temsilcisi" ilan edince, Doğu Perinçek, bunu "Türkiye'nin güvenliğine
karşı bir cinayet" olarak tanımlamıştı.
Bakınız:
+++
Perinçek, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bu açıklama, Erdoğan yönetiminin en şiddetli bocalaması.
Bu durumda, Beşar Esad hükümetini gayrı meşru ilan etmiş oluyor,
ve, "PKK'yı bitirmeyeceğim" çizgisine girmiş oluyorsunuz.
Erdoğan yönetimi, PKK'yı bitirmek açısından çok tarihi bir fırsata
tekme vurmuş oluyor.
Bu anlayışla, bu politikayla Erdoğan hükümeti Türkiye'yi yönetemez.
Türkiye'nin böyle bir yönetimi sırtında taşıma lüksü yok.
Suriye'deki bir takım muhalif güçleri meşru yönetim (hükümet) kabul
etmek hiç gerçekçi değil. Erdoğan hükümeti bunun hesabını hiç bir
zaman veremeyecek. Utanılacak bir durum.
Bunun Filistinlilere nasıl anlatacaklar. İsrail'in Filistin'den sonraki hedefi
Suriye. İsrail bayram yapıyor, Çavuşoğlu'nun açıklamasını çoşkuyla
karşılıyor. Hani Erdoğan yönetimi İsrail karşıtıydı?
Bu durum düzeltilebilir ancak ipi kopardığınızda düğüm attığınız zaman
orada bir düğüm kalır.
Bu hatalar Erdoğan hükümetine karşı büyük bir güvensizlik yaratıyor
ve Biden tayfasına yarıyor. Erdoğan'ı yıkmak isteyenler 'oh' diyorlar,
'hedefimize kolaylıkla ulaşacağız'. Bu hatalara bakarak söylüyorlar bunu.
Acaba Amerika'ya şirin mi görünmeye çalışıyor? Hayır, şirin görünmüyor
'Gel beni yık' diyor Amerika'ya. 'Sana fazla direnecek halim yok' mesajı
vermiş oluyor.
MİT Başkanı Hakan Fidan ile Suriye İstihbaratı Başkanı Ali Memluk
arasındaki görüşmelerde pürüz çıktı da o yüzden Türkiye böyle bir at
pazarlığına mı girdi diye bir soru akla geldi. Dış politika böyle yürütülmez.
Biden tayfası şu anda bayram yapıyor ve Amerika, Erdoğan'ı devirme
yolunda çok önemli bir mevzi kazandığını düşünüyor."
Video kaydı:
+++
Prof. Dr. Sencer İmer:
"Muhalefetle görüşüyorsunuz ama iktidarla görüşmüyorsunuz.
Kabul edilebilir bir şey değil. Suriye'de resmi bir hükümet var. Bunu kabul
etmek zorundasınız. Türkiye'nin ve PKK-PYD'nin kontrol ettiği bölgeler
hariç ülkesinin üçte ikisini kontrol eden Suriye Devleti var.
Olmayan şeyleri hayal ederek bir yere varamazsınız."
+++
Aslında Suriye halkının Beşar Esad'ı tercih ettiğini Erdoğan hükümeti
de biliyor. Savaş koşullarında yapılan iki seçimi de Esad kazandı.
Mayıs 2021'deki son seçimde oyların %95,1'ini alarak dördüncü kez
ezici çoğunlukla Devlet Başkanı seçildi.
Diğer ülkelerdeki Suriyeli göçmenler oy kullandı. Lübnan, Ürdün, Fransa,
Latin Amerika, Doğu Asya dahil.
Yalnızca 2 ülke, Türkiye ve Almanya, sandık kurulmasına izin vermedi.
Çünkü kendi denetimleri altındaki sandıklardan da Esad'ın çıkacağından
korkuyorlardı ve korkularında haklıydılar.
Bakınız:
Suriye seçimini tanımamak ABD-İsrail mevzisidir 28 Mayıs 2021
Bu bakımdan, üç beş muhalifi "Suriye halkının meşru temsilcisi" ilan
etmek, Sencer İmer'in dediği gibi, "Olmayan şeyi hayal etmek"tir.
+++
Esad hükümetini değil de üç beş muhalifi Suriye halkının meşru temsilci
kabul eden Erddoğan hükümeti, "PKK'yı bitirmeyeceğim" çizgisine girmiş
oluyor ister istemez. Niçin?
Çünkü Suriye'nin doğusundaki büyük bir bölgeyi ABD desteğinde kontrol
eden PKK-PYD, ancak Türkiye ve Suriye'nin ortak hareket etmesi ile
bitirilebilir.
Evet, Erdoğan hükümeti PKK ile mücadele ediyor. Ancak bitirmek başka
bir şey. Bitirmediğiniz sürece şehitler vermeye devam edersiniz.
Bitirme imkanı varken bitirmeyip mücadeleye devam eden bir hükümet,
verilen şehitlerden dolayı sorumludur. Bitirmeyip 30 sene, 50 sene, 100
sene daha mücadeleye devam mı edeceksiniz? O süreçte verilen şehit-
lerin vebalini çekemezsiniz. Altında kalırsınız.
Evet, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları ile bölücülerin
güney sınırımızda bir koridor inşa etmesini engelledik. Ancak PKK-PYD
bitmedi, Fırat'ın doğusunda varlığını devam ettiriyor.
TSK Rakka'yı ve Deyr ez-Zur'u geçip en güneye, Abu Kemal'e kadar
ilerleyip PKK-PYD'yi bitiremez. O çöllerde TSK'ya böyle bir görev vermek
cinayet olur. Ekonomimiz de çöker. Ayrıca o bölgede ABD askeri bulunuyor.
T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Suriye haritası
Haziran 2020
(Haritada bugüne kadar bir değişiklik olmadı)
1- Fırat Kalkanı Bölgesi (Cerablus - El Bab)TSK denetiminde
2- Zeytin Dalı Bölgesi (Afrin) TSK denetiminde
3- Barış Pınarı Bölgesi (Tel Abyad - Resulayn) TSK denetiminde
4- İdlib: Sözde şeriatçı özde Amerikancı terör örgütlerinin (Heyet Tahrir
el-Şam gibi) denetiminde. Burada TSK gözlem noktaları var. Suriye
Devletinin bölgeyi teröristlerden temizlemesine engel oluyoruz
5- ABD destekli PKK - PYD - YPG bölücü terör örgütünün denetiminde
olan bölge. Çoğunluğu Fırat'ın doğusunda kalan sarı renkli bölge.
6- El Tanf: ABD ve sözde şeriatçı terör örgütlerinin denetiminde
7- Culan Yaylası: İsrail işgali altındaki Suriye toprakları (Yanlış bilinen
ismi ile Golan Tepeleri) (koyu mavi)
8- IŞİD'in gizlendiği ve vur-kaç harekatlarını örgütlediği bölgeler (taralı)
9- Suriye Devleti - Suriye Arap Ordusu'nun denetimindeki bölge (pembe)
+++
Bazı akıllı kişiler "O halde Suriye Arap Ordusu Fırat'ın doğusuna geçip
PKK-PYD'yi bitirsin. Elini tutan mı var?" diye efeleniyorlar.
Evet elini tutan var. Erdoğan hükümeti Suriye'nin elini tutuyor.
Nasıl?
- İdlib'deki teröristleri koruma altına alarak.
- Suriye Devleti'nin İdlib'i teröristlerden temizleyerek denetim altına
almasına engel olarak.
- Ve, meşru Esad hükümetini değil de, üç beş muhalifi meşru güç
kabul ederek
Kurtuluş Savaşımızdan hatırlayalım. M. Kemal önce doğu cephesini
emniyete almak için Sovyet Rusya ile anlaşıp İngilizlerin denetimindeki
Kafkas Seddini yıkmış, arkadan vurulmayacağını garanti ettikten sonra
batıya doğru yürümüştü. İki ateş arasında kalmak, savaş sırasında bir
ordunun karşılaşacağı en büyük felakettir.
Suriye Arap Ordusu da arkasında İdlib gibi bir terör yuvası varken
doğuya doğru harekat yapamaz. Bunun için öncelikle Suriye Devleti'nin
İdlib'i temizlemesi, bunun için de Mehmetçiğin oradan çıkması gerekiyor.
İdlib'de korumaya çalıştığımız teröristler 3 Mehmetçiği şehit ettiler.
Bu hükümet bunun vebalini taşıyamaz.
İdlib Suriye Devleti'nin kontrolüne geçtikten sonra, Suriye ile Türkiye,
PKK-PYD'ye karşı ortak hareket edeceğine dair açıklama yaparlar.
Bu durumda, askeri harekata bile gerek kalmadan PKK-PYD teslim
bayrağını çeker. Çünkü bölücüler bu bölgede iki devlet arasındaki
anlaşmazlıktan faydalanarak faaliyet gösteriyorlar.
+++
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Hasan Ünal, "O zaman PKK'ya harekata
bile gerek kalmaz" demektedir. Erdoğan'ın Esad takıntısından vazgeç-
mesi ve iki ülke arasında normal ilişkilerin kurulması PKK'nın sonu olur.
Emekli Tuğgeneral Doç. Dr. Fahri Erenel:
"Şam İdlib'i kontrol ederse Fırat'ın doğusuna (PYD'ye) odaklanacak"
"İdlib'de üç askerimiz şehit oldu" diyor.
Doğrusu:
İdlib'de koruma altına aldığımız teröristler üç askerimizi şehit etti"
olacaktı.
+++
Rusya mutabakatta ilerleme sağlanamadığını duyurdu:
Altında Türkiye Cumhuriyeti'nin imzası bulunan Astana mutabakatına
göre İdlib'de teröristler ile normal muhalif örgütler birbirinden ayrılarak
Heyet Tahrir el-Şam gibi tüm ülkelerce terörist kabul edilen örgütler
tasfiye edilecekti. Bu anlaşmaya rağmen Ak Parti Hükûmeti anlaşmayı
uygulamakta ayak diremektedir.
Koruduğu teröristler ise Mehmetçiğe saldırıp şehit etmiştir.
Tayyip Erdoğan'ın Esad takıntısı, şehitler vermemize neden olmaktadır.
+++
arşiv:
Perinçek'ten hükümete Suriye tepkisi: Bu bir cinayettir
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder