Sayın E.D.,
Öncelikle, sözcüklere verdiğimiz anlam üzerinde anlaşmamız gerek. Dönek sözcüğüne herhalde farklı anlamlar veriyoruz.
Bir an için, Perinçek'in partisinin (Bundan sonra kısaca İP diyelim) geçmişte Atatürk'ü yerdiği, şimdi ise göklere çıkardığı iddianızın doğru olduğunu farz edelim. Bu durumda, bence, İP'e dönek değil, "doğruyu görüp yanlışını düzeltmiş parti" dememiz gerekir.
Çünkü, dönek deyince, maddi çıkar uğruna önceden savunduğu görüşün doğru olduğunu bildiği halde karşısına geçen ve o doğru görüşe saldıran kişi anlaşılır.
İP, ta 1967'lerden beri sosyalizmi savunmaktadır. (O zamanlar ismi İP değildi). Doğaldır ki, Atatürk'ü ve devrimlerini de savunmaktadır. İP devrimci bir partidir. Bu yüzden bütün devrimcileri savunur. Kimdir bu devrimciler? Hepsini sayamayız, birkaçı şunlar: Hz. Muhammed, Spartaküs, Cromwell, Washington, Danton, Robespiyer, Marx, Engels, Lenin, Stalin, Mao, Bumedyen, Ho Şi Min, Kastro, ve tabii bizim devrimcilerimiz Namık Kemal'den Atatürk'e kadar.
İP bu görüşlerinden hiç bir zaman vazgeçmemiştir ve hiç bir zaman ne sosyalizmi, ne komünizmi, ne de büyük devrimcileri kötülemiştir. "Eskiden Marksizmi Leninizmi Mao'nun fikirlerini savunuyorduk, aman onlar ne kötü şeylermiş" dediğini duydunuz mu İP'in? O halde nasıl dönek olmakla suçlanıyor? Hangi fikrinden dönmüştür?
"Eskiden Maocu idiler, birdenbire Atatürkçü oluverdiler" suçlaması MİT dehlizlerinde üretilmiştir. Ne eskiden Atatürk'ü reddediyorduk, ne de şimdi Mao'yu reddediyoruz. Biz bütün ülkelerin devrimcilerini savunuruz. Ancak her devrimci kendi ülkesinin devrimcisidir ve kendi ülkesinin şartlarına uygun devrim yapmıştır. Onları savunmamız, onların yaptıklarını taklit edeceğimiz anlamına gelmez.
İP, günümüzde Atatürk Devrimlerinin yok edildiği, ülkemizin yeniden emperyalizmin boyunduruğu altına düştüğü şartlarda, bir sosyalist parti olarak, İkinci Kurtuluş Savaşı için, yeniden Kemalist Devrim için ittifak kuracağı bir Atatürkçü partinin ortaya çıkmasını, veya CHP'nin tekrar Atatürkçü bir parti haline gelmesini 40 yıl gibi çok uzun zaman boş yere beklemiştir.
Atatürkçülerimizin Atatürkçü bir parti kuramayacağı anlaşıldığında (keşke daha önce anlaşılabilseydi) İP, dünyada bugüne kadar benzeri görülmemiş bir karar aldı. Parti sınıf partisi olmaktan çıkıp cephe partisi halini alacaktı. Bunun için Milli Hükümet Programı hazırlandı. Bu program, Atatürk Devrimlerinin tekrar hayata geçirilmesi için hazırlanmış bir programdı.
Aslında, eski İP programları da Atatürk Devrimlerinin hayata geçirilmesini vurguluyordu, ancak son hedef olarak sosyalizmi gösteriyordu ve üyelerin marksizmi benimsemesi gerekiyordu.
Milli Hükümet Programı ise emperyalizme karşı olan tüm halk sınıflarını bir araya getirmek için hazırlandı. Milliyetçiler, sosyalistler ve Atatürkçüler aynı Atatürkçü program temelinde birleşeceklerdi.
Olmaz sanılan şey olmuş, Atatürkçü bir parti kurulmuştur. Parti içinde MHP, CHP ve diğer partilerden katılanlar ile eski kadrolar arasında bir uyumsuzluk çıkmadı. Milli Hükümet Programı haricinde bir tartışma yok. Sağcı solcu - ülkücü komünist ayrımı geride kaldı. Riskli deney başarı ile sonuçlandı. Geçmişte böyle bir şey olabileceğini söyleyenlere deli gözü ile bakılırdı.
Kıbrıs gazisi olsun, PKK ile savaşmış olsun birçok komutanımız parti üyesi, hatta Genel başkan yardımcısı olmuşlardır.
Ad ve nitelik:
İşçi Partisi, Türkiye işçi sınıfının, köylülerin, esnaf ve zanaatkarların, kamu çalışanlarının, fikir emekçilerinin, milli sanayici ve tüccarların ortak milli iktidarı için mücadele eden öncü partidir.
İşçi Partisi, Türk Devrimi'nin milliyetçi, halkçı ve sosyalist birikimini Parti'nin Tüzük ve Programı temelinde tek bir disiplin altında kucaklar.
Amaç
İşçi Partisi'nin yakın amacı, Meşrutiyetlerle başlayıp Kemalist Devrim'le en büyük atılımını yapan milli demokratik devrimimizi tamamlayarak milli devleti ve halk yönetimini yeniden kurmak, emperyalizmin baskı ve denetimine son vermek, Ortaçağ kalıntısı bütün ilişki ve kurumları hayatın her alanından temizlemek,...
İşçi Partisi, Türkiyemizin bugün Asya'dan yükselen çağdaş ve toplumcu uygarlığın önündeki seçkin yerini alması için, artık mafyalaşan kapitalizmin her tür sömürü ve baskısını arasız devrimlerle ortadan kaldırmayı ve imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir toplum kurmayı hedefler.
Milli Hükümet Programı için bakınız:
Şimdi gelelim İP'in ne zaman Atatürk'ü yerdiğine. Hangi tarihte Atatürk'ü yermişti? Perinçek gurubunun oluştuğu ilk günlere, çıkardığı ilk dergiye bakalım:
11 Kasım 1969 günlü 104 sayılı Türk Solu dergisinin kapağı
İç sayfalar:
Derginin künyesi:
(Bora Gözen, Aydınlık gurubunun Perinçek’ten sonra ikinci ismi idi. Filistin’de 9 arkadaşı ile birlikte İsrail komandoları tarafından öldürüldüler.)
İP 1969'dan önce mi Atatürk'ü yeriyordu acaba? Bu dergide Atatürk'ü yeren bir tek cümle bulamazsınız. Bulan varsa göstersin.
Daha yeni tarihlere gelelim:
10 Kasım 1978 günlü Aydınlık dergisi: Ölümünün 40. yılında saygıyla anıyoruz.
23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos 1980 günlü Aydınlık gazeteleri:
Doğu Perinçek'in Atatürk'e hakaretten hüküm giymesinin aslı:
Atatürk'ün büyük bir devrimci olduğunu 1988'de yine söylüyor. Her zaman söylediği gibi.
Atatürk'ü Türkiye'ye ve dünyaya - doğru bir şekilde- tanıtan Doğu Perinçek'tir.
Bu konuyu diğer bir yazıda ele alalım
Saygılar sunar esenlikler dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder