Aydınlık, 8 Ekim 2014
Türkiye'nin
Akdeniz'deki rolünü tehdit olarak görüyorum.
ABD Başkan Yardımcısı Co
Baydın, 3 Ekim günü Harvard Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Kıbrıs ve
Akdeniz konularında hem kendi görüşlerini, hem de Tayyip Bey'in görüşlerini
açıkladı. Bu açıklama, ülkemiz açısından çok vahimdir.
Tayyip Bey, belki de, bu
konunun üzerini örtmek için "Siz haklıydınız" konusunu öne çıkararak
feryat etti. Bir bakıma isteği oldu. Çünkü tüm basın bu konu üzerine odaklandı
ve Kıbrıs konusu arada kaynadı.
Biden, konuşmasında,
"Türkiye'nin Akdeniz'deki rolünü tehdit olarak görüyorum" dedi.
2
Arkadaşlarım
bana Joe Bidenopolis derler
Türk
Ordusu Kıbrıs'ı yasa dışı şekilde işgal etti
Biden, Tayyip Bey ile Kıbrıs
konusunda yürüttüğü pazarlığı da açık etti.
Kıbrıs
Rum Kesimi'nden gelen bir öğrenci
sordu:
"ABD, Türkiye'nin
Ortadopu ve Doğu Akdeniz'deki istikrarı bozucu rolünü nasıl değerlendirdi?
Gelecek yıllarda bu sorun ABD için potansiyel bir problem midir?"
Yanıtına "Evet"
diye başlayan Biden,
Tayyip Bey'in Kıbrıs konusunda nasıl taviz verdiğini ve bunu taviz vermiyormuş
görüntüsü altında nasıl yaptığını şöyle anlatmaya başladı:
"Ben kariyerim boyunca
Kıbrıs konusuna Kongre'de herkesten fazla dahil oldum. Arkadaşlarım bana Joe
Bidenopolis derler. (Soyadına Rumca şehir anlamına gelen polis sözcüğünü
ekleyerek onun ne kadar Rum taraftarı olduğunu belirtmek istemiş arkadaşları.)
Şaka değil. Yasadışı işgalden beri bu konuyu tutkuyla takip ediyorum." (Türk Ordusu Kıbrıs'ı yasa dışı bir şekilde işgal etmiş. Biden, bu
görüşün sadece Rum, Yunan ve AB görüşü olmadığını, ABD yönetiminin de görüşü
olduğunu işte böyle tekraren açıklıyor)
Biden, Barış Harekatı'nı
İngiltere'nin İrlanda işgali ile bir tuttu. Ancak, İrlanda'da İngiliz yoktu.
Orada İngilizler işgalci idi. Halbuki Türkiye Kıbrıs'a oradaki Türkleri
kıyımdan kurtarmak için çıkmıştı. Bu tamamen faklı iki durum nasıl bir
tutulabilir?
Biden, şöyle dedi:
"Ben bir İrlandalıyım.
Biz işgalin ne demek olduğunu biliriz. Ben o başarılı olan günü (yani Türk
Ordusu'nun Kıbrıs'tan çıkartılacağı günü) bulacağımıza inanıyorum."
(Tayyip Bey bu sözlere karşı
çıkmadı. "Biz işgalci değiliz" diyemedi.)
3
Erdoğan
Kıbrıs'ta askerinin olmasının menfaat sağlamadığını anladı
Biden sözlerine şöyle devam etti:
"Dediğim gibi dünya
değişiyor. Üç şey oldu.
-- Birincisi, Türkiye (Tayyip Bey diye
okuyunuz) Kıbrıs'ta askerinin olmasının kendisine bir menfaat sağlamadığını tam
olarak anlamış durumda. ("Siz haklıydınız" sözü üzerine fırtına
koparan Tayyip Bey, bu konuya hiç girmiyor, "Hayır, Biden'a böyle bir şey
demedim" demiyor.)
-- İkincisi, Erdoğan, işgali önemseyen
tek kesimle bir kırılma yaşadı. Bu da ordu idi. (Tayyip Bey Kıbrıs'tan çıkmak
istemeyen ordunun belini kırdı, önümüz açıldı demek istiyor)
-- Üçüncüsü, daha yeni, Erdoğan ile bir
tur görüştük (Türk askerini Kıbrıs'tan nasıl çıkarırız diye görüşmüşler) ve iki
şeyi yapıp yapamayacağımızı anlamak için beni Ankara'da yeniden görmek
istedi."
Biden, Tayyip Bey ile
görüşüceği iki şeyi şöyle açıkladı:
"Birincisi, üzerinde anlaşabileceğini
söylediği iki bölgeli, iki toplumlu adaya dayalı hangi çözüm?"
4
Erdoğan
Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz haklarından vazgeçti
Ve, iki şeyden ikincisi:
"İkincisi, onun adına konuşmayacağım
ama (Erdoğan) özellikle başta doğalgaz olmak üzere Doğu Akdeniz'de ciddi bir
boyuttaki doğal kaynakların avantajından yararlanmanın Türkiye için müthiş tek
taraflı menfaat olduğunu bence anlamaya başladı."
Burada Biden,
-- a) İsrail'in
karasularında bulunan doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasını
kastediyor. Zaten Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden taşımak çok
masraflı olduğundan, İsrail gazı doğal olarak Türkiye üzerinden taşınacak. Çünkü Yunanistan'a deniz altından boru döşemek hem zor hem pahalı. Yani
onlar Türkiye'ye mecbur.
Asıl İsrail ve Avrupa menfaat sağlayacak. Bu konuda "Erdoğan bunun Türkiye için tek taraflı menfaat olduğunu anlamaya
başladı" demek Tayyip Bey'e hakaret, onu geri zekalı yerine koymaktan
başka bir şey değil.
-- b) Kıbrıs
münhasır bölgesindeki petrol ve doğalgaz yataklarını kastediyor. Rum Yönetimi, KKTC'nin münhasır bölgesine de el
atmış durumda. AKP iktidarından önce, bu münhasır alanda Rum ve diğer
yabancıların petrol arama çalışmalarına karşı donanmamız devriye çıkışları
yapardı. Bu bölgedeki hakkımızı savunurduk. Ancak AKP iktidarının bazı
uygulamaları ülkemizi, burada çok zor duruma soktu
-- Bilhassa Deniz
Kuvvetlerimizi hedef alan Ergenekon ve benzeri tertipler komuta kademesinde
zaaf yarattı
-- Van Minıt tiyatrosundan
sonra İsrail, Rum Yönetimi ile ve Yunanistan ile Türkiye'ye karşı bir dizi
anlaşmalar yaptı. Hem savunma, hem de münhasır ekonomik bölgede birlikte petrol
arama gibi.
-- Sisi olayından sonra
Mısır da Rum Yönetimi ile benzer petrol anlaşmaları yaptı.
Böylece, bu bölgede ağır bir
güç kaybına uğradık. Eskiden sadece Rum Yönetimi ile anlaşmazlık halinde iken,
Van Minıt ve Komşularla Sıfır Sorun politikaları yüzünden karşımızda Rum
Yönetimi - İsrail - Mısır ittifakını buluverdik.
İşte Biden, "Erdoğan
bunun Türkiye için menfaat olduğunu anlamaya başladı" derken, asıl bu
bölgeyi kastediyor. Yani, hakkımız olan petrol ve doğalgaz yataklarını Rumlara
hediye edeceğiz, onların buralardan çıkardığı petrol ve doğalgazı Türkiye
üzerinden Avrupa'ya taşıyarak menfaat sağlayacağız. Biz onlara balığı vereceğiz,
onların bize balığın kılçığını iade etmesine "Vay, menfaat" diye
sevineceğiz. İşte Biden'ın Tayyip Bey'in anlamaya başladığını söylediği menfaat
bu. "Anlamaya başladı" demek, Tayyip Bey bu bölgedeki haklarımızdan
vazgeçti demektir. Tayyip Bey asıl buna kızıp köpürmeli idi. Bu konuya hiç
girmediğine göre...
Soru şu: Tayyip Bey ne
karşılığında bu menfaati anlamaya başladı.
5
Taviz
veriyormuş gibi görünmeden taviz vermek
Biden taviz konusunu
diplomatik dille şöyle anlatıyor:
"Türkiye'nin Kıbrıs'ta
statükoyu devam ettirmede çıkarı yok ve taviz veriyormuş gibi görünmeden
faydalanabilecekleri yeni fırsatlar ortaya çıktığında, ki Kıbrıs da belirgin
bir şekilde menfaat sağlıyor, işler değişir."
"Siz haklıydınız
demedim" diye fırtına koparan Tayyip Bey, bu sözlere de hiç girmiyor.
Soru şu: Kıbrıs'ı Rumlara
hediye etmek Tayyip Bey'e "belirgin bir şekilde" hangi menfaati
sağlıyor?
Biden habire Tayyip Bey'in
menfaat sağladığını söyleyip duruyor. Eğer bu sözler doğru değil ise, Tayyip
Bey'in Biden'a iftira davası açması gerekmez mi?
Ancak Tayyip Bey, Biden'ın
Kıbrıs konusunda söylediklerini duymamış gibi görünüyor.
6
Bütün
bu konuşmalar Anayasa suçudur.
Bir kişinin "Şu kanun
beni bağlamaz" diye demeç vermesi, o kişiyi o kanundan muaf tutmaz.
Örneğin, "Hırsızlığın
suç olduğuna dair kanun beni bağlamaz. Ben çalarım." diye açıklama yapan
kişi, daha sonra hırsızlık yaparsa, cezalandırılır. Mahkemede : "Hakim
bey, ben bu kanunun beni bağlamadığını açıklamıştım" demesi dikkate aılnmaz.
Aynı şekilde, "Ban
tarafsız Cumhurbaşkanı olmayacağım" diye önceden ilan vermiş olan Tayyip
Bey'in bir siyasi partinin taraftarı veya üyesi gibi davranması, bu davranışı
suç olmaktan çıkarmaz. Çünkü Cumhurbaşkanı, taraflı veya tarafsız olmaya kendi
iradesi ile karar veremez. Tarafsızlık Anayasal bir kuraldır.
Aynı şekilde, Anayasaya göre
siyaseten sorumsuz olan Cumhurbaşkanı, Biden ile, Meclis'in ve Hükümetin ve
hatta bağımsız bir devlet olan KKTC'nin iradesini ipotek altına alacak şekilde
pazarlık etmiştir. Tayyip Bey'in Biden ile IŞİD, Suriye, Kıbrıs ve Akdeniz
hakkında yaptığı bu görüşmeler Anayasa suçudur.
Kaynak:
***********
arşiv:
Özür
tiyatrosunun içyüzü - 1 : IŞİD 11 Ekim 2014
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder