Konu: Kılıçdaroğlu'nun helalleşme açıklaması
28 Şubat düşmanlığı ve Varlık Vergisi palavralarını gördük.
Şimdi de Roboski ve Diyarbakır Hapishanesi helalleşmesini görelim:
+++
Kemal Bey, 10 yıl sonra ABD ve PKK yalanlarını yineledi:
"Roboski ile helalleşeceğiz. Hukuk başka helalleşme başka.
İnsanlara devlet tazminat ödeyecek ama bir taraftan da helalleşeceğiz."
Diyarbakır hapishanesi mahkumlarıyla helalleşeceğiz."
+++
1
Roboski:
Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu Köyü'nde 28 Aralık 2011
saat 21.39 ile 22.24 arasında Irak sınırından yasa dışı giriş yapan
bir guruba TSK tarafından 4 bomba atıldı.
Bu gurup PKK'nın da kullandığı bir yoldan geldiği için ABD'nin de
verdiği bilgiye dayanılarak terörist oldukları gerekçesiyle bombalandı.
Bombardıman sonucu 34 kişi hayatını kaybetti. Bunların Irak'tan
katırlarla kaçak mazot taşıyan Ortasu köylüleri olduğu anlaşıldı.
Ortasu'ya PKK diliyle Roboski diyen bölücüler, bu olaydan dolayı
ordumuzu suçladılar. "Köylü olduklarını bilerek bombaladılar" yalanı
PKK ve ABD çevrelerince bölücü amaçlar için kullanıldı.
10 yıl sonra Kemal Bey, işte bu yalanı dillendirdi.
+++
Olayın içyüzü şöyle:
Nisan 2003'te zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül,
ABD Dışişleri Bakanı Powell ile gizli bir anlaşma yaptı.
Anlaşmanın 2 maddesi şöyle idi:
- Türk askeri Irak'ın kuzeyinden çekilecek
- Irak sınırları içinde PKK'ya operasyon için ABD'den izin alınacak.
ABD askerleri, Irak'ın kuzeyinden çekilmeye direnen Türk askerinin
başına 4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye'de çuval geçirdi. Olaydan
sonra Türk askeri Irak'ın kuzeyinden çekildi, Gül-Powell anlaşması
işte böyle hayata geçti.
Türk Ordusu'nun PKK hareketlerini takip etmek ve kaynağında müdahale
etmek için Irak'ın kuzeyinde kurmuş olduğu tüm tertiplenmeler böylece
kaldırılmış oldu.
O günden sonra, Irak'ın kuzeyinden ABD vasıtasıyla istihbarat alabildik.
Çünkü, Irak'ın kuzeyinde, yani Barzani Bölgesi'nde ne Türk askeri, ne de
Türk istihbaratçısı kalmıştı. Abdullah Gül sayesinde.
Peki, istihbarat nasıl alınıyordu?
Batman'da konuşlu Heronların ve predatörlerin Irak hududu içinden
görüntü almak amacıyla kalkış, uçuş ve inişleri ABD Nevada'daki
Amerikan komuta merkezinden yapılıyordu. Yani tamamen ABD'nin
denetiminde.
Heron ve predatörlerin aldığı görüntüler, Ankara'daki İstihbarat
Bütüleştirme Hücresi'ne ve Amerika'nın Almanya, İngiltere ve
Katar'daki istihbarat hücrelerine gidiyordu.
Türkiye'nin operasyon talebi en son Katar'a ulaşıyordu.
Katar'daki Amerikan istihbarat hücresi "onay" vermeden
hava operasyonu yapamıyorduk.
Dolayısıyla, Irak hududu içindeki kaçakçı köylü gurubunu görün-
tüleyen de, bize haber veren de, operasyon talebimizi onaylayan
da Amerika.
Amerika'nın da yanılarak bize "Evet bunlar PKK'lı" demesi mümkün
değil. Çünkü PKK ve BDP ile kesintisiz temasta olan ABD, hangi
PKK gurubunun ne zaman nerede olacağını önceden bilir.
+++
ABD'nin kasten yanlış bilgi vermesinin amacı:
--Ordumuzu zor duruma sokmak, prestijini düşürmek
--Bölge halkını tahrik etmek,
--Bölgede gerilimi arttırmak, Kürt kökenli vatandaşları
orduya karşı daha da bilemek,
--Bir dahaki sefere "Acaba yine PKK'lı değil de köylü mü" diyerek
Türk Ordusu içinde tereddüt yaratmak.
+++
Bölgede uzun dönem görev yapan E. Kurmay Albay Aziz Ergen
Ortasu olayından sonra şu açıklamayı yaptı:
"2007 Bush - Tayyip Erdoğan görüşmesinden itibaren bizim sınır
ötesi hava harekatlarımızın koordinatörlüğünü ABD yapıyor.
Operasyonlarımızın yerini ve zamanını ABD belirliyor.
Şu anda tamamen bir komplo ile karşı karşıyayız."
+++
Wiki Leaks belgelerinden okuyoruz::
12 Nisan 2008 tarihli ABD Elçisi kriptosu:
"Bu işbirliği (istihbarat paylaşımı), Türkiye'nin sınır ötesi
operasyonlarını şekillendirmemizi sağlıyor"
35 köylünün öldürüldüğü hava operasyonumuz, ABD Büyükelçisi
James Jeffrey'nin itiraf ettiği gibi, işte böyle şekillendirildi.
Geniş bilgi için bakınız:
35 köylünün öldürülmesi Amerikan tuzağı
Açılım sona erince bu yüz kızartıcı bağımlılıktan kurtulduk.
+++
Bakınız, SÖZCÜ gazetesi, tıpkı Cumhuriyet ve diğer ABD dostu medya
gibi PKK ağzıyla Ortasu'ya Roboski diyerek ABD'nin suçunu nasıl gizliyor:
"olayın, ABD'den paylaşılan istihbarat nedeniyle gerçekleştiği belirtilse de
daha sonra yapılan açıklamalarda bu bilgi yalanlandı."
Roboski katliamı, Uludere olayının yıldönümü bugün!
Roboski katliamı nedir?
Aynı haber başlığında iki kez "Roboski katliamı" kullanan SÖZCÜ,
Türk Ordusu'nu katliamcı göstermek için üstün çaba harcıyor.
+++
PKK Açılımı'nın bitirilmesine karşı çıkmak için de kullanıldı.
Bakınız:
PKK'ya siper oldular, hiç utanma kalmadı
İşte kan içici Türk Ordusu:
Cumhuriyet'te ordu düşmanlığı tavan yaptı
+++
2
Diyarbakır Hapishanesi:
ABD, PKK ve tüm bölücüler "Türk Devleti Diyarbakır Hapishanesi'nde
Kürtlere işkence yaptı" diye yıllardır feryat edip dururlar.
Kemal Bey "İşkence yapılan Kürtlerle helalleşelim" diye tutturdu.
Olayın içyüzü şöyle:
12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakır Hapishanesi'ne bölücülük
suçlaması ile konulan Kürt vatandaşlarımız ağır işkencelere
maruz kaldı. 25 kişi aldığı darbeler, 5'i açlık direnişi sonucunda
olmak üzere 1981 - 1989 arasında toplam 35 kişi öldü. Ayrıca 5 kişi
kendini asarak, 4 kişi kendini yakarak intihar etti.
Hapishanedeki bu işkenceler, Amerikancı faşist 12 Eylül rejiminin
bölgedeki Kürt kökenli yurttaşlarımıza uyguladığı terörün bir parçası
idi. Özel Harp Dairesi'nde örgütlenen ve kontrgerilla diye bilinen
NATO'nun gizli Gladyo örgütü bu terör faaliyetini yönetiyordu.
ABD'nin her dediğine tartışılmaz ilahi gerçekler olarak inanmış olan
Kenan Evren. NATO'nun "Bu bölücülere en ağır işkenceleri yapın,
bunlara yardım edenleri de doğduklarına pişman edin" tavsiyelerini
uyguluyordu. Bu kapsamda gece evinin kapısını çalanlara yemek
veren köylülere bile dünya zindan ediliyordu. Eli silahlı adamlar kapına
dayanmış, yemek vermem diyebilir misin?
Bölücülere karşı imiş gibi görünerek bu tavsiyeleri yapan ABD'nin amacı
Kürdistan kurma planı doğrultusunda Kürt vatandaşları devlete düşman
etmekti. İşkence gören köylüler PKK'nın çekim alanı içine gireceklerdi.
Diyarbakır Hapishanesi'ndeki işkencenin amaçlarından birisi, PKK'ya
karşı olan ve silahlı mücadeleyi reddeden Kürt örgütlerinin üyelerini
silahlı mücadeleye ikna edip PKK'ya katılmalarını sağlamaktı. "Bu iş-
kenceleri yapan devlette demokratik mücadele yapma imkanı var mı?
Yok. O halde PKK'ya katılın" deniliyordu. Bu sürecin sonunda, demok-
ratik muhalefet yürütme amaçlı örgütler tamamen silinmiş, meydan
PKK'ya kalmıştı.
İşkence tavsiyesi veren ABD'nin diğer amacı, bu hapishaneden Türklere
ölümüne düşman olan, intikam hırsıyla bilenmiş militanlar mezun etmekti.
Kenan Evren yönetimi, PKK'nın önünü açtığının farkında bile değildi.
Kılıçdaroğlu bunları bilmez mi? Bilir. Ama o, bu işkencelerin ABD yönlen-
dirmesi ile yapıldığını bilmezden gelir, sözde 12 Eylül'ü suçlar.
Amerikancıların birinci görevi, Amerika'nın suçlarını gizlemektir.
+++
Ancak 12 Eylül'ün asıl amacı 24 Ocak Kararları'nı uygulamak, ekonomi-
mizi dünya tekellerine bağlamaktı. Atatürk'ün kurduğu milli ekonomiyi
yıkmaktı. Kılıçdaroğlu buna karşı çıkmamaktadır.
Kemal Derviş ile birlikte Türkiye ekonomisini IMF'ye teslim eden,
15 günde 15 Kanun felaketinin suç ortaklarından Faik Öztrak, bugün
CHP'nin sözcüsü durumundadır.
12 Eylül'ün ekonomik sistemine karşı çıkmadan 12 Eylül karşıtlığı
pozları takınmak riyakarlıktan başka bir şey değildir.
+++
Helalleşme arşivi:
Varlık
Vergisi dedi, CHP'nin devrimci tarihine kılıcını batırdı https://aliserdarbolat.blogspot.com/2021/11/varlk-vergisi-dedi-chpnin-devrimci.html
28
Şubat'a kılıç çekti, 28 Şubat'ın düşmanlarıyla helalleşti
Nilgül
Doğan hakkını helal etmedi, Mustafa Gezmiş istifa etti
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder