlattığı
mücadeleyi desteklemeyenlere gelince.
Ulusal Kanal'da Can Karadut'un sorularını yanıtlayan Doğu Perinçek,
özetle şöyle konuştu:
"Önceden Açılım'ı destekleyen örgütlerin şimdi teröre karşı mitinge
katılmalarını eleştiriyorsunuz. Peki, biz bunların Açılımcı olduklarından
şikayet etmiyor muyduk? Şimdi Açılımdan vazgeçtikleri için şikayetçi olmak
neden? "Hayır, siz Açılımcı olarak kalın, AKP ve PKK'nın Çözüm Süreci'ni devam
ettirmelerini isteyin." Böyle mi demeliyiz?"
Bir arkadaş da mitinge katıldığını, ama orada Rifat Hisarcıklı ile Melih
Gökçek'i görünce hemen ayrıldığını söylüyor.
Ulusal Kanal programında Doğu Perinçek özetle şöyle
demişti:
"Siperdeki Mehmetçik, yanındaki arkadaşlarına nasıl bakıyor? AKP'li veya
CHP'li veya Vatan Partili diye mi bakıyor? Mehmetçik diye
bakıyor."
Bu arkadaşlar mitingden hemen ayrılmakla çok iyi bir iş yapmışlar.
Zaten biz de Gezi sırasında Taksim'de PKK'lıları, HDP'lileri görünce
hemen oradan uzaklaşmıştık. Gezi direnişi de böylece anında sona ermişti. PKK ve
HDP'den başka kimse kalmamıştı meydanlarda.
Ha, unutmadan. Sakarya Savaşı'na katılan dedem, siperde yanında Sümsük Apti'yi görünce: "Bunun olduğu yerde mutlaka bir
bit yeniği vardır" deyip silahını atarak kaçmıştı. Çok iyi yapmış. O zibidinin
olduğu yerde vatan savaşı verilebilir miydi?
arşiv:
Perinçek:
Teröre Hayır Mitingi'ne niçin katıldım - Bölüm 1
**********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder