2013'ten sonra FETÖ ile, 2015'ten sonra da PKK ile (dolayısıyla ABD ile) arası bozulan Erdoğan'ın tıpkı FETÖ, PKK ve IŞİD gibi bir ABD imalatı olan Müslüman Kardeşler ile de önünde sonunda yollarını ayırması kaçınılmazdı.
Yol ayrımı uzun süre önce başlamıştı. 2019'da Rabia heykelinin kaldırılması, geçtiğimiz Nisan ayında Müslüman Kardeşler'in İstanbul'dan yaptığı TV yayınlarının durdurulması, gıyaben yargı kararları verilen bazı İhvan üyelerinin Mısır'a iade edilmesi, Mısır ve Suriye ile istihbarat düzeyinde ilişkilerin başlatılması, yolların ayrılmaya başladığını gösteriyordu.
Konu hakkında geniş bilgi için bakınız:
RABİA'nın sonu, "Müslüman Kardeşler" siyasetinin çöküşü
+++
İhvan'ın zor durumda kalması yalnızca Türkiye ile sınırlı değildi.
ABD Orta Doğu'da yenilmişti. Tunus, Mısır ve Suriye'de İhvan kaybetmişti. Suudi Arabistan'da ise zaten başarılı olamazdı. Libya'daki İhvan ise hem ABD ile karşı karşıya geldiği, hem de isyancı Hafter'e karşı Türkiye Libya ile el sıkıştığı için artık Müslüman Kardeş sayılmazdı.
Dolayısıyla, Erdoğan hem kendisi ABD - FETÖ - PKK ile karşı karşıya geldiği için, hem de ABD ve İhvan bölgemizde yenildiği için artık İhvan siyasetini devam ettiremezdi.
HAMAS bile hatasını anlamış, Şam'a geri dönmüştü. Hem İsrail ile savaşıp, hem de kendisi gibi İsrail ile savaşan Suriye ile arayı bozmak hiç de akıllıca değildi.
Konu ile ilgili geniş bilgi için bakınız:
HAMAS Şefi Halit Meşal'in ihaneti
+++
İhvan'a son darbeyi Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam vurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada İhvan'ı terör örgütü haline dönüşmekle suçladı:
"Dünyadaki siyasi gelişmelere göre bir ülkenin çıkarları neyi gerektiriyorsa o gün için o adımlar atılacaktır."
"İhvan hareketi maalesef DAEŞ (IŞİD = Irak Şam İslam Devleti) ve bilumum terörist gurupların sızmasıyla, parçalanmışlıklarıyla, artık eski konumunda değil."
"Patlatılan bombalar, öldürülen masum insanlarla halkın büyük bir kesimi nefret etmiş / ettirilmiş durumda."
“Artık yeni bir dönemin başlaması için başta Hariciyemiz olmak üzere önemli ve başarılı çabalar sarf etti/ediyor. Bu tokalaşmanın (Erdoğan-Sisi el sıkışması) alt yapısında binlerce sayfalık görüşme ve göz nuru çabası var. Tek taraflı değil, çift taraflı gayretle."
Sayın Çam, Müslüman Kardeşlerin içine terörist guruplar sızmış diyor. Ama aslında sızmamış, ABD, kendi yarattığı diğer terör örgütlerini yine kendi imalatı olan İhvan'ın içine yerleştirmiştir. İhvan da en başından beri terör yöntemleri kullanıyordu.
Sayın Çam İhvan'ın bu sızma (!) döneminde parçalandığını söylüyor. Ama aslında İhvan en başından beri en azından belli başlı 3 parça idi: ABD yanlıları, ABD karşıtları (HAMAS gibi) ve tarafsızlar. (Aslında HAMAS da sürecin başında Filistin mücadelesini bölmek için ABD ve İsrail tarafından kurulmuş, ancak süreç içinde İsrail ile silahlı çarpışmaya girmek zorunda kalınca ister istemez ABD karşıtı olmuştu.)
+++
Mısırlı uzman Ahmed Ban, Londra'da Arapça olarak yayınlanan Eş-Şark ul-Avsat (Orta Doğu) gazetesine verdiği demeçte şöyle diyor:
"İŞİD ve İhvan arasında (Türk yetkililerin söylediği gibi) bağlantı olabilir. Türk hükûmeti, bazı resmi açıklamalarla artık İhvan ile ilişkilerinin olmadığını gösterebilir."
"Müslüman Kardeşler'in eskisi gibi (iktidara gelmek gibi) iddialarının kalmadığına dair bir Türk anlayışı var. İhvan, herhangi bir örgütsel başarıya ulaşamadı."
"Bazı Türk kurumlarının değerlendirmesine göre, (Türkiye'nin) İhvan için herhangi bir güvence (vermesi) söz konusu değil. Örgüt için verilen tek güvence, yalnızca Türkiye Cumhurbaşkanı'nın duygusal güvencesidir."
"Türkiye, haklarında gıyaben yargı kararları verilen bazı İhvan üyelerini Mısır'a teslim etmişti. Bu, Kahire ile ilişkilerin normalleşmesi yönündeki çabaların devam ettiğini teyit eden bir mesajdı. Aynı zamanda terörizm ve radikalizmle mücadele bağlamında verilen başka bir mesajdı."
"Türk yetkilinin açıklaması, Ankara'dan örgüte karşı atılacak adımların başlangıcıdır ve seçimler yaklaşırken Müslüman Kardeşler’e karşı başka hamleler görebiliriz.”
“Türk yetkilinin son açıklamalarından sonra örgüt unsurları arasında endişeler söz konusu. Bu endişeler bir süredir vardı, ancak şimdi arttı."
"Türkiye'nin artık örgüt unsurları için güvenli sığınak olmadığı konusunda Müslüman Kardeşler saflarında bir anlaşmazlığın varlığına ek olarak, bazı İhvan unsurlarının Türkiye'den başka bir ülkeye yönelmesi konusunda hareketler var.”
+++
İşte Tayyip Erdoğan, FETÖ ve PKK'dan sonra İhvan'ın ipini de böyle çekti.
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder