Şu anda Bandırma Vapuru'na
biniyoruz.
Bandırma Vapuru'yla pazarlık
yapmıyoruz:
"Ey Bandırma Vapuru... Bana garanti veriyor musun.
Acaba Samsun'a kadar beni götürebilecek misin. Ya yolda İngiliz zırhlıları bizi
batırırsa. Ya fırtınalar eser, dalgalara göğüs geremezsek. Söz veriyor musun
Bandırma
Vapuru..."
Bizim kitabımızda bunlar yazmıyor.
Biz, Bandırma Vapuru'na kendimizi feda ederek
biniyoruz.
Biz hepimiz Afyon Ovası'ndan İzmir'e 9 günde koşan
piyade neferiyiz. Ve o Kuva-yı Milliye'nin süvarileriyiz. Pazarlık yapmıyoruz.
Geçitlerle, dağlarla, sellerle, ırmaklarla, geçitleri tutan eşkıyalarla,
düşmanla pazarlık
yapmıyoruz.
"Ey düşman, bana yenileceksin, değil mi? Bana
yenileceksen söz ver, ben de bu davaya
giriyorum."
Pazarlık yapmıyoruz, davaya kendimizi veriyoruz.
*********
Konuşmanın 2 dakikalık bu bölümünü aşağıdaki
bağlantının. 25:30 - 27:30 dakikaları arasında
izleyebilirsiniz:
*********
arşiv:
Özgecanları alevlerden kurtarmaya
geliyoruz
*********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder