Tayyip şöyle itiraf etti:
"Türkiye 10 Ağustos 2014 tarihinde milletin doğrudan Cumhurbaşkanını
seçmesiyle yeni bir döneme girmiştir. Artık ülkede sembolik değil, fiili gücü
olan bir Cumhurbaşkanı var. ....ister kabul edilsin, ister edilmesin
Türkiye'de yönetim sistemi değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili
durumun Anayasal olarak kesinleştirilmesidir."
Bu, anayasal bir darbedir.
Yarattığı fiili durumun Anayasal dayanağa kavuşturulmasını isteyen
Tayyip, şu suçları işlediğini itiraf etmiş olmaktadır:
Anayasa değişmeden Başkan gibi hareket etmek,
Anayasa'yı askıya almak,
Hükümete görev yaptırmamak,
Başbakanın ve hükümetin görevlerini üstlenmek.
Hem anayasal darbe, hem de hükümet darbesi bir arada.
Eskiden ordu veya parti darbe yapardı. Şimdi ise tek bir
adam darbe yapıyor ve sanki darbe olmamış gibi yaşam devam ediyor.
Muhalefet partileri
"Darbe var, Saray fiilen yönetime el koydu"
açıklamaları yaptıktan sonra huzur içinde mesaiyi paydos ediyor. Muhalefet
(!)Milletvekilleri görevlerini yapmış olmanın huzuru içinde evlerine
dağılıyor...
BirGün 24 Ağustos 2015
1920 tarihli Hıyanet-i Vataniye Yasası ve 1991 tarihli Terörle Mücadele
Yasası kaldırıldığı için artık Cumhurbaşkanlarının yargılanamayacağı
sanılmaktadır.
YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu bu düşüncenin yanlış olduğunu şöyle açıkladı:
(BirGün, 18 Ağustos 2015)
"1982 Anayasası'na göre, Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı iken
gerçekleştirdiği eylemler vatana ihanet niteliğinde ise bu eylemlerden dolayı
yargılanabilir.
Burada adı geçen "vatana ihanet" bir suçun adı değil, suçun niteliğidir.
Yani eylemin vatana ihanet niteliğinde veya boyutunda olup olmadığına
bakılacaktır.
Eylemin vatana ihanet niteliğinde olup olmadığına karar verecek olan
merci, TBMM'dir. İçtüzüğün 114. Maddesi, bu konuyu
düzenlemiştir.
Anayasa'nın 105/3 maddesine göre, TBMM üye tamsayısının en az üçte biri
yani 184 Milletvekili, Cumhurbaşkanının hangi eyleminin hangi gerekçeyle vatana
ihanet sayıldığı, hangi ceza maddesine dayanıldığını göstererek teklif
verebilir. Cumhurbaşkanı'nı Yüce Divan'a götürme amaçlı bu teklif TBMM'de
oylanır. Üye tam sayısının dörtte üçü yani 413 Milletvekili teklif lehinde oy
kullanırsa, Cumhurbaşkanı Yüce Divan'a gönderilir.
Anayasa'nın askıya alınması, Anayasa'nın ihlali, hükümete yönelik darbe
teşebbüsü Ceza Yasası'nın 309 ve 312. Maddelerine girer ve vatana ihanet olarak
değerlendirilir.
"Nasıl olsa 413 oy alamayız, onun için böyle bir
teklif vermeye gerek yoktur" diye düşünülmesi doğru değildir. Hukuk ve
demokrasi karşıtı böyle bir eylem karşısında peşinen geri durmak değil, bu durumun hesabının sorulabilmesi
için ilk adımı atarak hukuksal ve demokratik hareketi başlatmak, toplumsallık,
kitlesellik yaratmak, bunu da halka mal etmek esas olmalıdır."
+++++++++++
+++++++++++
Medeni cesaret sahibi (Genel Başkanlarından çekinmeyen) 184 Milletvekili
yok mudur ki "TBMM Tayyip darbesine karşı direndi"
denilebilsin?
Çünkü, görüldüğü gibi, Meclis'teki sözde muhalefet partilerinin
yöneticilerinin Tayyip darbesine direnmek gibi bir niyetleri
yoktur.
+++++++++++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder