30 Mayıs 2021 Pazar

Suriye Milletvekili Türkiye'ye seslendi: İttifaka hazırız

Arap Sosyalist Baas (Diriliş) Partisi Suriye Bölgesi
(Hizb el-Baas el-Arabi el-İştiraki  - Kutr Suriya
 حزب البعث العربي الاشتراكي – قُطْر سوريا
Humus Milletvekili Nidal Ammar, ULUSAL KANAL'dan seslendi:

"IŞİD, El Nusra ve PKK gibi Amerikan taşeronlarını 
temizleyeceğiz.

Suriye, tek karış toprağını bile hiç kimsenin kontrolüne 
bırakmayacaktır. ABD'ye ve ABD'nin bölgedeki kuvvetleri
olan Kürt bölücülere ve radikal teröristlere izin vermeyecektir.

İsrail'in işgal ettiği topraklarımız kurtarılacaktır.
Golan'daki İsrail işgalini sonlandıracağız.

Bu savaşta, Amerikan Emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine 
karşı savaşan tüm kuvvetler bizim doğal müttefiklerimizdir.

ABD piyonlarına karşı bölge ülkeleri ile ittifaka hazırız.

Türkiye ile eskisi gibi kardeşçe ilişkiler kurmak istiyoruz. 
Bunun da zamanla olacağına inanıyoruz.

Seçim öncesi Arap ülkelerinin parlamentolarından yetkilileri davet
ettik. Geldiler ve bütün seçim bölgelerinde gözlem yaptılar. Halkın
ne kadar istekle seçime katıldığını gördüler ve bunu açıkladılar."


"Şu anda ülkemize davetle gelen sadece İran ve Rus orduları var.

Türk ordusunun da Suriye topraklarında olmasının tek koşulu olabilir,
o da ortak hareket etme koşulu.

Bizim için tek önemli şey, Türk askeri gücü bu topraklarda ortak bir 
ittifakla bulunmasıdır.

Amerika'nın ülkemizdeki bütün araçlarını, milis güçlerini temizleyeceğiz.
Bugün IŞİD gibi, Nusra gibi, Kürt ayrılıkçıları gibi çeşitli milis guruplar
Suriye'nin zenginliklerini çalıyor ve ABD'ye satıyorlar.

O nedenle emperyalizme karşı savaşan herkes bizim müttefikimizdir
ve beraber hareket etmek isteriz."


"Türk halkından şunu istiyoruz: 

Türk halkı, hükümetinin yaptığı yanlışlardan geri dönmesi için 
siyasilere baskı yapmalıdır.

Türkiye maalesef Suriye'deki harekat alanlarında işgal ettiği toprak-
larmış gibi davranıyor. Bu kabul edilebilir bir davranış değildir.
İlişkilerin düzelmesi halinde durum zaten çok farklı olacaktır.

Bugün Türk tarafının İsrail'e karşı 
sert bir üslup kullandığını görüyoruz.

Ama Suriye ile ilişkilerini düzeltmek için adım atmıyorlar. 
Bu da, İsrail konusundaki tutumun samimiyeti konusunda 
şüpheler uyandırıyor.

Eğer emperyalizme karşı bir duruş varsa, biz her zaman yan yana 
oluruz."


Öyle ya, eğer hükümetimiz İsrail'e karşı ve Filistin'in yanında ise,
neden ABD ve İsrail ile birlikte Esad'ı hedef alıyor?

Esad İsrail'e karşı olduğu ve Filistin direnişine yardım ettiği için
ABD ve İsrail tarafından hedef alınıyor.

Peki, hükümetimiz niçin Esad'ı hedef alıyor? 
Burada bir mantık var mı? 

+++ 

29 Mayıs 2021 Cumartesi

Rusya'dan Türkiye'ye Kırım uyarısı

O güne kadar Osmanlı'ya bağlı olan Kırım, 8 Nisan 1783 tarihinde
Rus Çarlığı tarafından ilhak edildi. 1917Devrimi sonrasında Sov-
yetler Birliği içinde yer aldı.

Sovyet Başkanı Nikita Kruşçev, Rusya Sovyet Federatif Sosyalist 
Cumhuriyeti içinde yer alan Kırım'ı 1954 yılında Ukrayna Sovyet 
Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağladı. 

Dinyeper (Özi) Nehri üzerindeki bir barajın Kırım'ı da kapsayacak
şekilde Ukrayna'nın güneyindeki tarım arazilerine su sağlaması
işinin birlikte yapılabilmesi konusunda Sovyet yönetimi şöyle düşün-
müştü: "Dinyeper nehri ve hidroelektrik santralı Ukrayna topraklarında.
O hakde Kırım'ı da Ukrayna'ya bağlayalım."

O dönemde, ileride Sovyetler Birliği'nin dağılacağına kimse ihtimal
vermediği için, bu karar, örneğin Karaman'ın Konya'ya bağlanması 
gibi ekonomik - idari bir karardı.

1991 referandumu ile Kırım "Özerk Cumhuriyet" statüsünü kazandı
ve varlığını Ukrayna içinde özerk bir yapı olarak sürdürdü. Çünkü
nüfusun büyük çoğunluğu Ruslardan oluşuyordu.

Nikita Kruşçev'in oğlu Sergey Kruşçev, "Babamın Ukraynalı eşine
Kırım'ı hediye ettiği doğru değil, olay ekonomikti" diyor. Bakınız: 

Aynı şekilde, Abhazya ve Güney Osetya da Tiflis'e daha yakın olduk-
ları için, yönetim kolaylığı bakımından Gürcistan Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti'ne bağlanmışlardı. 

16 Mart 2014 Rusya'ya Bağlanma Referandumuna %83 katılım oldu.
Kırım'da %96.77, Sivastopol'da ise %95,6 oranında Rusya'ya katılma
yönünde oy kullanıldı. 

Böylece, Özerk Kırım Cumhuriyeti ve Sivastopol Federal Şehri
Rusya Federasyonu'na katılmış oldu.

Bu referandumun yapılmasının nedeni, Ukrayna'da faşistlerin bir
darbe ile iktidara gelmesi idi. Kırım halkı, faşist bir idare altında
yaşamak istemiyordu.

Dolayısıyla, Rusya Federasyonu, zaten kendisine ait olan Kırım'ı
geri almıştır. "Rusya Kırım'ı işgal etti, ilhak etti" yaygaraları eğer
bilgisizlikten değilse, kötü niyetle yapılmaktadır. 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 

+++ 


Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova,
Kırım konusunda Türkiye'yi uyaran bir açıklama yaptı. Özetle şöyle
dedi.

"2014 yılına kadar uluslararası kuruluşlar Kırım Tatarlarının etnik ve
kültürel hakları konusunda Ukrayna aleyhinde çok sayıda şikayette
bulunmuşlardı. Ancak Türk hükümetleri bu şikayetleri görmezden
gelmişlerdi. Kırım Ukrayna'dan ayrılıp Rusya Federasyonu'na katıl-
dıktan sonra Türk hükümetinin Kırım Tatarlarının durumundan endişe
duyduğunu açıklaması, bunun konjonktürel nitelik taşıdığını gösteriyor"

(Konjonktüel: O günkü duruma bağlı.)

Zaharova doğru söylüyor. Kırım Rusya Federasyonu'na bağlandıktan
sonra Başbakan Birinci Yardımcılığı ile 7 bakanlığın ikisi ve 7 Bakan
Yardımcılığının ikisi Tatarlara verildi. Ukrayna döneminde bakımsız
kalan camilerin ve eski Kırım Hanlığı ile Osmanlı eserlerinin bakımları
yapılmaya başlandı. Tatarca resmi dillerden bir olarak kabul edildi.
Tatarlar, şimdi, Ukrayna döneminden daha iyi şartlarda yaşıyor.

Kırım'da 3 resmi dil var: Rusça, Ukraynaca ve Kırım Tatarcası
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Vladimir Putin: Tatarca Kırım'da resmi dil 

+++ 

Peki, hükümetimiz niçin Kırım'ın Rusya Federasyonu'na katılmasına
karşı çıkıyor? Başkenti Kazan olan Tataristan Cumhuriyeti ve diğer
bir çok Türk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu içinde. Birlikte olmak 
daha iyi değil mi?

Kırım Ukrayna'ya bağlı olursa, dolaylı olarak ABD'ye bağlı olacak.
Hani Erdoğan Biden'a "Elleri kanlı" diyordu ya, Kırım elleri kanlı
Amerika'ya mı bağlı olsun, Erdoğan'ın "Dostum" dediği Putin'e mi?

Ukrayna, Karadeniz'in altından Rus doğalgazını Türkiye'ye getiren
Türk Akımı'nı önlemek için Amerika ile anlaşma yapıyor. Kırım, bize
açıkça düşmanlık gösteren, aleyhimizde ABD ile anlaşmalar yapan
Ukrayna'da mı kalsın? Acaba başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak
üzere hükümet yetkililerimiz ne yaptıklarının farkındalar mı?

+++ 

Hükümetimizin bu anlaşılmaz tutumu, Rusya'yı haklı olarak raydan
çıkarmak üzeredir. Zaharova sözlerine özetle şöyle devam ediyor:

"Türkiye'de etnik, dilsel ve dinsel nitelikli çözülmemiş sorunlar var.
Ankara'nın Kırım hakkında bu tür söylemlere devam etmesi durumunda,
Rusya da Türkiye'deki benzer sorunlara dikkat çekmek durumunda ka-
lacaktır. Biz bunun yapmak istemiyoruz. Bu nedenle Türkiye Dışişleri
Bakanlığı'nın bizi duyacağını umuyorum."

Bakınız: 
Zaharova: Türk hükümetinin Kırım Tatarlarının haklarıyla ilgili

Bakınız: 
Zaharova. Türkiye'de yaşayan Çerkesler etnik kökenlerini

+++ 

Evet, devletler karşılıklılık esasına göre düşünür ve davranır.
Sen gül verirsen, o da sana gül verir. Taş atarsan, o da sana atar.

En acı örnek PKK ile ilgili olandır, hatırlayalım:

Özal, Suriye'de ABD tarafından yönlendirilen Müslüman Kardeşler
ayaklanmasını destekleyince, Hafız Esad da PKK'ya Suriye'nin
kontrolünde olan Lübnan'daki Bekaa Vadisi'nde barınma ve silahlı
eğitim yapma olanağı tanıdı. O günden sonra PKK başımıza bela
oldu. Gerçi PKK, daha sonra PYD'yi kurarak Suriye'nin de başına
bela oldu ama, devletler ileride bu olacak diye karşılıklılık (müteka-
biliyet) kuralından vazgeçmezler.

Aynı şeyi Rusya ile yaşamak, daha büyük felaket getirir.
Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Dışişleri Bakanımıza arz olunur.

+++ 
arşiv:

Ukrayna'da savaş sermaye kesimleri arasında mı?   23 Şubat 2014 

Gericiler Ukrayna'da başarıya ulaşamayacak     23 Şubat 2014  

Ukrayna faşizme direniyor      23 Şubat 2014  


Kırım Tatarlarını yine ateşlere atmayın    1 Mart 2014 

Kırım Türklerini MİT kışkırtıyor     2 Mart 2014 

Kırım’daki Ukrayna Hava Kuvvetleri Kırım’ın emrine girdi     4 Mart 2014

Kırım faşist yönetimi tanımıyor   5 Mart 2014 

+++ 

28 Mayıs 2021 Cuma

Suriye seçimini tanımamak ABD - İsrail mevzisidir

26 Mayıs'taki seçimde Beşar Esad %95 oy alarak yeniden Cumhurbaş-
kanı seçildi. Yurt içinde ve dışında halk coşku ile sandık başına koştu.
Bayraklarla, halay çekerek geldiler, katılım rekor düzeyde: Yüzde 78
Sayı: 14 milyon.


                            
Lübnan ve Ürdün'de yüzbinler oy kullandı. Fransa, Latin Amerika, Doğu
Asya dahil bir çok ülkede sandıklar kuruldu. 


Sandık kurulmayan iki önemli ülke var: Türkiye ve Almanya, sandık
kurulmasına izin vermedi. Çünkü kendi denetimleri altındaki sandık-
lardan da Esad'ın çıkacağından korkuyorlardı ve bu korkularında
haklıydılar.

PKK işgali altındaki bölgelerde sandık kurulamadı. Buralardan
oy vermek için Suriye hükümetinin denetimindeki bölgelere gitmek
isteyenlere PKK silah zoruyla engel oldu.

İdlib'de HTŞ - TİP işgalindeki bölgede de sandık kurulamadı.

ABD, Çin, Rusya ve Hindistan'dan gözlemciler sandık başındaydı.


+++ 

Aydınlık Haber Müdürü Tevfik Kadan yazıyor:

2011'de Suriye'ye gittiğimde sevilen bir Cumhurbaşkanı Esad vardı.
O şimdi artık yedi düvele kafa tutmuş, emperyalizmle göğüs göğüse
çarpışmış bir kahraman.
 


Fırat'ın doğusunda PKK işgali altındaki bölgede kuşatma altında yaşayan
Haseke kentinde halk sandıklara akın etti, sokaklarda bayram havası var-
dı. Bayraklı kalabalıklar sanki miting yapıyordu.

Haseke kuzeyinde, Türkiye sınırında PKK kuşatması altındaki Kamışlı'da
da aynı durum yaşandı.

+++ 

Seçimi 'gayrimeşru' olarak niteleyen ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve 
İngiltere dışişleri bakanları, yaptıkları ortak açıklamada, seçim sonuç-
larını tanımayacaklarını duyurdu.

Tayyip Erdoğan'ı devirmek için türlü tezgahlar kuran, 15 Temmuz'da 
darbe yapmayı bile deneyen başta ABD olmak üzere Batı ülkeleri, 
Esad'ın seçilmesini tanımadıklarını ilan ediyorlar. Ne yazık ki, Erdo-
ğan'ın başında bulunduğu hükümetin Dışişleri Bakanlığı da Batı'nın 
Esad düşmanlığına katılıyor. "Seçimleri tanımıyoruz" diyor.

Vatan Partisi Öncü Gençlik Genel Başkanı Ferdi Tanhan:
"Türkiye hükümeti, Vatan Partisi'nin tavrını paylaşmalı"

Genel Başkanımız Ferdi Tanhan (): ❝Dış politikada bugün hala bağımlılığı sürdüren tuzaklar kuruluyor. Bu batıcı tuzaklar Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı bildiriye de yansıyor. Türkiye hükümetinin Vatan Partisi'nin tavrını paylaşması gerekir.❞

Video kaydı

+++ 

Yalnızca Vatan Partisi değil, vatandaş da biliyor gerçekleri:
Suriye seçimini tanımamak, ABD - İsrail mevzisidir

Suriye seçimini tanımamak, Davutoğlu'nun stratejik rezilliği olan ABD İsrail mevzisidir, Seta da bu mevzinin içindedir.
Bu da o mevzinin belgesi:

+++ 

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız,
                                            acaba şunu mu istiyorsunuz:

Esad gitsin, yerine bir Amerikancı gelsin (Başka seçenek yok çünkü)
Yeni gelen Rusya'yı, İran'ı ve Türkiye'yi Suriye'den kovsun, Fırat'ın 
doğusunda PKK devletçiği kurulsun. Şimdi karşımızda yalnızca ABD
destekli PKK varken, yanına bir de ABD destekli Suriye Ordusu eklen-
sin. Yeni gelen İsrail ile anlaşıp Filistin'e desteği kessin.

Gerçekten bunu istediğinize emin misiniz?
"Hayır hayır" diyorsanız, kusura bakmayınız, ne yaptığınızın farkında
değilsiniz. 

Suriye'nin durumu, Türkiye'ninki ile aynıdır.
Erdoğan giderse yerine kim geçer? Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Akşener,
Gül, Babacan veya Davutoğlu veya bunların belirleyeceği bir kişi.
Yani bir Amerikancı. Başka bir seçenek var mı? Yok. İşte aynı şekilde
Suriye'de de başka bir seçenek yok. Esad giderse yerine gelecek olan
kişi bir Amerikancı ve dolayısıyla PKK taraftarı olacaktır.

+++ 

adlı kişiye yanıt olarak
Sonuçları gayri meşru bulan ülkemiz, Suudi Arabistan, BAE ve Katar gibi ülkeler de, babasını amcasını kardeşini tahtan indirererek başa gelen yeni kralları gayet meşru bulabiliyor. İtiraz edenlerin tertemiz olması lazım. 3 ayda devrilecek adam 10 yılın sonunda bu desteği almazdı.

10 yıldır "Esed diktatör, halk onu istemiyor, Suriye'nin geleceğinde ona yer yok" iddiasıyla Suriye'yi ateşe verenler bu seçimle askeri sahadakinden çok daha büyük bir yenilgi aldı. Onlara da %78 katılımla liderini %95'le destekleyen Suriye halkına şaşırmak düştü. Acıları büyükSırıtan surat

+++ 

Suriye'de Esad'ın yüzde 95 oy almasının veya bazı yerlerde açık oy yapılmasının pul kadar önemi yok. Önemli olan katılımdır ve bu oran da yüzde 78'dir.

Seçime katılım değil de Esad'ın alacağı oylar önemli olsaydı, şu ülkeler niye mültecilerin sandığa gitmesini yasakladı? YPG, ÖSO veya HTŞ niye kendi alanlarında sandık kurdurmadı? Bu soruyu sorabilmekten aciz olanlar seçim beğenmiyor.

Suriye'nin dört bir yanında halkın sokaklara dökülmesini değil de bir sandıkta açık oy verilmesini dillerine pelesenk etmeleri nasıl açıklanabilir? Üstelik bunların ya demokrasiyi küfür görenlerin ya da referandumsuz anayasa tayin edenlerin destekçileri olması garip değil mi?

Bir sandıkta açık oy verildi. Amerikancılar bunu dillerine doladılar. 
Bunu da, diğer sandıklardan çıkan oyların sahte olmadığını, halkın
isteyerek Esad'a oy verdiğini kanıtlamak için hükümet bilerek yaptı
ve videosunu yayınladı. 
Ceyhun Aşirov gibiler bunu anlayamadı. Bütün sandıklarda aynı
şeyin yapıldığını sandılar.


+++