28 Nisan 2013 Pazar

Sevr masası mı dediniz? Günaydınlaaaar


Bazı "Anayasa Uzlaşma Komisyonu" üyeleri uyanmaya başladı.
Uyanma nedeni, PKK elebaşılarından Murat Karayılan'ın açıklamaları.
 
MHP'li Faruk Bal uyanır gibi olduğunu şu sözlerle gösterdi:
"Kendimi Sevr masasında oturan Osmanlı diplomatı gibi hissediyorum.
Türkiye savaş mı kaybetti? Savaş kaybeden ülkelerde bile yok.
İlerde uluslararası mecralarda kullanılmak üzere Uzlaşma Komisyonu'nda delil üretiliyor."
 
Bunları dedikten sonra, uyumaya devam etme isteğini şöyle ifade etti:
"Bu gelişmelerden sonra Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun bu çalışmalarına ve bu masaya ihtiyaç kalmış mıdır? Bunu görmek istiyoruz."
 
Sayın Faruk Bal, daha ne görmek istiyorsunuz anlayamadım.
Fıkradaki gibi "Dur bakalım nolucak" deyip duran adamın durumuna düşeceksiniz.
 
CHP'li Atilla Kart ise başka bir alem. İşte dedikleri:
"Bu masa artık çözüm üretmiyor. Bu masaya artık belirsizlik hakim. Bu masa taktik ve stratejik planların yapıldığı bir masaya dönüştü. Bu konuda önce Başbakanın kararını açıklaması lazım."
 
Güler misin ağlar mısın. Başbakan, BOP Eşbaşkanı olduğunu defalarca söyledi, yani kararını açıkladı. BOP nedir, hala öğrenemediniz mi de karar soruyorsunuz. 
1988 yılından beri Pentagon'un Kürdistan planını açıklıyoruz. Merkezinde Büyük Kürdistan olan Büyük Ortadoğu Projesi'ni anlatıyoruz. Haritalarını yayımlıyoruz.
Yeni Anayasa'nın Büyük Kürdistan kurma yolunda Türkiye'yi parçalama amaçlı Bölücü Anayasa olduğunu olayın başlangıcında anlattık.
 
"Anayasa Uzlaşma Komisyonu" denen şeyin Meclis İç Tüzüğü'nde bulunmadığını, dolayısıyla hiçbir bağlayıcılığının olmadığını açıkladık.
İlk günden beri CHP ve MHP'nin komisyona katılmaması gerektiğini, aksi halde Bölücü Anayasa'yı meşrulaştırmış olacaklarını söyledik.
Dinlemeyip katıldılar, Bu defa da "Çekilin" diye defalarca uyardık. Milli Anayasa Forumlarını topladık. 150 yerde Forum yapıldı, 150 yerde "Çekilin" sesi yükseldi.
Çoktan yazılmış olan Yeni Anayasa'nın sanki yeni yazılıyormuş gibi yapıldığını, CHP ve MHP'yi suça bulaştırmak için bu komisyonun icat edildiğini söyledik.
ABD tarafından yazılmış olan Türkiye'yi bölme amaçlı bu Yeni Anayasa konusunda PKK ve AKP'nin Oslo'da %95 oranında anlaştığını Sağır Sultan duydu.
 
"Uzlaşma diye bir şey yok" demiştik. "Uzlaşma Komisyonu" bir tuzaktı. AKP - PKK'nın uzlaşma niyeti yoktu.
Tayyip Bey, "Anlaşamazsak kendi Anayasamızı Meclis'e sunarız, BDP ile yaparız" dedi.
CHP ve MHP yine anlamak istemedi. "Masadan kalkmayız" diye inatlaşıp durdular.
 
Son noktayı Murat Karayılan koydu. Artık anlamazlıktan gelemezlerdi. Bütün Millet anlamıştı çünkü.
Yukardaki lafları ettiler. Ettiler de ne oldu. Hala daha "Sevr" dedikleri masada oturmaya devam ediyorlar.
"CHP ve MHP merkez yönetimleri bilerek ve isteyerek bu oyuna alet oldular" demiştik. 
Ancak, Milletvekilleri de suçludur. Koltuk sevdası, lider kulluğu Cumhuriyet sevgisine ağır basmıştır. Manzaraları yürekler acısıdır. 
(Bakınız: Çoktan yazılmış Anayasayı sanki yeni yazıyormuş gibi yapmak http://aliserdarbolat.blogspot.com/2013/01/coktan-yazlms-anayasay-sanki-yeni.html)

Karayılan: "Yeni Anayasa'yı yapın, yoksa..."

Karayılan 8 Nisan'da çekilmeye başlayacaklarını açıkladığı konuşmasında, silah bırakmak için önlerinde 3 aşama olduğunu söyledi.
1. Aşama:
PKK'lılar, silahları ile birlikte her zaman kullandıkları güzergahlardan gizlilik içinde yurt dışına çekilecekler.
2. Aşama:
Devlet ve Hükümet, yükümlülüklerini yerine getirecek.
Anayasal çözüm çerçevesinde yapılacak reformlarla Türkiye'nin gerçek anlamda demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözüme kavuşturulmasının koşulları doğmuş olacaktır.
Tüm kimliklerin, inançların ve mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak, eşitliğini sağlayacak yeni demokratik bir anayasanın yapılması hayatidir.
3. Aşama:
Yeni Anayasa'nın yapılması ile birlikte, normalleşme süreci başlamış olacaktır.
Normalleşme süreci; barışın kalıcılaşması, toplumsal uzlaşma, eşitlik ve özgürlük sürecidir.
Önder Apo dahil herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi paralelinde silahın tümden devre dışı kılınması ve gerillanın silahsızlanması gündeme girecektir.
 
********

Özet:
PKK'lılar elde silah sınırın öte yakasında bekleyecekler.
İzleyecekler: AKP ile Oslo'da %95 oranında mutabık kaldıkları Yeni Anayasa çıkacak mı, çıkmayacak mı.
Baktılar ki çıkmıyor, haydi tekrar içeri, kaldıkları yerden teröre devam.

********
 
CHP ve MHP merkez yönetimleri ve Milletvekilleri, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye verip masaya oturmakla ne yapmış olduklarını acaba anlamışlar mıdır?
(Çok az sayıdaki Milletvekili dışında)
 
Şimdi CHP ve MHP tehdit altında masada kalmayı kabul edecek midir?
PKK diyor ki: Barış size bağlı. İstediğimiz Yeni Anayasa çıkmazsa teröre kaldığımız yerden devam ederiz. Analar ağlar.
CHP ve MHP bu oyuna devam edecek mi?
Yoksa korkusuzca çıkıp şöyle diyebilecekler mi:
"Ülkemizi bölünmeye götürecek olan bu Yeni Anayasa'yı yapma yetkiniz yoktur.
Yaparsanız gayrımeşru ilan ederiz. Ayaklarımızın altında çiğneriz."
Evet, diyebilecek misiniz?
 
CHP ve MHP yönetim kademesine, Milletvekillerine, parti üyelerine soruyorum:
"Barışa karşı mısınız", "Analar ağlasın mı istiyorsunuz", "Kan içici vampir misiniz" suçlamalarından çekinmeden, ABD ve AB korkusunu yüreğinizden söküp atarak Bölücü Anayasa'ya cepheden karşı çıkmaya var mısınız?
Yeni Sevr'e karşı durup Lozan'ı savunmaya var mısınız?
 
********
arşiv:

 
Çoktan yazılmış Anayasayı sanki yeni yazıyormuş gibi yapmak
 
PKK ne zaman silah bırakır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder