İşlediğin bir suçu düşmanın yapmış gibi göstermeye SAHTE BAYRAK OPERASYONU deniliyor. İngilizcesi FALSE FLAG OPERATION.
Faşist Ukrayna rejiminin Buça katliamı da böyle. Rus yanlısı sivilleri öldürüyorlar, "Rusya katliam yaptı" diye yaygara koparıyorlar.
Ukrayna'da savaşın devam etmesi, barış olmaması amacıyla ABD'nin bu sahte bayrak operasyonunu yaptığını herkesin anlayacağı şekilde şöyle anlattı:
“Son günlerde Ukrayna’nın Buça şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesiyle ilgili haberlerin sağanak halinde gündeme yansıması her açıdan incelenmeye, önü ve arkası irdelenmeye muhtaç bir meseledir.
Rus askeri birliklerinin çekilmesinden 4 gün sonra karşılaşılan trajik ve yürek yaralayıcı sahnelerin düzmece bir olay mı veya gerçekten bir katliam mı olduğu henüz açıklığa kavuşmamıştır.
Biz, hiç kimsenin sefil propagandasına yataklık yapamayız, refakat edemeyiz, bu kapsamda ilerletilen kara kampanyalara, nifakla pekişmiş psikolojik harekatlara alet olamayız."
“Burada asıl can alıcı husus, derinlemesine kazınması gereken püf nokta, Rusya ile Ukrayna arasında yeşeren ateşkes ve barış görüşmelerinin istikrarla mesafe aldığı bir zaman aralığında, sivil katliamların dünya kamuoyuna birden bire ve bomba gibi düşmesidir.
Rusya Federasyonu yönetimi Buça’daki katliam iddialarının kurgu ve yalan olduğunu açıklamış, beklendiği üzere tekzip etmiştir.
Ancak ABD’den Fransa’ya, AB’den NATO’ya kadar niyeti bildik ve tanıdık ülke ve kuruluşlar Buça’da savaş suçu işlendiğini alelacele duyurmuşlardır.
İhtimalen veya ihtiyatlı bir şekilde söylersek savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler, iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır. Savaş ve çatışmalar sırasında yalan ve saptırılmış haberlere maalesef sürekli ihtiyaç hissedilmiştir."
"PKK / YPG’ye 2023 bütçesinde 100 milyonlarca dolar ayıran, müttefiklik hukukunu çiğneyen ABD'nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim. Ellerinde hançerle devamlı rehavet anımızı kollayan, punduna getirdiklerinde yapmayacakları kötülük bulunmayan ‘sözde’ dostlarımıza nasıl güven duyalım. Onların kara propagandalarına neden kulak verelim."
+++
Bahçeli her ne kadar "henüz açıklığa kavuşmamıştır" dese de, olayın Rus birliklerinin çekilmesinden 4 gün sonra ortaya çıktığını (!) söylemesi her şeyi anlatmaktadır. Bahçeli, ABD'den Fransa'ya, AB'den NATO'ya kadar savaşın bitmesini istemeyen ülkelerin bu iğrenç senaryoya bel bağladıklarını açıkça söylemektedir.
Cesetler gizli bir yerde, kent dışında bir arazide veya ormanlık bir yerde değil, kentin tam göbeğinde ana caddeler üzerinde yatmaktadır. Ruslar çekildikten ve Ukrayna askerleri kente girdikten hemen sonra bu cesetlerin görülmemesi, tam 4 gün sonra görülmesi mümkün değildir. Bir iki değil, dört yüz küsur ceset.
30 Mart: Rus güçleri Buça'yı terk etti
31 Mart : Buça Belediye Başkanı Anatoliy Fedoruk "Ruslar gitti"
açıklaması yaptı ve faşist AZOV Taburu Buça'ya girdi
3 Nisan: "Buça'da Rusların katlettiği 410 sivilin cesedini bulduk"
feryatları yükseldi.
+++
Bahçeli, ABD'nin geçmiş yalanlarını hatırlattı:
“Savaş ve çatışmalar sırasında yalan ve saptırılmış haberlere maalesef sürekli ihtiyaç hissedilmiştir.
Hatırlasınız, Irak işgalinde kimyasal silahlar gerekçe gösterilmişti. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı, 2003 yılında Birleşmiş Milletler toplantısında yaptığı bir konuşmasında kitle imha silahlarının varlığını ileri sürerek Irak’a hemen müdahale edilmesini savunmuştu. Ne var ki iddiası asılsızdı.
Kuveyt’in işgal edildiği yıllarda, Irak askerlerinin hastanelerde bulunan kuvözlerdeki 312 bebeği yere atarak öldürdüğü sözde görgü tanıklarının anlatımıyla söylenmişti. Fakat gerçek bambaşkaydı ve görgü tanığı olarak kullanılan şahsın hiçbir hastanede çalışmadığı, sözü edilen vahşete şahit olmadığı, böyle bir şeyin de yaşanmadığı ilerleyen yıllarda ortaya çıkmıştı.
Yine Irak’ın Kuveyt işgali esnasında, kuyulardan sızan petrole bulandığı açıklanan karabataklar her gün medyada çarşaf çarşaf deşifre edilmişti. Irak ordusunun petrol kuyularını bombalayarak ekolojik ve çevre yıkımına yol açtığı devamlı gündemde tutulmuştu. Hâlbuki sonraki yıllarda, petrole bulanmış karabatak fotoğraflarının Kuveyt’te değil, Fransa sahillerinde çekildiği anlaşılmış, gerçekler gecikmeyle de olsa yalanları silip atmıştı.”
+++
Yalanlar işte böyle er veya geç ortaya çıkar.
Buça'da yalanlar bir gün sonra ortaya çıktı.
Buça'ya giren faşist Azov Taburu komutanlarından Botsman kod adıyla bilinen Sergey Korotkih, "Botsman ekibinin Buça'daki icraatları" adını verdiği bir video yayınladı. Bu videoyu Rusya Savunma Bakanlığı da sitesine koydu.
Videoda Ukraynalı asker: "Şurada kolunda mavi bant olmayanlar var. Onlara ateş edebilir miyim?" diye soruyor. Botsman "Et tabii ki" diye yanıtlıyor.
+++
New York Times'ın yayınladığı uydu görüntüleri de yalan çıktı.
MAXAR uydusundan alınan görüntülerde Buça'da Yablonska Caddesi üzerinde cesetler olduğu görülüyor. New York Times, bu görüntülerin 9-11 Mart günlerine ait olduğunu yazdı. Yani Rus ordusunun Buça'dan çıktığı 30 Mart'tan 20 gün öncesine.
Yalan 3 ayrı yönden ortaya çıktı.
Birincisi, uydu 9-11 Mart günlerinde değil, 28 Şubat ve 1 Nisan'da geçmişti Buça üzerinden.
İkincisi, uydudan alınan 28 Şubat görüntüsünde ceset görülmüyordu.
Üçüncüsü, SunCale programı, içinde cesetler olan görüntünün 1 Nisan günü GMT 11:57'ye ait olduğunu gösterdi. Yani Rusların çekilmesinden 2 gün sonrasına aitti görüntüler.
Sun Cale programı, güneşin ufuk üzerindeki eğim açısını baz alarak görüntünün tam zamanını gölgelerin yönü ile karşılaştırmak suretiyle tespit ediyor. Söz konusu uydu görüntüsünde güneş açısı 1 Nisan'a denk gelen 42,02 derecede.
Böylece, New York Times'ın "Cesetler üç haftadan fazla bu pozisyonda kaldı" yalanı kesinlikle ortaya çıkmış oldu.
+++
Üç hafta içinde cesetlerin katılaşmaması, kan lekelerinin kurumaması, kadavra izleri (ciltte lekeler - değişiklikler) ortaya çıkmaması mümkün değil.
Rusya Savunma Bakanlığı açıklaması:
“En az dört gün sonra görüntüleri Kiev rejimi tarafından yayınlanan tüm insanların cesetlerinin katılaşmamış olması, kadavra lekelerinin olmaması ve yaralarda pıhtılaşmayan kan olması özellikle endişe vericidir. Bütün bunlar, Mariupol’da doğum hastanesinde ve diğer şehirlerde olduğu gibi Buça’dan gelen fotoğrafların ve video görüntülerinin, Batı medyası için Kiev rejimi tarafından üretildiğinin reddedilemez bir göstergesidir.”
Cesetlerin kollarında faşistlerin taktığı mavi bantlar değil, Rusya yanlılarının taktığı beyaz bantlar bulunması da cabası.
Amerikalı savaş muhabiri Elijah Magnier, Buça Belediye Başkanı'nın 31 Mart günlü "Ruslar gitti" açıklamasını veriyor ve döşeniyor:
When on March the 31st the Bucha Mayor said Bucha is free and only 3 days later photos emerge, the UN will find it difficult to find justifications when the lynching campaign is already set in one direction and agreed upon beforehand.
31 Mart'ta Bucha Belediye Başkanı Bucha'nın serbest olduğunu söylediğinde ve sadece 3 gün sonra fotoğraflar ortaya çıktığında, linç kampanyası zaten tek bir yöne ayarlanmış ve önceden üzerinde anlaşmaya varılmışken BM gerekçe bulmakta zorlanacak.
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder